• Sonuç bulunamadı

Vergi suçları VUK'un 5, 246, 359, 362 ve 363. maddelerinde düzenlenmiş-tir. Vergi suçlarına ilişkin cezalar ceza mahkemelerince yapılan yargılama sonucunda verilir.

Ceza yargılaması iddia ve savunmaların mahkemede değerlendirilmesi üzerine kuruludur. İddia görevini yapan makam Devlet adına Cumhuriyet Savcılığı'dır. İddia makamı bir kişinin suç tiplerinden birine uygun düşen hareket yaptığını iddia ettiği zaman soruşturma başlatır ve sonuçta fiillerin suç oluşturduğu kanaatine ulaşırsa ceza mahkemesine kamu davası açar.

İddia makamı olan Cumhuriyet Savcılığı tarafından dava açılmadığı durumda yargılama makamı olan Ceza Mahkemesi kendiliğinden harekete geçemez.

Dava açılmasıyla hükmün kesinleşmesine kadar süren aşama ise kovuşturma aşamasını oluşturur. Yargılama sonucunda, mahkûmiyet (hapis ve/veya adli para cezası), beraat, davanın düşmesi, davanın reddi, görevsizlik veya muhakemenin durması şeklinde kararlar verilebilir.

Ceza mahkemesinden çıkan kararlar, vergi kabahatlerine ilişkin cezaları uygulayacak vergi dairesinin kararları üzerinde etkili olmadığı gibi, vergi dairesinin kararları da ceza hâkimini bağlamaz (VUK md. 367/5).

VUK'da düzenlenmiş olan vergi suçları;

– Kaçakçılık suçu,

– Vergi mahremiyetini ihlal suçu, – Mükellefin özel işlerini yapmak suçu, – Haysiyet ve şerefe tecavüz suçu ile

– Ekim sayım beyanlarının denetlememe suçu olarak sayılabilir.

a. Kaçakçılık Suçu

Kaçakçılık suçu kanunda sayılmış fiillerden birinin işlenmesiyle ortaya çıkar. Mahkeme ceza verirken fiilin işlenmesinde sanığın kasıt içinde bulunmasını aramaktadır. Suç fiilleri VUK'un 359. maddesinde sayılmış olup, bunlar aynı zamanda vergi ziyaı kabahatinin "ağır nitelikli" fiilleridir.

a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,

2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,

Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir.

Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.

b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.

43

c) Bu Kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344’üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.

a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,

2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir.) veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.),

Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.

Hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde, hapis cezasının her bir günü için, sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısı esas alınır ve hükmolunan bu para cezası ertelenemez.

b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

1) Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (Sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.),

2) Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar ile sahte olarak basanlar veya bu belgeleri kullananlar,

Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.

• Hesap ve Muhasebe Hileleri Yapılması

• Gerçekte Olmayan Kişiler Adına Hesaplar Açılması

• Çift Defter Tutulması

• Defter, Kayıt ve Belgelerin Tahrif Edilmesi veya Gizlenmesi

• Yanıltıcı Belge Düzenlenmesi veya Kullanılması

• Defter, Kayıt ve Belgelerin Yok Edilmesi

• Defter Sayfalarının Kopartılarak Yok Edilmesi

• Sahte Belge Düzenlenmesi veya Kullanılması

• Maliye Bakanlığı ile Anlaşmalı Olmayan Matbaaların Belge Basması ve Bu Belgelerin Bilerek Kullanılması Yukarıda sayılan fiiller VUK'un 359 maddesinde üç bent halinde sayılmış olup, kamu düzenini zedelemedeki ağırlıkları açısından farklı sürelerde hapis cezaları ile cezalandırılmıştır.

44

B. VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL SUÇU

Devletin vergiyi alan otorite olarak, vergilendirme işlemlerini gerçekleştirirken mükelleflerin mali, iktisadi, şahsi ve ailevi hatta sosyal durumları hakkın-da bilgiler edinmesi normaldir. Vergilendirme işleriyle uğraşan memurlar, vergi incelemesinde ve idari yargıda görev yapanlar, komisyonlarda görev alanlar, bilirkişiler ve kendilerine bilgi verilenler, görevleri nedeniyle öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları ifşa etmeleri veya kendilerinin veyahut üçüncü kişilerin yararına kullanmaları halinde vergi mahremiyetini ihlal suçunu işlemiş olurlar (VUK md.362).

Suça verilecek ceza ve uygulanacak diğer hususlar VUK 'un 362 maddesinin açık yollaması gereği TCK'nın 239.

maddesi hükümlerine göre yapılır. TCK'nın 239. maddesi "Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması" başlıklıdır. Suç için öngörülen ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasıdır. Buna göre Vergi Mahremiyetini İhlal Suçuna verilecek ceza, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası olmaktadır. Dikkat edilirse ceza, hapis yanında adli para cezası şeklinde verilmek üzere düzenlenmiştir.

C. MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMAK SUÇU

Kamu hizmetinin görülmesinde asli ve sürekli görevlerde çalışan memurların görevlerini yaparken, görev tanımı dışına çıkmamaları ve vatandaşlara eşit ve tarafsız davranmaları asildir. Bu nedenle, vergi muameleleri ve

incelemeleri ile vergi yargısında görevli olanlar "mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili özel işlerini"

yapamazlar. Aksine davranış suç olarak düzenlenmiştir (VUK md.363). Failin mükellef nezdinde yaptığı veya gerçekleştirdiği özel işlerin vergi kanunlarının uygulamasıyla ilgili olması yeterlidir. Vergi dairesindeki görevli bir memurun herhangi bir mükellefin defterini tutması, beyannamesini doldurması, inceleme elemanının veya mahkeme yargıcının dava dilekçesi yazması bu konuda örnek olarak verilebilecek özel işlerdendir.

Mükellefin özel işlerini yapanların TCK'nın 257/(1). Maddesinde 'Görevi Kötüye Kullanma Suçu" için öngörülen bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.

D. HAYSİYET VE ŞEREFE TECAVÜZ (HAKARET) SUÇU

Mükelleflerle ilgili olarak kamuoyuna ve ilgili kuruluşlara açıklanan veya verilen bilgilerden dolayı mükelleflerin korunma ihtiyacı görülmüş ve bu ihtiyaç VUK'un 5. maddesinde getirilen bir ceza müeyyidesi ile giderilmeye çalışılmıştır. Hukuka uygunluk sebepleri içinde belirtilen bilgilerden hareketle hiç kimsenin haysiyet ve şerefine saldırılamaz.

Suçu işleyebilmek açısından kişi yönünden bir sınırlama getirilmemiştir. Herhangi bir kişi, vergi mahremiyetinin ihlalinin istisnası olarak getirilen ve açıklanan hukuka uygunluk sebebi oluşturan bilgilerden dolayı saldırıda bulunursa bu suçun faili olabilecektir. Bu suça verilecek ceza, saldırıya maruz kalan kişinin şikâyetine bağlıdır.

Şikâyet hakkı olan kişi fiili ve failin kim olduğunu öğrendiğinden altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılmaz. Şikâyete bağlı dava açılması halinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar şikâyetçi şikâyetinden vazgeçebilir.

Suça verilecek ceza TCK'nın 125. maddesindeki “Hakaret Suçu" için öngörülen ceza olmaktadır. Bu ceza, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilenler, bu fiilleri nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle bunların giderilmesini teminen borçlar hukukunun haksız fiil hükümlerine göre tazminat davası açabilirler. Tazminat talebiyle ilgili davaya bakacak mahkeme asli hukuk mahkemesidir.

E. EKİM SAYIM BEYANLARINI DENETLEMEME SUÇU

Gelir Vergisi Kanunu'nda belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü (GVK, md. 54) aşacak şekilde zirai faaliyette bulunan çiftçilere zirai işletmelerinin bulundukları köy veya mahallerin muhtarlarına ekim sayım beyanında bulunma mecburiyeti getirilmiştir (VUK. md. 243). Çiftçinin ilgili beyanını her yılın Kasım ayında yapması gerekir.

Beyan süresi geçtikten sonra bir taraftan yapılan beyanların doğruluğu diğer taraftan beyanda hiç bulunmamış olanların denetim süreci başlar. Denetim ve bildirime ilişkin işlemlerden muhtar ve ihtiyar heyetleri sorumlu tutulmuştur (VUK. md. 245). Görevini ihmal veya suiistimal eden muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri Türk Ceza Kanununun görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.

Suça verilecek ceza TCK'nın 257. maddesindeki "Görevi Kötüye Kullanma Suçu" için öngörülen ceza olmaktadır.

Bütün bu açıklamalar dikkate alındığın-da Ekim Sayım Beyanlarını Denetlememe Suçuna verilecek ceza, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olmaktadır.

45

VERGİ SUÇLARINDA BİRLEŞME, TEKERRÜR VE İŞTİRAK

Benzer Belgeler