• Sonuç bulunamadı

2.6. Tiyatro ve toplum

2.6.1. Tiyatro ve Antik Yunan ve Helen Toplumu

5. yy.’dan itibaren çeşitli dini festivallerde Antik Yunan toplumu trajedi, komedi ve küçük oyunlar sergilemişlerdir. Seyirciler oyunun konusunu bilerek tiyatroya sabahları gelmişlerdir. Öğle saatlerinde koro üyeleri gösteri yapmışlardır. İlk tiyatro gösterileri bereket ve şarap tanrısı ‘Dionysus’ için yapılmıştır. Tanrının doğuşu ve şarap konulu bu gösterileri aynı zamanda sosyal, dini ve politik açıdan toplanma amacı olarak da görülmüştür.

Kalabalık seyirci kitlesinin gürültülü olması oyuncuların akustik bir megafon etkisi verecek maskeleri takmalarına neden olmuştur. Bu maskeler mutlu veya üzgün insan suratlarıdır. Karakterin özelliğine göre ifade amaçlı olarak da kullanılmışlardır. Ayrıca bu maskelerin çok abartılı olarak ifadelendirilmesi çok uzak yerlerden bile görünebilmelerini sağlamıştır. Oyuncuların çok büyük kostümler giymesi görsel olarak sahneden 90 m uzakta olan bir seyircinin karakteri tanımasını sağlamıştır. Maskeler genç-yaşlı, bayan-erkek, tanrı veya kahramanları temsil etmektelerdir. Hafif malzelerden yapılmalarına karşın oldukça sıcak tutmaktalardır. Yunan tiyatro eserleri sadece bir edebi parça olarak değil potansiyeli olan bir gösteri bağlamında değerlendirilmektelerdir. Yunan tiyatrosunda öznele işlenen sadece maskeler olmuştur

[ ]6

. Şekil 2.112de tipik Yunan maskeleri gösterilmektedir.

İyi bir ışık, sahne düzeni ve kostüm çeşitlemesi yoktur. Destekler, sahne giriş ve çıkışları modern tiyatrolardaki gibi iyi düşünülmemiştir. Sadece maskeler Yunan tiyatrosunda görsel boyutlarda ana bir rol oynamışlardır.

Tiyatronun çevresi görsel elemanların hakimiyetini yenememiştir. Devamlı artan sayıdaki gösterileri yapmak için bir dizi dekor, kostüm, işaretler, yüz ifadeleri ve üç boyutlu alan içinde aktörün bulunduğu yerin tayinini yapmak gerekmektedir. Bu görsel olarak zengin konsept içinde, ses ikinci planda kalmaktadır. Yunan tiyatrosunda, düzgün sahne ve aydınlatmanın eksikliği ve mesafenin çok fazla oluşu bu tiyatroların sadece akustik açıdan algılanabilir bir çevre olduğunu göstermektedir

[ ]

6 .

Daha sonraki zamanlarda, görsel elemanlar daha egemen olmaya başlamış, buna bağlı olarakda maskenin oynadığı rol değişmiştir. Bu maskeler bazı Roma tiyatrolarında geleneksel bir ifade olarak kullanılmıştır ancak Yunan tiyatrosundaki kadar büyük bir önemi yoktur.

Görsel çevre düzenli ve radikal değişikliklere uğramıştır. Tiyatro yapıları küçülmüş, küçük görsel detayların önemi artmıştır. Akustik alanın homojenliği parçalara ayrılıp, gölge ve ışık oyun ve oturma yerlerini tayin etmiştir. Oyun teknikleri değişmiş, yüz ve el işaretleri yeni bir önem kazanmıştır. Seyircilerin tiyatroda oluşturdukları gürültü sesin neredeyse ilerlemesini engellediği için bir ışıkla işaret edilerek alkış zamanı belli edilmiştir. Sahne düzeni, kostüm, aydınlatma, el ve yüz hareketleri oyunun sunumunda önemli bir eleman olmuşlardır. Bu dönemlerde batı tiyatrosu tek yönlü olmuştur. Akustik bir tiyatro çok yönlü ve devamlı değişmesi gereken bir olgudur ancak bu Yunan döneminde tam anlamıyla sağlanamamıştır. Görsel tiyatro ise ışık ve sesle tiyatro ortamını yazı okuma ortamına çevirmiştir.

Yunan tiyatroları yönetim tarafından organize edilip özel bir olayı dramatize etmektedir. Bazı zamanlarda aynı oyun farklı kolonilere gösterilmiştir. Tiyatro ve tapınak arasındaki ruh bereberliği dramatik oyunun konseptini etkilemiştir. Tiyatro Yunan toplumunda herkesin izlemesi gereken bir okul olarak görülmektedir

[ ]6

. 2.6.2. Tiyatro ve Antik Roma Toplumu

Romalılar manzaraya olan düşkünlükleri nedeniyle; Yunan tiyatrolarını tekrar ele alarak kendi gösterileri için geliştirmişlerdir. Pantomimden eğlence dövüş gösterilerine kadar her türlü gösteri amaçlı kullanmışlardır. Roma tiyatrosu Yunan tiyatrosunun doğal bir evrimidir. Ancak Roma’nın ilk taş tiyatrosu olan Pompey Tiyatrosu Lesvos Tiyatrosunun kopyasıdır. Roma tiyatrolarının birçoğu taştan

yapılmışlardır. Kaveadaki oturma yerleri taş veya mermerden yapılmışlardır. Öndeki lüks mermer oturma yerleri şehrin önde gelen aileleri için ayrılmıştır

[ ]

3 .

Roma tiyatro görüşü Yunan tiyatrosuna göre farklılık göstermektedir. Roma döneminde daha büyük ve geniş tiyatrolar inşa edilmiştir. Tabiki; daha büyük tiyatroların inşası tiyatro içlerinin mimari özelliklerine daha çok dikkat edilmesine yol açmıştır. Sahne ve iç mimarinin değişimi sosyal alışkanlıkların değişmesine neden olmuştur

[ ]

20 .

Roma topluluk halinden bir imparatorluğa dönüşürken, Roma kültürel düşünceleri tiyatrolarının düşüncelerinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Romalılar tiyatroyu bir kültürel düşüncelerin forumu olarak değil, bir yarış alanı olarak düşünmüşlerdir. Romalılar tiyatrolarını büyük ölçekli bir eğlence mekanı haline dönüştürmüşlerdir. Tüm bu çalışmalar mimari, sahne ve görsel elemanlarda geniş teknik yeniliklere yol açarken tiyatro edebiyatı olarak değerli eserler bulunamamıştır.

Roma tiyatrosu boyunca, zengin kesim halk binalarının yapımına destekte bulunmuşlardır. İnşa ettirdikleri yapılar için saygı görüp, politik güç kazanmışlardır. Roma döneminde, gösterilere giriş ücretsizdir ve izleyiciler alkışlarıyla yarışmaların birincisini tayin etmişlerdir. İzleyiciler çoğu zaman tiyatronun konusundan çok ünlü oyunculara daha fazla ilgi göstermişlerdir. Roma aktörleri renkli maskeler takan erkeklerdir. Maskeler karakterleri yansıtmaktalardır. Roma tiyatrosu daha az felsefiktir. Roma tiyatrosunda aktörler bazı tabulara boyun eğmek zorunda kalmışlardır. Her ne kadar izleyiciler tiyatro gösterilerini sevselerde aktörlerin garip insanlar olduğunu düşünmüşlerdir.

Romalılar Yunan dramalarına karşı komediler yazmışlardır. Bununla birlikte, Roma tiyatrosu Yunan tiyatrosuna göre daha az felsefik olduğundan, komedileri trajedilere göre daha çok tercih edilmişlerdir. Dramalardan daha çok akrobasi, pantomim, gladyatör dövüşleri, atletizm, araba yarışları,boks müsabakaları ve hayvan dövüşleri gibi performanslar gösterilmiştir. Şekil 2.12’de roma tiyatrosundaki gladyatör dövüşleri gösterilmektedir. Eğlendirici gösterilerde aktörler Yunanalılardaki konunun aksine daha çok ilgi çekici olmuşlardır

[ ]

6 .

Şekil 2.12. Gladyatör dövüşleri

[ ]18

Romalılar tiyatro yapılarında, bu çok amaçlı gösterileri yapılarının kompoze karakterine yansıtmışlardır. Roma ve Yunan tiyatroları arasındaki kayda değer en önemli farklardan birisi Romalıların uzun ve dar bir sahne kullanmalarıdır. Skene yapısının yüzeyi özenle dekore edilmiştir. Skene duvarı aktörlerin giriş ve çıkışları için boşluklar içermektedir. Yunanlıların yuvarlak orkestrası daha enerjik Roma gösterileri için yükseltilmiş bir sahneyle elips formunu kazanmıştır. Buna ek olarak, yükseltilmiş sahne gösterilerin akustik kalitesi için bir gelişme sağlamıştır. Kavea daha fazla eğime oturtulmuştur ve bunun sonucunda daha iyi görsel ve akustik sonuçlar alınmıştır.

Romalılar aynı zamanda pandomim gibi yeni tiyatro türleri bulmuşlardır. Bu tiyatro tipinde koro şarkı söylerken, aktör dans edip konuşmadan bir hikaye anlatmaya çalışmaktadır.

Roma İmparatorluğu’nda bir çok tiyatro inşa edilmiştir. Roma’da bulunanlar büyük kalabalıkları eğlendiren oldukça büyük tiyatrolardır ancak taşra şehirlerde sıradan oyunlar küçük tiyatrolarda oynanmışlardır

[ ]

6 .

Latin dökümanları, sayısız tiyatro binaları, Yunan ve Roma tiyatrolarının ayakta kalmasını sağlamışlardır. Romanın en parlak dönemi olan ‘Pax Romana’ ile başlayan 200 senelik bir zaman diliminde üç temel alan bulunmaktadır; birincisi, barış ve iyi yönetimle değişen toplumdur, ikincisi eğlencenin gelişmesi ve sahnenin gelişiminin fazlalaşmasıdır ve üçüncüsü Roma kültürünün tiyatro yapıları, aktivite ve edebiyatıyla tüm imparatorluk sınırlarına yayılmasıdır. Toplumu ele alacak olursak,

M.Ö. 17’lerde günlerce süren kutlama gösterileri yapılmıştır. Bu gösteriler gelişerek trajik, pantomim ve kısa mücadele gösterilerine dönüşmüşlerdir. Tiyatral mücadele gösterilerinin sayısı artmıştır.

Roma tiyatrosu Yunan tiyatrosu kadar itibar görmesede, tiyatronun tarih ve gelişimini etkilemiştir. Roma tiyatrosunun prototipi Helenistiktir, en iyi Roma aktörleri Yunanlıdır. Roma tiyatrosu Helen tiyatrosundan bir çok elemanı ödünç alırken, Roma anlatım mantığına uygun olarak tiyatroyu geliştirmişlerdir. Romalılar oyunlarını yazıp üretmeye başladıkları zaman iki kültür arasındaki fark açığa çıkmaya başlamıştır. Yunanlılar tiyatrolarını dini bir eser gibi sunarken insan ve tanrı arasındaki ilişkiyi yüceltmişlerdir

[ ]

6 .

Romalılar dini düşüncelerini farklı bir şekilde ifade ederek, Romalı kalabalığını eğlendirmek için festivallerindeki tiyatrolarını farklı bir şekilde sunmuşlardır. Komedi gösterilerinde Yunan oyunlarını örnek almışlardır. Sahne gösterileri öncelikle dini festivallerin bir parçası olarak oynanırken, daha sonra zenginlerin güç kazanması için onlar tarafından düzenlenmiştir. Tiyatro Roma yaşamında büyük öneme sahiptir. Tiyatro, yurttaşları mutlu ve meşgul ettiğinden ayaklanmalar olmamıştır. Yunan tiyatrosunda yurttaşlar bir düşünce ve olguyu diğerlerine yaymaya çalışırken Roma tiyatrolarını köleler para ve kariyer kazanmak için yazmışlardır.

Roma aktörleri genellikle kölelerden oluşmaktadır ve toplum içinde daimi bir mevkileri yoktur. Ayrıca aktörler müzisyenlik de yapmışlardır. Kendini çok iyi yetiştirmiş bir köle aktör bağımsızlığına kazanabilmektedir.

Roma’da her festival bir yargıç tarafından organize edilirdi ve bu kişi devletten aldığı ödenekleri kendi parasıyla birleştirirdi. Tiyatro gösterilerinin politik içerik içermemesi için özen gösterilirdi. Tiyatro yönetmenleri yazılı bulunan oyunları kölelere oynatmak üzere yargıç tarafından görevlendirilirdi. Yönetmen ayrıca kendi gösterisinde de oynayabilirdi. Aktör köleler sevilmesine karşın garip bulunurdu. Romalılar trajedilerden çok komedileri sevmişlerdir

[ ]

6 .