• Sonuç bulunamadı

2.7. Antik çağ tiyatrolarının oturma düzenleri

2.7.2. Greco-Helenistik ve Greco-Roma Tiyatrosu Oturma Düzeni

Gelişen teknolojilerle beton kullanılarak tiyatrolar yerleşim alanlarından bağımsız bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. Tiyatronun inşa planının temel öğesi, tiyatronun başlangıç yıllarında oyunun sergilendiği orkestradır. Daha sonra kaveanın yapılmasına geçilmiştir. Seyircilerin tiyatroya girişi genellikle kaveanın üst bölümünden sağlanmıştır.

Helenler oturma guruplarının üzerinde iyi çıkış ve kaçış sistemleri geliştirmişlerdir. Tiyatro planları yüksek sahne arkası içermektedir ve yarım daire şeklindeki oditoryuma strüktürel olarak bağlanmıştır. Orkestranın kendisi de yarım daire

şeklinde yapılmıştır ve daha düşük seviyelerde sahneler düzenlenerek orkestrada oturanlara daha iyi bir görüş açısı sağlanmıştır

[ ]

7 .

• Epidaurus Tiyatrosu(İ.Ö. 330)

En yalın formda yapılmış ve korunmuş olan Greco-Helenistik tiyatro örneği Epidaurus Tiyatrosu’dur. Epidauros örneği Peneponese’nin kuzeydoğusunda bulunur. Tiyatro tanrısı Dionysos (M.Ö. 330) adına yapılmıştır. Seyirci kapasitesi 6000 kişiliktir. Yapımından 100 sene sonra üst kısımlara ahşap oturma düzenleri eklenerek bu sayı 14000’i bulmuştur. Bilinmeyen nedenlerden dolayı Romalılar diğer tiyatroları zamanla değiştirdikleri halde bu tiyatroda bir değişikliğe gitmemişlerdir. Epidauros gibi sessiz yerlere konumlanmış tiyatrolarda düzenli performanslar sergilenmiştir.

Yarım daire şeklindeki mermer tiyatro bir tepe yerleşimidir. Sahnenin arka planında kalan Peneponese’nin silüeti nefes kesicidir. Bu dönemlerde Yunan mimarisi pekte fazla karmaşık yapılar yapmamıştır. Yaklaşık olarak 17,000 seyirci kapasitesine sahiptir. Oturma düzenlerinin altına yerleştirilen çömlek kaplar ekoyu azaltarak tiyatronun bilinen iyi akustiğini sağlamışlardır

[ ]2

.

Tiyatrodaki oturma düzeni Argos’dakinin tersine orkestranın tüm derinliğinin üçte ikisini sarmıştır ve oturma banklarının detayında dikkat çekici bir incelik yapılmıştır. Oturma sisteminde ana malzeme yerel kireçtaşıdır ve çakıl dolgu üzerine monte edilmiştir. Seyircilerin ayakları için karşısındaki sıradakileri rahatsız etmeyecek kadar bir boşluk bırakılmıştır. Koridor basamakları oturma basamaklarına göre iki kat açıklıkta yapılmıştır ve koridor bitişinde rahat geçişi sağlayacak bir kaldırımla birleştirilmişlerdir.

M.S. 2. yüzyılda Yunanistan’ın en iyi akustiğe sahip tiyatrosu olarak sayılmıştır ve büyük bir şansla çok iyi korunmuştur. Sahneden en uzak oturma yeri 70 m ötesinde bulunmaktadır ve bu oyuncuların yüz mimiklerinin gözlenmesi için çok uzak bir mesafedir. Oyuncuların taktığı maskeler akustik açıdan bir megafon gibi kullanılmışlardır

[ ]

2 .

Epidauros örneğinin bütünsel seçiciliğini sağlayan simetrik bir yapıda olmasıdır. 2100‘lik açıyla yerleşmiş fan şekilli bir tiyatro planı orkestra yanlarda oturan seyirciler için hem görsel hem de akustik açıdan kötü durumlar içermektedir. Yunanlıların bunu çözmek için uyguladıkları yöntem oturma düzenlerini değiştirmek olmuştur

[ ]

20 . Şekil 2.16,2.17 ve 2.18’de Epidaurus Tiyatrosu’nun plan ve kesiti gösterilmektedir

[ ]7

.

Şekil 2.16. Epidauros Tiyatrosu Planı

[ ]7

Şekil 2.17. Epidauros Tiyatrosu Kesiti

[ ]

7

Şekil 2.18’de Epidaurus Tiyatrosu’ndaki ses geliş açıları gösterilmiştir. Cremer’in çalışmalarına göre Epidauros Tiyatrosu’ndaki direk ses iletimi ters kare kanununa uygundur ve havayla sıcaklık etkileri bazı tutarlı yollarla sesi arttırabilmiştir. Yine aynı önemde olan bir diğer özelliği ise; orkestra sahnesinin yansıtıcı olmasıdır.

Ancak Canac (1967) sahneyi yükseltmenin, seyircilerden yansıyan açıyı azaltacağından dolayı yansıyan ses dalgaları için dezavantajlı olacağını belirtmiştir

[ ]7

. Kaveanı yüksek eğimli olması yansıma açısını arttıracağından ve en arkadaki izleyiciye sesin iletimini sağlayacağından akustik bir avantaj olarak görülmektedir

[ ]

20 .

Şekil 2.18. Oturma düzlemine gelen açıları gösteren yunan tiyatrolarının uzun kesiti

[ ]7

Canac’ın çalışmalarına göre ikinci açı her zaman 50’den büyük olmalıdır ve orkestranın yansıtıcılığını korumak için Yunan tiyatrolarının karakteristik bir özelliği olan yüzeysel bir sahneye ihtiyaç duyulmuştur.

[ ]7

Epidaurus’u inceleyen bir diğer bilimadamı Shankland (1973), Epidauros’u da içeren bazı klasik tiyatrolardaki kelime telafuzlarını incelemiştir. Epidauros’da orkestranın ortasında bulunan şarkıcı için, simetri aksında ve en arka koltukta %72’lik bir kelime telafuzu olduğunu bulmuştur. Bu ölçümler tiyatro boşken yapıldığı için, taş oturma gurupları yansıtıcı özellik göstermiştir. Seyirciler olduğu zaman verimli bir yansıma sağlanamamıştır. Shankland ayrıca rüzgarlı bir havada Roma tiyatrolarında kelime telafuzunun %80’den %40’a düştüğünü belirtmiştir

[ ]

7 . Şekil 2.19, 2.20 ve 2.21’de Epidaurus Tiyatrosu’nun görünüş ve detayları gösterilmektedir.

Şekil 2.19. Epidaurus Tiyatrosu-koridordan detay ve oturma basamakları

[ ]

2

Şekil 2.20. Epidaurus Tiyatrosu - X=oturma basamağı derinliği Y=oturma basamağı yüksekliği

[ ]2

• Priene Tiyatrosu(İ.Ö. 250-225)

Priene Tiyatrosu İzmir’den 25 mil uzaklıktadır. İ.Ö.2. yy. başlarında Helenler tarafından inşa edilen tiyatro, İ.Ö. 2. yy. ortalarında yine Helenler, İ.S. 2. yy. başlarında Romalılar tarafından genişletilmiştir. Bu tiyatrodaki her bir eleman farklı bir modelde yerleştirilmiştir. Mimarı bilinmemektedir. Bugün tiyatronun bazı yüzey elemanları dışında birçok parçası günümüze ulaşmıştır. Oturma yüzeyleri iki parçadan oluşmuştur. Yatay blok oturma düzlemini oluştururken, dikey bloklar sırtın yerleşme düzlemini oluşturmuşlardır. Bu sistem ağırlığı sayesinde meyilli yüzeye yerleşmiştir ve bloklar bronzdan yapılmış çiviler vasıtasıyla birbirlerine geçirilmiştir. Yüzey bitişleri çok iyi bir işçilikle yapılmıştır. Oturma kapasitesi yaklaşık 5000-6500 kişi arasındadır

[ ]

2 .

Şekil 2.22’de Priene Tiyatrosu gösterilmiştir. Bu tiyatro düzeninde, dinleyicilerin karşısındaki aktör için eşit ses basıncı profili yapılmıştır. Bu tiyatrodaki genişlik sınırlaması önemli esaslara ihtiyaçlar doğurmuştur.

Dramatik stillerdeki değişimlerin sahne arkasının gelişimine neden olduğu belirtilmiştir. Erken dönem tiyatrolarında (Dionysus, Atina gibi) sahne yüksekliği 1-1.2 m olmuştur. Ancak bu rakam Priene ve Epidaurus örneklerinde 3-3.5 m

yükseltilmiştir. Bu değişimin akustiğe etkisi, direk ses için olan oturma düzlemindeki gelen α açısının artışıdır

[ ]

7 . Şekil 2.23, 2.24 ve 2.25’te Priene

Tiyatrosu’nun detayları gösterilmektedir.

Şekil 2.23. Priene Tiyatrosu- oturma basamakları ve arka planda koridor görünüşü

[ ]2

Şekil 2.24. Priene Tiyatrosu - X=oturma basamağı derinliği Y=oturma basamağı yüksekliği

[ ]

2

Şekil 2.25. Priene Tiyatrosu - Oturma basamakları önünde pederin oturma koltuğu

[ ]2

• Milet Tiyatrosu(İ.Ö. 240,İ.S. 275-300)

Priene Tiyatrosu’nun birkaç mil ötesinde bulunan Milet Tiyatrosu Helenistik stilin başarılı modellemesiyle yapılmıştır. İ.Ö. 240 yılında Helenler tarafından birinci bölümünü yapılmıştır ve İ.S. 3002’e kadar sahne ve kaveaları büyütülerek inşa edilmiştir. Romalılar döneminde 15,000 kişilik bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu nedenle Milet Tiyatrosu Helenistik-Roma birleşik yapım stilinin çok başarılı bir örneğidir

[ ]2

. Tiyatroda oturma parçaları aynı Epidaurus Tiyatrosu’ndaki gibi heykel bir blok tavrındadır ve sırt yaslama parçası arkasında bulunan yürüme düzenini rahatsız etmeyecek kadar yükseltilmiştir. Yapı malzemesi olarak beyaz mermer seçilmiştir ve kenarlarda düz bitişler sağlanmıştır

[ ]10

. Şekil 2.26’da Milet Tiyatrosu detayı gösterilmektedir.

Şekil 2.26. Milet Tiyatrosu-koridor ve oturma basamaklarından detay

[ ]2

Side Tiyatrosu(İ.S.127-İ.S. 175-200)

Antalya’dan 30 mil kadar uzaklıkta, eski Side sınırları içinde Helenistik zamanların ve Roma İmparatorluğu’nun çok zengin bir döneminde (İ.S.120 ve İ.S.175-200) yapılmıştır. Tiyatronun oturma banklarının üst taraflarında taş işçilikli kemerli strüktür oluşturulmuştur. Oturma banklarındaki detaylandırmada Milet Tiyatrosu gibi aslan ayakları kullanılmıştır. Radyal iletişimi sağlayan koridorlar oturma basamaklarının iki katı sıklıkla yapılmıştır ve aynı bloktan yontulmuştur. Bu tiyatro ciddi bir depremin tahribatına maruz kalmıştır. Sahne hemen hemen tamamiyle tahrip olmuştur. Ana malzeme mermer olarak seçilmiştir

[ ]2

. Şekil 2.27, 2.28, 2.29 ve 2.30’da Side Tiyatrosu’nun görünüş ve detayları gösterilmektedir.

Şekil 2.27. Side tiyatrosu görünüş

[ ]

21

Şekil 2.28. Side Tiyatrosu- X=oturma basamağı derinliği Y=oturma basamağı yüksekliği

[ ]

2

Şekil 2.30. Side Tiyatrosu - kemerlere ulaşan çıkış basamaklarının görünüşü-Antik yoldan kemerlerin görünüşü

[ ]

2

Argos Tiyatrosu(İ.Ö. 320)

Argos’da ikinci olarak yapılan Helenistik tiyatro yuvarlak orkestra yanındaki ilk beş oturma sırasının son kısımları hariç genelde dikdörtgen yapılmıştır. Bu oturma sıralarından olan çıkış temelde orkestradır, üç tane çıkış solda bulunan teraslardan sağlanmıştır. Ortadaki kesişim noktasından beş ayrı çıkış bulunur. Her biri oturma sıralarının iki katı kadar sıklıkla yapılmıştır. Merkez koridor tiyatronun uzunluğuna eşittir. Bu tiyatroda oturma guruplarının yeniden yapıldığına dair hiçbir kanıt yoktur. Böylelikle tiyatronun şu andaki durumu orijinal biçimiyle aynıdır. Sahne, iki farklı özellik göstermektedir. Birincisi; yuvarlak orkestra Helenistik dönemin yüksek sahnesine uygun olarak, ikincisi ise Roma dönemine ait alçaltılmış sahneli olarak yapılmış orkestradır. Orkestra zamanla değiştirilmiştir. Sahnenin bu şekilde tekrar modellenmesine rağmen oturma gurupları sabittir. Bu tiyatro canlı taş işçiliğinin iyi bir örneğidir

[ ]

2 . Şekil 2.31 ve Şekil 2.32’de Argos Tiyatrosu’nun görünüşleri gösterilmektedir.

Şekil 2.31. Argos Tiyatrosu-taş oturma basamaklarından görünüş

[ ]

2

Şekil 2.32. Argos Tiyatrosu- sahneden kalan taş oditoryum kalıntıları,önde bulunan taşlar geç Roma döneminden kalma taşlardır

[ ]

2

• Lycurgian Tiyatrosu-Atina(İ.Ö. 326)

Dionysus’un tekrar modellenmesi yapılan tiyatrosu Greco-Helenistik dönemin dönüşümünü ve Roma döneminin detaylarını göstermektedir. Oturma banklarının ve orkestranın görünüşü, oturma basamaklarının profili ve radyal koridorlar Epidaurus, yontulmuş taşın kıvrımlı profilleri ise Milet ve Side’deki tiyatroların özelliklerini göstermektedir. Suyun drenajını sağlayan rampalı basamaklar içermektedir. Romalılar tarafından zamanla sahne ve oturma düzenlerinde tekrar yenilemeler yapılmıştır

[ ]2

. Şekil 2.33 ve 2.34’te Lycurgian Tiyatrosu’nun detayları gösterilmektedir.

Şekil 2.33. Lycurgian Tiyatrosu-Dionysus rahibi için tekli oturma koltuğu

[ ]2

Şekil 2.34. Lycurgian Tiyatrosu-koridor ve oturma basamaklarından detay

[ ]2

Tiyatronun Romalılar tarafından tekrar modellenmesi İ.S. 1. yy.’dadır. Oturma banklarının kavisli köşeleri düzleştirilmiştir ve Roma tarzı düşük seviyede bir sahneyle birleştirilmiştir.

[

2 s, :13

]