• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1. DÖVİZ KURU BELİRLEME MODELLERİ VE DÖVİZ KURU

1.4. Uluslararası Parasal Sistemin Gelişimi

Uluslararası para sistemi, çeşitli ülkelerin ekonomik birimlerinin birbirlerine karşı yaptıkları ödemelerin gerçekleşmesini sağlayan kurum ve işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Geçmiş dönemlerde ülke paraları değerli madenlerden basılmakta ve bir ulusal paranın diğer bir ulusal paraya dönüştürülmesinde herhangi bir teknik sorun yaşanmamaktaydı. Ancak kâğıt paranın ortaya çıkması ve daha sonraları sisteme kaydi paranın da girmesiyle birlikte denkleştirme, likidite, güven ve belirsizlik gibi teknik sorunlar meydana gelmeye başlamıştır (Bulut, 2005: 69).

Uluslararası parasal sistemin tarihsel gelişimine göre, 19. yüzyıl öncesinde çift maden metal standardı uygulanmış, 19. yüzyılın başlarında ise altın standardı uygulamasına geçilmiştir. 1944 yılında yapılan bir toplantı ile birlikte sabit döviz kuru sistemine dayanan Bretton Woods Sistemi kabul edilmiş, 1973’te Bretton Wood Sistemi’nin çökmesi ile birlikte döviz kurlarında dalgalı kur dönemine geçiş yaşanmaya başlanmıştır.

Bu çalışmada uluslararası parasal sisteminin temellerini oluşturan Altın Standardı ve Bretton Woods Sistemi dönemlerinden bahsedilmiş, daha sonrasında ülkeler kendilerine göre farklı rejimler benimsedikleri için döviz kuru rejimleri başlığı altında ülkelerin uyguladıkları döviz kuru sistemleri ayrı ayrı incelenmiştir.

1.4.1. Altın Standardı

19. yüzyılın başlarından 20. yüzyılın başlarına kadar uygulanan altın standardına göre ülke paralarının birbirleri arasındaki değişim oranları altına bağlıdır. Altının standart bir birim olduğu bu sabit döviz kuru sisteminde ulusal ve uluslararası düzeyde ödeme aracı olarak altın kullanılmaktadır. Ancak altının bu fonksiyonunu sağlayabilmesi için bazı koşullar gerekmektedir. Bu koşullardan biri Merkez Bankasının sınırsız miktarda altını sabit bir fiyat üzerinden almayı ve satmayı garanti etmesidir. Diğer bir koşula göre altına

17

sahip olanlar istediği şekilde tasarruf edebilecek ve gerektiğinde altının eritilerek başka bir amaç doğrultusunda kullanımı mümkün olacaktır. Bunların yanı sıra, altın ihracatı ve ithalatı serbest olacaktır (Uzunoğlu, 2007: 2).

Altın standardında para arzının tümü altın arzına bağlı olduğu için her ülkenin fiyat düzeylerinde denkleştirme sağlamaya çalışarak uluslararası ödemelerin dengelendiği kabul edilmektedir. Ödemeler bilançosunda fazlalık olan ülkelerin ihracatında pahalılaşma meydana gelirken, ödemeler bilançosu açık veren ülkelerin ihracatı ucuzlar. Dolayısıyla ithalat ve ihracatta meydana gelen değişiklikler, ödemeler bilançolarını dengeler. 19. yüzyılın sonlarından Birinci Dünya Savaşına kadar olan süreçte, altın standardı sistemi teoriye uygun bir şekilde işlemiştir (Gerek, 1999: 6).

Altın standardı sisteminde sadece altın değil, kâğıt para da değişim aracı olarak kullanılmaktadır. Kâğıt paranın karşılığı olan altın, rezerv olarak tutulmaktadır. Kâğıt paranın bir satın alma gücü olarak kabul edilmesi için, talep olduğu zaman merkez bankalarının altın karşılığında bu banknotları geri almayı bir yasa ile garanti etmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda merkez bankalarının bulundurması gereken minimum altın miktarı dolaşımda bulunan banknot miktarına göre olmalıdır. Örneğin, altın standardı uygulanan dönemde banknot için bulunması gereken minimum karşılık oranı Almanya’da 1/3, İngiltere’de ise 2/7’dir (Uzunoğlu, 2007: 2).

Altın standardı sistemi, sabit bir altın paritesine dayandığı için sabit döviz kuru sistemi yaratmıştır. Bir ülkenin para biriminin diğer bir ülkenin para birimine karşı olan değeri, her iki ülke parasının altın paritelerince tanımlanmıştır. İki para arasındaki değişim oranı Tablo 1’deki gibi açıklanabilir (Uzunoğlu, 2007: 2). Tablo 1’deki verilere göre ABD Doları ve İngiliz Poundu arasındaki kuru hesaplayacak olursak:

1 Dolar = 1.5046 gram

1 Pound = 7.3224 gram olduğundan;

18

Tablo 1. Altın Standardı Döneminde İki Para Arasındaki Değişim Oranı

Ülke Giriş Yılı Altın Paritesi

İngiltere 1821 1 Pound = 7.3224 gram

ABD 1850 1 Dolar = 1.5046 gram

Fransa 1873 1 Frank = 0.2903 gram

Almanya 1873 1 Mark = 0.3584 gram

Avusturya-Macaristan 1892 1 Kron = 0.3049 gram

Rusya 1897 1 Ruble = 0.7746 gram

Hindistan 1899 1 Rupee = 0.7128 gram

Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından altın standardı uygulanması bırakılarak kâğıt para sistemine geçiş başlamış, savaş bitiminde ise ulusal paralar serbest dalgalanmaya bırakılmıştır. Birçok ülke 1925-1928 yılları arasında yeniden altın standardı uygulamaya başlamış olsa da, bu sistemin ikinci kez uygulanması başarılı bir sonuç vermemiştir. Ekonomi üzerinde devlet müdahalelerinin artması, serbest dış ticarete karşı korumacı bir tavır izlenmesi, işsizlik, fiyat istikrarı ve ekonomik kalkınma gibi sorunlar nedeniyle altın standardı uygulaması zaman içerisinde etkinliğini kaybetmiştir (Karluk, 2002: 414).

1.4.2. Bretton Woods Sistemi

1944 yılında ABD’nin New Hampshire eyaletinde bulunan Bretton Woods kasabasında 44 ülkenin katıldığı bir toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıda ortaya atılan fikirler neticesinde Bretton Woods Sistemi oluşturulmuştur. Bir dış ödemeler anlaşması olan bu sistemin sözleşme esasları 1947 yılında Uluslararası Para Fonu (IMF)’nun kurulması ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda IMF’nin temel amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir (Özbek, 1999: 57):

 Üyeler arasında, uluslararası finansal sistem ile ilgili işbirliği kurmak ve geliştirmek,

 Ülkelerin daha iyi gelir düzeyine ve istihdam gücüne ulaşmaları için dünya ticaretinin dengeli bir şekilde gelişmesini sağlamak,

19

 Döviz kurlarının istikrarını sağlamak ve haksız rekabete neden olan devalüasyonları engellemek,

 Üye ülkelerin dış ödemeler bilançosundaki dengesizlikleri gidermek için geçici olarak mali kaynak bulundurmak ve bu fonları ödünç vermek,

 Çok taraflı ticaret sisteminin başarılı olması için üye ülkelerin ulusal paralarının konvertibilitelerini sağlamak,

 Uzun vadeli dış ödeme dengesizliklerinin ortaya çıkmasını önlemek için ülkelerin piyasa ekonomisi şartlarında rekabet etmelerini teşvik etmek ve hükümetlerin korumacılığa yönelik eğimilerini, döviz denetimi veya ithalata ilişkin sınırlamaları yasaklamak suretiyle engellemektir.

Bretton Woods Sistemi’nde, ülke paraları “dolar paritesi” olarak isimlendirilen sabit bir kurdan ABD dolarına bağlanmış, ABD doları ise altına bağlanmıştır. 1 ons altının değeri 35 ABD doları olarak kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra, ABD Merkez Bankası, diğer merkez bankalarına arz edilecek dolarlar karşılığında altın satma taahhüdünde bulunmuştur (Doğukanlı, 2012: 24).

Sistemde, ülke paralarının dolar karşısında dalgalanma marjı ±%1 olarak sınırlandırılmıştır. %10’un üzerinde kur ayarlamalarına gitmek isteyen ülkeler için IMF’den izin alma zorunluluğu getirilmiştir (Gerek, 1999: 14).

1960’lı yılların ortalarında Batı Almanya ve Japonya ABD’ye meydan okumaya başlamışlardır. Dış ticaret açığı hızla artan ABD’de kronik ödemeler dengesi sorununun da yaşanmasıyla birlikte ülkenin altın rezervleri erimiştir. Altın rezervi İkinci Dünya Savaşı sonunda 20 milyar dolar iken, 1971 yılında 10 milyar dolara düşmüştür. Ayrıca ABD’nin diğer merkez bankalarına olan borcu ikiye katlanmış, toplam yükümlülükler ise altın rezervinin beş katına çıkmıştır. Bu sebeple, alacaklı yabancı merkez bankalarının ellerinde bulundurdukları dolarları altına çevirme imkânı ortadan kalkmıştır. Ortaya çıkan bu sorunların dışında, ABD ve diğer ülkelerde enflasyon baskısının oluşması sonucunda ABD, 15 Ağustos 1971 tarihinde doların altına kovertibilitesini askıya almıştır (Uzunoğlu, 2007: 5).

1971’de altın dolar konvertibilitesinin kaldırılmasının ardından Smithsonian Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre 1 ons altının fiyatı 35 ABD dolarından 38

20

ABD dolarına yükseltilmiş ve bu doğrultuda diğer döviz kurlarının seviyesi yeniden belirlenmiştir. Tüm bu çabaların ardından sabitlenemeyen döviz kurları 1973 yılında resmi olarak dalgalanmaya bırakılmış ve böylece Bretton Woods Sistemi tarihe karışmıştır (Shapiro, 2013: 105).

Bretton Woods Sistemi’nin çökmesinin ardından ülkeler kendilerine uygun olan döviz kuru sistemini benimsemeye başlamış, birçok ülke için sabit kur sistemi terk edilerek dalgalı döviz kuru sistemine doğru bir geçiş yaşanmıştır. Genel itibari ile sabit döviz kuru sistemi ve dalgalı döviz kuru sistemi etrafında geliştirilen döviz kuru rejimleri aşağıda detaylı şekilde açıklanmıştır.