• Sonuç bulunamadı

Bir dönemin veya çağın genel sorunlarını toplumsal değiĢimleri ürünlerinde yansıtmıĢtır. Örneğin, mezar kültürü dinsel duyguların ilk belirtisidir. Sanatsal kültürün geliĢmesini sağlayan bütün kaynaklar toplumsal etkinden yola çıkar. Sanatsal geliĢmenin her aĢamasında, sanatsal faaliyetlerin yapısını toplumsal iliĢkilerin yapısı belirlemektedir. Sanat kendine özgü bir doğanın düĢüncesinde toplumsaldır.

Toplumsal temelin geliĢiminde bir örnek, Venedik ekonomik çalkantılar içinde sanat kendine yeni anlamlar bulmaya baĢlamıĢtır. 17. Yy da Hollanda zenginlik ve ekonomik geliĢmiĢliği ile güçlü bir sanat, resim sanatı bir burjuva sanatı durumundaydı. Sanatın yaĢama girmesi halkın beğeni düzeyinin yükselmesini sağlar. Bir halkın sanat hakkındaki bilgileri ve eylemleri onun sosyo-kültürel tarihinden hareketle ele alınmalıdır. Kültürel geliĢme kültürü oluĢturan öğelerin daha ileri biçimler oluĢturabilmek üzere değiĢmesidir. Ġleri kültür biçimi, toplumları oluĢturan insanların etkinliklerini arttırmaya, çevre koĢullarına olan

egemenliklerini üst düzeye çıkarmaya yarayan gelecek için daha fazla olanaklar sağlayan yeni bir düzendir.

Ekonomik zenginliğin ve sanat yaratılarında da aynı dönemde en üst düzeye çıkmasına neden olur. Soyluların, toplumun ileriye doğru geliĢmesine önderlik ettiği hallerde, aristokrat sanat ya da burjuva sanatı, halka karĢıt düĢmemiĢ, ilerici bir karakter oluĢturmuĢtur.

Caravaggio gerçekçi ve etkileyici doğası düĢünsel, estetik tezler çıkaran toplumsal koĢullara bağlıdır. Ġtalyan ressam Caravaggio devrimci sanatçı, kuralları terk etmiĢ. Gerçekçi, etkileyici doğası nedeniyle kamuyu isyana yönlendirmeye çalıĢıyor, bunları idealize insan ve dini deneyimleri ile resimlerinde tasvir etmekteydi. Caravaggio yaratımlarının, sanatın doğrultusunu sanatçının özüne, kendisine uygun, geliĢmenin temeli her yeni aĢamanın bir öncekine diyalektik bir Ģekilde bağlanıĢında kendini belli eder.

Resim: 34 Caravaggio Saint Thomas ve ġüphecilik 106,68 cm - 144,78 cm 1601-1602, Tuval üzerine yağlı boya. Neues Palais, Potsdam – Almanya

Sanat insan iliĢkilerinin dayandığı iletiĢimleri sağlar aynı zamanda iliĢkilerin niteliğinin de bir parçasıdır. Sanatçı iç dünyayı keĢfeder ve onu sanat eseri içinde çözer. Toplumun kendi içinde geliĢmekte olan çeliĢmelerini ve çatıĢmaları yansıtır. Sanatın geliĢmesi üstünde toplumsal hareketlerin etkisi karĢılıklı iliĢkide olmasına ve somutluk derecesine bağlıdır (ĠpĢiroğlu,1998:40-120). Toplumsal bilinç biçimi geliĢtikçe ve toplumun manevi yaĢam içindeki rolü arttıkça toplumsal devinimlerin sanat yaratımı üstündeki etkisi de o denli artar.

Bir sanat eserinin yayılma gücü, kitleleri, izleyiciyi, etkileme ve eylem gücüdür. Ġnsan toplulukları devirlerinin ekonomik, sosyal, politik koĢulları arasındaki tutumları sanat eserlerinde açığa vururlar be bu Ģekilde toplumsal bilinçlenmenin ideolojik yönü toplumun yaĢamda geliĢmesiyle, düĢünce sistemlerinin sanat yaratımı üstündeki etkisi büyük olur (Oktay,1993:100).

Toplumsal konumun plastik sanat ürünlerindeki etkisine örnek Almanya‟dır. 1927‟de Münih‟te Alfret Rosenberg, Almanya‟da dernek kurar ve derneğin amacı; Alman halkına ırk, sanat ve bilim ile ahlaksal ve askeri değerler arasındaki iliĢkileri açıklamaktır. Amaç, ülkenin kültür değerlerini ve ırksal özelliklerini, yapılacak mücadelenin gerekliliğini belirtmektir. çalıĢan Alman Kültürü Nasyonal Sosyalist Derneği 1933‟te kuruldu. Nasyonal Sosyalizm iktidara geçince çağdaĢ sanata eylemler yoğunlaĢtı. Her çağdaki sanatsal yaratımın özellikleri; her zaman kendi ifadesi olduğu toplum tasarısıyla sımsıkı, nedensel bir bağlantı içinde bulunur. DüĢünce sisteminin etkisi altında Alman sanatı Ġskandinav esintileriyle birleĢen bir neo-klasizm ve gerçekçilik karmaĢıklığı ile konuları çok çocuklu mutlu aileler, genç atletler, ana yurt Almanya‟dan görünümler ve benzeri olan resimler yapmaya baĢladılar.

Resim: 35 Jacque Louis David, Sabin Kadınları, 101,6 cm - 81.28 cm Tuval üzerine yağlı boya, Louvre Müzesi, Paris

Jacques Louis David, resimlerinde devrimi yüceltmek ve roma ihtiĢamına benzer bir etki yaratmayı amaçlayarak doğal hakkın, insanlık haklarının savaĢ tarafından etkilenmemesi gerektiğini anlatmaktadır. Hersilia ve diğer Sabine Kadınlar sahneye hakim ve tabloda figürlerin yerleĢimi, yüzlerin ifadelerinden topluluğun paniğinden patlama gibi görünmektedir. Resim kompozisyonu öne koymaktadır, tamamen yeni bir yönde sanatsal geliĢiminde bir dönüm noktasıdır. Resmin teması uzlaĢma, terör ve egemenlik fikridir. Resmin en çarpıcı yanı, savaĢçı çıplak, gölge ve ıĢık tablonun her yerindedir. David, Sabine

Kadınlar gibi bir zafer kazanmasının arabulucu olarak devrimin ardından topluma yol göstermek istiyor.

Resim: 36 Pablo Picasso, Sabinlere Tecavüz, 1963, Tuval üzerine yağlıboya, 195 x 130 cm Güzel Sanatlar Müzesi, Boston, ABD

Picasso bu resim de insan hakları sorununu farklı bir düzlemde ele almaktadır. Bu resim Roma erken tarihinde Livy ve Plutarch olan Romalılar ve Sabinler arasında meydana gelen bir olaydır. Sabinler Romalılara toprak kaybı korkusu yüzden kadın vermek istemiyor ve toprak mücadelesini anlatıyor. Tablo, Jacques Louis David‟ in Sabine Kadınları; savaĢçıların arasında çalıĢtırarak Sabine Kadın müdahalesi olarak bilinir. Picasso'nun kiĢisel tarzı ve soyut formu ile yapıt sürrealizmi içerir.

Her sanat türü sanatsal ve imgesel olarak genel değiĢikliklere uğramıĢtır. Sanatsal imgenin yapısı, resimsel ya da müziksel olarak ĢekillendirilmiĢtir. Toplumun, toplumsal değiĢimin ve toplumsal bilincin sanatsal faaliyetlerin değiĢime uğraması üstünde sürekli etkisi olmuĢtur.

Resim: 37 Horatius KardeĢlerin Yemini (1784-85) Jacques-Louis David Tuval üzerine yağlıboya, 330 x 423 cm

Louvre Müzesi, Paris

Toplumsal konumun sanat üzerindeki etkisine diğer bir örnekte; Jacques-Louis David; Horatius KardeĢlerin Yemini adlı tablosunu örnek verebiliriz. 18 yy‟ın dönemine ait olan tablo Fransız ihtilalinin tahminlerini de içeren tablodur. David'in resminin tamamlanmasından beĢ yıl sonra 1789'da Fransız ihtilali baĢlamıĢtır. Yapıt bu noktada yaklaĢan ihtilalin göstergelerinden biridir. "Horatius KardeĢlerin Yemini", kahramanlık, vatanseverlik, fedakarlık, yas kavramlarını farklı ifadelerle görselleĢtirir. Jacques-Louis David; sanatı propaganda amaçlı kullanmıĢtır. Bu yaklaĢım sanat eserlerinin değerini arttırmıĢtır. David, devrinin sanat politikasında sanatsal propagandanın, büyük kutlama ve törenlerin, akademi'nin tüm iĢlerinin ve sergilerin düzenleyicisi sanatta devrim yaratarak, geniĢ çevreleri etkileyen bir ekol oluĢturmuĢtur

Kompozisyondaki yalınlık, açık ve kesin sonuçlara ulaĢan aktarım gücü resmin estetiğinin temelini oluĢturur ve anlatımın yoğunlaĢtırır. Toplum huzurunda etkisi olan ve tüm ulusların ortak malı olan bir etkileĢim ve iletiĢim aracı niteliği kazanması, aynı zamanda ideoloji ve sanatı bütünleĢtiren, çağının tüm gerçeğini aktaran yapıtla ifadesini bulmuĢtur.

18. yüzyılın Fransa'sının büyük bir nüfusu, güçlü ekonomisi ve geliĢmiĢ bir ticareti ile toplum oldukça refahtır. Fransa'da kültür ve sanat konularına yönelik geliĢimlere olanak tanımaktaydı. Yapıt içinde bulunduğu sürecin siyasî ortamındaki kararsızlık ve belirsizliklerin bir sanat eseri yoluyla göstermektedir. Aynı zamanda da topluma mal olan baĢarılı bir sanat yapıtının karĢısında sanatın, toplumun önünü açan bir etkiyi nasıl yaptığı gerçeğini de göstermektedir (Beksaç, 1995:40,60).

Sanat ve gerçeklik tam anlamıyla onda ifadesini bulmuĢtur. Sanatsal açıdan; yalınlık, simgesellik, figürlerin heykelleri andıran anıtsallığına ve ifadeye katkıda bulunan açık-koyu kontrastlar, koyu ve donuk renk armonisi, hem kompozisyon bütünlüğüne hem de ifadeye güçlü katkı yapmak üzere istenilen yerlere düĢürülen berrak ıĢık, çizgilere (konturlara) önem veren kompozisyon ve sağlam desen anlayıĢı resimde biçimlenmiĢtir.

Model: 2 Sanatın Etkilendiği Sistemler

Sanatın meydana gelmesinde etkili olan unsurlar; Model 2‟de gösterildiği gibi; ekonominin geliĢmesi ve sanat paralel ilerlemektedir. Sanat yaĢamın her yönüyle ilgilenir ve her kesime hitap eder. Sanatın ortaya çıkıĢı ihtiyaçlar, toplumsal geliĢim, inançlar, din, teknik, ekonomi ve siyasi otorite ile paralel geliĢim göstermiĢtir. Model:2‟nin belirttiği süreç için de sistematik farklılıklarla sanat sistemleri toplum da yer alır. Sistemin nitelikleri, sanat kimliğinin diğer etmenlerde etkileniĢinde bütün olarak homojen bir yapı içinde geliĢmekte ve yaratma yeteneğini iyi tanımlaması yönünde sonuç olarak düĢünülebilir. Toplumsal acılar, savaĢ, bunalımlar acıları da sanat geliĢiminde sanatın temel konularında yerini almıĢtır.

EKONOMĠ

SĠYASĠ OTORĠTE

TEKNĠK DĠN SANATIN EKĠLENDĠĞĠ SĠSTEMLER