• Sonuç bulunamadı

1. VERGİ UYUŞMAZLIKLARI VE VERGİ UYUŞMAZLIKLARININ

1.2. Vergi Uyuşmazlıklarının Ortaya Çıkmasına Neden Olan Etkenler

Vergi uyuşmazlıklarının ortaya çıkışındaki başlıca nedenler; hukuka aykırılık, yoklama, arama, bilgi toplama, verginin ödenmemesi veya hatalı vergi tarhiyatı, düşük matrah beyanı, vergi incelemeleri ve hatalı ceza uygulaması olarak sıralanabilir.

1.2.1. Vergilendirme İşleminin Yetki, Konu, Şekil, Sebep ve Amaç Yönünden Hukuka Aykırılığı

Kanunlar, toplum için uygulanması zorunlu, soyut, genel ve sürekli hükümler içeren düzenlemelerdir. Belirli bir birey ya da duruma göre değil aynı nitelikteki bütün durumlara uygulanır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ancak kanunla konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasına verginin kanuniliği ilkesi denir.

Vergi kanunları, anayasadan sonra vergi hukukumuzun en temel, zorunlu ve düzenleyici kaynağıdır. Anayasanın 7. maddesine göre yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir, vergi koyma ve kaldırma yetkisi de anayasaya aykırı olmamak şartıyla yine meclise aittir. Bir idari makamın yetkili olduğu konuda karar almasına konu itibari ile yetki denilmektedir. Yani söz konusu makam sadece o konu üzerinde karar alabilir. Zaman bakımından yetki ise söz konusu yetkinin kullanılabileceği süreyi ifade etmektedir idari makamın konu bakımından yetkisini kullanabileceği coğrafi alanı ise yer bakımından yetki temsil etmektedir. Zaman konu ve yer bakımından yetkiler vergilerin kanuniliği ilkesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Verginin konusu; verginin üzerine konulduğu, doğrudan ya da dolaylı olarak iktisadi kaynağı oluşturan unsurdur. Bu noktada vergilendirme işleminin konu yönünden hukuka aykırılığı demek vergi kanunlarında bildirilen hangi konu üzerinden hangi verginin ne oranda alınacağı ile çelişmesi demektir.

Örneğin ücret geliri elde eden bir gerçek kişiden gelir vergisi yerine kurumlar vergisinin alınması işlemi konu yönünden hukuka aykırı hale getirmektedir.

Vergilendirme işlemi yazılı şekle bağlı ve verginin kanuniliği ilkesine dayanan belirli

4 Elif Pazarlıoğlu, Vergi Uyuşmazlıklarının Çözümünde Vergi Mahkemelerinin Rolü, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, s.3

usul ve esaslara göre yapılması gereken bir işlemdir, bu işlemin kuralları ve kanunun öngördüğü şekilde uygulanmaması vergilendirme işleminin şekil yönünden hukuka aykırılığını ortaya çıkarmaktadır. Vergilendirme işleminin sebep yönünden hukuka aykırılığında ise, idareyi bir işlem yapmaya sevk eden hukuki veya fiili bir sebep olmalıdır idarenin bir işlemi yapabilmesi için onu yapmaya sadece yetkili olması yetmez, bir sebebi de bulunmalıdır. Vergilendirme işleminde sebep unsuru, hukuki ve maddi sebep olarak ikiye ayrılmaktadır. Buradan hareketle hukuki sebep yürürlükteki kanun hükmünü ifade ederken, maddi sebep ise vergiyi doğuran iktisadi olaydır. Söz konusu iktisadi olayın kanuna uygun olmasına “tipiklik “ denilir. Vergilendirme de amaç idari işlem ile ulaşılmak istenen nihai sonuçtur. Vergilendirme işlemi, kamu yararını gözetirken aynı zamanda sosyal amaçları da içerisine almaktadır. Bu işlem kamu yararını gözetmek dışında başka amaçlar için kullanıldığı taktirde hukuka aykırılık söz konusu olacaktır.5

1.2.2. Vergi İncelemeleri- Yoklama-Arama-Bilgi Toplama

Vergiler, çoğunlukla mükelleflerin beyan ettikleri matrahlar üzerinden alınmaktadır. Fakat idare bu beyanlarla yetinmeyerek mükelleflerin bildirimlerinin doğruluğunu vergi incelemesi yaparak araştırmaktadır. Vergi incelemelerinin kayıtdışı ekonominin azalmasına, vergiye gönüllü uyumun artmasını yapacağı katkı bu noktada yadsınamaz. Yine de sadece vergi incelemeleri ile vergi politika ve amaçlarına ulaşmak mümkün değildir bu noktada vergi incelemesinde amaç6, Mükellefin ödenmesi gereken verginin doğru beyan edip etmediğinin, defter, kayıt ve belgelere dayanılarak tespit edilmesine vergi incelemesi denir. İncelemeler sonucunda ortaya çıkan matrah ya da matrah farkı üzerinden vergi idarece tarhiyat yapılmakta, mükellef ya da ceza sorumluları, matrah veya matrah farkına itiraz etmesi sonucu uyuşmazlık doğmaktadır. Yoklama7 ise mükelleflerce kendilerine mükellefiyet yükleyecek bazı durumların idareye bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi sonucunda maddi olayları, konuları ve kayıtları araştırmak ve saptamak maksadıyla oluşturulan denetim

5 Turgut Candan, İdari Yargılama Usulü Kanunu (2. Baskı), Ankara,2006, s.37

6Vuk 134:Vergi incelemesinde maksat,ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamaktır.

7Vuk 127:Yoklamadan maksat,mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları,kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir.

yöntemidir. Aramada8 ise, incelemeler ve gelen ihbarlar sonucunda mükellefin vergi kaybına yada kaçakçılığına sebebiyet vermesi ile ilgili tahkikat yapılmasıdır arama konusunda vergi inceleme memurlarının gerekçeli yazısı gerekmekte ve bu yazıya istinaden arama kararı vermeye yetkili sulh hukuk hakiminin onayının alınması zorunluluğu bulunmaktadır. Bilgi toplama da ise; mükellefler ile işlem yapan diğer gerçek veya tüzel kişilerin, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların gerekli gördükleri durumlarda istenen bilgi verme mecburiyetidir.9

Daha önce de değinildiği üzere vergi incelemelerinin, kayıt dışı ekonominin azalmasına ve vergiye gönüllü uyumun artmasına yönelik katkısı bulunmaktadır. Bu anlamda vergi ahlakı, vergi adaleti, verginin tabana yayılması, kayıt dışı ekonomi ile mücadele, vergi yükü, vergi afları gibi temel vergi politikalarının önemi yadsınamaz.

İyi işleyen bir vergi sisteminin oluşturulması söz konusu politikalara uygun yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır.10

1.2.3. Hatalı Vergi Tarhiyatı ve Hatalı Ceza Uygulaması

İdare ile mükellef arasında uyuşmazlık doğurabilecek başlıca olaylar hatalı vergi tarhiyatı ve ceza uygulamasıdır. Söz konusu hatalar hesaplamada yapılan yanlışlıktan ya da vergilendirmeden dolmuş olabilir örneğin tarh aşamasında yapılan yanlış olan veya tarife uygulaması ya da yapılması gereken mahsup veya aritmetik işlemlerden kaynaklı hatalar olabilir. Ayrıca matrahın yanlış hesaplanması, aynı matrah üzerinden birden fazla vergi veya ceza alınması hesap hatalarına örnek teşkil edebilir.

1.2.4. Düşük Matrah Beyanı

Mükelleflerin vergi matrahlarını düşük beyan etmesi durumuna düşük matrah beyanı denilmektedir. Bu durumda idarenin mükellefe ek vergi tarhiyatı karşısında;

mükellef eğer bu ek tarhiyata razı değilse burada uyuşmazlık doğmuş olmaktadır.

Örneğin gayrimenkullerin satışı sırasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar, çoğunlukla

8Vuk 142:İhbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla ,bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa,bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerine arama yapılabilir.

9Elif Pazarlıoğlu, Vergi Uyuşmazlıklarının Çözümünde Vergi Mahkemelerinin Rolü, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, s.5

10https://home.kpmg/content/dam/kpmg/pdf/2016/06/tr-sorumlu-vergicilik-fikret-cetinkaya.pdf Erişim: 02.01.2019

rayiç bedelin, vergi idaresince düşük bulunarak söz konusu bedelin idarece tespiti veya taktir komisyonunca taktir edilmesi sonucu tespit edilen yeni matrah üzerinden ek bir vergi alınması durumu sıkça karşılaşılan örneklerdendir. Mükellefin gayrimenkullerinin değerini düşük göstermesi, söz konusu gayrimenkulün satışı sırasında ödenecek harçları, veraset ve intikal vergilerini azaltmakta emlak vergisi miktarını da değiştirmektedir. İdare ise mükellefin beyanı ile yetinmeyerek inşaat maliyetinden veya gayrimenkulün bulunduğu semtten ve gayrimenkulün cinsinden hareket ederek rayiç bedel belirleyebilmektedir. 11

“2013-2017 yılları arasında eksik vergi beyan eden veya hiç beyan etmeyenler için bu yıllara ilişkin herhangi bir vergi denetim ve incelemesi sonucu vergi ve ceza tarhiyatı yaşamak istemeyen kişiler açısından 7143 sayılı kanun ile yürürlüğe giren vergi barışına ilişkin düzenlemenin faydalı olduğu düşünülmektedir. Söz konusu kanun ile hiç beyanname vermeyerek ticari kazanç elde edenler açısından matrah artırımında kullanılacak esaslar, ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı ve ticari veya zirai kazancı İşletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri matrah artırımına gidebilmektedir.”12

1.2.5. Verginin Ödenmemesi

Ödenecek safhaya gelen vergilerin ödenmemiş ya da vadesinde ödenmemiş olması durumundur. Eğer mükellef ya da sorumlu, böyle bir borcunun olmadığını, istenen borcun gerçeğin üzerinde olduğunu veya bu borçla ilgili olarak daha önce tebligat yapılmadığını öne sürerse bu noktada uyuşmazlık başlamış olmaktadır.