• Sonuç bulunamadı

4.2. THE ONE (2001): YULAW! TEK AMACI TÜM PARALEL

4.2.2. The One (2001) Paralel Evren Olgusunun Sunumu

The One (2001) genel hatları ile paralel evrenler arası seyahatin mümkünlüğü ve bu evrenler arası seyahatin kara delikler ile sağladığı ve kuantum tünelleri adı verilen geçitler aracılığı ile olduğu üzerine yoğunlaşan bir filmdir. Film daha ilk saniyesinden itibaren şu seslendirme ile filmin konusuna dair güçlü bir referans vermektedir; “Evren bir tane değil, bir sürü. Çokluevren… Evrenlerarası yolculuk yapacak teknolojiye sahibiz. Ama yolculuk çoğu durumda yasak ve polis denetimi altında. Siz bir tane değilsiniz. Birsürüsünüz. Her birimiz varlığımızı şimdiki zamanda paralel evrenlerde sürdürüyoruz. Sistemde bir denge vardı. Ama şimdi dengeyi bozmaya çalışan bir güç var. Amacı tek olmak! “. Bu evrenler arasında seyahatin yöntemi ve Yulaw’ın neden Gabe’in peşinde olduğu Funsch tarafından Gabe ile sohbetinde şu sözlerle daha açık ifade edilmiştir; “(elindeki gazeteyi kıvırarak ) Uzayın şekli böyledir, bunun tek bir evren olduğunu sanırsın. Ama bir tane evren yok, çokluevren var. Ne zaman büyük bir yıldız ölüp bir karadelik haline

66

gelse yeni bir evren oluşur. Bir karadeliğin nerede ve ne zaman meydana geleceğini öngörmeyi öğrendiler. Paralel evrenler arasında anlık bir köprü. Yolculuk yasak. Çokluevreni korumak için bir birim oluşturdular. Ben bir çokluevren polisiyim. Bu evrende sen sensin, başka bir evrende sen yoksun. Bir başkasında aynı kadınla evlisin, bir başkasında farklı bir kadınla. Diğerinde ise bir erkekle evlisin. Bütün bu yaşamları birbirine bağlayan bir enerji, bir bağ, bir dalga var. Bu hepimizde var. Seninle onun arasında olan bağ güçlendi. Onu hissediyorsun değil mi? Görmüş olduğun adam yani sen, o bir çokluevren polisiydi. Bir keresinde başka bir evrende kendini kendine karşı savunması gerekti. Onu öldürdü. Böylece diğer yaşamın enerjisi ona geçti. Onu güçlendirdi. Hepimizi güçlendirdi. Sizlerden birini her öldürüşünde enerji hayatta kalanlar arasında bölünüyor. Sen sonuncusun! Sadece sen ve o kaldınız!” Bu sözler filmde ekrana gelen tüm aksiyonun sebebini açıklar bir nitelik taşımaktadır. Filmde Yulaw’ın neden tek olmak istediğine dair referans ise filmin iki ayrı noktasına dağılmış durumdadır. Birinci sahne Yulaw’ın yakalandığı ilk sahnedir. Yulaw yakalanmış ve Hades Evrenine gönderilmek üzere son sözleri sorulduğunda şunları söyler; “Çokluevren. İçerdiği evrenler akıldışı, dağınık. Ben onu akla uygun kılmaya çalışıyorum, düzenli hale getirmeye çalışıyorum. Siz buna cinayet diyorsunuz. Kendimi nasıl 123 kez öldürebilirim. Ben sadece ziyan olan o enerjileri alıp tek bir kaba, yani kendi içime topladım. Bu beni daha hızlı, zeki ve güçlü kıldı. Ya bu bizim kaderimizse? Diğer benlerle birleşmek, sonsuza dek birlik içinde olmak için, bir olmak için. Ben tek olacağım! “ Yulaw bu sözleri ile öldürdüğü diğer benliklerinin yaşam enerjisinin kendisine geçmesi kaynaklı daha güçlü bir hale geldiğini ifade etmektedir. Tek olmanın onu daha da güçlü kılacağını bildiğinden bahsetmektedir. Bu güce dair ikinci referans ise Gabe’in evreninde onu öldürmeye çalışırken Reodecker’in onu yakalaması üzerine aralarında geçen şu sohbet içerisindedir; “-Yulaw: Harry, kimse benim yaptığımın kötü bir şey olduğunu iddia edemez. –Reodecker: 123 kişi öldürdün, bence bu çok kötü bir şey. Onu öldürürsen neler olacağını bilmiyorsun. Sistemi yok edebilirsin, ama senin umurunda değil. –Yulaw: Biliyorum, herşey dengelenmeli, genel ilke bu. Sence ne olur? – Reodecker: Bir iddiaya göre patlarsın, bir iddiaya göre içeine çökersin. –Yulaw: Bir ihtimal daha var. –Reodecker: Bir iddiaya göre de tanrı olursun. –Yulaw: İşte bu!” Yulaw’ın temel amacı başka versiyonlardaki benliklerinin enerjisini kendisinde toplayarak, dünya üzerinde kimsenin sahip olamayacağı güce, zekâya sahip olarak tek olmak daha da ötesi tanrılaşmaktır. Bunu

67

yapmanın tek yolu ise diğer benliklerini öldürmek olduğu için bunu bir suç olarak nitelendirmemektedir.

Film sonunda yakalanan Yulaw suçluların gönderildiği Hades Evrenine gönderilir. Hades Yunan Mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Filmde suçluların bu evrene gönderilmesi ve geri dönüşlerine izin verilmemesi Yunan Mitolojisinden bir iz niteliğindedir. Filmde Hades evreni karanlık ve ıssız bir şekilde canlandırlmıştır. Yulaw Hades Evrenine girdiğinde diğer mahkûmların tavrına karşılık şunları söylemiştir; “-Ben Yulaw’ım! Kimsenin kulu kölesi değilim. Siz benimsiniz. Sizi tanımama gerek yok. Sizin beni tanımanız yeter. Ben Tek olacağım! “Bu sözler ile Yulaw yer altı dünyasında da tek olma savaşını sürdürmeye karalı olduğunu belirtmektedir.

Görsel 9: Yulaw ve Gabe dövüşüyor.

(https://www.imdb.com/title/tt0267804/mediaviewer/rm3971774208)

Yulaw’ın Hades Evrenine gönderilmesinin ardından Funsch Gabe’i kendi evreni ile benzeyen bir evrene gönderir. Burada kendi evreninde hayatını kaybeten eşi ile yeniden aynı şekilde tanışır. Eşi Gabe’i ilk gördüğü anda “Sizi tanıyor muyum?” diye sorar. Bu sözler evrenlerin birbirine benzeme olasılığını arttıracak niteliktedir.

The One (2001) anlattığı hikâye bakımından paralel evren temasını işlediği açıkça görülebilen bir yapımdır. Filmin olay örgüsü tüm evrenlerdeki alternatif benliklerini öldürmek isteyen Yulaw karakteri üzerine kuruludur. Film evreninde yakın bir gelecekle insanlık kuantum tünelleri olarak isimlendirdikleri yeni bir teknoloji icat etmiştir. Bu teknolojiyi kullanarak insanlar, paralel evrenlere seyahat edebilmektedirler. Seyahat ise devlet denetimi altındadır. Bu teknolojinin bilimsel alt yapısı ise kara deliklere temellendirilmiştir. Funsch’ın Gabe’e Yulaw’ın kim

68

olduğunu ve neden kendisini hedef aldığını açıklarken “…Ne zaman büyük bir yıldız ölüp bir karadelik haline gelse yeni bir evren oluşur. Bir karadeliğin nerede ve ne zaman meydana geleceğini öngörmeyi öğrendiler. Paralel evrenler arasında anlık bir köprü…” cümlelerini kullanmıştır. Filmde ölen yıldızların karadelik oluşturduğuna yönelik referans bilimsel bir gerçeklik barındırmaktadır. Karadeliklerin oluşumu bilimsel olarak bir yıldızın ölümü ile birlikte başlamaktadır. Sonrasında gerçekleşen çekirdeğinin çökme durumu karadelik oluşumuyla sonuçlanmaktadır. Film bu açıdan değerlendirildiğinde bilimsel bir referanstan beslendiği saptanmaktadır. Filmin paralel evrenlere dair altyapısı her bir karakterin sonsuz sayıda ihtimal içerisinde aynı anda ve şimdiki zamanda yaşayabiliyor olması ve Yulaw’ın evreni dışındaki tüm evrenlerde yaşayanların kendi diğer benliklerinden haberdar olmaması üzerine kuruludur. Film kuantum fiziğinin çoklu evrenler kuramına işaret eder niteliktedir. Filmin aynı zamanda Amerikalı bir filozof olan David Kellogg Lewis’ın Modal Realizm olarak adlandırılan tezinden de beslenmekte olduğu da saptanmalar arasındadır.

Görsel 10: Yu Fook Law, Monoceros Evrenindeki Alternatif Yulaw.

69

Görsel 12: Lawless, Anibus Evrenindeki alternatif Yulaw.