• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. DÖVİZ KURU RİSKİ, OYNAKLIK VE DÖVİZ MÜDAHALELERİ

2.2. Döviz Kuru Oynaklığı

2.2.1. Döviz Kuru Oynaklığını Etkileyen Faktörler

Döviz kuru oynaklığı, döviz kurunun değeri belirlenemediği zamanlarda oluşmakta ve döviz kurunu etkileyen birçok dış faktör bulunmaktadır. Temel ekonomik faktörler olarak isimlendirilen bu faktörler enflasyon, faiz oranı, ödemeler dengesi, uluslararası sermaye hareketleri, bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, para ve finans politikaları, politika haberleri ve beklentiler, piyasa spekülasyonları ve finansal istikrar olarak sayılabilir. Söz konusu faktörlerde hem cari dönemde meydana gelen hem de gelecek dönemlerde meydana gelebilecek beklenmeyen değişiklikler kur düzeyini etkilemekte ve kur oynaklığını arttırmaktadır (Hakkio, 1984: 23).

Döviz kuru oynaklığına yol açan temel ekonomik faktörlerin yanı sıra, dış kaynaklı ve iç kaynaklı olmak üzere birçok faktör bulunmaktadır. Yurt dışı piyasalarda meydana gelen döviz hareketleri, savaşlar, petrol fiyatlarındaki artış gibi gelişmeler dış kaynaklı faktörler arasında yer alırken; yönetim şeklindeki değişiklik, iç savaşlar, siyasi istikrarsızlıklar gibi gelişmeler iç kaynaklı faktörler arasında yer almaktadır. Ülke sanayisinin dış girdilere bağımlı olduğu bir ortamda döviz kurlarında meydana gelen yükseliş girdi fiyatlarını ve dolayısıyla üretim maliyetlerini arttırmaktadır. Üretim maliyetlerinde artış olmasıyla birlikte ürün fiyatlarının da artması söz konusu sanayi kolunun bağlantılı olduğu başka sanayi kollarını da etkileyeceğinden enflasyonist süreç ivme kazanmaktadır. İhraç edilen malların fiyatlarının yükselmesi ihracatın yavaşlamasına neden olmakta ve ithalat artarken ihracatın düşmesi ödemeler bilançosu açıklarının

46

fazlalaşmasına neden olmaktadır. Bu durum döviz kurlarında da baskı yarattığından söz konusu süreç bir döngü haline gelmekte ve ciddi boyutlarda tahmin edilmeyen sapmalar görülmektedir. Böylece ülke ekonomik istikrarsızlık ortamına girmiş bulunmaktadır (Duygulu Abuk, 1998).

2.2.1.1. Enflasyon Oranı

Döviz kurlarının belirlenmesindeki en önemli faktör enflasyon oranlarıdır. Ülke enflasyonları arasındaki farklılıklar döviz kurlarının belirlenmesini büyük ölçüde etkilemektedir. Örneğin enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde ulusal paraya olan güvenin azalması, ülke parasına olan talebinin düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ulusal para değer kaybetmektedir. Diğer bir deyişle, yabancı ülkelerin enflasyonuna göre daha yüksek enflasyona sahip olmak kurların yükselişe geçmesine yol açmaktadır (Yılmaz, 2002: 30) .

Enflasyon ve döviz kuru, birbirleri ile sürekli bir etkileşim içerisindedir. Ekonominin dışa açık olduğu durumda, bir ülkenin enflasyonunun artması ve bu nedenle fiyatlar düzeyinin yükselmesi ile ülke malları, dış ticaret yapılan diğer ülkenin mallarından daha değerli olacaktır. Bu yüzden söz konusu ülke, parasının değerini enflasyon kadar arttırmalıdır. Enflasyon ile döviz kurları arasındaki ilişkiyi satın alma gücü teorisi açıklamaktadır. Satın alma gücü teorisi, iki ülkenin fiyatlarının enflasyon oranlarında oluşan farka göre ayarlanması gerektiğini belirtmektedir (Yıldıran ve Tanyeri, 2006: 58).

Enflasyon oranı yüksek olan ülkelerin bazılarında, merkez bankaları müdahalelerde bulunarak döviz kurlarının fazla yükselmesine engel olabilmektedir. Ülke parasının aşırı değerlendiği bu ortamda döviz kurunun ileride sahip olacağı değer enflasyon ve faiz oranlarının farkından daha az olacaktır. Böylece uluslararası alanda akıcı bir niteliği olan kısa vadeli fonların ülkeye girişleri özendirilmiş olacak ve döviz sıkıntısı içindeki ülkelerin geçici de olsa rahatlamasına ortam hazırlanacaktır. Ancak bu durum söz konusu ülkelerin kaynak dengelerinin bozulmasına ve ekonomik kriz yaşanmasına sebep olacaktır (Seyidoğlu, 1997)

2.2.1.2. Faiz Oranı

Döviz kurlarının oluşumu üzerinde faiz oranlarının önemli etkisi bulunmaktadır. Bu etki faiz oranları paritesine göre açıklanabilmektedir. Faiz oranları paritesine göre, iki

47

ülkenin spot ve forward döviz kurları birbirleri ile uyumluysa, yatırımcılar faiz oranlarının yüksek olduğu ülkeye yatırım yapacaklardır. Ülkelerin faiz oranları arasındaki fark, arbitraj imkânı sağlayarak spot kur ve forward kur arasındaki ilişkiyi belirlemektedir. Kurlar arasındaki prim farkı ile ülkelerin faiz oranları arasındaki fark birbirine eşit olmaktadır. Ancak bu durum, işlem maliyetlerinin olmadığı ve serbest piyasa koşullarının hâkim olduğu ortamda geçerlidir (Yıldıran ve Tanyeri, 2006: 57-58). Bunun yanı sıra yüksek kâr elde etmek isteyen yabancı yatırımcılar faiz oranı ve döviz kuru arasındaki ilişkiye göre yüksek faizli ülkeye yatırımda bulunması, yatırım yapılan ülkenin tasarruf açığının kapatılmasına yardımcı olmaktadır. Böyle bir ortamda menkul kıymetler piyasası hareketlenmekte, ulusal paraya olan talep artmakta ve dolayısıyla kurlar düşüşe geçmektedir.

2.2.1.3. Ödemeler Dengesi

Kur hareketlerini etkileyen en önemli nedenlerden biri ödemeler dengesidir. Ödemeler dengesi, bir ülkenin yerleşim birimleri ile diğer ülkelerin yerleşim birimleri arasında gerçekleştirilen ekonomik hareketlerin gösterildiği bir bilançodur. Cari işlemler dengesi, sermaye hesabı ve resmi rezerv değişimleri olmak üzere üç ana bölümden oluşan ödemeler dengesinde, denkleştirme için kullanılan istatistiksel farklar hesabı veya net hata noksan hesabı da yer almaktadır (Yıldıran ve Tanyeri, 2006: 54).

Cari işlemler dengesinin diğer ödemeler dengesi unsurlarına göre döviz kurları üzerinde daha etkili olduğu söylenebilir. Çünkü cari işlemler dengesi, doğrudan ihracat ve ithalat yapan şirketlerin işlemleri ile ilgilidir. İthalatlar ve ihracatlar arasında oluşan farklar döviz arzını ve talebini etkilemektedir (Yıldıran ve Tanyeri, 2006: 55). Ödemeler dengesinin açık vermesi, kurların yükselmesine yol açmaktadır. Örneğin, dış ticarette satımdan daha çok alım yapan ülkelerin ekonomilerinde ulusal paraya olan talep azalacak ve ülke parası değer kaybedecektir. Böylece ulusal paranın değersizleşmesi ile kurlar yükselişe geçecektir. Ticaret açığı olan ülkeler, devalüasyon ile paranın değerini düşürerek malların daha ucuza satılmasını ve rekabet avantajı elde edilmesini sağlamaktadır. (Yılmaz, 2002: 29-30).

48

2.2.1.4. Ekonomik Büyüme

Ekonomik büyümenin döviz kuru üzerindeki etkisi büyümenin kaynağına göre değişmektedir. Büyümenin kaynağı iç tüketim ve bütçe açıkları mı, yoksa yatırım mı, öncelikle bunun bilinmesi gerekmektedir (Uzunoğlu, 2007: 18). Örneğin gelir artışı olduğu zaman tüketim artmakta ve yabancı mal talebi çoğalmaktadır. Bu durum döviz talebinin de artmasına yol açmakta ve böylece döviz kurları yükselmektedir. Yatırım artışı meydana geldiğinde ise kaynak kullanımının etkinliği ile ülke mallarına olan talep artmakta ve ihracat artışı gerçekleşmektedir. İhracatın artması döviz kazancına, döviz kazancı da ulusal paranın değer kazanmasına yol açacaktır (Walther, 2002: 76-77). Büyümenin düzenli hale gelmesi ile birlikte ekonomi istikrarının sağlanması, güven ortamı yaratacak ve ulusal paraya olan güven artacaktır (Ayhan, 2016: 13).

2.2.1.5. Dış Ticaret

Dış ticaret, yabancı paranın arz ve talebini etkilediği için döviz kuru hareketlerinin meydana gelmesine neden olmaktadır. İhracat faaliyetlerinde görülen artış, ülkeye giren yabancı para miktarını arttıracağından döviz kurlarında düşüş meydana gelecektir. Bu durumda yabancı paranın değeri düşerken ulusal paranın değeri yükselecektir. İthalat faaliyetlerinin arttığı durumda ise, döviz talebinde artış olacağı için döviz kurları yükselişe geçecektir.

Dış ticarete ülkeler tarafından kota ve tarife gibi uygulamalar getirilmektedir. Bu uygulamalar, ülkeler arasında yapılan ticarete söz konu olan malların değişmesine yol açmaktadır. Mal seçimlerindeki değişim, ticaret akımlarında değişiklik meydana gelmesine sebep olmaktadır. Belli bir sanayinin korunması amacıyla bir ülkenin tarife uygulaması getirmesi ve yabancı mal fiyatlarında artış meydana gelmesi yabancı ülkedeki ihracatın azalmasına neden olacaktır. Bu doğrultuda, ülkeler arasındaki ticaretin dengesi değişerek, söz konusu ülkelerde dış ticaretin önlenmesi amacıyla bazı yöntemler geliştirilecektir. Dolayısıyla, ülkelerin tarife ve kota gibi uygulamalar getirmesi, yabancı ülke ihracatının azalmasına sebep olacak ve bu uygulamaların gerçekleştirildiği ülkelerde döviz kuru hareketleri artacaktır (Ayhan, 2016: 14).

49

2.2.1.6. Haber Etkisi

Ekonomiye ilişkin haberler ve politika açıklamaları döviz arz ve talebini, dolayısıyla döviz kuru oynaklığını etkilemektedir. Ekonomi yönetimiyle ilgili açıklamalar, döviz kurları ile ilgili beklentilerin oluşmasına ve ekonominin şekillenmesine yol açmaktadır. Politika ile ilgili bir değişiklik meydana geldiğinde veya döviz kuruna ilişkin istatistiksel veriler yayınlandığında kur düzeyi bu haberlerden etkilenerek değişiklik göstermektedir (Copeland, 2000: 320).

Parasal büyüme ile ilgili gelecek beklentilerinde meydana gelen değişiklikler kurları etkileyerek kur oynaklığının artmasına sebep olmaktadır. Parasal büyümenin enflasyon ortamı yaratacağına ilişkin düşünce faiz oranlarının artmasına yol açmakta, faiz oranlarının yükselmesi ise döviz kurlarında düşüş meydana gelmesine neden olmaktadır (Hakkio, 1984: 25).

Para stoğunda oluşan öngörülmeyen değişiklikler döviz kurlarının oynaklığının artmasına neden olmaktadır. Ayrıca, TCMB’nin tahmin edilenden farklı olarak para stoğu ile ilgili bilgiler açıklaması kur hareketlerine yol açmaktadır (Hakkio, 1984: 25).

TCMB tarafınan faiz oranlarının arttırılacağına dair bir bekleyiş olması halinde, ulusal para talebi artacak ve döviz kurlarında düşüş meydana gelecektir (Walter, 2002: 85).

2.2.1.7. Reel Gelir Düzeyi

Kur oynaklığında etkili olan faktörlerden biri reel gelir düzeyidir. Ulusal ekonomide gelir düzeyinin artması ile birlikte döviz arz ve talebinde değişiklikler meydana gelmekte ve kur düzeyi bu doğrultuda şekillenmektedir. Ülkenin reel gelirinin artması ile diğer ülkenin mallarına olan talepte artış olacak ve gelir artışı olan ülkeden para çıkarken ihracat yapan ülkeye döviz girerek döviz arzında artış görülecektir. Yabancı para talebinin artması ile birlikte ulusal para yabancı para karşısında değer kaybedecek ve döviz kuru yükselişe geçecektir (Engel ve Hakkio, 1993: 48-49).

2.2.1.8. Finansal Krizler

Döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmaların sebeplerinden biri finansal krizlerdir. Finansal kriz dönemlerinde genellikle yerel paranın büyük oranda değer

50

kaybettiği görülmektedir. Özellikle ulusal paraya güvenin azaldığı ve spekülatif fonların ülkeyi terk ettiği durumlarda ortaya çıkan döviz krizi, ulusal paranın devalüe edilmesine veya tümüyle dalgalanmaya bırakılmasına yol açmaktadır (Yıldıran ve Tanyeri, 2006: 61)

Geçmişten günümüze meydana gelen finansal krizlerin genel sonuçlarından biri kurlarda oluşan ciddi artışlardır. Kriz süreçlerinde küresel sermaye güvenli bir ortam arayışı içine girdiği için riskinin fazla olduğu kabul edilen yükselen piyasa ekonomileri varlıkları azaltılmakta ve bu durum kurlar üzerinde baskı oluşmasına neden olmaktadır. 2008 küresel krizi başta olmak üzere, 1990’lı ve 2000’lı yıllarda meydana gelen birçok finansal kriz döviz kurlarını önemli düzeyde etkilemiş, birçok ülkenin finansal piyasalarında büyük kayıplar yaşanmıştır (Dağgeçen, 2012).

2.2.1.9. Diğer Göstergeler

Döviz kuru hareketlerine yol açan enflasyon, faiz oranı, ödemeler dengesi gibi temel faktörler dışında, ülke ekonomisini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. İşsizlik oranı, sermaye hareketleri, vergi oranlarında meydana gelen değişiklikler gibi çeşitlli ekonomik göstergeler ulusal paranın ve yabancı paranın arz ve talebini etkilemekte ve böylece kur hareketlerine sebep olmaktadır (Uzunoğlu, 2007).