• Sonuç bulunamadı

1. Dünyada ve Türkiye’de İstatistik

1.2. Türkiye’de İstatistik

1.2.1. Osmanlı Devleti’nde Veri ve Kayıt

1.2.1.3. XVIII.- XIX. Yüzyıl Modernleşme Dönemi

1.2.1.3.2. Veri ve Kayıt Sisteminde Modernleşme ve Kurumsal Değişimler 30

Sultan II. Mahmut zamanında 1831’de yapılan nüfus sayımında her ne kadar Anadolu ve Rumeli sancaklarında sadece erkekler sayılmış olsa da modern anlamdaki ilk nüfus sayımı olarak geçmektedir. Enver Ziya Karal tarafından 1943’te Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831 adıyla yayınlanmıştır.105

104 Cem Behar, “Osmanlı Nüfus İstatistikleri ve 1831 Sonrası Modernleşmesi”, Osmanlı’da Bilgi ve İstatistik, Der: Halil İnalcık, Şevket Pamuk, DİE Yayınları, Ankara, 2000, s.67

105 Karal, a. g. e.

31

Bu sayım II. Mahmut’un ıslahat hareketlerinin bir parçasıdır. Sayım klasik dönemde arazilerin tespiti ve alınacak verginin belirlenmesi amacıyla yapılan sayımlardan farklıdır. 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasıyla yeni bir ordu kurma ihtiyacından dolayı yapılmıştır. Asker alma amacıyla yapılan bu sayımda vergiye tabi tutulacak Gayrimüslim nüfus da sayılmış ancak amacına uygun olarak sadece erkekler sayılmıştır.106

Bu sayım her ne kadar modern anlamda ilk olarak anılsa da İmparatorluk coğrafyasının tamamını kapsamamıştır. Bosna, Arnavutluk, Teselya, Erzurum, Diyarbakır ve Van sayım dışı kalmıştır. Yine bu sayımda askerlikten muaf olan İstanbul nüfusu da sayılmamıştır.107 1831 sayımından kısa bir süre sonra yapılan bir sayımda da Osmanlı nüfusu otuz beş milyon olarak geçmektedir. Defter kayıtları günümüze ulaşmayan 1844 yılında yapılan başka bir sayımda ise Rumeli Nüfusu on beş buçuk milyon, Anadolu nüfusu on altı milyon olarak tespit edilmiştir. Cem Behar bu sayının A. Ritter zur Helle’nin Die Völker des Osmanisches Reiches (1877) [Osmanlı İmparatorluğu’nun Halkları] eserinde yaptığı tahminlerle benzer sayıları verdiğini belirtir.108

Bu sayımların bir diğeri de Mithat Paşa’nın 1866 yılında Silistre, Vidin ve Niş sancaklarından oluşan valisi bulunduğu Tuna Vilayeti’nde yapılmıştır. Bu sayımın önemi sayımın askere alma ve vergilendirme çabası dışında yapılmış olmasıdır. Yeni kurulan bir vilayette etkin bir yönetim modeli kurmanın koşulunun o vilayette yaşayanları yani yönetilenleri daha iyi tanımaktan geçtiğini düşünen Mithat Paşa, tüm vilayetin nüfusunu yaşa, cinsiyete, medeni duruma, iktisadi faaliyet koluna göre, her hanede bulunan kişi sayısını da hesaba katarak yaptırmıştır.109 Her ne kadar diğer

106 Behar, a. g. m., s.68.

107 Behar, a. g. m., s.69.

108 Behar, a. g. m., s.69.

109 Behar, a. g. m., s. 69-70.

32

vilayetlerde uygulanmamış ve yerel bir sayım olsa da demografik ve sosyal verileri içermesiyle Türkiye İstatistik Tarihi açısından önemli bir sayımdır.

1831 ve 1844 yıllarında nüfus sayımı yapılmış olsa da kurumsal anlamda kayıt ve istatistik tutma meselesi Tanzimat Fermanı’ndan sonra Osmanlı Devlet İdaresi’nin gündemine gelmiştir.

Osmanlı Devleti’nde istatistik idaresinin kurulması, 1865110 yılında Ticaret Nezareti bünyesinde İstatistik Kalemi adı altında bir birim kurulmasından dolayı bu yıla tarihlense de İstatistiğin Kurumsal Tarihi: Osmanlı’dan Cumhuriyete isimli çalışmasında Emrah Çetin, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’ne dayanarak 1865 yılında bir İstatistik Kalemi kurulduğunu belirtmektedir. Bu belgede bir tercüman ve bir kâtipten oluşan bu kalem için Kostaki Efendi’nin bin iki yüz ve Hasan Efendi’nin yedi yüz elli kuruş maaşla memur tayin edildiği belirtilmektedir.111

Osmanlı Devleti’nde modern anlamda istatistiklerin tutulmasına yönelik bir diğer önemli çalışma ise 1875’te Ticaret Nezareti’nde İstatistik Kalemi’nin oluşturulmasıdır. Bu kalemin başına Rus bir uzman getirilmiş ancak 1877-1878 Rus Savaşı (93 Harbi) başladığı için bu kalem lağvedilmiştir.112

1880 yılında “İstatistik İdarelerine Dair Nizâmnâme” adıyla yedi maddelik bir nizâmnâme çıkarılmıştır. Buna göre kaza, liva ve vilayet merkezlerinde birer istatistik komisyonu kurulacaktır.113

1881’de bir Ceza İstatistikleri Nizamnâmesi ve 1891’de Bâbıâli İstatistik Encümeni Nizamnâmesi yayınlanmıştır. Mahmut Paşa’nın114 Nafıa Nazırlığı sırasında

110 Emrah Çetin bu konuda birçok çalışmada 1875 tarihinin verildiğini ancak bunun yanlış olduğunu belirtmektedir.

111 Çetin, a. g. e., s. 20.

112 Ratip Yüceuluğ, Türkiye’de İstatistik Teşkilatı ve Tarihçesi, T.C. Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü, Ankara, 1947, s.15

113 Çetin, a. g. e., s. 51.

33

genel istatistikler çıkarma işlemine girişilmiş ve 1897 yılına ait istatistikler 1900 yılında

“Nezaret-i Umûr-ı Ticaret ve Nafıa İstatistik-i Umûmi İdâresi, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin 1313 Senesine Mahsus İstatistik-i Umûmiyyesidir” adıyla yayınlanmıştır.115 3 Kasım 1911 tarihinde Ticaret-Sanayi ve İstatistik Müdüriyetleri, Ticaret ve Nafıa Bakanlığı bünyesinden Ziraat-Orman ve Maden Bakanlığı bünyesine dahil edilmiştir. Ardından Ziraat-Orman ve Maden Nezareti, Ticaret ve Ziraat Nezaretine dönüştürülmüştür.116

8 Şubat 1914 tarihinde ise Bâb-ı Fetvâda Dosya ve İstatistik Kalemi Namıyla bir Kalemin Teşkili Hakkında Nizamnâme adını taşıyan bir nizamname ile Şeyhülislamlık makamına bağlı bir istatistik kalemi kurulmuştur.117 Görülüyor ki tarım, eğitim, sağlık, ticaret konularının yanı sıra Osmanlı’da din işlerinde de modern istatistik yaklaşımlar kullanılmak istenmiştir.

Osmanlı Devleti’nde her ne kadar 1891’de İstatistik Encümeni kurulmuş olsa da her bakanlık kendi istatistiklerini tutmakta idi. 18 Mart 1918’de beş maddeden oluşan İstatistik Müdîriyyet-i Umûmiyyesi’nin Teşkîli Hakkında Kanun’un çıkarılması ile devletin tüm istatistik çalışmalarını yürütmek üzere sadaret makamına bağlı merkezi bir daire kurulmuştur. Bu kanunun yürütülmesine Sadrazam ve Maliye Nazırı memur tayin edilmiştir.118 Bu kanunla kurulmuş olan İstatistik Genel Müdürlüğü ile nezaretlere bağlı istatistik kalemlerinin nasıl çalışacağı sorunu ortaya çıkınca, 1 Ağustos 1918 tarihinde ise on bir maddeden oluşan İstatistik Müdîrriyyet-i Umûmîyyesi’nin Vezâifine ve Devâirdeki İstatistik Kalemleriyle Münasebetine Dair Nizamnâme çıkarılmıştır.119 Bu nizamnâmenin ikinci maddesi içtimaî, iktisadî ve ilmî bir içeriği olan her türlü istatistik

114 Azmi Özcan, “Mahmud Celaleddin Paşa (1838-1899)”, https://islamansiklopedisi.org.tr/mahmud-celaleddin-pasa, E.T. 01.11.2020.

115 Zafer Toprak, “Osmanlı Devleti’nde Sayısallaşma Ya Da Çağdaş İstatistiğin Doğuşu”, Osmanlı’da Bilgi ve İstatistik, Der: Halil İnalcık, Şevket Pamuk, DİE Yayınları, Ankara, 2000, s. 98.

116 Çetin, a. g. e., s. 58.

117 Çetin, a. g. e., s. 59.

118 Çetin, a. g. e., s. 60.

119 Çetin, a. g. e., s. 61.

34

çalışmasının İstatistik Müdüriyetinden izin ve yardım almadan yürütülmeyeceğini ifade etmektedir. İçtimaî, iktisadî ve ilmî konuları şu şekilde sıralamaktadır: Nüfus durumu ve hareketleri, nüfusun iktisadi, içtimai ve sıhhi açıdan taksimi, hastalıklar ve ölüm nedenleri, sanayi, ziraat ve hayvancılık, iç ve dış ticaret, veterinerlikle ilgili işler, eşya fiyatları gıda ve maddelerinin satımı, deniz taşımacılığı, posta-telgraf-telefon, demiryolları, vergiler, ceza ve hukuk işleri, eğitim.120

18 Mart 1918’de kurulmuş olan İstatistik Müdürlüğü’nün başına istatistik uzmanı Alman Doktor Durzburg getirilmiş ancak gerekli çalışmalar yürütülemediği için Durzburg kısa süre sonra ülkesine dönmüştür. Meclis-i Vâlâ’daki bir mazbatada tüm ülkenin istatistik verilerini tek tek toplayacak ve açıklayacak araçlar olmadıkça bir istatistik müdüriyetinin kurulmasının fayda sağlamayacağı, Ticaret ve Nafia Nezareti bünyesinde bir istatistik kalemi mevcutken bundan bağımsız bir müdüriyetin bulunmasının karışıklıktan başka bir işe yaramayacağı beyan edilmiştir.121

5 Temmuz 1919 tarihinde Dâire-i Sadâret’de Müteşşekil İstatistik Müdîriyyet-i Umûmiyyesi’nin İlgâsı Hakkında Karârname başlığı ile yayınlanan kararname ile İstatistik Müdiriyeti kaldırılmıştır. İstatistiğin kurumsallaşması 11 Ağustos 1923 tarihinde İktisât Vekâleti’ne takdim edilen “Türkiye İstatistik Müdîriyyet-i Umûmiyyesi Nizâmnâmesi Lâyıhası” isimli 9 bölüm 36 maddeden oluşan nizâmnâme ile cumhuriyet dönemine kalmıştır.122

120 Çetin, a. g. e., s. 62.

121 Çetin, a. g. e., s. 65-66.

122 Çetin, a. g. e., s. 65-67.

35

1.2.2. Türk Bilim Çalışmalarında ve Yayın Hayatında İstatistik

Avrupa’da istatistik terimi XVIII. yüzyılın ortalarında kullanılmaya başlamış, Osmanlı’ya girişi ise XIX. yüzyılı bulmuştur. Osmanlı Dönemi’nde, İstatistik ve Osmanlı Türkçesindeki karşılığı olan ihsaiyat sözcükleri bir arada kullanıldığını söylemek mümkündür. Devlet katında idari birimlerde istatistik kullanılırken malî ve ilmî konularda ise ihsaiyat sözcüğü kullanılmıştır.123

Devletin idari anlamda meseleye eğilmesi ile Mehmet Habib, Mustafa Suphi, Mehmed Sadık, Ahmet Naci gibi dönemin aydınları ile istatistik işlerini düzenlemek için Belçika’dan getirilen Camille Jacquart tarafından Servet-i Fünûn, Hayat, Maarif ve Darülfünûn’un bazı fakülte dergilerinde çeşitli yazılar kaleme alınmıştır. Bu yazıların yanı sıra Darülfünûn’da ve Mekteb-i Mülkiye’de okutulmak üzere hazırlanan kitaplarla birlikte başlı başına istatistik sözcüğü kullanılan bilimsel metin değeri taşıyan kitaplar da neşredilmiştir.124 Bu çalışmanın amacı gereği dönemin üniversitelerinde okutulan kitaplara değinilecek ve istatistik adı altında basılan eserler serimlenerek Mehmet Cavid Bey’in İhsaiyyat adlı eserinin yöntemsel kısmı üzerine yoğunlaşılacaktır.

İstatistik sözcüğü ilk defa, Ahmet Vefik Paşa tarafından 1847’de hazırlanan ilk salnâme özelliği taşıyan metinde nüfus, bütçe ve hastanelere ilişkin bilgilerin bulunduğu bölümün başlığı olarak ihsaiyat şeklinde yer almıştır.125

İstatistik konusunda yazılmış ilk eser ise 1876’da Matbaa-i Amire’de basılan Recai Bey’in 143 sayfalık İstatistik-i Umûmî’sidir.126 Recai Bey bu çalışmasını önce hükümete sunmuş, takdirle karşılanmış ve rütbe-i salise ile ödüllendirilmiştir. Hükümet

123 Çetin, a. g. e., s. 81.

124 Çetin, a. g. e., s. 83 ve 86-87.

125 Bilgin Aydın, “Salnâme”, https://islamansiklopedisi.org.tr/salname, E.T. 08.01.2021.

126 Recai, İstatistik-i Umumi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1293. Kitabın baskı yılı Zafer Toprak’ın Osmanlı’da “Sayısallaşma Ya Da Çağdaş İstatistiğin Doğuşu” makalesinde 1293 (1876), Emrah Çetin’in İstatistiğin Kurumsal Tarihi Osmanlı’dan Cumhuriyet’e çalışmasında 1292 (1875) olarak geçmektedir. Eserin hükümete sunulduğu yıl 1875, basıldığı yıl 1876 olabilir.

36

eserin Matbaa-i Amire’de basılmasına karar vermiştir.127 1888 yılında Mehmet Ali (Ayni) Bey’in dört bölümden oluşan Nazârî ve Amelî İstatistik128 kitabı yayınlanmıştır.

1891 yılında Mekteb-i Mülkiye’de taşbaskı olarak okutulan 55 sayfalık kitabın ismi İstatistik’tir129. Yine 1892 yılında Coğrafya-yı Zirâî ve Sanayî ve Ticarî- Coğrafya-yı Ümranî130 isimli kitabın ilk bölümünün adı “İstatistik”tir. Kitabın yazarı bilinmemektedir. Ancak kitabın yayınlanmasından birkaç sene sonra Mekteb-i Sultanî müdürü Abdurrahman Şeref Bey’in 1898 tarihli 321 sayfalık İstatistik ve Coğrafya-yı Ümrani131 adlı eseri bu kitabın da Abdurrahman Şeref Bey tarafından yazıldığın düşündürmektedir.132 Abdurrahman Şeref Bey’in istatistik tanımı önemlidir: “İstatistik adedle ifade olunabilen kâffe-i ahval ve vekayi-i düveliyye ve içtimaiyyeden bahs eder bir fendir”.133 Servet-i Fünûn dergisinde Mehmed Sadık Beyi’in İstatistik (Tarihi ve Terakkisi) adlı bir makalesi yayınlanmıştır.134 Maliye Mektebi İstatistik Muallimi ve aynı zamanda Orman ve Maadin ve Ziraat Nezâreti İstatistik Müdürü Cemal Bey’in kitabı Usûl ve Tatbikât-ı İstatistik 1912’de basılmıştır.135 Namık Zeki Aral’ın da İhsaiyat adlı eseri Mekteb-i Mülkiye Matbaası’ndan 1921’de basılarak yayınlanmıştır.136

İstatistik sözcüğü Basiretçi Ali Efendi’nin Basiret gazetesinin 24 Zilkade 1290/

1 Kânunusani 1289 tarihli 1131 sayılı nüshasında da geçmektedir. Makalenin yazarı bilinmemektedir.137

127 Çetin, a. g. e., s. 75. Emrah Çetin bu bilgiyi BOA. İDH: 706/49410, 16 Recep 1292 (18 Ağustos 1875) sayı ve tarihli belgeden aktarmaktadır.

128 Mehmet Ali (Ayni), Nazârî ve Amelî İstatistik, İstanbul, Karabet Matbaası, 1306 (1891).

129 İstatistik, Mekteb-i Mülkiyye-i ŞAhâne Litoğrafya Destgâhı, İstanbul, 1308 (1893).

130 Coğrafya-ı Zirâî ve Sanayî ve Ticarî- Coğrafya-ı Ümranî, İstanbul, 1309 (1894).

131 Abdurrahman Şeref, İstatistik ve Coğrafya-yı Ümrani, Karabet Matbaası, İstanbul, 1314 (1899).

132 Çetin, a. g. e., s. 76.

133 Çetin, a. g. e., s. 77.

134 Mehmed Sadık, “İstatistik (Tarihi ve Terakkisi), Sertvet-i Fünûn, Sayı 131, s. 2-4, 2 Eylül 109 (14 Eylül 1893).

135 Cemal Bey, Usûl ve Tatbikât-ı İstatistik, Matbaa-ı Kader, İstanbul, 1325 (1909).

136 Namık Zeki Aral, İhsaiyat, Mekteb-i Mülkiyye Matbaası, İstanbul, 1337 (1921).

137 Ali Kurt, Basîret Gaztesinin Edebiyat ve Kültür Yazılarının sistematik İndeksi (1870-1908), s. 44, (İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1999.

37

Bu dönemde coğrafi konularda yayınlanan kitaplarda da istatistiksel bilgilere rastlanmaktadır. Tüccarzâde İbrahim Hilmi’nin Memâlik-i Osmaniyye Cep Atlası- Devlet-i Aliyye-i Osmaniyyenin Ahval-i Coğrafiyye ve İstatikıyyesi138 bunlardan biridir.

Aynı dönemde Rusçadan Binbaşı Mehmed Sadık tarafından çevrilen Van ve Bitlis Vilayetleri İstatistiği139 de çeviri bir eser olarak göze çarpmaktadır.140

Bu kitaplar genellikle istatistiğin içeriğini ve tarihini anlatan tanımsal ve tarihsel bir kısımla beraber, istatistik kongreleri, istatistiklerin nasıl ve hangi alanlarda tutulması gerektiğini anlatan ilmî, amelî ve nazarî bir veya birkaç kısımdan oluşmaktadır. Maliye Nazırı Mehmed Cavid Bey’in İhsaiyat ismini taşıyan eseri ise hacim ve içerik bakımından en kapsamlı eserlerin başında gelmektedir. Mehmet Cavid Bey’in bu eseri üçüncü bölümde ayrıntılı olarak incelenecektir.

138 Tüccarzâde İbrahim Hilmi, Memâlik-i Osmaniye Cep Atlası- Devlet-i Aliyye-i Osmaniyyenin Ahval-i Coğrafiyye ve İstatistikıyyesi, Kütüphane-i İslam ve Askeri, İstanbul, 1323 (1907).

139 Mehmet Sadık, Van ve Bitlis Vilayetleri İstatistiği, Matbaa-i Askeriyye, İstanbul, 1330 (1914).

140 Çetin, a. g. e., s. 79.

38

İKİNCİ BÖLÜM

2. Mehmed Cavid Bey

Benzer Belgeler