• Sonuç bulunamadı

UYUMLU EYLEMDE DELİL KAVRAMI

Belgede Rekabet hukukunda uyumlu eylemler (sayfa 106-110)

II. BÖLÜM

1. UYUMLU EYLEMİN KANITLANMASI

1.2 UYUMLU EYLEMDE DELİL KAVRAMI

Dava konusu vakıaların ispatı için başvurulan vasıtalara delil denilir.273

RKHK’nın m. 59/2’ye göre; Rekabeti sınırlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaların varlığı her türlü delille ispatlanabilir. Uyumlu eylemlerin ispatında en önemli sorun teşebbüsler arası bağlantının delillerle desteklenmesidir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere rekabet sınırlamaları her türlü delille ispatlanabilir. Yoksa bir belirsizlik ortaya çıkar. Burada kurula geniş bir serbestlik tanınarak her türlü delil kavramı kullanılmıştır. Deliller Kesin ve takdiri deliller olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kesin delillerin hâkimi bağlayıcı niteliği vardır. Buna mukabil hâkimin serbestçe takdir yetkisine sahip olduğu delillere takdiri deliller denilir.274 Uyumlu eylemin

kanıtlanmasında, gizlilik ve örtülülük yöntemleriyle gerçekleştirilmesi nedeniyle, doğrudan delil elde edilmesi oldukça güçtür.275

271 Gönenç GÜRKAYNAK ve Diğerleri, “Türk Rekabet Hukukunda Uyumlu Eylemin İspatı Odaklı

Tartışmalar”, Rekabet Dergisi Ekim 2011, Sayı:4, Cilt:12, s.87

272 Topçuoğlu,s.204

273 Ejder YILMAZ, Rekabet Hukukunda Deliller, Delillerin Toplanması ve Değerlendirilmesi

Üzerine Düşünceler, Rekabet Hukukunda Güncel Gelişmeler Sempozyumu II, Kayseri 2004, s.69

274 Erol, s.202

275 Pelin UYANIK, Rekabet Hukuku Açısından Delil, Rekabet Kurumu Uzmanlık Tezleri Yayın No: 0120, Ankara 2003, s.43

94

Kanunda nelerin delil olabileceği ile ilgili bir sınırlama getirilmeyerek ispat kolaylaştırılmak istenilmiştir. Bu nedenle, fax, bilgisayar verileri, mikro filmler, elektronik postalar, toplantı gündemini gösteren yazılar, Pazar paylaşımını gösteren haritalar, toplantı davetiyesi, fiyat raporu, ajanda veya bloknot üzerine alınan sekreter notu, duyurular, ilanlar ve kampanyalar, şirket içi yönergeler gibi bilgi ve belgeler özel hüküm sebebi delili sayılmakta ve kullanılmaktadır.276

RKHK’nın “Bilgi İsteme” başlığı altındaki 14. Maddesinde; “Kurul, bu Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirirken, gerekli gördüğü her türlü bilgiyi tüm kamu kurum ve kuruluşlarından, teşebbüslerden ve teşebbüs birliklerinden isteyebilir. Bu makamlar, teşebbüsler ve teşebbüs birliklerinin yetkilileri istenen bilgileri Kurulun belirleyeceği süre içinde vermek zorundadır.” denilerek kurumun istediği bilgiyi istediği makamdan alabileceği belirtilmiştir. İspat yükü açısından her türlü bilgi denilerek yine geniş bir alan oluşturulmaya çalışılmıştır. Kurulun her türlü bilgiye ulaşma yetkisi; derlenen bu bilgilerin soruşturmaya dayanak yapması açısından yargılamanın elini güçlendirir.

Yine Kanunun “Yerinde İnceleme” başlığı altındaki 15. Maddesinde; “Kurul, bu Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüs ve teşebbüs birliklerinde incelemelerde bulunabilir. Bu amaçla teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin:

a) Defterlerini, her türlü evrak ve belgelerini inceleyebilir ve gerekirse suretlerini alabilir,

b) Belirli konularda yazılı veya sözlü açıklama isteyebilir,

c) Teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde incelemeler yapabilir.

İnceleme, Kurul emrinde çalışan uzmanlar tarafından yapılır. Uzmanlar incelemeye giderken yanlarında incelemenin konusunu, amacını ve yanlış bilgi

95

verilmesi halinde idarî para cezası uygulanacağını gösteren bir yetki belgesi bulundururlar. İlgililer istenen bilgi, belge, defter ve sair vasıtaların suretlerini vermekle yükümlüdür. Yerinde incelemenin engellenmesi veya engellenme olasılığının bulunması durumunda sulh ceza hakimi kararı ile yerinde inceleme yapılır.”277 denilmektedir.Kanun maddesine göre derlenen her türlü bilgi ve belgelerin delil olarak kullanılacağı açıktır.

Rekabet soruşturmaları sonucunda 4054 Sayılı Kanun’da öngörülen yaptırımlardan herhangi birinin bir teşebbüs aleyhine uygulanabilmesi için, soruşturma konusu olayların gerçekliğinin makul bir kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde ispat edilmiş olması gerekecektir. Şüphe ve belirsizlik durumlarından, soruşturmaya konu teşebbüsler yararlanacaktır.278

Delil kavramının geçtiği bir diğer kanun maddesi ise “Önaraştırma” başlığı altındaki 40. maddedir. Maddeye göre; “Kurul, resen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verir.Önaraştırma yapılmasına karar verildiği takdirde Kurul Başkanı, meslek personeli uzmanlardan bir ya da birkaçını raportör olarak görevlendirir.Önaraştırma yapmakla görevlendirilen raportör 30 gün içinde elde ettiği bilgileri, her türlü delilleri ve konu hakkındaki görüşlerini Kurula yazılı olarak bildirir.”279 denilmiştir. Kurul burada bilgi ve delil kavramını birlikte kullanmıştır. Önaraştırma sonucu elde ettiği bilgi ve delilleri 30 gün içinde kurula yazılı olarak bildireceğini ortaya koymaktadır.

Kanunun “Delillerin Toplanması ve Tarafların Bilgilendirilmesi” başlığı altında ise; “Kurul adına hareket eden ve Kurul tarafından belirlenip görevlendirilen raportörlerden oluşan bir heyet, soruşturma safhasında bu Kanunun 14 üncü maddesinde düzenlenen bilgi isteme ve 15 inci maddesinde düzenlenen yerinde inceleme yetkilerini kullanabilir. Belirlenen bu süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilginin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilir. Kurulun soruşturma safhasında, bu Kanunu ihlal ettiği iddia edilen kişi veya kişiler, kararı

277 4054 Sayılı Kanun, www. Rekabet.gov.tr, (Erişim tarihi, 05/01/2013)

278 Gönenç GÜRKAYNAK ve Diğerleri, “Türk Rekabet Hukukunda Uyumlu Eylemin İspatı Odaklı

Tartışmalar”, Rekabet Dergisi Ekim 2011, Sayı:4, Cilt:12, s.90

96

etkileyebilecek her türlü bilgi ve delili her zaman Kurula sunabilirler. Haklarında soruşturmaya başlandığı bildirilen taraflar sözlü savunma hakkını kullanma taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir nüshasının kendilerine verilmesini isteyebilir. Kurul, tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamaz.” denilmiştir. Kanun maddesine göre savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamaz kuralı getirilerek savunma hakkı üzerinde durulmuştur. Ayrıca delillerin soruşturmanın her safhasında kurula sunulabileceği üzerinde durulmuş, bunun yanında kurulca elde edilen delillerin bir nüshasının taraflara verilebileceğini ortaya koyarak açık bir soruşturma ortaya konulmaya çalışılmıştır.

RKHK 52. Maddesinde “Kararlarda Bulunması Gereken Hususlar” başlığı altında; “İleri sürülen bütün delillerin ve savunmaların değerlendirilmesi” hususunun bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ortaya konan delillerin kararlarda bulunması her iki taraf için önemli olmasının yanında, üst mahkemelere yapılan itirazların kararlarına dayanak teşkil edecektir.

Zarar görenin Kanun’da belirtilen uyumlu eylemin olduğuna dair elde edeceği delilleri yargılama makamlarına sunmaları halinde ispat yükünün davalıya geçecektir. Bu konuya farklı bir bakış açısı getiren Aslan; bu karineden yararlanılmasının zor olacağı, delillerin elde edilmesinin zor olduğu, mahkemelerin uzmanlık gerektiren iktisadi analizleri yapamayacağından, mahkemelerle Kurul arasında “zorunlu bilirkişilik” müessesesi kurulsaydı sorunun çözülebileceğini vurgulamıştır.280

Bilirkişi ve ikrarın delil türü olarak Rekabet Hukukunda kullanılabilmesi mümkündür, ancak sıklıkla “özel hüküm sebepleri” deliline başvurulacağı tahmin edilmektedir. Zira ekonomik analizlerin yanı sıra, örneğin karmaşık ve ortaya çıkarılması güç bir kartelin saptanmasında elde edilecek delillerin klasik delil çeşitlerinden farklı olması doğaldır.281

280 İ. Yılmaz ASLAN, Rekabet Hukuku, Genişletilmiş 2. Basım,Bursa 2001, s.391 281 Uyanık, s.62

97

1.3. UYUMLU EYLEMDE DELİLLER VE KURUL KARARLARI

Belgede Rekabet hukukunda uyumlu eylemler (sayfa 106-110)