• Sonuç bulunamadı

Ticareti Terk Hükümlerine Uymama Suçu (ĠĠK m 337/a)

1.6. Ġcra ve Ġflâs Suçlarının Ġcra ve Ġflâs Kanununda Düzenlenme ġekli

1.6.1. Hapis ve Adli Para Cezasını Gerektiren Suçlar

1.6.1.5. Ticareti Terk Hükümlerine Uymama Suçu (ĠĠK m 337/a)

Ticareti terk etmek, ticari iĢletmeyi kendi adına iĢletmekten vazgeçmek veya ticari iĢletmeyi kapatmaktır. Ġcra ve Ġflâs Kanunu madde 44’de ticareti terk eden tacirlerin, kötü niyetli davranıĢları ile alacaklılarına zarar vermelerini önlemek için ticareti terki üzerine yapılacak iĢlemler düzenlenmiĢtir. Ticareti terk eden tacir, on beĢ gün içinde, ticareti terk ettiğini, kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve ticaret sicili memurluğuna, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur.95

93 Kuru, a.g.e. s. 381. 94 CoĢkun, a.g.e. s. 113. 95 CoĢkun, a.g.e. s. 118.

36

Eğer tacir, iĢletmesini kapatmıĢ, dağıtmıĢ ya da kendi adına iĢletmekten vazgeçmiĢ ise ticareti terk etmiĢ sayılır. Ancak, buradaki “terk” kastı ticaretin kısmen değil tamamen terk edildiğidir. Ticaretin “tamamen terk edilmesi” durumunda tacir sıfatı ortadan kalkacak ve bundan sonra Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 44. maddesinde belirtilen hükümler tatbik edilecektir. Ticaret tamamen değil de kısmen terk edilmiĢ ise, tacir yönünden faaliyet gösteren iĢletmenin borçları için Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 44/2. maddesinde yer alan “bir yıllık süreyle sınırlı olmaksızın” yükümlülükler devam edecektir.96

Ġcra ve Ġflas Kanunu’nun 44’üncü maddesinde, ticareti terk kavramı tanımlanmamıĢ, sadece ticaretin terki halinde yapılması gerekenler sıralanmıĢtır. Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunu ancak tacirler iĢleyebilir. Tüzel kiĢi tacirlerde sanık, tüzel kiĢiyi temsile yetkili gerçek Ģahıstır. Bu kapsamda gerçek kiĢi tacir ve tüzel kiĢi tacir ayrımı yapılmalıdır. Gerçek kiĢi tacirler, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca bir ticari iĢletmeye sahip olmaları ve kendi adına (kısmen de olsa) iĢletmeleri halinde tacir olabilmektedirler. Tüzel kiĢi tacirlerden vakıf ve dernekler, amaçlarına ulaĢmak için ticari iĢletmeleri, KĠT’ler ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin kurum ve kuruluĢları da özel hukuk hükümlerine göre yönetilmeleri veya ticari Ģekilde iĢletilmeleri halinde tacir olabilmektedirler.97

Ticareti terk eden tacir (borçlu), burada söz konusu olan mal beyanında bulunmazsa, eksik mal beyanında bulunursa, aktifinde yer alan malı veya yerine değeri göstermezse veya mal beyanında gösterdiği mallar üzerinde tasarruf ederse, bundan zarar gören alacaklının Ģikâyeti üzerine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (ĠĠK madde 337/a, 1).98

Ticareti terk eden bir tacirin, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanı dilekçesini onbeĢ gün içinde kayıtlı bulunduğu ticaret

96 Timuçin MuĢul, İflâs Suçları, Ġstanbul, Filiz Kitapevi, 1998, s. 87; Baki Kuru, Ticareti Terk Eden

Tacirlerin Tâbi Bulunduğu Hükümler, Makaleler, Ġstanbul, Arıkan Basım Yayın, 2006, s. 785;

CoĢkun, a.g.e. s. 785-787.

97 Mehmet Fahrettin Önder, Tüzel Kişi Tacirlerin Ticareti Terk Etmelerinin Anlamı ve Sonuçlarının

Yargıtay Kararları Açısından Değerlendirilmesi, SDÜHFD, C. I, S. 2, Yıl 2011, s. 4-5.

98

37

siciline bildirmemesi, ticareti terk beyanını vermekle birlikte ticareti terk ettiğine dair ilanın yapılması için gerekli masrafları vermemesi, mal beyanında mevcudunu eksik göstermesi, aktifinde yer alan malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflâs sırasında göstermemesi, ticareti terk beyanından sonra bildirdiği mallar üzerinde 2 ay içinde tasarrufta bulunması ve alacaklının, ticaret terk eden borçlunun tüm bu eylemlerden zarar görmesi99

hallerinde suçun maddi unsuru oluĢur.100

Sanığın (tacirin) alacaklısına zarar vermek kastıyla yukarıda sayılan seçimlik eylemlerden birini bilerek ve isteyerek yapması, suçun manevi unsurunu oluĢturur.101

Gerçek kiĢi tacir ve tüzel kiĢi tacir ayrımı kendisini daha çok Ġcra ve Ġflas Kanunu’nun 44.maddesinde ifadesini bulan ticareti terk çerçevesinde gösterir. Zira, Türk Ticaret Kanunu kapsamında yapılan ayrıma tüzel kiĢiler de dâhil edilirken, Ġcra ve Ġflâs Kanunu m.44 kapsamında yapılacak ayrımda tüzel kiĢi tacirlere yer verilemez. Çünkü tüzel kiĢi tacirler tasfiye aĢamasına girdikten sonra, tasfiye iĢlemlerinin tamamlanmasını takiben ticaret sicilinden silinmekle hukuki varlıklarını kaybederler. Bu nedenle, özellikle de ticareti terk eden tacirin ilandan itibaren bir yıl süre ile iflasa bağlı kılınacağını belirten Ġcra ve Ġflâs Kanunu m. 44/ II hükmünün tüzel kiĢi tacirler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Ġcra ve Ġflâs Kanunu m. 44’ün uygulama alanı belirlenirken, gerçek ve tüzel kiĢi tacirler arasındaki bu farklılık dikkate alınmalıdır.102

99 Anayasa Mahkemesi’nin 02/05/2018 tarih, 2017/109 Esas ve 2018/39 Karar sayılı ilamında,

“Kanun’un 337/a maddesinde ticareti terk suçu düzenlenmiştir. Bu suçun maddi unsurları, borçlunun mal beyanında bulunmaması veya beyanda mevcudu eksik göstermesi veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermemesi veya beyandan sonra bu mallar üzerinde tasarrufta bulunması ve alacaklının, bu eylemlerden dolayı zarar gördüğünü iddia etmesidir. Kanun’da, borçlunun ticareti terk bildirimi ve mal beyanına ilişkin açıklanan kurallara aykırı eylemlerinin alacaklıya zarar verdiği adi karine olarak düzenlenmiş olup ticareti terk eden borçlunun mal beyanında bulunmaması veya beyanında mevcudunu eksik göstermesi veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermemesi veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarrufta bulunmasının alacaklıya zarar verdiği kabul edilmiştir. 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun, 31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle değiştirilen 337/a maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE” karar verilmiĢtir.

100

Kuru, Ticareti Terk Eden Tacirlerin Tâbi Bulunduğu Hükümler (Makaleler), s. 791; CoĢkun, a.g.e. s. 120.

101 CoĢkun, a.g.e. s. 121; Kürtül, a.g.e. s. 199.

102 Emre Türkmen, Tacirin Ticareti Terkinin İcra ve İflâs Kanununun 44. Maddesi Bağlamında

Hüküm ve Sonuçları, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Ana Bilim Dalı,

38

ġikâyetin nereye yapılacağına dair Ġcra ve Ġflâs Kanununda açık bir hüküm yoktur. Türk Ceza Kanunu kapsamı ve ceza hukukunun temel prensiplerine göre bir eylem suç olarak nitelendiriliyorsa Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak soruĢturma neticesinde davanın iddianame ile açılması gerekir. Ancak, icra suçları kapsamında mevcut ceza hukuku ilkelerinin uygulanması mümkün olmadığında, alacaklının doğrudan icra mahkemesine baĢvurusu ile dava açılmıĢ olacaktır.103

Suça iliĢkin maddede sayılı eylemlerden dolayı Ģikâyet hakkı, terk fiilinin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde sanık (tacir) ticareti terk ettiği tarihi takip eden günden itibaren bir yıl geçmekle düĢer. Burada geçen süreler hak düĢürücü sürelerdir. Kanun’un öngördüğü iĢlem belirlenen süre içinde yapılmazsa, bir daha yapılamaz104

(ĠĠK madde 347).

Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar verirse, sanığı üç ay ile bir yıl arasında takdir edeceği miktarda hapis cezasıyla cezalandırır. Mahkemenin takdir edeceği ceza her halükarda Türk Ceza Kanunu’nun 49/2. maddesine göre kısa süreli hapis cezası sayılacağından, mahkeme hükmettiği bu kısa süreli hapis cezasını Türk Ceza Kanunu’nun 50/1’inci maddesine göre seçenek yaptırımlardan birine çevirebilir.105