• Sonuç bulunamadı

- TİCARET HUKUKU YÖNÜNDEN

SORU VE CEVAPLAR

- TİCARET HUKUKU YÖNÜNDEN

Ticaret Kanunumuzda dönüşüme ilişkin olarak genel bir hüküm öngörülmüştür. T.T.Kanunu 152.maddeye göre “Bir Ticaret şirketinin diğer bir ticaret şirketi nevi’ne çevrilmesi kanunda aksine hüküm olmadıkça yeni nev’e ait

kuruluş merasimine tabidir. Böylece yeni nev’e çevrilen şirket eskisinin devamıdır” der.

Buna göre uygulamada eski şirket yeni tipe ait kuruluş merasimini gerçekleştirerek,yeni tipe dönüşebilmektedir.

Dönüşümle ilgili yapılması gereken işlemleri şöyle sıralayabiliriz.

1-Limited Şirket ortaklar Kurulu Kararı Şirket Ortakları

-Şirketin TTK 152.maddesine göre nev’i değiştirerek Anonim Şirkete dönüştürülmesine, -Dönüşüm için öncelikle Limited Şirketin özvarlığının ilgili mahkemece tespit ettirilmesine, karar verirler.

2-Özvarlık tespiti için başvuru

Limited şirketin özvarlığı Yeni kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulacağı için İlgili mahkeme tarafından tayin edilecek bilirkişiler

Tarafından Özvarlık tespiti gerekir.

Başvuru Ticaret mahkemesine,eğer Ticaret Mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine yapılır.

Başvuru dilekçesine şirketle ilgili, a)Şirket anasözleşmesi

b)Ticaret sicil Belgesi

c)Nevi değişikliğine ilişkin Ortaklar kurulu kararı

d)Limited şirketin ortakları arasında Anonim şirket var ise yeni kurulacak şirkete iştirak edileceğine ilişkin Yönetim Kurulu kararı,

e)Limited şirkete ait en son bilanço ve buna ilişkin mizan, ve diğer belgeler eklenir.

3-Anonim Şirket Anasözleşmesinin hazırlanması

Yeni kurulacak A.Ş. ile ilgili hazırlanacak anasözleşme diğer şirket kuruluş sözleşmelerinden iki noktada farklılık gösterir.

Birincisi yeni kurulacak A.Ş. anasözleşmesine şirketin “T.T.K.152.maddesine uygun olarak Limited Şirketin nev’i değiştirilmesi suretiyle kurulduğu “belirtilir.

İkinci önemli farklılık sermayeye ilişkin maddededir.

Sermayeye ilişkin maddede”Sermayenin eski şirketin özvarlığı olduğu,bunun da ilgili mahkemenin tayin ettiği bilirkişiler tarafından tespit edildiği,halen de Limited şirket

bünyesinde mevcut olan sermayenin TTK’nun 152.maddesi uyarınca Anonim şirket’in ayın nevinden sermayesi olarak kabul edildiği” belirtilir.Ayrıca ayın nevinden sermayeyi temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olduğu ve bu hisselerin TTK’nun 404.maddesi uyarınca tescilden itibaren iki yıl geçmedikçe devredilemeyeceği “ hükmü yer alır.

Diğer taraftan “nev’i değişikliği ve ara vermeksizin faaliyete devam” hususunu açıklayan ayrı bir maddenin de anasözleşmede yer alması gerekir.

Anasözleşmede “Limited şirketin nev’i değişikliği yolu ile kurulduğu,T.T.K 152.maddesi uyarınca eski şirketin devamı olduğu,bu sebeple limited şirketin bütün aktif ve pasifinin,mal varlığının,bütün hak ve vecibelerinin,taahhütlerinin yeni şirkete başkaca bir işleme ihtiyaç kalmaksızın devrolduğu,aynı ticaret sicil kaydını da devam ettirecek şirketin faaliyetine ara vermeksizin devam edeceği”

belirtilir.

4-Kuruluşla ilgili diğer işlemler.

Bundan sonraki işlemler normal şirket kuruluş işlemleridir.(Sanayi ve Ticaret Bakanlığından kuruluş izni alınması,Ticaret Sicil Memurluğunca tescil ve ilan işlemi ve Diğer bildirimler.) - VERGİ HUKUKU YÖNÜNDEN

Kurumlar Vergisi Kanununda nev’i değişikliği ile ilgili tek hüküm 37.maddenin son

fıkrasında yer alan”Kurumların bu maddedeki şartlar dahilinde şekil değiştirmeleri de devir hükmündedir” ibaresidir.Buna göre maddedeki şartlara uyulması durumunda nev’i değiştiren şirketin dönüşüm tarihi itibariyle gizli yedeklerinin vergilendirilmesi söz konusu

olmaz,sadece dönüşüm tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir. Bir başka anlatımla dönüşümden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

Belitilen maddedeki şartları şöyle sıralayabiliriz.

-Gerek eski nevideki gerekse yeni nevideki kurumun kanuni ve iş merkezleri Türkiyede bulunacaktır.

-Limited şirketin dönüşüm tarihindeki bilanço değerleri anonim şirket tarafından aynen devralınacak bilançoya geçirilecektir.

Kurumlar vergisi kanunu 37-39 maddelerine göre yapılması gerekli işlemler şunlardır.

-Dönüşüm tarihine kadar olan kazancın vergilendirilmesi için nev’i değiştirme tarihi itibariyle(tescil tarihi) çıkarılacak olan Limited Şirkete ait Bilanço ve Kar/zarar cetveli Kurumlar vergisi beyannamesi ile birlikte 15 gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilir. Bu dönem kazancının tespitinde geçici vergi açısından açıklanan nispetler dikkate alınarak yeniden değerleme yapılarak kıst dönem amortisman ayrılır.

-Anonim şirket ise nev’i değiştiren Limited şirkete ait tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğine dair bir taahütnameyi Kurumlar Vergisi beyannamesi ile birlikte ve aynı sürede bağlı bulunduğu vergi dairesine verir.

Her iki şirkette (Limited Şirket-Anonim şirket) Vergi Dairesine yazılı bilgi verir.

Limited şirketin dönem başından nevi değişikliği tescil tarihine kadar olan süre

İçin, tescili izleyen 15 gün içerisinde vermiş olduğu Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen vergi K.V.K. 42.maddesi son fıkrasına göre müteakip yılın Nisan,Temmuz ve Ekim aylarında ödenir.

Limited şirketin nev’i değişikliği nedeniyle Kurumlar Vergisi tahakkuku”geçici vergi” ödeme döneminden önce yapılmışsa geçici vergi beyanı söz konusu olmaz. Dönem geçici vergi beyanı ve tahakkuku kıst dönem kurumlar vergisi tahakkukundan önce ise ödenen geçici vergi kurumlar vergisinden mahsup edilir. Anonim şirket de dönüşüm tarihinden sonraki dönemler için geçici vergi

beyan eder ve öder.

Nevi değişikliği hesap döneminin kapatılmasını gerektirdiği için Anonim şirketin en geç tescil tarihinde yeni defter tasdik ettirmesi gerekir.

Limited şirkete ait fatura,sevk irsaliyesi, gider pusulası gibi belgelerinin yeni ünvan ile Vergi Dairesi sicil numaralarını bu belgelerde gösterilmesi suretiyle kullanılması mümkündür.

Limited şirket adına kayıtlı bulunan Motorlu taşıtlara ait ruhsatların,şirket adına kayıtlı gayrimenkuller için tapudaki işlemler gibi Limited şirket üzerine kayıtlı marka ve varlıkların Anonim şirket adına tescil ve düzeltme işlemlerinin yapılması gerekmektedir.

Şirketin nevi değişikliği nedeniyle hazırlanan Anasözleşme üzerinden tescil ve ilan tarihinden üç ay içerisinde Damga vergisi mükellefiyetinin unutulmaması gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

- S.S.K. AÇISINDAN NEVİ DEĞİŞİKLİĞİ

506 sayılı Sosyal Sigortalar kanununun 4447 sayılı kanunla değişik 8.maddesinin birinci fıkrasında”;İşveren örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini işçi çalıştırmaya

başlayacağı tarihten önce Kuruma doğrudan vermek veya iadeli taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür” denmekte son fıkrasında ise “sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devrolunması veya intikal etmesi halinde de yeni işverenin de bildirge vermekle yükümlü olduğu “belirtilmiştir.

Yine Sosyal Sigorta işlemleri yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 7.maddesinde “İşveren işyerinin devri,kapanması,terki veya tasfiyesi halinde bu durumu önceden işyerinin tescilli bulunduğu kurum ünitesine yazılı olarak bildirir”denilmektedir.

Yukarıdaki hükümlerden anlaşılacağı üzere Nevi Değişikliğinde tescil tarihinden önce Yeni kurulacak şirketle ilgili işyeri bildirgesinin bağlı bulunulan Sosyal Sigortalar Kurumu

Müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir. Yeni Kurulan Şirketin tescil edildiği gün gönderilen işyeri bildirgeleri için bildirgenin geç verildiği gerekçesiyle İdari para cezası kesilmektedir.

SORU : Müşavirliğini yaptığım bir firmaya bir heykel yaptırılmıştır. Heykeltraş vergi mükellefi değildir.Firmamız Limited şirket olup yapılan işin bedeli 9.000.000.000.-TL’dır.

Bununla ilgili şirketimizin yapması gereken hususları açıklamanızı rica ederim.

CEVAP : 224 no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde Serbest Meslek kazançlarıyla ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre münhasıran Gelir Vergisi Kanunun 18.maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı kanunun 94.maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden Serbest meslek erbabından isteyenlerin -defter tasdik ettirme ve tutma,

-belge düzenleme,

zorunlulukları V.U.K. mükerrer 257.nci maddesiyle Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden hasılat tutarına bakılmaksızın kaldırılmıştır. Aldığı eser ve hizmetleri bu kişiler tarafından düzenlenmiş Serbest Meslek makbuzu ile belgelemek zorunda olan mükellefler ise harcamalarını gider makbuzu imzalatmak suretiyle tevsik edeceklerdir.

Düzenlenecek Gider makbuzu üzerinden kesilecek Gelir Vergisi Oranı %15’tir.

Ayrıca %10 oranında Fon payı hesaplanacaktır.

Gelir vergisi Kanunu’nun 18.maddesinde belirtilen teslim ve hizmetleri münhasıran aynı kanunun 94.maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yapanların Katma Değer Vergisi yükümlülükleri,hasılat tutarına bağlı olmaksızın,19 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde (21/03/1986 tarih ve 19054 sayılı resmi Gazetede yayınlanmıştır.) açıklandığı şekilde,tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca yerine getirilecektir. Yani siz şirket olarak ödediğiniz bedel üzerinden sorumlu Sıfatıyla KDV hesaplayacak ve II.no’lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödeyeceksiniz.

2847 sayılı kanunla kurulan derneğin adına bankalarda açılan mevduatlara yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hk.

Tarih 06/02/2001

Sayı B.07.0.GEL.0.GEL/0.51/5108-260/7231

Kapsam

.C.

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü TARİH : 06.02.2001

SAYI : B.07.0.GEL.0.GEL/0.51/5108-260/7231

KONU : 2847 sayılı kanunla kurulan derneğin adına bankalarda açılan mevduatlara yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hk.

...

İLGİ : 27/11/2000 tarih ve 6/122-1250-2000 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda yer alan konularla ilgili Bakanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 4369 sayılı Kanunun 48 nci maddesiyle değişik 8 numaralı bendinde, kanunla kurulan dernek ve vakıflar ile dernek ve vakıf

olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil, mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu durumda, 2847 sayılı kanunla kurulan derneğiniz adına bankalarda açılan mevduatlara yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.

Diğer taraftan Bakanlığımız Muhasebat Genel Müdürlüğünce her yıl yayımlanan parasal limitlerin tespitine ilişkin genel tebliğ, Devlet Muhasebesi Yönetmeliğine tabi kurum ve kuruluşları kapsamaktadır. Derneğiniz muhasebe kayıt ve işlemleri açısından söz konusu Yönetmeliğe tabi bulunmadığından, ilgili genel tebliğle belirlenen parasal limitlere uyma yükümlülüğü de söz konusu değildir. Ancak, sözü edilen genel tebliğle belirlenen parasal limitlere uyulmasında bir sakınca bulunmamaktadır.

2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun 63 üncü maddesinde dernek gelirlerinin alındı belgesi ile toplanacağı ve giderlerinde harcama belgesi ile yapılacağı belirtlenmiş olup buna göre, alındı belgelerinin sadece dernek gelirleri için düzenlenmesi gerekmektedir. Dernek Genel Merkezinden şubelere, şubelerden Genel Merkeze banka kanalıyla yapılan para aktarmalarının ise bankadan alınacak dekontlarla tevsik edilmesi mümkündür.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Açık artırma ile satılacak gayrimenkulün ne oranda KDV’ne tabi olacağı hk.

Tarih 23/02/2001

Sayı B.07.0.GEL.0.53/5301-2815/11188

Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü TARİH : 23.02.2001

SAYI : B.07.0.GEL.0.53/5301-2815/11188

KONU : Açık artırma ile satılacak gayrimenkulün ne oranda KDV’ne tabi olacağı hk.

...

İLGİ : 07.02.2001 tarihli dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçenizde; ¾ hissesine sahip olduğunuz 99 m2 gayrimenkulün tamamının izale-i şuyu davası çerçevesinde açık artırma ile satılacağı belirtilerek bu daireyi satın aldığınız takdirde ödeyeceğiniz katma değer vergisi miktarı ve oranı sorulmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d maddesi ile müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı 15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “Müzayede Mahallinde Yapılan Satışlar” başlıklı I/2 nci bölümünde; “Bu satışlarda vergiyi doğuran olay, satışın yapıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Verginin mükellefi, satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve kuruluşlar olup, Katma Değer Vergisi Kanununun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış bedeli katma değer vergisinin matrahı olacaktır. Ancak izale-i şuyu çerçevesinde yapılan satışlarda alıcının hissedarlardan biri olması halinde hissesi, bu hisse için mülkiyet devri söz konusu olmadığından matrahtan indirilecektir.” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan; Katma Değer Vergisi oranları ile ilgili 92/3896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki I sayılı listenin 9 uncu sırasında bulunan net alanı 150m2 ye kadar konut teslimleri % 1 oranında katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Buna göre, söz konusu gayrimenkulü satın almanız halinde katma değer vergisi, toplam matrahın sahibi olduğunuz ¾ hisse indirildikten sonra kalan kısmına % 1 oranının uygulanması suretiyle ödenecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İşletmenin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulün kamulaştırılması sonucu tesliminin KDV’ne tabi olup olmayacağı hk.

Tarih 14/02/2001

Sayı B.07.0.GEL.0.52/5201-96/9019

Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü TARİH : 14.02.2001

SAYI : B.07.0.GEL.0.52/5201-96/9019

KONU : İşletmenin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulün kamulaştırılması sonucu tesliminin KDV’ne tabi olup olmayacağı hk.

...

İLGİ : 26.01.2001 tarihli dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçeniz ve ekleri incelendi.

Bilindiği gibi 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1/1. maddesi ile ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuştur.

Bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının, bunları yapanların hukuki statü ve vergilendirmeye engel teşkil etmeyeceği aynı madde ile hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, işletmenizin aktifinde kayıtlı olup kamulaştırmaya konu olan gayrimenkulün tesliminin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi zorunlu olup, gayrimenkulün ... Bölge Müdürlüğü’ne

tesliminde, işletmeniz tarafından kamulaştırma bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Tecil-terkin işlemlerinde, yeni sanayi sicil belgesi göre işlem yapılıp yapılmayacağı hk.

Tarih 15/03/2001

Sayı B.07.0.GEL.0.53/5311-2333/13965

Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü TARİH : 15.03.2001

SAYI : B.07.0.GEL.0.53/5311-2333/13965

KONU : Tecil-terkin işlemlerinde, yeni sanayi sicil belgesi göre işlem yapılıp yapılmayacağı hk.

KAYSERİ VALİLİĞİNE (Defterdarlık : Gelir Müdürlüğü)

İliniz ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi ... Ltd. Şti. tarafından 20.02.2001 tarihinde Bakanlığımıza verilen ekli dilekçede; söz konusu şirketin 07.11.1996 tarih ve ... numaralı Sanayi Sicil Belgesi bulunmakta iken süresi içerisinde vize işlemlerini yaptırmayı unuttukları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğüne müracaat ile 17.01.2001 tarihinde yeni Sanayi Sicil Belgesi aldıkları ifade edilmekte ve 17.01.2001 tarihinden önceki dönemlerde ihraç kayıtlı satışları için tecil-terkin işlemlerinde, yeni Sanayi Sicil Belgesine göre işlem yapmalarının mümkün olup olmadığı sorulmaktadır.

Sanayi Sicil Belgesini daha sonra almış olan mükelleflerin, ihraç kaydıyla teslimlerin yapıldığı önceki dönemlerde, Sanayi Sicil Belgesinin gerektirdiği şartlara sahip olduğunun bir vergi dairesi müdür

yardımcısı başkanlığında yaptırılacak yoklama ile tespiti halinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesine göre işlem yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini ve durumun dilekçeye cevaben adı geçen mükellefe de bildirilmesini rica ederim.

Vergi beyannamelerinin kanuni süresinden sonra verilmesi halinde usulsüzlük cezası kesilip, kesilmeyeceği hk.

Tarih 02/03/2001

Sayı B.07.0.GEL.0.30/3024-352-487/13090

Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 02.03.2001

SAYI : B.07.0.GEL.0.30/3024-352-487/13090

KONU : Vergi beyannamelerinin kanuni süresinden sonra verilmesi halinde usulsüzlük cezası kesilip, kesilmeyeceği hk.

MANİSA VALİLİĞİ

(Defterdarlık : Gelir Müdürlüğüne)

İLGİ : 25/05/2000 gün ve 22-30-3223 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınız ve ekleri incelenmiştir.

Yazılardan anlaşıldığı üzere, İliniz ... Vergi Dairesi mükelleflerinden ...’ın 19/08/1999 tarihinde vefatı üzerine 1999 yılı gelir vergisi beyannamesi ve 1999 Temmuz-Eylül dönemi geçici vergi ile aynı dönem katma değer vergisi beyannameleri mükellefin varisi ... adına vasisi .... tarafından 12/04/2000 tarihinde ilgili vergi dairesine verilmiştir.

Kanuni süresinden sonra verilen beyannameler için Vergi Usul Kanununun 352. maddesi uyarınca birinci derece iki kat usulsüzlük cezaları kesilirken 337. madde hükmü her vergi türü için ayrı ayrı dikkate alınmış ve her bir vergi nevine ilişkin usulsüzlük cezası birincisine tam diğerlerine ¼ oranında uygulanmıştır.

Bunun üzerine kesilen cezaların düzeltilmesi talebiyle defterdarlığınıza yapılan başvuru üzerine konu Bakanlığımıza intikal ettirilmiştir.

Bilindiği gibi; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 337. maddesinde, “Ayrı ayrı yapılmış olan vergi ziyaı veya usulsüzlükten dolayı ayrı ayrı ceza kesilir. Şu kadar ki, 352. maddede usulsüzlüklerden, aynı takvim yılı içinde aynı neviden birden fazla yapıldığı takdirde birden fazlasının herbiri için, birincisine ait cezanın dörtte biri kesilir.

Aynı nev’i usulsüzlükten maksat, fiillerin 352. maddede gösterilen derece ve fıkralar itibariyle yekdiğerine mutabakatıdır.” hükmü yer almaktadır.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, 352. maddede iki derece ve bentler halinde sayılmış olan fiillerden herhangi birinin bir takvim yılı içinde birden fazla işlenmesi halinde birden fazlasının her biri için birincisine ait cezanın dörtte birinin kesilmesi gerekmektedir. Ancak, 337. madde uyarınca ¼ oranının uygulanabilmesi ceza kesilmesini gerektiren fiillerin maddenin aynı derece ve bendinde yer alması şartına bağlı bulunmaktadır. Başka bir anlatımla, maddede vergi türleri itibariyle bir ayırıma gidilmemiş ve

usulsüzlük fiilleri esas alınmış olup, aynı fiilin bir takvim yılı içinde birden fazla işlenmesi halinde birden fazlasının herbiri için ¼ oranında ceza uygulanması öngörülmüştür.

Bu itibarla, kanuni süresinden sonra verilen ve 352. maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili 1 numaralı bendi uyarınca birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren beyannameler için vergi türleri itibariyle bir ayırım yapılmaksızın vergi beyannamelerinin kanuni süresinden sonra verilmesi fiili nedeniyle birincisi için tam diğerleri için ise dörtte bir oranında usulsüzlük cezası kesilmesi icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.