• Sonuç bulunamadı

Aczine Kendi Fiilleriyle Sebebiyet Verme veya Vaziyetinin

1.6. Ġcra ve Ġflâs Suçlarının Ġcra ve Ġflâs Kanununda Düzenlenme ġekli

1.6.1. Hapis ve Adli Para Cezasını Gerektiren Suçlar

1.6.1.2. Aczine Kendi Fiilleriyle Sebebiyet Verme veya Vaziyetinin

Borçlunun normal kabul edilmeyecek bir hafiflikle hareket etmesi, diğer bir ifade ile hayatın olağan akıĢına aykırı bir düĢüncesizlik içerisinde hareket ederek, gereksiz harcamalar yaparak, riskli Ģans oyunlarına giriĢerek, kolay yoldan büyük para kazanmaya yönelik basiretsiz yatırımlar yaparak veya iĢlerinde ağır ihmallerde bulunarak borçlarını ödeyemez hale geldiğini yahut mali durumun kötüleĢtiğini bildiği halde, benzeri hareketlerle durumu ağırlaĢtırması suç kabul edilmiĢtir (ĠĠK madde 332/I). Belirtilen seçimlik hareketler suçun maddi unsurunu oluĢturmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun “pasifini” “aktifinden” çok duruma getirmesi ya da “pasifi” hâlihazırda çok olmasına karĢın bilerek daha fazla “pasif” artırma eylemlerinde bulunması Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332. maddesinde cezai yaptırım ile hükme bağlanmıĢtır.63

Yukarıda sayılı eylemlerin taksirle iĢlenmesi ya da ağır ihmal sonucu meydana çıkmıĢ olması ve neticede borçlunun aciz duruma düĢmüĢ ya da alacaklı alacağını mal bulamadığı için alamamıĢ olması halinde suçun manevi unsuru tamamlanır. Diğer bir ifade ile Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332. maddesinde düzenlenen suç, genel kast ve taksirle iĢlenebilen bir suçtur.64

62 CoĢkun, a.g.e. s. 24.

63 Yılmaz, İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, s. 1349; CoĢkun, a.g.e. s. 71; ġükrü TürkeĢ, İcra – İflâs Suç ve

Cezaları, Ġstanbul, Güryay Kitapevi, 1977, s. 62.

27

Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332. maddesinin birinci fıkradaki fiilleri iĢleyen borçlu hakkında da, 332. madde hükmü uygulanır (ĠĠK madde 332/2).

Aczine kendi fiiliyle sebebiyet verme veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaĢtırma suçunda yetkili ve görevli mahkeme, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesidir (ĠĠK madde 346/3 ve 348). Alacaklının icra mahkemesine yazılı veya sözlü olarak baĢvurması ile dava açılır. Dava iddianame ile açılamaz (ĠĠK 349). Ġcra mahkemesinin görevine giren iĢler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile

birleĢtirilemez (ĠĠK 346/2). Bu suç, alacaklının Ģikâyeti üzerine takip olunur (ĠĠK 332/3, cümle 1). Bu suç, alacaklının Ģikâyeti üzerine takip olunur (ĠĠK 332/3,

cümle 1). Borçluyu fazla borç altına girmeye veya Ģans oyunları ile kolay yoldan büyük para kazanmaya yönlendiren yahut borçludan aĢırı faizler alarak yararlanan

alacaklının ise kanun maddesi hükmü gereği Ģikâyet hakkı yoktur (ĠĠK madde 332/3, cümle 2).

Aczine kendi fiiliyle sebebiyet verme veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaĢtırma suçunun oluĢup oluĢmadığının belirlenebilmesi için, mahkemenin; borçlunun Ģikâyet öncesi ve sonrasındaki sosyal ve ekonomik durumun, geliriyle orantılı harcama yapıp yapmadığını, aczine sebebiyet veren harcamalarının neler olduğunu, iĢinde ihmalde bulunup bulunmadığını ve basiretsizce davranıp davranmadığını kolluk aracılığıyla araĢtırması, tanık dilemesi, gerekirse bilirkiĢiye baĢvurması ve borçlunun bu davranıĢlarının borçlunun aczine sebebiyet verip vermediğini veya vaziyetinin kötülüğünü bildiği halde kendi davranıĢıyla bu durumu daha da ağırlaĢtırıp ağırlaĢtırmadığını bizzat değerlendirmesi gerekir.65

Bu konuda Yargıtay66

bir kararında da, yukarıda sayılan davranıĢların yapılmıĢ olmasının,

65 Yılmaz, İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, s. 1349 – 1350.

66 Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.12.2012 tarih ve 16-362/1829 sayılı kararında, “…sayılan

davranışlar da borçlunun bu madde uyarınca cezalandırılmasına yeterli olmayıp, ayrıca borçlu aleyhine aciz vesikası düzenlenmesi veya alacaklının alacağını bu davranışlar sebebiyle alamadığını ispat etmesi gereklidir. …borçlu şirket hakkında devam eden ve esas numaraları dosya içerisinde bulunan diğer icra takip dosyaları getirtilip incelenerek, sanığın işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiiliyle sebebiyet verip vermediği, yahut vaziyetin fenalığına rağmen durumu daha da ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı, ağırlaştırmışsa ne şekilde olduğu konusunda araştırma yapılmaksızın

28

borçlunun Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332. maddesi kapsamında cezalandırılması için yeterli olmadığını, ayrıca borçlu aleyhine aciz vesikası düzenlenmesi veya alacaklının alacağını bu davranıĢlar sebebiyle alamadığını ispat etmesinin gerekliliği vurgulamaktadır.

Kanaatimce, icra daireleri tarafından borç ödemekten aciz vesikasının düzenlenmesinden önce borçlunun gerçekten aciz halde olup olmadığının tespiti için, taĢınır ve taĢınmaz mallarının tam anlamıyla araĢtırılması ve herhangi bir malvarlığının olmadığının kesin olarak tespit edilmesi halinde aciz vesikasının düzenleniyor olması veya alacaklının alacağına kavuĢamamasının borçlunun davranıĢları sebebiyle meydana geldiğini ispat etmesi gerekmektedir.

Ġcra ve Ġflâs Kanunu madde 331’de olduğu gibi, 332. maddede de, acze sebep olan ya da borcun fenalığını artıran eylemlerin, icra takibinden sonra veya icra takibinden iki yıl önceye kadar meydana gelip gelmediğine bakılır. Bu süreler dıĢındaki hiçbir eylem icra suçunu oluĢturmaz. Yine, Ġcra ve Ġflâs Kanunu madde 331’de olduğu gibi, 332. maddede de, icra suçunun öğrenildiği tarihten üç ay ve icra suçu eyleminin gerçekleĢtiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde, Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 347. maddesine göre Ģikâyet hakkı ortadan kalkacaktır. Bu durumda, borçlu icra suçu eyleminin gerçekleĢtiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde gerçekleĢtirdiği eylemler yönünden Ģikâyet edilebilir. Bunun dıĢında, Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332. maddesinde bahsi geçen, kendi fiilleriyle aczine sebebiyet vermesi veya durumun fenalığını bilerek ağırlaĢtırma suçundan söz edilebilmesi için, alacaklı net bir Ģekilde zarara uğramıĢ olmalıdır. Bu durumda, borçlu ilgili madde de bahsi geçen eylemleri gerçekleĢtirmiĢ olsa, ancak alacaklı zarara uğramamıĢ ya da mevcut malvarlığı ile alacaklı alacağına kavuĢabiliyor ise icra suçu nedeniyle borçluya herhangi bir cezai yaptırım uygulanamaz.67

Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332/1. maddesinde belirtilen icra suçu hükümleri çerçevesinde yapılan bir yargılamada, borçlunun icra suçu eylemine iliĢkin yaptığı giderler ile; ailevi ve kiĢisel harcamaları, sosyal ve ekonomik durumu ile geliri

eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsizdir” denilmektedir

(EriĢim: UYAP BiliĢim Sistemi).

29

arasında orantı olup olmadığı gibi hususlarda dikkate alınarak acze düĢmesi ile yaptığı eylem arasında iliĢki olup olmadığı incelenmelidir. Bu kriterler dikkate alınarak yapılan bilirkiĢi incelemesi neticesinde, harcamaların orantısız olduğuna kanaat getirilirse, borçluya Ġcra ve Ġflâs Kanunu’nun 332/1 maddesi gereği icra suçu nedeniyle cezai yaptırım uygulanmalıdır.68

Mahkeme, sanığın suçunu sabit görür ise, sanığı, onbeĢ gün ile altı ay arasında takdir edeceği miktarda hapis cezasıyla cezalandırır.69

Mahkemenin vereceği ceza her halükarda Türk Ceza Kanunu’nun 49/2. maddesine göre kısa süreli hapis cezası sayılacağından, mahkeme hükmettiği bu kısa süreli hapis cezasını Türk Ceza Kanunu’nun 50/1’inci maddesine göre seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilir.70

Bu konuda Yargıtay71 verdiği bir kararında, sanık yönünden verilen kısa süreli hapis cezasının miktarı itibariyle seçenek yaptırımlara çevrilme zorunluluğunun gözetilmemesini kanuna aykırı görmüĢtür.

1.6.1.3. Ticari ĠĢletme Yöneticisinin ĠĢletme Borçlarını Ödememe Suçu