• Sonuç bulunamadı

2. Mehmed Cavid Bey

2.3. Eserleri

Mehmed Cavid Bey’i yaşadığı dönem devlet adamlarından ayıran en önemli özelliklerden biri çok sayıda eser vermiş olmasıdır. Mehmet Cavid Bey’in eserleri siyasi hatıraları, siyaset dışı hatıraları ve ilmi-politik eserleri olmak üzere üçe ayrılabilir.

a- Siyasi Hatıraları163

Mehmed Cavid Bey’in yakın arkadaşı, İttihat ve Terakki önderlerinden Hüseyin Cahit Yalçın 30 Ağustos 1943-22 Aralık 1946 tarihleri arasında Tanin gazetesinde Cavid Bey’in notlarından ve defterlerinden derlediği hatıraları aşağıdaki başlıklarla yayınlamıştır:

- Meşrutiyet Devrine Ait Cavid Bey’in Hatıraları - Birinci Cihan Harbine Türkiye’nin Girmesi

- Felaket Günlerinde Mütareke Devrinin Feci Tarihi b- Siyaset Dışı Hatıraları

- Zindandan Mektuplar İdama Beş Kala Yazılan Satırlar - Şiar’ın Defteri

c- Makale ve Kitapları Makaleleri

Mehmed Cavid Bey ilk olarak Servet-i Funûn dergisinde, nakliye ve ulaşım, Almanya gümrük tarifeleri, Fransa Alkol Yasası, iktisadın muhasebesi, medeniyet ve nüfus gibi konuların da içinde bulunduğu on üç makale kaleme almıştır. Ulûm-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası’nda maliye, bütçe, borsa, ticari şirketler ve ticaret odaları hakkında yirmi yedi makalesi vardır. Yine Tanin gazetesinde on altı, Ticaret-i Umûmiye Mecmûası’nda beş, Kadın Mecmûası’nda iki, Sabah gazetesi, Musâvver

162 Toprak, a. g. e., İstanbul 2013, s. 186-189.

163 Hasan Babacan, Servet Avşar, a. g. e., s. 12.

44

Muhît Mecmuası, Tasvir-i Efkâr gazetesi, Mülkiye Mecmûası ve Şûra-yı Ümmet dergisinde bir olmak üzere iktisadi, mali, siyasi ve sosyal konularda çeşitli makalelerle düşünce hayatımıza katkı sağlamıştır.164

Kitapları

Makalelerinin dışında Mehmed Cavid Bey’in bilimsel birikiminin daha açık şekilde görüldüğü kitapları şunlardır:

1- İlm-i İktisat, Cilt I, II, III, IV, İstanbul, 1324

2- Malûmaât-ı İktisadiyye, İstanbul, 1324 (İlm-i İktisat’ın liselerde okutulmak üzere bir özeti niteliğindedir).

3- İhsaiyyat, İstanbul, 1325

4- Maliye Nazırı Selanik Meb‘usu Cavid Beyefendi Tarafından İrad Edilip Risale şeklinde Tab’ıyla Memleket-i Osmaniyye’ye Neşr ve Tevziine Hey‘et-i Umumiyece Karar Verilmiş Olan Birinci ve İkinci Nutuk.165

5- Cavid Bey Meşrutiyet Ruzâmesi Cilt I, II, III, IV Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014 (Bu eser Cavid Bey’in oğlu Şiar Yalçın tarafında TTK’ye verilen günlüklerinden derlendiği için Cavid Bey’in eseri olarak kabul edilmedir).166

164 Nazmi Eroğlu, a. g. e., s. 364-367.

165 Nazmi Eroğlu, a. g. e., s. 363-364.

166 Cavid Bey, a. g. e., 2014, s. 311.

45

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. İhsaiyat

1325 (1909) yılında Matbaa-ı Amîre’de basılan bu eser önsöz, giriş, istatistik tarihi ve pratik (yöntemsel) kısmı olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.

3.1. Mukaddime, Medhal, Birinci Kısım: Tarih-i İhsaiyyat

Mehmed Cavid Bey’in İhsaiyat kitabı mukaddime (önsöz), müdhil (giriş), tarih-i ihsaiyat (istatistik tarihi) ve kısm-i amelî (uygulaması) bölümlerinden oluşmaktadır.

Kitabın önsözünde Hüseyin Cahit Yalçın ve Ahmet Şuayb Bey’le birlikte 1317 senesinde Servet-i Funûn dergisinde Ulûm-u Hâzıra Kütüphanesi başlığı altında gençlerin ufkunu açacak bir dizi eser kaleme almayı düşündüklerini belirtmiştir.167

Ulûm-u Hâzıra Kütüphanesi; iktisat, maliye, tarih, hikmet-i içtimaiye, ihsaiyat, terbiye, felsefe, lisan, ahlâk, ahval-ı ruhiye, tarih-i tabî-i beşer ve hukuk gibi konularda yol gösterici eserler içerecek ve senede üç dört cilt basılacak şekilde tasarlanmıştır.

Fakat bu konuların hepsinde yayın yapmak bir yana Cavid Bey’in İlm-i İktisat eserinin mevcut baskısını bile ancak koruyabilmişlerdir.168

Mehmed Cavid Bey kitabın yazıldığı Haziran 1325 (1909) tarihinde sekiz sene önceki bu vaadi yerine getirdiğini ve kitabın birinci cildini yazdığını, devamında ise nazariyât ve demografyaya ait kısımlarını da yazacağını söylemiştir.169

Giriş kısmında istatistikin devletler için iktisadi, sosyal, mali, ticari önemlerinden bahsetmiş aşağıdaki yazarlardan ve eserlerden yararlandığını belirtmiştir170:

167 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. (elif)

168 Mehmed Cavid Bay, a. g. e., s. (elif)

169 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. (elif)

170 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 24-25.

46

- Maurice Block, Tratié théorique et pratique de statsitique, 1 Volume:

[İstatistik Teorisi ve Pratiği Üzerine Risale 1. Cilt].

- Pierre Emile Levasseur, La population française, 3 Volume: [Fransa Nüfusu 3. Cilt.].

- Pierre Emile Levasseur, Dictionnaire d’économie Politique (Satatistique):

[Ekonomi Politik Sözlüğü (İstatistik)].

- Emile Cheysson, Les Moyens en statistique: [İstatistikte Yöntem]

- Les Discours de M. Alfred de Foville: M. Alfred de Foville’in Söylevi

- Joseph Körösi, Projet d’un recensement du monde: [Bir Dünya Nüfus Sayım Projesi]

- Compte rendu general des travaux du congrés insternational de Statistique, sous la direction de M.Semenow: [M. Semenow Yönetiminde uluslararası İstatistik Kongresi Çalışmaları Genel Raporu]

Medhal kısmının sonunda ise şöyle yazmaktadır:

İhsaiyat’ın munkasım olduğu beş kısmın birincisinde, mufassal tarihinden, ikincisinde

tatbikâttan yani istatistiklerin ne sûretle toplanıp neşr edildiğinden, üçüncüsünde envaî ihsaiyattan, dördüncüsünde nazariyât-ı ihsaiyeden, beşincisinde ilm-i nüfus ile tercüme edeceğimizde demografiden bahsedilecektir. Bu taksimat-ı esasiye Moris Blok’un eserinden âhz olunmuştur.

Buradan hareketle Cavid Bey’in İhsaiyat kitabının tamamlanmamış bir kitap olduğu görülmektedir. Eserin girişi, istatistiğin yalnızca iktisadi, askeri ve mali alanlarda kullanılan bir sayım yöntemi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini de vurgulamıştır.

Cavid Bey’e göre toplumsal yasaların doğasını anlamak için günlük yaşamın geneli hakkında bilgi toplamak, basit bir toplama işlemi değildir. İstatistiksel bilgi, bütün bilim alanlarında kullanılacak verilerin güvenilir bir şekilde tamamının

47

toplanması ve bu bilgilerin geçmiş tecrübelerle kıyaslanması, değerlendirilmesi yoluyla neden-sonuç ilişkilerini tespit edebilmek için elzemdir. Sayıların toplanması bu işin başlangıcıdır, bunların doğru yöntemlerle güvenilir bir şekilde elde edilerek devlet yöneticilerinin işine yarayacak şekilde hazırlanması bilimsel bir bakış açısı ve uzmanlık gerektirir. Ancak bu yolla toplumsal gelişim süreçleri öngörülebilir.

Çalışmanın birinci bölümünde dünyada istatistik tarihi anlatılırken Mehmed Cavid Bey’in kitabının birinci bölümü Tarih-i İhsaiyat’tan da yararlanıldığı için burada İhsaiyat’ın ikinci bölümü olan Kısm-ı Amelî üzerine yoğunlaşarak Tarih-i İhsaiyat bölümü alt başlıkları doğrultusunda serimlenecekir.

Mehmed Cavid Bey’in Prusya, Bavyera, Avusturya-Macaristan, İspanya, İsviçre, İngiltere, Belçika, İtalya Flemenk, Danimarka, Rusya, Fransa, Japonya ve Amerika’da istatistiğin nasıl tutulduğunu, bu ülkelerde hangi tarihlerde istatistik kurumlarının kurulduğunu, ünlü istatistikçilerden de bahsederek anlattığı yüz otuz sekiz sayfalık bölümün alt başlıkları şu şekildedir171:

Birinci Kısım

Tarih-i İhsaiyat Birinci Bâb:

1- Kurûn-u Kadîme ve Mütevâssıta

2- Sansovino’dan Şlözer’ Kadar (Sansovino’dan Schlözer’e Kadar) 3- Hesab-ı Siyâsî

4- Süsmilh (Süssmilch) 5- Zamanımıza Kadar

6- Asâr ve Tedrisât-ı İhsâiyye

171 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., içindekiler.

48

İkinci Bâb:

İstatistik Kalemlerinin İhdâsı Üçüncü Bâb:

1- Tensikât-ı Hazırâ-ı İhsâiyye 2- İstatistik Komisyonları 3- İstatistik Kalemleri Memûrîni 4- Hidemâtı Hariciye

5- Belediye Aklâmı Dördüncü Bâb:

- Heyet-i Resmîye, Serbest Cemiyetler, Ulemâ-ı İhsaiye - İstatistik Kongreleri

- Beynelmilel İstatistik Enstitüsü

3.2. İkinci Kısım: Kısm-ı Amelî

Bu bölüm istatistik verilerinin toplanmasının fiili yöntemlerinin, nüfus, sanayi, sağlık, ticaret gibi konulara göre ayrılarak anlatıldığı ve on altı alt başlıkta incelendiği istatistik yöntemine ilişkindir.

Birinci Bâb: İstatistiklerin Tertîbi172

İstatistiklerin tertîbinden kastedilen en küçük idari birimden merkeze ulaşıncaya kadar izlenmesi gereken yoldur. Her istatistiğin en küçük idari birimden merkeze toplanırken üç yol izlenebileceği belirtilmiştir:

172 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 141-146.

49

1- Sırf farziyât ve tahminât: Varsayım ve tahmin. Bu bir yöntemin olmadığı anlamına gelir. Tahmin yönteminin istatistik verisinde belirtilmesi gerekir.

2- Olayların istatistiki verisi oluştukça kayıt altına alınan evlilik, doğum ve mahkeme işlemleri gibi idari işlerin belgeleriyle veri oluşturma.

3- Her bir olayı işaret eden fişler vasıtasıyla istatistik tutma. Paris’te her doğum, vefât ve evlilik bir fişle gösterilerek kaydedilir.

Bu yöntemin sayım ve saklama açısından kolay olduğu için diğer iki yönteme tercih edildiği belirtilmiştir.

Bu üç yöntemle elde edilen veriler daha sonra bir araya getirilirken yine üç yöntem vardır (üç yöntem denmesine karşılık iki yöntemden bahsedilmiştir:

1- Ademi merkeziyet usulü: Küçük idari birimlerin cetveller doldurarak bir üst makama bu cetvelleri olduğu gibi göndermesi ve istatistiğin orada birleştirilmesi.

2- Merkeziyet Usul: Küçük idari birimlerin aynen merkezi idareye gönderilerek istatistiğin merkezde birleştirilmesi.

Merkeziyet usulünün ilk olarak 1836’da Paris’te sadece şehir için, 1841’de Moro de Junes173 tarafından fabrikalar istatistiki için uygulandığı görülmektedir. Yaklaşık aynı zamanda evlilik, doğum ve ölüm idaresi (Regisrat Géneral) tarafından İngiltere’de de bu usulün uygulandığı belirtilmektedir. 1851’de İngiltere’de tahrir bültenlerinin iç işleri bakanlığı bünyesindeki bir komisyona gönderilmesi kanunlaşmıştır. Prusya ve Saksonya’da da merkeziyet usulünü tercih etmiştir.

173Fransa Genel İstatistik Ofisi Müdürü Alexandre Moreau de Junnés, bkz., https://fr.wikipedia.org/wiki/Alexandre_Moreau_de_Jonn%C3%A8s, E.T. 27.12.2020.

50

Mehmed Cavid Bey, Bavyera İstatistik Müdürü Mösyö Dömayer174’in, merkezî usûlün yararlı ve zararlı taraflarını şu şekilde sıraladığını aktarmıştır.

Yararları:

- Sancaklar kendi görev alanlarında olmayan bir işlemden kurtarılmış olur.

- Toplanan veriler doğrudan bu işle meşgul olan ve verilerden idari fayda sağlayacak memurun eline geçer.

- Veri toplama yerelde olunca genel iş bir memurun elinden çıkar ve zorlaşır.

- İstatistik cetvellerini birleştirebilecek memurlar merkezde bulunur.

Zararları:

- Merkeze gönderilen çok sayıda verinin sağlıklı olarak ulaşması, istiflenmesi güç olabilir. Memur sayısı arttırılarak bu sorun çözülebilir.

- Merkezdeki memur yerelden bihaber olabilir, sürekli olarak yerelle iletişime geçmek zorunda kalabilir.

- Sancak idareleri kendilerini ilgilendirecek konulardan habersiz kalabilir.

Merkez kaleminin istatistikleri ayrıntılı basması bu sorunu çözebilir. Mösyö Anjel175 yerel idarelerin merkeze gönderdikleri verilerin birer kopyasını ellerinde bulundurmalarını tavsiye eder.

- Merkez müdürleri çok yoğun olduklarından ilme hizmetleri için çok az vakitleri kalır.

- Merkezde bu iş için ayrılacak bütçenin arttırılması gerekir. Yerel kurumlarda buna imkân yoktur.

174 Bavyera İstatistik Müdürü Georg von Mayr, bkz., Westergaard, a. g. e., s. 180, 193, 239 vd. Mehmed Cavid Bey Fransızca kaynaklardan yararlandığı için Gerorg von Mayr ismini Fransızca “de Mayr”’den telefuzla Dömayer şeklinde kullanmaktadır.

175 Prusya İstatistik Bürosu Başkanı Ernst Engel, bkz., Westergaard, a. g. e., s. 177, 179-180 vd. Mehmed Cavid Bey ismin Türkçe telaffuzunu kullanmaktadır.

51

Mösyö Dömayer, merkeziyet usulünün olumsuzluklarının giderilebilir olduğu için gelecekte bu usulün diğer usule üstün gelmesi beklemektedir.

İkinci Bâb: Erkâmın İhzârı176

Bu bölüm başlığı her ne kadar rakamların hazırlanması olarak çevrilse de burada kastedilen verilerin hangi konuda ve hangi araçlarla toplanacağı, fihrist ve cetvellerin nasıl doldurulacağıdır.

Burada yine iki yöntemden bahsedilmektedir. Ya müdüriyet cetvelleri kullanılır ki âdem-i merkeziyete riayet edilmiş olunur ya da daha sonra istatistik dairesi tarafından toplanacak suâlnâmeler hazırlanır.

Bir istatistik cetvelinin hangi konuda olduğu açık olmalıdır ki içeriği anlaşılsın.

Bir cetvel ya basit (a simple entrée) ya da birleşik (a domble entrée) olur. Basit cetveller birkaç sütun olur, birleşik cetveller satır ve sütunlardan oluşur daha ayrıntılıdır.

Mehmed Cavid Bey bu bölümde sanayi, hastalık, ölüm, doğum, ikametgâh gibi konularda oluşturulan cetvellere ayrıntılı örnekler vermiştir. Fransız ve Amerikan istatistikçilerin fihrist ve cetvellerle ilgili farklı yöntemlerinden ayrıntılı olarak bahsetmiştir.

Cetvellerin tutulacağı idari birime göre ayrıntılı tanıtımlarının da cetvellerle bu birimlere ulaştırılması önemlidir, talimatlar, tarifler, indeksler, sözlükler… vb.

176 Cavid Bey, a. g. e., s. 147-168.

52

Sualnâmelerin Tahriri177

Soruların hazırlanmasında her istatistikte uyulması gereken genel kurallar şu şekilde sıralanmıştır.

1- Sorular açık ve sade olmalıdır. Başka bir açıklamaya ihtiyaç duyulmamalıdır.

Böyle bir durumda mutlaka şerhen açıklama eklenmelidir.

2- Cevaplar kısa olmalıdır, uzun olursa sorulara itina edilmediği anlaşılır.

3- Cevap vermek çok sıkıntılı bir iş olduğundan yalnızca gerekli şeyler sorulmalıdır. Suâlname özetlendiğinde bir sonuca varılmalıdır bu yüzden esasa ilişkin sorular içermelidir.

4- İnsanları şüpheye düşürecek sorular olmamalıdır. Halk soruları duyunca vergilerin, rüsumun artacağı gibi fikirlere kapılmamalıdır. Bu fikirlere kapılması sorulara mutlaka yanlış, eksik cevaplar vereceği anlamında gelir ve gerçeklere ulaşılamaz. Mali istatistiklerde bu soruların tekrar gözden geçirilmesi gerekir.

5- Sorularda kişinin takdirine bırakılacak bir şey olmamalıdır. Örnek olarak bir öğretmene kaç çalışkan, kaç tembel öğrenciniz var gibi kişi kanaate ilişkin sorular sorulmamalıdır.

6- Az, çok gibi miktar içeren sorular sorulmamalıdır.

7- Sorular denetlenebilir olmalıdır. Bir nahiyenin arazi ölçüsü istendiğinde, arazi olmayan kısımlarının da ölçüleri istenmelidir ki, toplamı nahiyenin ölçüsünü versin ve sağlaması yapılabilsin.

Bir istatistik yapılabilmesi için toplumsal bir yöre bulunmalıdır. Burada soruları hazırlayıp kaydedecek olan taraf idareciler, sorulara cevap verecek diğer taraf da halktır. Bazen sorular fabrikatör, tüccar gibi meslek gruplarına da

177 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 159-168

53

yöneltilebilir, verecekleri cevaplar keyfi olabilir, bunun için soru sormayı bilmenin önemine işaret edilmiştir.

Suâlnameler dolduruldukları merkezi idareye gönderilir ve burada incelenip toplanır. Bu işleme “depoyman”178 denilir.

İdareye gelen suâlnamelerin tasnifi 3 usulde olur:

1- Tasnif usulü, “classment” (sınıflandırma) 2- Tenkîd usulü (kritik etme, eleştirme) 3- Pointage (işaretleme)

4- …… Makinesi179

Bunlardan hangisinin seçileceği keyfe kalmıştır. Ancak hepsinde dikkat edilecek olan sağlıklı bir kayıt olup olmadığını anlamak için içeriğinin incelenmesi olduğu belirtilmiştir.

Üçüncü Bâb: Vesâik-i İhsâiyenin Neşri180

1- Formalar

İstatistik belgelerinin tasnifi, saklanması, kütüphanelere dizilmesi için uygun koşullarda basılması, ciltlenmesi gerekmektedir.

2- Cetveller ve Metinler

Cetvellerin okunması, üzerindeki sayıların toplamlarının kalın gösterilmesi, sütun ve satırların belli olması gibi teknik konular önemlidir. Her eserin başında eserin

178 Fransızca dépouillement sözcüğü katılık-sertlik anlamının yanında sayma, sayım gibi anlamlara gelmektedir. Mehmed Cavid Bey bu sözcüğü eserinde depoyman şeklinde yazmakta ve hatta depobiye etmek şeklinde fiilleştirmektedir.

179 Okunamayan kısım.

180 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 168-185.

54

tahlilini, içeriğini ve sonuçlarını gösteren metinlerin olması istatistik çalışması için kolaylık sağlar.

3- Mevkûtiyet

İstatistik belgelerinin yazılma dönemleri yedi başlık altında toplanmıştır.

1- Yevmi (Günlük): Hava durumları ve hisse senedi ve tahvil fiyatları 2- Haftalık veya on beş günlük: Ölüm bültenleri bu sınıftadır. Bu

bültenlerde hava durumları, doğum ve evlilik kayıtlarına, ölümlerin yeri ve zamanına, hastalıklara dair birer cetvel bulunur.

3- Aylık veya üç aylık: Paris, Viyana ve Berlin gibi büyük şehirlerde nüfus hareketine, gıda fiyatlarına ait cetvellerdir. Vergi tahsilatına ve gümrüklere ait cetveller de çeşitli ülkelerde aylık ya da üç aylık tutulur 4- Senelik veya beş on senede bir: En önemli istatistik kayıtlarıdır, yıllık,

beş yıllık ve on yıllık tutulur. Şu cetvelleri içermelidir:

a- Eserin başına içeriğini anlatan bir giriş metni b- Verilerin nerelerden toplandığını gösterir belgeler.

c- Toplandığı bölgenin genel durumunu anlatan bir cetvel d- İllere ait cetveller

e- Sancaklara ait cetveller

f- Geçmişle kıyaslamak için eski yıllara ait veriler.

g- Fihristlerin içeriği

5- Salnâmeler: Çeşitli yıllarda yapılan çeşitli konulardaki istatistiklerin özetinin yayınlanmasıdır.

6- Tesadüfi neşriyât: Bir defaya mahsus istatistiklerdir.

7- Mütenevvia mecmuaları: Bazı idareler çeşitli konularda istatistik yayınlayabilir.

8- Nüsha nüsha neşriyât.

55

4- Masârif

İstatistik harcamalarının nasıl karşılanacağına ilişkin ayrıntılı bilgiler bu bölümde örnekleri ile verilmiştir. Her devletin sayım memur sayısı, sayım dönemleri, yöntemleri farklı olduğu için masrafları da bunlara göre değiştiği belirtilmiştir.

Cavid Bey burada masrafların karşılanmasına göre 3 farklı yöntem olduğunu vurgulamıştır:

1- Fransa gibi sayım harcamalarının ilçelere ait olması.

2- İngiltere, Amerika, Belçika, İtalya gibi sayım harcamalarının merkezi hükümete ait olması.

3- Almanya gibi harcamaların miktarının halkın yardımına göre hükümet tarafından belirlenmesi.

Dördüncü Bâb: Tahrir-i Nüfus181

Yaş ve Aile Fihristleri

Mehmed Cavid Bey bu başlığın altında Fransızca nüfus sayımlarında kullanılan ve sayım anlamına gelen “recensement” sözcüğünü kullanmıştır. Ülkelere göre ayrı ayrı nüfus sayımlarını incelemiştir.

Nüfus sayımlarında önerilen usuller ile kullanımdaki usuller arasında fark olduğu belirtilmiş, sorular özenle seçilip nüfusa ilişkin sayımın çerçevesi genişledikçe elde edilen bilgilerin de daha ayrıntılı olacağı vurgulanmıştır.

Nüfus sayımındaki ilk ilerlemenin temsilcisi 1829’da vefat eden Fransa Bililmler Akademisi daimî kâtibi Matematikçi Baron Josef Fourier182 olmuştur. Fransa’da yapılan

181 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 185-189.

56

ilk nüfus sayımı 1800 yılında Lusyen Bonapart183’ın ilçe müdürlerinin nüfus bilgilerini valilere bildirmesi emri ile gerçekleşmiştir. Sayıların nasıl toplanacağı ve valiliğe nasıl iletileceği belirtilmemiştir. İlçelerden valiliğe gelen sayım sonuçlarının valilikten bakanlığa gönderilerek burada birleştirileceği ve bu işlemin iki ay içinde yapılacağı bildirilmiştir.

1817’de Paris’te tamamlanan nüfus sayımına ait bir raporda nüfusun hane isimlerini içermeyen sadece miktarını gösteren cetvellerin hatalı olduğu tespit edilmiş ve Paris’te yapılacak sayımlarda isim cetvellerinin (eiats nominatif) kullanılması 1836’da yasalaşmıştır. Bu yöntemle ev bültenleri (Bulletin de ménage) Paris’te sayım memurları tarafından ev ev, kat kat gezilerek hatasız bir şekilde tutulmaya çalışılmıştır.

1817 nüfus sayımının ikametgâh esasına dayalı yıl, cins, medeni durum, millet ve meslek şeklinde sınıflandırılan ilk sayım olduğu Mehmed Cavid Bey tarafından vurgulanmıştır. İngiltere’nin bu açıdan Fransa’dan geri kaldığı, 1847 yılında Londra İstatistik Cemiyeti tarafından oluşturulan bir komisyonun Avrupa ülkelerinde yapılan uygulamaların incelenerek yayınlanması bu işe giriştiği anlatılmıştır.

Bu incelemede Prusya’da sayımın yerel memurlar tarafından, yıl, cins, medeni durum, mezhep gibi sorular sorularak, Saksonya’da bunlara ek olarak kör, sağır, dilsiz gibi sınıflandırmaların da eklenerek yapıldığı ortaya çıkmıştır. Yine Belçika’nın 1829’da aile bültenleri aracılığıyla sayım yaptığı ve zamandan kazanmak için sayım bültenlerinin doldurulmak üzere aile reislerine verilip onlardan geri alındığı bu rapordan aktarılmıştır. İsveç sayımlarının topyekûn yapıldığı, Danimarka sayımları ise sanayiye ilişkin soruların sorulduğu diğer sayımlar olarak anılmıştır. 1838’de Sardunya

182 Isı akışı ile ilgili Fourier teoremine adını veren Fransız matematik ve fizikçi Baron Jean-Baptiste-Joseph Fourier, bkz., Isaac Asimov, Bilim ve Buluşlar Tarihi, s. 278, Ankara, 2019.

183 1800 yılında idari bir makamda olabilecek tek kişi olan Napoleone Bonaparte’nin ağabeyi Lucien Bonaperte’tan bahsedilmesi kuvvetle muhtemeldir.

57

Krallığı’nda yapılan nüfus sayımı da Mehmed Cavid Bey tarafından pek mükemmel olarak yorumlanmıştır.

İngiltere’de ilk nüfus sayımı 1801’de yapılmıştır. Sayımda hanedeki erkek ve kadınlar, uğraşılan meslekler sorulmuştur. Sorulara cevap vermeyenlere para cezası uygulanmıştır.

Belçika 1846’da yaptığı sayımın o zamana kadar vuku bulan sayım içeriğine daha başka eklerin de yapıldığı belirtilmiş ancak bunlardan söz edilmemiştir. 1846 yılına kadar sayım yapan ülkeler şu şekilde sıralanmıştır:

- İskandinavya 1750-1769 - Amerika 1790

- Fransa ve İngiltere 1801 - İrlanda 1821

- Prusya 1810 - Avusturya 1818 - Flemenk 1829

İsviçre kantonlarında XVII. ve XVIII. yüzyıllarda sayım yapıldığı ancak bunların basılıp yayınlanmadığı belirtilmiştir.

1870 yılında Rusya ve Devlet-i Aliyye’nin yanında bütün Avrupa devletleri en azından bir kere de olsa nüfus sayımı yapmışlarıdr.

Tahrir-i Nüfûs Hakkında Kongrelerin Mukarrerâtı184

Nüfus sayımına ilişkin 1872 yılında St. Petersburg Kongresi’nde izlenecek yöntemler 12 madde halinde kararlaştırılmıştır.

184 Mehmed Cavid Bey, a. g. e., s. 190-201.

58

Bunların mükerrer yazım, nüfus sayımlarının isim esasıyla yapılması, sayımın dönemleri, sayımların konusu, zaman ve saati, sayım memurlarının işleri, toplanacak bilgilerin isim, mezhep, meslek, dil, doğum tarihi vb. içeriği gibi başlıklardan oluştuğu ayrıntılarıyla açıklanmıştır.

Yine her ülkede yapılan sayımların birleştirilerek uluslararası bir toplamını oluşturabilmek için de hane, aile, sayılacak idari birimlerin belirli nüfus sayılarına göre taksimi (0-500, 501-1000 kişi), yaş ve medeni durum gibi ayrıntıların mutlaka ortaklaştırılmasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Mehmed Cavid Bey bu bölümde yaş fihristleri ve sınaî fihristlerin ayrıntılarını verirken özellikle 1871 Viyana Kongresi’nde Mösyo Bertiyon185’un sınaî fihristlerle ilgili önerisi üzerinde durmuştur. Burada önerilen üç fihristin birincisinin madenler, deri imalâtı, gıda sanayisi, ulaşım araçları, deniz taşımacılığı, posta-telgraf-telefon gibi toplamda atmış bir başlığını tek tek saymıştır.

Şahsi bültenlerle, aile listelerinin sayımlarında, sayım memurlarının ya ev ev gezerek kayıt tutması ya da soruların aile reisine verilerek onlar tarafından doldurulması şeklinde iki usulden söz edilmiştir.

Fransa, İngiltere, Almanya Tahrir-i Nüfûsları

Bu bölümde ayrı başlıklar altında Fransa, İngiltere ve Almanya nüfus sayımları çok ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Fransa’da nüfus sayımı 1879 ‘da kanunla karar altına alınmış ve Dâhiliye Nezareti tarafından uygulanmışken, İngiltere’ de 1780 tarihli bir yasa ile nüfus sayımı kanunlaşmış ve Dahiliye Nezareti emri altında “Registar General” (Genel Kayıt) İdaresi tarafından yürütülmüştür.

Bu bölümde ayrı başlıklar altında Fransa, İngiltere ve Almanya nüfus sayımları çok ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Fransa’da nüfus sayımı 1879 ‘da kanunla karar altına alınmış ve Dâhiliye Nezareti tarafından uygulanmışken, İngiltere’ de 1780 tarihli bir yasa ile nüfus sayımı kanunlaşmış ve Dahiliye Nezareti emri altında “Registar General” (Genel Kayıt) İdaresi tarafından yürütülmüştür.

Benzer Belgeler