• Sonuç bulunamadı

Hikâyeler 85 öğretmen adayının tümünden toplandıktan sonra, kavramsal çerçeve bölümünde bahsedilen, edebiyat elementlerinin her birinin kullanılma sıklığı toplanan tüm hikâye örneklerinde incelenmiş ve her bir edebiyat elementi için kullanılma frekansı hesaplanmıştır. Örneğin; tema için bu inceleme yapıldığında yazılan hikâyelerde bulunan tema türleri arasında en çok değinilen temaların hangileri olduğu ve örneklerin yüzde kaçında bu temalara değinildiği analiz edilmiştir.

Birinci alt problemin analizi için öncelikle hikâyelerin kalite kontrolü için bir kontrol tablosu oluşturulmuştur. Tablo oluşturulurken hikâyenin elementleri ve hikâyenin içyapı özellikleri dikkate alınmıştır. Maddeler oluşturulurken biçim özellikleri de göz önünde bulundurulmuştur.

Öğretmen adaylarından toplanan hikâye örnekleri kontrol tablosunda belirtilen 25 maddeye göre incelenmiş ve bu kontrol tablosunun maddelerine uygun olan 85 hikâyenin bu tabloda belirtilen maddeleri bulundurup bulundurmamasına bağlı olarak; bulundurulan her madde için bir puan verilerek değerlendirilmiştir. Buna göre en yüksek puan yirmi beş olmak üzere hikâyelere puan verilmiştir. Bu puanlar Tablo 1’de gösterilmiştir.

Tablo 1. Hikâyelerin kontrol tablosuna göre uygunluk puanları Hikâye

H14 16

H45 20

H76 16

H77 15

H78 17

H79 15

H80 18

H81 22

H82 17

H83 21

H84 21

H85 20

Bu tabloya göre tüm hikâyelerin kontrol tablosuna göre aldıkları puanların ortalaması 18,99 bulunmuştur. Değerlendirilen hikâyeler kontrol tablosuna göre değerlendirildiğinde en az 13 ve en fazla 22 puan almışlardır. En sık tekrar edilen kontrol puanı ise 21 olarak bulunmuştur. Bu aşamadan sonra yazılan hikâyelerin kalite bakımından incelenmesi yapılmıştır.

Tablo 2. Kontrol tablosu

VERİ KONTROL MADDELERİ Kullanılması

1. Hikâye belirli bir amaca yönelik yazılmıştır.

2. Hikâyede başlık kullanılmıştır.

3. Hikâyede başlık metin ile tutarlı bir biçimde seçilmiştir.

4. Hikâye Flesch formülünün Türkçe uyarlamasına göre okunabilir düzey aralığındadır.

5. Hikâyede paragraf içi anlam bütünlüğü sağlanmıştır.

6. Hikâyede paragraflar arası anlam bütünlüğü sağlanmıştır.

7. Hikâyenin giriş kısmı belirgindir ve ilk paragraftadır.

8. Hikâyedeki olay akışı sıralı bir biçimdedir.

9. Hikâyenin sonuç kısmı son paragraftadır ve kesinlik kazanmıştır.

10. Hedeflenen okuyucu kitlesinin ön bilgi seviyesine yöneliktir.

11. Hikâyede yazım kurallarına uyulmuştur.

12. Hikâyede noktalama işaretleri düzenli bir biçimde kullanılmıştır.

13. Hikâyeler birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin düzeylerine uygundur.

14. Hikâyedeki bakış açısı içsel anlatıcıdır.

15. Hikâyedeki bakış açısı dış öznel anlatıcıdır.

16. Hikâyedeki bakış açısı her şeyi bilen dış anlatıcıdır.

17. Hikâyedeki cümleler kurallı, anlaşılabilirdir.

18. Hikâyede yardımcı grafik, resim veya çizimler kullanılmıştır.

19. Hikâyede ana karakterler ve yardımcı karakterler kullanılmıştır.

20. Hikâyede bahsedilen olaylar ile ilgili ek açıklamalara yer verilmiştir.

21. Hikâyede mizah içeren öğelere yer verilmiştir.

22. Hikâyede yabancı dilden kelimeler kullanılmıştır.

23. Hikâyede etik ilkelere dikkat edilmiştir.

24. Hikâyede konu bütünlüğü sağlanmıştır.

25. Hikâyede biçimsel düzenlemelere (kompozisyon, paragraf yapısı) dikkat edilmiştir.

Bu tabloya bağlı olarak toplanan hikâye örneklerinden 85 tanesi hikâye kalitesi ve okunabilirlik bakımından uygun bulunmuştur. Bu hikâyelerin genelinde bu maddelerin ne kadar sıklıkta kullanıldığı hesaplanmış ve her bir madde için aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. Elde edilen hikâyelerin ilgili madde ile ilişkisini açıklamak için, eğer hikâye örnekleri ilgili maddeyi bulunduruyorsa, “1” bulundurmuyorsa “0” ile kodlanmıştır.

Hikâyelerde kalitenin belirlenmesi için her hikâyede kontrolü yapılan öğeler aşağıda verilmiştir.

 Hikâye Elementlerinin kullanımı

 Hikâyede gerçekçilik ya da kurmaca öğelerin kullanımımın tercihi

 Hikâyelerde kullanılan temalar

 Hikâyelerde kullanılan konular

 Cümle ve kelime seçiminin hedef kitleye uygunluğu

 Hikâyenin olay üzerine veya kendi içinde kurgulanması

 Hikâyede diyalog ya da mizahın kullanımı

 Hikâyenin uygun bir üslupla anlatımı

 Olay ve karakterler hakkında ek açıklamalar

İkinci ve üçüncü alt problemlerin irdelenmesi için verilen basılı materyallerdeki sorular ile öğretmen adaylarının hikâye öğretimi konusundaki bilgi ve beceri düzeyleri değerlendirilmiştir. İkinci alt problemin çözümlenmesi için hazırlanan görüşme soruları daha çok öğretmen adaylarının hikâye öğretimi konusundaki yeterlilik algıları ve bakış açılarını belirlemek amacı ile nitel bir analiz yapılmıştır.

Üçüncü alt problemin çözümlenmesi için hazırlanan görüşme soruları ise öğretmen adaylarının hikâye öğretimi hakkındaki bilgilerini meslek hayatlarına taşıyabileceklerine ilişkin algılarını açıklamaya çalışmıştır. Bu sorular ile bir anlamda öğretmen adaylarının ileride çoklu disiplin anlayışına yönelik etkin hikâye öğretimi hakkında düşünceleri incelenmiştir.

İkinci ve üçüncü alt ana problemlerin incelenmesi için öğretmen adaylarına yöneltilen açık uçlu sorular ile bu çalışmada ulaşılması hedeflenen bilgi ve beceri düzeyi hakkında betimsel bir analiz yapılmıştır.

Bu amaçla, öncelikle yazılan hikâyelerde kullanılan hikâye elementlerinin her birinin hikâye örneklerine göre dağılımları hesaplanmıştır. Buna ek olarak; öğretmen adaylarına yöneltilen açık uçlu soruların, soru maddesi başına cevaplanma sıklıkları hesaplanmıştır.

Hikâye kalitesini ölçmek için ayrıca Ateşman (1997, s.74 )’ın yaptığı çalışmada Türkçeye uyarlanan Flesch’in okunabilirlik formülü kullanılmıştır. Bu formül metinde yer alan ilk 100 kelime temel alınarak hesaplanmaktadır. Geliştirilen formül aşağıda belirtildiği gibi, Okunulabilirlik sayısı = 198,825 – 40,175. X1 – 2,610.X2 olarak hesaplanmıştır. X1 hece olarak ortalama kelime uzunluğunu; X2 ise cümle uzunluğunun kelime olarak ortalamasını belirtmektedir.

Yine Ateşman (1997) tarafından elde edilen okunabilirlik sayılarına göre öğretmen adaylarının yazacakları hikâyelerin hedeflenen öğrenci düzeylerine uygunlukları belirlenmiştir. Ek olarak; Karatay, Bolat ve Güngör (2013)’ün yaptıkları çalışmadan yararlanılarak yazılan hikâyeler sözcük sıklığı, söz dizimi, metin düzenlemesi, işlenen konunun önemi, sözcük uzunluğu, cümle uzunluğu gibi noktalar bakımından değerlendirilmiştir.

Böylece ilkokul öğrencilerinin Türkçe öğretiminde ve ilk okuma ve yazmada karşılaşabileceği sorunlara bir önlem olarak öğretmen adaylarının, çocukların tercih ettiği bir tür olan hikâye öğretimi ile ilgili bilgi düzeylerinin saptanıp bu konuda daha etkin olmalarını sağlayacak yöntemler tavsiye edilecektir.

BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUM

Çalışmaya katılan katılımcıların gönüllü olması esas alınarak evren ve örneklem kısımlarında bahsedilen toplam katılımcı sayısı içerisinde 85 öğretmen adayından verilen yönergeye uygun biçimde yazılan hikâye örneklerinin tümü Ateşman’ın okunabilirlik formülüne göre incelenmiş ve belirlenen güçlük düzeylerine göre analiz edilmiştir.

Ateşman (1997, s.74 )’ın yaptığı çalışmada Flesch’in okunabilirlik formülünü Türkçe ’ye uyarlanmış ve aşağıdaki formül elde edilmiştir.

Okunulabilirlik sayısı = 198,825 – 40,175. X1 – 2,610. X2

X1=Hece olarak ortalama kelime uzunluğu

X2 =Cümle uzunluğunun kelime olarak ortalamasını

belirtmektedir. Burada önemli olan nokta X1 ve X2 değerleri hesaplanırken hikayenin ilk 100 kelimesinin dikkate alınmasıdır. Örneğin ilk 100 kelimesinde 238 hece ve 8 cümle bulunan bir hikâyede X1 değeri; 238/100=2,38 olarak hesaplanır. Bu 100 kelimenin içinden hesaplanacak X2 değeri; 100/8=12,5 olarak bulunur. Bu değerlere sahip bir hikâyenin okunabilirlik düzeyi ise;

Okunulabilirlik sayısı= 198,825–40,175.2,38–2,610.12,5 =70,584 olarak bulunur. Bu formüle göre okunabilirlik sayıları ve okunabilirlik düzeyleri arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir.

Okunabilirlik Sayısı Okunabilirlik Düzeyi 90–100 Çok Kolay

70–89 Kolay

50–69 Orta Güçlükte 30–49 Zor

1–29 Çok Zor

Elde edilen 85 hikâye örneğinin her birinin okunabilirlik sayıları SPSS programında okunabilirlik düzeyleri bakımından incelenmiş ve her bir güçlük düzeyine ait frekanslar hesaplanmıştır. Güçlük düzeyleri 1= çok zor, 2= zor, 3= orta güçlükte, 4= kolay, 5= çok kolay olarak kodlanmıştır. Çıkan sonuçlar Tablo.1’de gösterilmiştir.

Tablo 3. Toplanan hikâye örneklerinin Ateşman okunabilirlik düzeyine göre dağılımı

Okunabilirlik Düzeyleri (f) %

3 (=orta güçlükte) 4 ( =kolay)

5 (=çok kolay)

31 53 1

36,5 62.4 1.2

Toplam 85 %100

Tabloda görüldüğü gibi, öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyeler kolay ve orta güçlük düzeylerindedir. Sadece bir hikâye örneğinde güçlük düzeyi çok kolay olarak saptanmıştır.

Temizyürek (2010)’in yaptığı çalışmada, MEB tarafından ilköğretim öğrencilerine tavsiye edilen 100 temel eser içerisinden 10 kitap seçilmiş ve Ateşman tarafından geliştirilen formül ile incelenmiştir. Bulunan güçlük düzeyleri çok kolay, orta güçlükte ve kolay düzeydedir. Bu çalışmaya dâhil olan sınıf düzeyleri düşünüldüğünde bulunan güçlük düzeylerinin ilkokula dâhil olan sınıf aralıklarına uygun olduğu düşünülebilir. Birinci alt ana problemde, öğretmen adayları tarafından yazılan hikâyeler; elementleri dikkate alınarak kalitelerini ve biçimsel uygunluklarını belirlemek amacıyla, 25 maddeden oluşan ve araştırmacı tarafından geliştirilen kontrol tablosu ile incelenmiş ve değerlendirilmişlerdir. Öğretmen adayları tarafından yazılan hikâyelerin kontrol tablosu maddelerine göre uygunluğu incelendiğinde aşağıdaki bulgular elde edilmiştir.

Tablo 4. Birinci kontrol maddesinin (“Hikâye belirli bir amaca yönelik yazılmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 1 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Birinci kontrol maddesi incelendiğinde, yazılan hikâyelerin yalnızca biri belirli bir amaca göre yazılmamıştır. Bu örnek incelendiğinde herhangi bir sınıf düzeyi için sadece okuma eylemini gerçekleştirebileceği cümlelerin bir araya geldiği bir metin oluşturulmuştur. Bu açıdan bakıldığında öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyelerde genel olarak okuyucuları belli bir amaca yönlendirme hedeflendiği görülmüştür.

Tablo 5. İkinci kontrol maddesinin (“Hikâyede başlık kullanılmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 2 (f) %

0 (Kullanılmayan) 11 24.8

1 (Kullanılan) 64 75.2

Toplam 85 100

İkinci kontrol maddesi incelendiğinde, 11 hikâye örneğinde başlık kullanılmadığı görülmüştür. Bu yazılan hikâyeler için biçimsel bir eksikliktir. Bir hikâyenin başlığı okuyucuda merak uyandırmanın ilk adımlarından biridir. Hikâyenin başlığını okuyunca başlayan merak, metin ile kurulan anlam ilişkisinin ilk adımıdır. Bu nedenle hikâyelerin içeriklerine uygun bir başlık içermeleri gerekir.

Tablo 6. Üçüncü kontrol maddesinin (“Hikâyede başlık metin ile tutarlı bir biçimde seçilmiştir.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 3 (f) %

0 (Kullanılmayan) 20 23.6

1 (Kullanılan) 65 74.6

Toplam 85 100

Üçüncü kontrol maddesi incelendiğinde, yazılan hikâyelerin yaklaşık %24’ünde yazılan metinin içeriği ile başlık tutarlı değildir. Okuyucular metnin başlığından tahminlerde bulunur ve zihinlerini bu tahminlere göre yönlendirirler. Eğer bir metnin içeriği ve başlığı arasında tutarlılık olmazsa zihni belli bir noktaya odaklanmış okuyucu hikâyenin ilerleyen bölümlerinde bocalama yaşayacaktır ve böylece metin ile yakalaması amaçlanan anlam kurgusu bozulacaktır.

Tablo 7. Dördüncü kontrol maddesinin (“Hikâye Flesch formülünün Türkçe uyarlamasına göre okunabilir düzey aralığındadır.” hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 4 (f) %

0 (Kullanılmayan) 0 0

1 (Kullanılan) 85 100

Toplam 85 100

Yazılan tüm hikâyelerin okunabilirlik düzeyleri Flesch formülünün Türkçeye uyarlanmış versiyonu (Ateşman formülü) nun belirlediği güçlük düzeyleri aralığındadır. Yazılan hikâyelere Ateşman formülü uygulandığında daha çok orta güçlük düzeyi ve kolay düzeyde olan hikâyeler yazıldığı görülmüştür.

Tablo 8. Beşinci kontrol maddesinin (“Hikâyede paragraf içi anlam bütünlüğü sağlanmıştır.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 5 (f) %

0 (Kullanılmayan) 24 28.2

1 (Kullanılan) 61 71.8

Toplam 85 100

Beşinci kontrol maddesinde yazılan hikâyelerde paragraf içi anlam bütünlüklerinin var olup olmadığı incelenmiştir. Hikâyelerin 24 tanesinde paragrafların içlerinde anlam bütünlüğünü bozan, okuyucuyu asıl konudan uzaklaştıran cümleler kullanılmıştır.

Tablo 9. Altıncı kontrol maddesinin (“Hikâyede paragraflar arası anlam bütünlüğü sağlanmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 6 (f) %

0 (Kullanılmayan) 25 29.4

1 (Kullanılan) 60 80.6

Toplam 85 100

Altıncı kontrol maddesinde hikâyelerde paragraflar arası anlam bütünlüğünün sağlanması incelenmiştir. Yazılan hikâye örneklerinin yaklaşık %30’unda paragraflar arası anlam bütünlüğü sağlanamamıştır. Bu durumda, olay örgüsünden kopuk olan ve tasarlanan kurgudan uzaklaşan hikâyelerin okuyucu açısından anlaşılmasıyla ilgili güçlükler ortaya çıkmaktadır.

Tablo 10. Yedinci kontrol maddesinin (“Hikâyenin giriş kısmı belirgindir ve ilk paragraftadır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 7 (f) %

0 (Kullanılmayan) 25 29.4

1 (Kullanılan) 60 80.6

Toplam 85 100

Yedinci kontrol maddesinde, yazılan hikâyelerde giriş kısımlarının belirgin ve ilk paragraflarda olması incelenmiştir. Yirmi beş hikâye örneğinde ya giriş kısmının belirgin olmadığı ya da giriş kısımlarının sonraki paragraflardan başladığı görülmüştür. Bu tür örneklerde ilk paragraf, hikâyenin kendisinden ve diğer paragraflardan bağımsız ya da olay örgüsünden kopuk cümlelerden oluşmaktadır.

Tablo 11. Sekizinci kontrol maddesinin (“Hikâyedeki olay akışı sıralı bir biçimdedir.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 8 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Sekizinci kontrol maddesinde, hikâyelerdeki olay akışının sıralı olup olmadığı incelenmektedir. Yalnızca bir hikâyede paragraflar arası geçişlere bağlı olarak olay sırası bozulmuştur. Bu hikâyede karakterin düşüncelerini yansıtmak amacıyla ve olayın geçtiği zaman içinde yapılan geri dönüşler hikâyenin genel olay akışını bozmuştur. Olay akışının bozulması okuyucunun metinden yararlanarak yaptığı anlam kurma sürecini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle olay akışının sıralı olmaması hikâyeler için önemli bir eksikliktir.

Tablo 12. Dokuzuncu kontrol maddesinin (“Hikâyenin sonuç kısmı son paragraftadır ve kesinlik kazanmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 9 (f) %

0 (Kullanılmayan) 25 29.4

1 (Kullanılan) 60 80.6

Toplam 85 100

Dokuzuncu kontrol maddesinde, hikâyelerin sonucunun son paragrafta ve kesinlik kazanması incelenmiştir. Yirmi beş hikâyede hikâyeler son paragraftan önce sonuçlanmış son paragrafta ise sonuçlanan olay ile ilgili veya ilgisiz yorumlar yapılmaya devam edilmiştir. Okuyucular hikâyelerin son paragraflarında hikâyelerde anlatılan olayların kesin sonuç kazandığını ve hikâye karakterlerinin olay boyunca yaşadıkları çatışmaları sonlandırdığını görmek isterler. Sonuç bölümü son paragraftan daha önce olan hikâyelerin son kısmı genelde okunmak istenmez. Bu durum hikâyeden kurulması beklenen anlamın verimini düşürür.

Tablo 13. Onuncu kontrol maddesinin (“Hedeflenen okuyucu kitlesinin ön bilgi seviyesine uygundur.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 10 (f) %

0 (Kullanılmayan) 0 0

1 (Kullanılan) 85 100

Toplam 85 100

Onuncu kontrol maddesinde, hikâyelerin hedeflenen okuyucu kitlesinin ön bilgi miktarına yönelik olup olmadığı incelenmiştir. Hikâyelerin tümü incelendiğinde ilkokul düzeyindeki çocukların sahip olabileceği düşünülen ön bilgi düzeylerine uygun olduğu görülmüştür.

Buradan yola çıkılarak öğretmen adaylarının ilkokul öğrencilerine yönelik yazdıkları hikâyelerde öğrencinin ön bilgi miktarları hakkında yeterince bilgi sahibi oldukları söylenebilir.

Tablo 14. On birinci kontrol maddesinin (“Hikâyede yazım kurallarına uyulmuştur.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 11 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerden sadece bir tanesinde yazım kurallarına uyulmamıştır. Bu hikâye örneğinde kelime ve ek yazımı yanlışları, cümle diziliminde eksiklikler bulunmaktadır.

Tablo 15. On ikinci kontrol maddesinin (“Hikâyede noktalama işaretleri düzenli bir biçimde kullanılmıştır.” ) maddesinin hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 12 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin hemen hemen hepsinde noktalama işaretleri düzenli bir biçimde kullanılmıştır. Sadece bir hikâyede sonuna nokta konulmayan cümleler, metin içerisinde gerekli olmayan yerlerde virgül kullanımı ve cümlelerdeki anlam bütünlüğüne dikkat edilmeden anlamlı olan kelime dizilerinin nokta ile birbirinden ayrılması biçiminde hatalar görülmüştür.

Tablo 16. On üçüncü kontrol maddesinin (“Hikâyeler birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin düzeylerine uygundur.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 13 (f) %

0 (Kullanılmayan) 0 0

1 (Kullanılan) 85 100

Toplam 85 100

On üçüncü kontrol maddesinde yazılan hikâyelerin hedeflenen sınıf düzeyine uygun olup olmadıkları incelenmiştir. Yazılan tüm hikâyeler, metin içerisindeki kelimelerin anlamları, konu ve tema seçimleri bakımından kontrol edildiğinde; kullanılan kelimelerin, konuların ve temaların 1-4.sınıf seviyeleri aralığındaki çocuklara uygun olduğu görülmüştür. Güçlük düzeyleri ise genelde orta güçlükte ve kolay düzeyde oldukları için rahat okunabilirlik düzeyine sahiptirler.

Tablo 17. On dördüncü kontrol maddesinin (“Hikâyedeki bakış açısı içsel anlatıcıdır.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 14 (f) %

0 (Kullanılmayan) 84 98.9

1 (Kullanılan) 1 1.1

Toplam 85 100

On dördüncü kontrol maddesinde yazılan hikâyelerin içsel anlatıcının türüne sahip olmadıkları kontrol edilmiştir. Yazılan hikâyelerden sadece birinin bakış açısı içsel anlatıcı olduğu görülmüştür. İçsel anlatıcı çocuğun hikâyeyi kendi yaşıyormuşçasına ilgi duymasını sağlar. Yazılan hikâyelerde genelde tercih edilmediği görülmüştür.

Tablo 18. On beşinci kontrol maddesinin (“Hikâyedeki bakış açısı dış öznel anlatıcıdır.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 15 (f) %

0 (Kullanılmayan) 82 96.5

1 (Kullanılan) 3 3.5

Toplam 85 100

On beşinci kontrol maddesinde, yazılan hikâyelerin bakış açısının dış öznel anlatıcı olması kontrol edilmiştir. Hikâyelerden sadece üç tanesinin bakış açısının dış öznel anlatıcı olduğu görülmüştür. Öğretmen adayları bunu, çocukların hikâyenin dışındaki sınırlandırılmış bir anlatımın benimsemeyecekleri düşüncesi ile tercih etmemişlerdir.

Tablo 19. On altıncı kontrol maddesinin (“Hikâyedeki bakış açısı her şeyi bilen dış anlatıcıdır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 16 (f) %

0 (Kullanılmayan) 5 5.9

1 (Kullanılan) 80 94.1

Toplam 85 100

On altıncı kontrol maddesinde yazılan hikâyelerin bakış açısının her şeyi bilen dış

anlatıcının olup olmadığı kontrol edilmiştir. Yazılan hikâyelerin genelinde bakış açısı her şeyi bilen dış anlatıcıdır. Öğretmen adayları geniş bir bakış açısını hikâyenin iyi ifade edilmesi açısından gerekli görmüşlerdir.

Tablo 20. On yedinci kontrol maddesinin (“Hikâyedeki cümleler kurallı, anlaşılabilirdir.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 17 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Bir hikâye hariç, yazılan hikâyelerde kullanılan cümleler kurallı, anlaşılabilir ve okuyucu düzeyine uygundur.

Tablo 21. On sekizinci kontrol maddesinin (“Hikâyede yardımcı grafik, resim veya çizimler kullanılmıştır.” )hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 18 (f) %

0 (Kullanılmayan) 80 94.1

1 (Kullanılan) 5 5.9

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerden yalnızca beş tanesinde yardımcı grafik, resim veya çizimler kullanılmıştır. Bu görsel öğeler genelde basit çizimler şeklindedir.

Tablo 22. On sekizinci kontrol maddesinin (“Hikâyede ana karakterler ve yardımcı karakterler kullanılmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 19 (f) %

0 (Kullanılmayan) 3 3.5

1 (Kullanılan) 82 96.5

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin yalnızca üç tanesinde ana karakterler ve yardımcı karakterler birlikte kullanılmamıştır. Ya ana karakter tek başına kullanılmış ya da ana karaktere değinilmeden sadece yardımcı karakterler ile hikâye kurgusu hazırlanmıştır.

Tablo 23. Yirminci kontrol maddesinin (“Hikâyede bahsedilen olaylar ile ilgili ek açıklamalara yer verilmiştir.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 20 (f) %

0 (Kullanılmayan) 34 40

1 (Kullanılan) 51 60

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin yüzde altmışında hikâyelerde bahsedilen olaylar ile ilgili ek

açıklamalara yer verilmiştir. Bu ek açıklamalar genelde olay örgüsü ile ilgili olup; olay örgüsüne ilişkin bilinmeyen noktaları açıklama şeklindedir.

Tablo 24. Yirmi birinci kontrol maddesinin (“Hikâyede mizah içeren öğelere yer verilmiştir.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 21 (f) %

0 (Kullanılmayan) 85 100

1 (Kullanılan) 0 0

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin hiçbirinde mizah içeren öğelere yer verilmemiştir. Mizah çocuk hikâyelerinde olması tercih edilen bir öğedir. Öğretmen adayları genel olarak öğretici tür hikâyeleri (değerler eğitimi vs. ilgili) seçmişlerdir.

Tablo 25. Yirmi ikinci kontrol maddesinin (“Hikâyede yabancı dilden kelimeler kullanılmıştır.” ) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 22 f %

0 (Kullanılmayan) 3 96.5

1 (Kullanılan) 82 3.5

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin üç tanesinde yabancı dilden kelimeler kullanılmıştır. Genelde yabancı kökenli kelimeler veya yabancı isimler kullanılan bu hikâyeler MEB ders kitaplarında bulunan hikâyeler gibi öğretici olarak, derslerde işlenen temalara veya kazandırılmak istenen değerlere yönelik yazılmaya çalışılmıştır. Genelde karakter veya mekân isimleri yabancı veya yabancı kökenli kelimelerden seçilmiştir.

Tablo 26. Yirmi üçüncü kontrol maddesinin ( “Hikâyede etik ilkelere dikkat edilmiştir.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 23 (f) %

0 (Kullanılmayan) 1 1.1

1 (Kullanılan) 84 98.9

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin biri hariç diğerlerinde etik ilkelere dikkat edilmiştir. Burada etik ilkeler ile kastedilen çocuğa herhangi bir düşünce yapısını kazandırmaya çalışmamaktır.

Öğretmen adaylarına göre yazarların sahip olduğu ideolojiler okuyucuları etkileyen öğeler olmamalıdır. Öğretmen adaylarının neredeyse tümü bu kontrol maddesine dikkat

etmişlerdir.

Tablo 27. Yirmi dördüncü kontrol maddesinin (“Hikâyede konu bütünlüğü sağlanmıştır.”

)maddesinin hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 24 (f) %

0 (Kullanılmayan) 0 0

1 (Kullanılan) 85 100

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin tümünde konu bütünlüğü sağlanmıştır. Konu bütünlüğü bir hikâyenin anlam içeriğinin tamamlanması açısından önemlidir. Öğretmen adaylarının tümünün bu kontrol maddesi açısından yeterli olduğu görülmüştür.

Tablo 28. Yirmi beşinci kontrol maddesinin (“Hikâyede biçimsel düzenlemelere (kompozisyon, paragraf yapısı) dikkat edilmiştir.”) hikâye örneklerinde kullanım sıklığı

Madde 25 f %

0 (Kullanılmayan) 0 0

1 (Kullanılan) 85 100

Toplam 85 100

Yazılan hikâyelerin tümünde biçimsel düzenlemelere (kompozisyon, paragraf yapısı) dikkat edilmiştir. Öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyeler incelendiğinde en çok dikkat edilen kontrol maddesi olduğu görülmektedir.

4.1. Öğretmen Adaylarının Yazdıkları Hikâyelerin Kalitesinin İncelenmesi