• Sonuç bulunamadı

3.3. Gelirin Gizlenmesi

4.1.2. Vergi Denetimi

4.1.2.1. Vergi Denetim Yöntemleri

Gelir İdaresi vergisel açıdan mükellefleri vergi incelemesi, yoklama, bilgi toplama ve arama şeklinde denetlemektedir.

4.1.2.1.1. Vergi İncelemesi

Vergi incelemesi; mükellefin işlem ve hesaplarının muhasebe ilkeleri ve vergi hukuku yönünden eleştirisel bir gözle, yetkili uzman kişilerce denetlenerek; hata, noksanlık ve hilelerin ortaya çıkarılması suretiyle ödenmesi gereken verginin doğruluğunun tespit edilmesi ve sağlanmasına yönelik bir denetim türüdür (Şeker, 1993,20).

Vergi incelemesi, bir kişinin ya da kurumun defterlerinin, yasal belgelerinin ve kayıtlarının incelenmesidir. Bunun yanı sıra inceleme, tarafları araştırarak kişi ya da kurumun gerçek vergi borcunu belirlemeyi de kapsar. “Vergi incelemesinin amacı, mükellefin gerçek vergi borcunu belirlemektir; ne fazla ne de az” (Karyağdı, 2006, s.

46).

Vergi incelemesinin amacı, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi incelemesi gerekli olduğunda yapılacak fiili envanter, yoklama veya arama sonucu ele geçirilecek defter ve belgeler ile araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve bulgular da dâhil olmak üzere, mükellefin defter, belge, hesap ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle mükellef tarafından ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun saptanmasıdır. Vergi incelemesi 5 yıllık tarh zaman aşımı süresi içerisinde her zaman yapılabilir (GİB, 2007, s. 8).

Vergi incelemesi kavramını amacından hareketle tanımlayan Vergi Usul Kanunu’nun 134’üncü maddesine göre “vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır”. Ödenmesi gereken vergilerin “doğruluğunun” kıyaslanmasında dikkate alınacak olan “önceden saptanmış ölçütler”, vergi mevzuatı veya bu mevzuatla atıf yapılan muhasebe prensipleridir. Ödenmesi gereken vergilerin “doğruluğunun tespit edilmesi” ifadesi ise, inceleme sürecinin “tarafsız” olacağını teyit eder (Vergi Konseyi, 2003, s. 10) .

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, vergi incelemesi yalnızca, vergi kayıp ve kaçağını tespit etmeye yönelik değildir. İncelemede, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu araştırılıp, tespit edilmekle birlikte, vergi mükellef ve sorumlularının doğru vergi ödemeleri de sağlanır. Vergi incelemesi yapmaya yetkili elemanlar, inceleme konusu vergiyle ilgili gerçek matrahı; defter, belge, kayıt ve hesapların incelenmesinin yanı sıra, fiili durumları araştırıp incelemek suretiyle de yapabilirler. İncelemeler sırasında hem çeşitli muhasebe hileleri ile gizlenen gelir hem de hiç kayda girmeyen gelirler tespit edilerek cezalı bir şekilde vergilendirilir.

VUK 135. maddesinde vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar; Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri şeklinde sıralanmış; Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilâtında müdür kadrolarında görev yapanların her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisine sahip oldukları belirtilmiştir.

Vergi incelemesi, beyan esasının geçerli olduğu ülkemizde mükelleflerin beyanlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını tespit etmek, ödenmeyen vergiyi tahsil etmek, eksik beyanda bulunanları cezalandırmak, vergide adaleti sağlamak, vergi tahsilâtını artırmak, verginin tabana yayılmasını sağlamak, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek, mükellefleri eğitmek ve caydırıcı olmak amacıyla en yaygın kullanılan yöntemlerden birisidir (Biyan, 2006).

Vergi incelemesi yoluyla kayıtlı mükelleflerin vergi kanunlarından doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, gelirini eksiksiz beyan edip etmediği tutulan defter ve kullanılması zorunlu belgeler üzerinden doğruluğu araştırılır.

Vergi incelemelerinin ağırlıklı olarak, mükelleflerin defter kayıtları ve bunlara dayanak olan belgeler üzerinden yapılması nedeniyle, vergi incelemeleri yoluyla beyan edilen vergi matrahlarının doğruluğunun tam olarak tespitinde, sağlıklı bir belge düzeni çok önemlidir. Sağlıklı belge düzeninden amaç, vergileme ile ilgili defter kayıtlarının dayanakları olan belgelerin, ilgili mevzuatın gerektirdiği şekil şartlarını taşıyan ve gerçek bir alışverişi temsil eden belgeler olmasıdır (Korkusuz, 2000, s. 68). Vergi incelemesi tam inceleme, sınırlı inceleme ve karşıt inceleme olarak üç şekilde yapılmaktadır.

Mükelleflerin her türlü iş ve işlemlerini tüm matrah unsurlarını kapsayacak şekilde ve mükellefin tabi olduğu vergiler karşısındaki durumunu, bir veya birden fazla vergilendirme dönemi itibarîyle tespit etmeye yönelik olarak yapılan incelemelerdir (GİB Yönetmelik, 2010).

Tam inceleme dışında kalan vergi incelemesini belirtir. Vergi matrahını oluşturan unsurlardan bir veya birkaçını belirli bir yönüyle kapsamaya yönelik olarak yapılan incelemelerdir (GİB Yönetmelik, 2010).

Yürütülmekte olan vergi incelemeleri sırasında gerek duyulan belli konularda başka mükellefler nezdinde yapılan incelemelerdir (GİB Yönetmelik, 2010).

4.1.2.1.2. Yoklama

Yoklama, Gelir İdaresinin bilgi edinme yöntemlerinden biridir. Mükellefin beyanının dışında Gelir İdaresi de bu beyanın doğruluğunu tespit etmek amacıyla bilgi edinmeye ihtiyaç duymaktadır.

Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya yetkili memurlar, ayrıca vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak:

• Maliye bakanlığınca belirlenmiş usuller dâhilinde özel yetki verilmiş olmak kaydıyla günlük hâsılatı tespit etmek,

• 3100 Sayılı Kanunun kapsamına girip ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetinde olanların bu mecburiyete uyup uymadıklarını, bu cihazları belli edilmiş esaslara göre kullanıp kullanmadıklarını ve günlük hâsılatı tespit etmek,

• Günü gününe kayıt yapılması zorunlu defterlerin iş yerlerinde bulundurulup bulundurulmadığını, tasdikli olup olmadığını usulüne göre kayıt yapılıp yapılmadığını, vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi icap eden belgelerin usulüne göre düzenlenip düzenlenmediği ile kullanılıp kullanılmadığını, faturasız mal bulunup bulunmadığını, levha asma veya kullanma mecburiyetine uyulup uyulmadığını tespit etmek, kanunî defter ve belgeler dışında kalan ve vergi kaybının bulunduğuna emare teşkil eden defter, belge ve delillerin tespit edilmesi halinde bunları almak,

• Nakil vasıtalarını, Maliye Bakanlığının belirleyeceği özel işaretle durdurmak ve taşıtta bulundurulması icap eden taşıt pulu, yolcu listesi, fatura veya sevk irsaliyesi, yolcu bileti ile taşıma irsaliyelerinin muhtevası ile taşınan yolcu ve malların miktar ve mahiyetlerini ölçmek, tartmak, saymak suretiyle tespit etmek,

• Taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi ve faturanın taşıtta bulunmaması halinde bu belgelerin ibrazına kadar nakil vasıtalarını trafikten alıkoymak, taşınan malın sahibi belli değilse tespitine kadar malı bekletmek ve muhafaza altına almak, Yetkisini haizdirler (VUK, 127).

Yoklama;

Ø Vergi dairesi müdürleri, Ø Yoklama memurları,

Ø Yetkili makamlar tarafından yoklama işi ile görevlendirilenler, Ø Vergi incelemesine yetkili olanlar,

Ø Gelir uzmanları,

Tarafından yapılır (VUK, 128).

Yoklama neticeleri tutanak mahiyetinde olan "yoklama fişine" geçirilir. Bu fişler yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihlenir, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirilir; bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyet fişe yazılır ve yoklama fişi polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılır (VUK, 131).

4.1.2.1.3. Arama

VUK 142 maddesinde İhbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına dair bulguya rastlayan vergi inceleme elemanı, bu mükellef ve olayla ilgili diğer kişi ve kurumlar nezdinde arama yapılmasını sulh mahkemesinden talep edebilir. Mahkeme kararı neticesinde yapılan aramada elde edilen veriler vergi incelemesine dayanak teşkil edecektir.

4.1.2.1.4. Bilgi Toplama

Klasik vergi incelemesi yasal olarak tutulması zorunlu defterler ve düzenlenmesi zorunlu belgeler üzerinden yapılmaktadır. Bu defter ve belgelere kaydedilmeyen ya da eksik kaydedilen gelirleri kavramak ancak mükelleflerin ilişkide bulunduğu diğer mükellefler, kamu kurumları ya da kamusal alanda faaliyet gösteren diğer kurumlardan alınacak bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilebilir.

VUK’nun 148’nci maddesi ile mükellefler veya mükelleflerle ilişkide bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilere Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri, istendiğinde veya belli fasılalarla ve devamlı olarak verme yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı madde ile Diplomatik imtiyazlardan

faydalanan yabancı Devlet memurlarına tanınan muafiyet ile haberleşmenin ve adlî ve sağlıkla ilgili özel bilgilerin gizliliği esası çerçevesinde istisna hükümleri yer almakta, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında ise aynı kanunun mükerrer 355’nci maddesi ile idarî para cezası öngörülmektedir.

Yükümlü olarak sadece mükellef değil mükellefle herhangi bir şekilde, mükellefiyetle ilgili olsun ya da olmasın, ilişki içerisinde olan kurum ve diğer kişilerin de bilgi verme zorunluluğu kapsamına alınması idareye geniş bir araştırma ve bilgi toplama sahası yaratmaktadır. Örneğin bir inşaat firması hakkında inceleme yapılırken ilgili belediyeden, tapu dairesinden, inşaat denetim firmasından, meslek odalarından, ilgili diğer firmalardan ve bankalardan bilgi istenmekte, ayrıca konut satın alanların da ifadelerine başvurulabilmektedir.

Bilgi toplama mükellef ve idare açısından farklı etkilere sahiptir. Mükellef açısından, faaliyetlerinin idarece izlendiğinin bilinmesi daha gerçekçi gelir beyanında bulunmaya zorlayacak; İdare açısından ise vergi denetimlerine derinlik kazandırarak daha fazla mükellefin gerçek gelirinin kavranmasını sağlayacaktır.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde izleyen bölümde genel anlamda istihbarat (bilgi toplama) tanımı yapılacak, daha sonra gizlenen gelirin tespitine yönelik olarak Gelir İdaresinin vergi istihbarat faaliyetlerine yer verilecektir.