• Sonuç bulunamadı

Vergi Hukukunda; kanuni, idari ve yargısal olmak üzere 3 tür süre vardır.

Kanuni süreler, her vergi için ilgili kanunda gösterilmiştir. Örneğin, Gelir Vergisi Kanununa göre beyannamenin ertesi yılın Mart ayı içinde verilmesi gerekmektedir.

İdari süreler, vergi kanunlarında açıkça yazılı olmayan hallerde idare, 15 günden aşağı olmamak üzere ve ilgiliye tebliğ edilmek üzere süreyi belirleyebilmektedir. (VUK, 14)

Yargısal süreler, kanunların yargı kuruluşlarına verdikleri yetkilere göre belirlenmektedir.

Süreler (Hukuki Niteliklerine Göre)

Bu ayrım, sürelere uyulmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar ve uygulanacak yaptırımlara göre yapılır.

→ Hak düşürücü süreler

→ Vergi ödevine ilişkin süreler

→ Düzenleyici süreler

→ Zamanaşımı süreleri

→ Müsamaha süreleri Hak Düşürücü Süreler

Hak düşürücü süreler bir hakkın kullanılmasını belirli bir zaman ile sınırlandırır.

Yasada bir süreye uyulmaması halinde sürenin ilişkin bulunduğu hakkın “düşeceği”, “ortadan kalkacağı”,

“kullanılmayacağı” belirtilmişse bu süre hak düşürücü niteliktedir; ya da süre ile ilgili düzenlemenin içeriğinden o sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu anlaşılır.

Örneğin yargısal başvurma (dava açma) süreleri

Hak düşürücü sürelere uyulup uyulmadığı yargı organları tarafından resen denetlenir; çünkü bu hükümler kamu düzenine ilişkindir. Bu sürelere uyulmadığı takdirde, sürenin ilişkin bulunduğu hak sona erer ve bununla ilgili işlemleri yapma olanağı kalmaz.

Örneğin vergi davası açılırken süre aşımı söz konusu olmuşsa, dava reddedilecektir.

Vergi Ödevi İle İlgili Süreler

Belirli vergi ödevlerinin yasayla veya idare ya da yargı organlarınca saptanan süreler içinde yapılması gerekmektedir. Sürenin geçirilmesi halinde uygulanacak yaptırım her olay bakımından değişiklik gösterir.

Örneğin Vergi Usul Kanununun 168 inci maddesine göre işi bırakanlar bunu vergi dairesine bir ay içinde bildirmek zorundadırlar. İşi bıraktıklarını bildirmeyen yükümlüler adına beyanname vermemeleri nedeniyle resen vergi tarhı yoluna başvurulabilir.

24

Düzenleyici (Uyarıcı) Süreler

Bu süreler idare ve yargı organlarının görevleri ile ilgili bazı işlemlerini belirli süreler içinde yapmaları amacıyla konulmuştur.

Örneğin, VUK’ a göre, yoklama fişlerinin birinci nüshası yoklama yapılan kişi veya yetkili adamına bırakılır.

Bunlar bulunmazsa bilinen adresine yedi gün içinde posta ile gönderilir.

Düzenleyici (uyarıcı) sürelerin diğer sürelerden farkı, yaptırımlarının olmamasıdır. Bunların amacı idare ve yargı organlarının ihmallerine engel olmaktır.

Zamanaşımı Süreleri

Vergi hukukunda zamanaşımı, vergi idaresinin vergi alacağını tahakkuk ettirme ve tahsil edebilme yetkisini kaldıran bir nedendir. Zamanaşımı sürelerinin geçirilmesi vergi alacağının esasını doğrudan etkilediği için, bu süreler yasa koyucu tarafından diğer sürelerden farklı olarak hükme bağlanmıştır.

Vergi hukukunda zamanaşımı süreleri etkileri yönünden hak düşürücü sürelere çok yakındır. Vergi hukukunda Vergilendirme zamanaşımı, tahsil zamanaşımı, ceza Kesme Zamanaşımı ve düzeltme zamanaşımı olmak üzere başlıca dört çeşit zamanaşımı süresi vardır.

Müsamaha Süreleri

VUK’ ta vergi yükümlü ve sorumlularının yararına bazı müsamaha hükümleri yer almıştır.

Örneğin VUK’a göre, belirli koşullar altında vergi suçu işleyen kişiler, bunu kendiliklerinden yetkili makamlara bildirdikleri takdirde haklarında vergi cezası kesilmez. Pişmanlık hükmünden yararlanabilmek için maddede yer alan diğer koşullar yanında, hiç verilmemiş beyannamelerin haber verme tarihinden itibaren on beş gün içinde verilmesi ve eksik ya da yanlış beyandan doğan vergi farkının haber verme tarihinden itibaren on beş gün içinde ödenmesi gerekmektedir.

Re ’sen ikmalen veya idarece tarh edilen vergilerde, haklarında vergi cezası kesilen yükümlü veya vergi sorumlusu, dava açma süresi içinde vergi dairesine başvurarak cezaları vadesinde veya 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda belirtilen neviden teminat göstererek vadenin bitiminden başlamak üzere üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse vergi zıyaı cezasında birinci defada yarısı, daha sonra kesilenlerde üçte biri ve usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının Yarısı indirilir.

Sürelerin Hesaplanması

• Süre gün olarak belirlenmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter.

• Süre hafta ya da ay olarak belirlenmişse başladığı güne sonraki hafta ya da ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter.

• Sonu belli bir gün ile belirtilen sürelerde süre günün tatil saatinde biter.

• Resmi tatil günleri süreye dâhildir. Ancak sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili izleyen ilk çalışma gününün tatil saatinde biter.

Sürelerin Uzaması 1. Mücbir Sebepler 2. Ölüm Hali 3. Zor Durum 4. Özel Durumlar 1. Mücbir Sebepler

Mücbir sebepler, mükellefin iradesi dışında meydana gelen, önlenmesi mümkün olmayan ve vergi ödevlerinin yerine getirilmesini engelleyen olaylardır.

Mücbir sebepler;

– Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

– Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

– Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

– Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması, gibi hallerdir.

Mücbir Sebebin Sonucu

• Mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması hâlinde;

• Bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süre işlemez.

•Vergilendirme zaman aşımı işlemeyen süreler kadar uzar.

25

• Mücbir sebep nedeniyle tahakkuku geciken kamu alacağının tahakkuktaki gecikme kadar ödeme süresi de uzar.

• Dolayısıyla, mücbir sebep nedeniyle vadesinde ödenemeyen vergi borcu mücbir sebep sonucunda oluşacak, yeni vade gününde ödenecek ve aradaki süre için de gecikme zammı işlemeyecektir.

2. Zor Durum

Zor durum; Vergi yükümlülerinin veya sorumlularının vergi ödevlerini, süresi içinde yerine getirmesini engelleyen ve ödevlerin zamanında yapılamamasını haklı kılan sebeplerdir.(VUK, 17)

Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi işlemleri ile ilgili ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir. Bu mühletin verilebilmesi için:

1. Mühlet isteyen, sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.

2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.

3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.

3. Ölüm

• Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik edilir.

Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur. (AATUHK, 7)

• Karısı yahut kocası, kan ve sıhriyet itibariyle usul veya furüundan birisi ölen borçlu hakkındaki takip ölüm günü ile beraber üç gün için geri bırakılır.

Borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün için takip geri bırakılır. Üç günün bitiminde terekenin borçları için takibata devam olunur. (AATUHK, 50)

• Mirasçılar, mirası kabul veya ret etmemişlerse bu hususta Medeni Kanundaki muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri bırakılır. (AATUHK, 50)

• Türk Medeni Kanunu’nun 606’ncı maddesi uyarınca “Miras üç ay içinde” ret olunabilmektedir.

• Buna göre, mirasın kabulü veyahut da reddi için öngörülen üç aylık süre içerisinde mirasın kabul edildiğine ilişkin bir bilgi edinilmeden mirasçılar hakkında takip yapılmasına imkân bulunmamaktadır.

• Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar. (VUK, 12) 4. Özel Durumlar

a. (İnceleme sonucu) defter ve vesikaların muhafaza altına alındığı tarihten vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar olan süre bir aydan az ise beyanname verme süresi kendiliğinden bir ay uzar ve ek süre bu müddetin sonundan başlar. (VUK, 144)

b. 500'den fazla mükellefi olan vergi dairelerine para yatırmak bakımından mükelleflere, vadenin bitmesini takip eden tarihten başlayarak 15 gün içinde gün belli etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. (VUK, 111)

c. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. (İYUHK, 8)

d. Beyanname verme süreleri mali tatile gelen ikmalen, resen, idarece tarh edilmiş vergi, resim, harçlar, vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süreleri tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren 7 gün uzamış sayılır, vergiyle ilgili işlemler bakımından dava açma süreleri işlemez. (Mali Tatil 1 Temmuz - 20 Temmuz)

Mali tatil süresince vergiyle ilgili işlemelere ilişkin dava açma süresi işlememektedir. Başka bir anlatımla, işlemeye başlamış olan dava açma süresi mali tatilin başlamasıyla birlikte kesilmekte ve mali tatilin bitimini müteakip süre kaldığı yerden işlemeye devam etmektedir.

Buna karşılık, adli tatil süresi içinde dava açma süresi işlemekte ancak sürenin son günü adli tatile rastlarsa dava açma süresi 12 Eylül günü mesai saati bitimine kadar uzamaktadır. ( Adli Tatil 1 Ağustos - 5 Eylül )

Sonuç olarak, vergiyle ilgili bir işlemden kaynaklı davanın açılmasının son günü mali tatile Rastlarsa 27 Temmuza kadar uzamaktadır. Adli tatile denk geliyor ise dava açma süresinin son günü 12 Eylül günü mesai saati bitimine kadar uzamaktadır.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da; mali tatil nedeniyle uzayan sürenin dava açma süresi olmasıdır.

26

Kanunda, mali tatil nedeniyle vergi yargısına ait temyiz yahut itiraz sürelerinin de uzayacağı yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Danıştay 3. Dairesi tarafından mali tatilde temyiz ve itiraz sürelerinin işlemeye devam

edeceğine, mali tatilin temyiz ve itiraz sürelerini uzatmayacağına karar verilmiştir.

Mali tatil kapsamına; mükelleflerin ödevleri arasında sayılan ve belirli sürelerde yapılması gereken işlemler, dava açma, idari başvuru ve hak aramaya ilişkin süreler, vergi incelemeleriyle ilgili yükümlülükler, idareye bilgi verme süreleri, muhasebe kayıtlarının tutulması ve ibrazı ile ilgili yükümlülükler girer.

Son günü mali tatil içine rastlayan;

1) Beyanname verme süresi,

2) İkmalen, re ‘sen ve idarece yapılan tarhiyatlarda ödeme süresi, 3) Uzlaşmaya başvurma süresi,

4) Cezalarda indirime başvurma süresi, 5) Devamlı bilgi verme süresi,

Mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. Örneğin, tarh edilen vergi ve /veya cezalara ilişkin tebliğden sonraki 30 günlük uzlaşma süresinin sonu 16 Temmuz 2013'de sona eren bir mükellefin başvuru süresi, mali tatilin son günü olan 20 Temmuz 2016'ü izleyen tarihten itibaren 7 gün (27 Temmuz 2016 dâhil) uzamış sayılır.

Son günü mali tatilin sona ermesinden sonraki yedi gün içine rastlayan kanuni ve idari süreler de, mali tatili takip eden yedinci gün sonuna (27 Temmuz dâhil) kadar uzamaktadır. Örneğin, Haziran dönemine ait stopajlar

Muhtasar Beyannamesi aracılığıyla normalde 23 Temmuz tarihine kadar beyan edilmesi gerekirken, bu tarihin mali tatili takip eden yedi günlük süreye isabet etmesi nedeniyle beyan süresi (27 Temmuz 2013 dâhil) uzamış sayılır.

Beyana dayanan ve beyanname verme süresi malî tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi de

beyanname verme süresini takip eden üç gün uzamaktadır. Mali tatil nedeniyle 27 Temmuz tarihinde beyanname verildiğine göre bu vergilerin ödeme süresi de 30 Temmuz tarihi olacaktır.

Mali Tatilde Duran Süreler

Mali tatil bazı durumlarda ise süreleri durdurmaktadır. Mali tatil süresi boyunca 1) muhasebe kayıt süreleri,

2) bildirim süreleri ve

3) dava açma süreleri işlememektedir.

Muhasebe kayıtları, işe başlama, adres değişikliği gibi bildirimler ile dava açma süreleri mali tatil süresinde duracak ve mali tatilin son gününü izleyen günden itibaren kaldıkları yerden işlemeye devam edeceklerdir.

Örneğin, 12 Haziran 2013 tarihinde işletmesinin faaliyetine son veren mükellef (M) işi bırakma bildirimini 1 ay içerisinde yapmak zorundadır. Bir aylık süre 12 Temmuz 2016'de sona ermektedir. Mali tatil nedeniyle mükellef kalan 12 günü ekleyerek 1 Ağustos 2016 tarihine kadar bildirimde bulanabilecektir.

Ölüm Halinde Sürenin Uzaması

Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir. (VUK. Md: 16)

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Sürelerle İlgili Genel Esaslar” başlıklı 8. Maddesinde ele alınan hükümlere göre;

1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

2.Tatil günleri sürelere dâhildir. Şu kadar ki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.

3. Bu kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

27

2. Vergi Usul Kanunundaki Süreler İşe Başlamada Süre

Vergi Usul Kanununun Süre başlıklı 168. Maddesinde İşe başlamada dikkat edilecek süreler ile ilgili hükümler verilmektedir. Buna göre;

Gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri; işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek

mensuplarınca,

Şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama bildirimleri; işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılır.

İşyerinin Naklinde süre

Vergi Usul Kanunu’nun Süre başlıklı 168. Maddesine göre; Vergi mükelleflerinin işyerinin nakli halinde bildirim, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır. İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği sayılır. (VUK Md: 163)

İşe Başlama bildirimi dışındaki bildirimlerde süre

Vergi Usul Kanununun da Süre başlıklı 168. Maddesine göre; Şirketlerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır.

İşi Bırakma ve değişiklik bildirimlerinde süre

Vergi Usul Kanununun da Süre başlıklı 168. Maddesine göre; İşi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır.

Ölüm Halinde Bildirim

Vergi Usul Kanununun da ölüm başlıklı 164. Maddesine göre; Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.

Ölüm olayı Vergi Usul Kanunu’nun yukarıda belirtilen 164. Maddesine göre işi bırakma hükmünde olmasından dolayı Vergi Usul Kanunu’nun Süre başlıklı 168. Maddesine göre ölümün vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde bildirimin yapılması gerekmektedir.

Ölüm halinde Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun Yıllık Beyannamenin verilmesi başlıklı 92/2 maddesine göre ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilmesi gerekmektedir.

Memleketi Terk Halinde beyanname verilme süresi

Gelir Vergisi Kanununun Yıllık Beyannamenin Verilmesi başlıklı 92/2 maddesine göre Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannamelerini memleketi terke takaddüm eden 15 gün içinde vermeleri gerekmektedir.

Tasfiye ve İflas Halinde Süreler

Vergi Usul Kanununun Tasfiye ve İflas başlıklı 162. Maddesine göre; Tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam eder.

Bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi:

1. Tasfiye veya iflas kararlarını;

2. Tasfiyenin veya iflasın kapandığını;

Vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecburdurlar.

Tasfiye ve iflas da Vergi Usul Kanunu’nun 160. Maddesine göre işi bırakma hükmünde olmasından dolayı Vergi Usul Kanunu’nun Süre başlıklı 168. Maddesine göre olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde bildirimin yapılması gerekmektedir.

28

Bina ve Arazi Değişiklikleri ile ilgili bildirimlerde süre

Vergi Usul Kanununun Süre başlıklı 168. Maddesine göre: Yeni inşaatta inşaatın bittiği ve kısmen kullanılmaya başlanılmışsa her kısmın kullanılmaya başlandığı ve diğer değişikliklerde (Müstesnalığın sukutu dâhil) tadili gerektiren halin vuku tarihinden başlayarak iki aylık bildirim süresi bulunmaktadır.

Beyanname verme ve ödeme süreleri

Mükelleflerin Vergi Beyannamelerini verme ve bunlar ile ilgili ödemelerin yapılacağı süreler aşağıya çıkartılmıştır.

Basit Usulde Vergilendirilenlerin Gelir Vergisi Beyannamesi:

Beyanname verme süresi: Bir sonraki yıl 25. Şubat 1. Taksit Ödeme: Şubat ayı sonu

2. Taksit Ödeme: Haziran ayı sonu

Gerçek Usulde Vergilendirilenlerin Gelir Vergisi Beyannamesi Beyanname verme süresi: Bir sonraki yıl 25. Şubat

1. Taksit Ödeme: Mart ayı sonu 2. Taksit Ödeme: Temmuz ayı sonu Kurumlar Vergisi Beyannamesi

Beyanname verme Süresi: Bir sonraki yıl: 25. Nisan Ödeme: Nisan ayı sonuna kadar tamamı bir kerede Geçici Vergi Beyannameleri

01 – 03 dönemi için: Beyanname verme süresi: 14. Mayıs, Ödeme: 17. Mayıs 04 – 06 dönemi için: Beyanname verme süresi: 14. Ağustos, Ödeme: 17. Ağustos 07 – 09 dönemi için: Beyanname verme süresi: 14. Kasım, Ödeme: 17. Kasım 10 – 12 dönemi için: Beyanname verme süresi: 14. Şubat Ödeme: 17. Şubat Muhtasar Beyanname

Aylık verilenler için beyanname verme süresi: Bir sonraki ayın 23. günü, Ödeme: 26. gün.

Üç ayda bir verenler için:

01 – 03 dönemi için: Beyanname verme süresi: 23 Nisan, Ödeme: 26 Nisan 04 – 06 dönemi için: Beyanname verme süresi: 23 Temmuz, Ödeme: 26 Temmuz 07 – 09 dönemi için: Beyanname verme süresi: 23 Ekim, Ödeme: 26 Ekim 10 – 12 dönemi için: Beyanname verme süresi: 23 Ocak, Ödeme: 26 Ocak KDV Beyannamesi

Aylık Verenler için: sonraki ayın 24. günü, Ödeme: sonraki ayın 26. günü Damga Vergisi Beyannamesi

Sonraki ayın 23. günü, Ödeme: sonraki ayın 26. günü

29

VERGİ KABAHATLERİ VE SUÇLARI

Benzer Belgeler