• Sonuç bulunamadı

ULUSLARARASI TERÖRİZM

TERÖRİZM KAVRAMI VE İNCELEMESİ

2.2 ULUSLARARASI TERÖRİZM

Uluslararası terörizm, egemen bir devlet tarafından kontrol edilen kişiler tarafından idare edilirken, ulusal sınırları aşan terörizm, uygun devletlerin desteğine ihtiyaç duymayan özerk devletsiz aktörler tarafından uygulanır (Seghal, 1996:5). Ulusal sınırları aşan terörizm, esas olarak ulusal sınırları aşan boyutuyla politik bir karakter taşır. Uzaktan kontrol edilen terörizm, anlaşılması son derece zor ve en güçlü şeklidir. Bu tür bir terörizmi destekleyenler, büyük çapta sermaye, cephane ve barınağa sahiptir. Çeteleri gece boyunca A ülkesinde çalışırken, sabah kahvaltılarını B ülkesinde yapabilir ve geceyi de C ülkesinde geçirebilirler. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, kıtalararası uzak mesafelerden gerçekleştirilen kontrollerle, dünyanın herhangi bir köşesinde, en karmaşık ve hızlı gelişen imkanları, destekli terörizm için olanaklı kılar. Bu tür terörizm aynı zamanda ticari bir boyut taşır. Narkotik operatörler, farklı ülkelerin sınırları ötesinde, ticari faaliyetlerini yürütmek için geniş bir ağa sahiptir. Paul Wilkinson (Seghal, 1996:4)’a göre, terörizm özünde uluslararası olarak kalıtsaldır, bu yüzden şöyle bir paradoks ortaya çıkar; özerk devletler, uluslararası terörizmle savaşmak için aldıkları ulusal önlemleri geliştirdikçe, teröristler için ulusal sınırların ötesine geçmek daha da çekici hale gelir. Ulusal sınırları aşan terörizm, açık uluslararası sonuçları olan şu terörizm olaylarını içerir: teröristlerin hedeflerini vurmak için yurt dışına çıkması, ülkesinde kalıp yabancı bir ülkeyle olan bağlarından dolayı kurban seçmesi ya da uluslararası ticari bağlantılara saldırması gibi olaylar. Freedman (1998:41)’a göre, uluslararası terörizmin artışının sebebi, jeo-stratejik durumun resmi olmayan savaşı desteklemesidir. Terör dengesi ve önde gelen tüm ülkelerin, olası bir nükleer çatışmaya sebep olabilecek yükselen şiddetten kaçınma istekleri gerçeği önemli faktörlerdir. Çoğu ülke, artış riski olan, tahmin edilenden uzun süren ve pahalı resmi çatışmalardan korkar. Resmi olmayan savaş daha çekici hale gelir. Ulusal sınırları aşan terörizmin, uluslararası ilişkilere meydan okuduğuna yönelik fikirler söz konusudur. Bu durum, uluslararası yaşamın akışını vahşice böler ve tehdit eder. Hangi ülkenin yasal güç kullanımı tekelinden kar sağladığına yönelik olarak bu durum, uluslararası toplum kurallarının altını oymaktadır. Ülkelerce üstlenildiğinde ya da desteklendiğinde, kendi varlığını destekleyen karşılıklı sınırlama sistemini tehdit etmektedir. Bunun yanında farklı terörist gruplar, kendilerine ait farklı amaçlara ulaşmak için çabalamakta, ayrıca gruplar arasında “uluslararası terör” bağlamında bir bütün halinde koordinasyon bulunmaktadır. Brian Jenkins’in öne sürdüğü gibi son dönemlerdeki teknolojik gelişmelerle kütle seyahatlerine, anlık iletişime ve hazır kullanılabilir silahlara sahip olunması karmaşık sosyal sistemlerin

terörizme karşı eski dönemlere göre daha hassas olmasına ve bu hassasiyetten dolayı çok daha fazla dikkat edilmesine yol açmaktadır. Paul Wilkinson’ın iddiasına göre terörizmin ölçütü olarak kabul edilen saldırı sayıları, öldürülen insan sayısı ve dünya üzerindeki eylemler artış göstermektedir (Freedman, 1998:3).

Milletlerüstü terörizm hedeflere ulaşmak için uluslararası nakliyatı ve siyasi taleplerini duyurmak ve propaganda yapabilmek için de global medyayı kullanmaya zorlanmaktadır. Bu yüzden globalleşmenin sadece gerekli araçları sağlamasını değil aynı zamanda da modern terörizmin bağımsız hedefler meydana getirip getirmediği sorusunu cevaplamalıyız.

Bazı batı demokrasilerinin, terörizmle ilgili doğrudan deneyimleri ya çok azdır ya da hiç yoktur, bu yüzden; problemin önemini ve boyutunu tam olarak anlayamazlar. Geliştirilmiş uluslararası işbirliğine duyulan ihtiyaç gün be gün artmaktadır. Bugün, içeriği gereği terörizm çoğunlukla uluslararasıdır, hatta teknolojik gelişmeler ve karşılıklı bağlılık yüzünden karakteri gereği milletler üstü olarak bile ele alınabilir. Münferit devletler ulusal önlemlerini geliştirdikçe teröristler için, adaletten kurtulmak, silahların, cephanenin ve paranın güvenliğini sağlamak ve yoldaş teröristlerle işbirliği yapmak amacıyla sınırları geçmek daha çekici hale gelmektedir. Bu yüzden; küreselleşmenin yalnızca kaynakları değil aynı zamanda modern terörizmin sabit sebeplerini de sağlayıp sağlamadığıyla ilgili bir tetkik yapmaya ihtiyaç duymaktayız.

Güçlü devletlerin etkin politikaları karşısında kendisi için bir çıkış noktası bulamayan bazı devletler, terörü engelleri aşmada bir araç olarak görmüşlerdir. Güçlü bazı devletlerin de uluslararası alanda kendi politikalarının işlerliğini kolaylaştırmak ve rakiplerini etkisiz kılabilmek için terörü bir araç olarak kullandıkları görülmektedir.

Geçtiğimiz yüzyılda; özellikle İkinci Dünya savaşından sonra nükleer bir dengenin kurulması ile sıcak savaştan kaçınılmış, buna mukabil terörizm gün geçtikçe yaygınlaşmıştır. Terörizmin, uygulama alanı olarak seçilen bazı küçük ve geri kalmış, demokrasisi tam gelişmemiş ülkelerde başarıya ulaşmış olması, uygulayıcı olan ülkeleri cesaretlendirmiş ve böylece terör alanı gittikçe genişlemiştir.

Bu safhadan sonra terörizm uluslar arası bir savaş türü olarak önümüze gelmiştir. Verilen destek, zamanla terörizmin boyutlarının büyümesine ve uluslararası nitelik kazanmasına

neden olmuştur. Dolayısıyla, gerçek anlamı içerisinde ve global olarak terörizme bakıldığında dolaylı yıpratma (destabilizasyon) yöntemlerinin kullanıldığı bir dünya iç savaşı olarak da adlandırılabilir.

Özel bir şiddet eylemi veya değişik bir soğuk savaş şekli olan terörizm, uluslararası alanda etkin ve güçlü devletlerin, gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin içerisindeki sosyal, ekonomik, kültürel ve benzeri birçok alandaki sorunların istismar edilmesi sonucu, var olan veya suni olarak oluşması sağlanan şiddet içerikli fikir ve hareketlerin belirli bir amaç için harekete geçirilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

Günümüzde terörün en önemli özelliği, uluslar arası bir nitelik kazanması ve bu ilişkilerini oldukça geliştirmiş olmasıdır. Artık, teröristler eskiden olduğu gibi sadece içinde bulundukları ülke ile sınırlı kalmayıp, başka ülkelerdeki farklı gruplar ile bağlantılar kurarak karşılıklı destek sağlamaktadırlar. Dolayısıyla teröristler, uluslararası bağlantılarını ve modern teknolojiyi de kullanmak suretiyle milletlerarası etki yapan eylemler düzenleyebilmektedirler.

Terör örgütlerinin başka ülke ve gruplardan destek almadan başarıya ulaşması, varlığını sürdürmesi hemen hemen imkansız gibidir. Özellikle eğitim, teşkilatlanma, finans ve silahlı eğitim için dış desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu özelliği ile terörizm uluslar arası bir nitelik kazanmaktadır.

1989 basımı, “Terörizm, Dünü, Bugünü, Yarını” adlı kitabında Profesör Yılmaz Altuğ tarafından yapılan tespite göre terörizm;

-Yabancılara veya yabancılara ait hedeflere yöneltilirse,

-Hükümetler veya birden fazla devlet tarafından beslenen unsurlarca yapılırsa,

-Bir yabancı hükümetin veya uluslararası örgütlerin siyasi mekanizmalarını etkilemek için yapılırsa uluslararası nitelik kazanmaktadır (Altuğ,1989:23).

Günümüzde bazı devletlerin ekonomik veya politik çıkarları gereği, bazı devletlerin ise, uluslararası alanda kendi milli politikaları ile çatışan diğer devletlere karşı dolaylı yıpratma ve dayatma yöntemi olarak terörizmi bir maşa olarak kullanmaları ve desteklemeleri sonucu terörizmin boyutları genişlemiş ve uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Savaş, diplomasisinin devamıdır. Terörizm, savaş ve diplomasi ile elde edilemeyen sonuçları elde etmek için

yapılan eylem veya eylemlerdir” ifadesi uluslararası terörün anlaşılmasına ışık tutmaktadır (İlhan Suat,1998:5). Terörizmin uluslararası bir nitelik kazanmasının ve artmasının başlıca nedenleri;

*Uluslararası haberleşme ve ulaşım araçlarının son yıllardaki çok hızlı gelişimi, *Yeni silah ve teçhizatlar ile teknolojik imkanların artması,

*Bazı ülkelerin ideolojilerini ve devrimlerini yaymada terörizmi yöntem olarak seçmeleri, *Uluslararası terör örgütleri arasındaki istihbarat, eğitim, lojistik, teknik, finans temini, eylem yöntemleri konusunda organik bağların ve işbirliğinin artması, sayılabilir.

Bu açıklamalardan sonra uluslararası terörizmi, bir veya birden çok ülke vatandaşlarınca oluşturulmuş, desteğini içeriden ve dışarıdan, bir veya birden çok kaynaktan sağlayan organizasyon, kişi veya guruplarca, her hangi bir toplum, devlet veya devletler üzerinde baskı yaratmak suretiyle bazı kazanımlar sağlamak, etnik ve bölgesel sorunları tahrik ederek ülkelerin ulusal menfaatlerine zarar vermek amacıyla şiddet eylemlerine başvurulmasıdır. şeklinde tanımlamak mümkün olabilir.

BÖLÜM 3