• Sonuç bulunamadı

TEREKENĠN ĠFLAS HÜKÜMLERĠNE GÖRE TASFĠYESĠ KARARININ

A. Genel Olarak

Ġcra ve Ġflas Kanunu hükümleri uyarınca iflas prosedürüne göre asliye ticaret mahkemesince verilen iflas kararının, gerek müflis gerekse alacaklılar açısından çeĢitli hukuki sonuçları bulunmaktadır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi kararı asliye ticaret mahkemesi tarafından verilen iflas kararına benzer niteliktedir. Terekenin tasfiyesinde bu kararın mirasçılar ve alacaklılar yönünden sonuçları incelenecektir.

B. Ġflas Hükümlerine Göre Tasfiyenin Mirasçıların Haklarına Etkisi 1. Tereke Üzerindeki Tasarruf Yetkisine Etkisi

Müflis, iflasın açılmasının ardından masaya giren mallar ve haklar üzerinde tasarruf yetkisini kaybeder (ĠĠK m.191).239

Asliye ticaret mahkemesinin iflas kararını verdiği an iflasın açılma anı olarak kabul edildiğinden, bu andan sonra müflis tarafından yapılan tasarruf iĢlemleri hükümsüz olarak kabul edilir. 240

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin ĠĠK hükümleri doğrultusunda gerçekleĢtirileceği dikkate alındığında, mirasçıların da terekeye dahil olan mallar ve

239 Ahmet BaĢözen, Müflisin Tasarruf Yetkisi, Ankara 2005, s. 162; Mahmut Bilgen, Ġflas, Ġflasın

Ertelenmesi, Konkordato ve Yargılama Usulü, Ankara 2016, s. 363; CoĢkun (Ġflas), s. 777; Arar, s.64.

240

BaĢözen, s. 197; Kuru (Ġcra ve Ġflas), s. 2710; Üstündağ, s. 36; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin

haklara iliĢkin tasarruf yetkisini kaybettikleri söylenebilir.241

Bu sonuç, mirasçılara tebliğin yapıldığı anda değil iflas hükümlerine göre tasfiye kararının verildiği anda ortaya çıkacaktır. 242

Ġflas hukukunda müflisin tasarruf yetkisini kaybetmesi ile masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas idaresi tarafından kullanılmaktadır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde ise iflas idaresinin görev ve yetkileri tasfiye memurları tarafından kullanıldığından, tasarruf yetkisi de ona ait olacaktır.

Ġcra ve Ġflas Kanunu m. 192’de “İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir

ödeme kabul edemez. Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren para veya kıymet nispetinde borcundan kurtulur. Bununla beraber iflasın ilanından evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflastan haberi yoksa borcundan kurtulur” hükmü yer almaktadır.

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde ise, müflis konumunda yer alan mirasbırakan hayatta olmadığı için kendisine ödeme yapılması söz konusu olmadığından, ödemelerin mirasçılara yapılması ihtimal dahilindedir. Mirasçı kendisine yapılan ödemeyi kabul ederse, mirası ret hakkından mahrum olacaktır. Ancak ödemeyi derhal tasfiye memurlarına teslim ederse, bu haktan mahrum kalmayacaktır.243

Mirasbırakanın borçlusu konumunda bulunan kiĢi açısından tasfiye kararının ardından mirasçılarına ödeme yapması halinde, terekeye giren para ve kıymet oranında borcundan kurtulacaktır.244

2. Tasarrufun Ġptali Davası Açma Hakkına Etkisi

Ġcra ve Ġflas Kanunu, borçlunun iflasından önceki bir dönemde alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı, onları zarara sokan bağıĢlamalar ve hileli tasarrufların iptali için iptal davası açma hakkı tanımıĢtır (ĠĠK m.278-280). Kural olarak iflas açılmadan önce alacaklılara tanınan bu hak, iflas açıldıktan sonra iflas

241 Hüseyin Avni Göktürk, Miras Hukuku, 3. Baskı, Ankara 1955, s. 119; Ansay (Tereke), s. 755;

Tanju, s. 151.

242

Ansay (Tereke), s. 755.

243 Gizem Cebeci, Terekenin Ġflas Hükümlerine Göre Tasfiyesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans

Tezi), Ankara 2011, s.76; Tanju, s. 153.

idaresine geçmektedir. Alacaklılar toplanmasında iflas idaresi tarafından takibinde fayda görülmeyen iptal davasını takip yetkisi alacaklılardan bir ya da birkaçına devredilebilir (ĠĠK m.245).245

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde iptal davası açma hakkının kimlere tanındığına iliĢkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda Ġcra ve Ġflas Kanunu hükümleri kıyasen uygulandığında, iflas idaresi yerine geçen tasfiye memurlarınca bu davanın açılabileceği kabul edilmektedir.246

Uygulamada dava açabilmek için izin almak gerekmekteyken, tasarrufun iptali davasının tasfiye memurları tarafından açılabilmesi için sulh hukuk mahkemesinden izin alma mecburiyeti yoktur.247 Ancak dava açılabilmesi için alacaklılardan izin alınması gerektiğinden bahisle, tasfiye memurlarının mümkünse alacaklıları toplanmaya çağırması, toplanma çok masraflı olacak ise görüĢünü almak üzere genelge gönderilmesi gerektiği görüĢü de doktrinde savunulmaktadır.248

Olağan usulle gerçekleĢtirilen terekenin tasfiyesi iĢleminde alacaklıların iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Oysa ki, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde Ġcra ve Ġflas Kanunu hükümleri uygulandığından, mirasbırakanın alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile hareket ettiği bağıĢlamalar ve hileli iĢlemler için alacaklılar da tasarrufun iptali davası açabilirler.249

Bu husus olağan usulle yapılan tasfiye ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi arasındaki önemli farklılıklardan biridir.

Ġptal davası neticesinde elde edilen haklar ve alacaklar masaya kaydedilir 250

Ġptal edilerek masaya kaydedilen hak ve alacaklar dikkate alındığında mevcudun borçları geçme durumu söz konusu olursa, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi iĢlemine devam edilmelidir. Burada alacaklıların hakları gözetildiğinden, iflas

245

Talih Uyar, Tasarrufun Ġptali Davasının Tarafları, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.16, Özel Sayı 2014 s. 3049; Bilgen, s. 515; CoĢkun (Ġflas), s. 770; Kuru (El Kitabı), s. 1422.

246 Adnan Deynekli, “Terekenin Ġflas Hükümlerine Göre Tasfiyesinde Tasarrufun Ġptali Davasını Kim

Açabilir?”, Prof Dr. Bilge Öztan’a Armağan, Ankara 2008, s. 301; Uyar, s. 3050.

247

Deynekli, s. 302.

248 Yılmaz (Ġdare), s. 90.

249 Ansay (Tereke), s. 766; Aysoy, s. 136, Berkin (Ġflas), s. 135, Rüzgaresen/Erdem (Usul), s. 329. 250 Tuğsavul/Akgöl, s. 268.

hükümlerine göre tasfiye süreci sürdürülmeli ve tüm borçlar ödendikten sonra kalan miktar olur ise mirasçılara ödenmelidir.251

3. Ġcra Takiplerine Etkisi

Ġflasın açılması kararı ile müflis aleyhine baĢlamıĢ olan icra takipleri durmakta olup, kararın kesinleĢmesi ile düĢer (ĠĠK m.193). Terekeye iliĢkin olarak bu hüküm kıyasen uygulandığında iflas hükümlerine göre tasfiye kararı verilmesi ile, mirasbırakanın borçlarına iliĢkin mirasbırakan aleyhine devam etmekte olan yahut mirasçılar aleyhine baĢlatılan ilamlı ve ilamsız haciz yolu ile takipler, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipler, adi iflas ve kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipler, teminat gösterilmesine iliĢkin takipler ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde yapılan takipler durur.252

Sulh hukuk mahkemesince verilen terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye kararının kesinleĢmesi ile birlikte baĢlamıĢ olan takipler düĢer.

Ġflas hükümlerine göre tasfiye kararı devam etmekte olan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipleri durdurmaz. Daha önce baĢlatılmıĢ olan bu takibe devam edilir. SatıĢ bedeli rehinli alacaklılara paylaĢtırıldıktan sonra kalan miktar masaya intikal eder. Alacaklının, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipten vazgeçerek ĠĠK m. 185’e göre rehinli malın satıĢını isteme imkanı da bulunmaktadır (ĠĠK m.193/IV).

4. Hukuk Davalarına Etkisi

Ġflasa karar verilmesi ile birlikte müflisin tasarruf yetkisi kısıtlanmıĢ olduğundan, masaya dahil olan mallar ve haklara iliĢkin davaları takip etme yetkisi de bu süreçte etkilenmektedir. Müflis hak ve dava ehliyetine sahip olmakla birlikte, masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlandığından iflas masasına giren mallara ve haklara iliĢkin hukuk davaları durur.253

Bu davalara alacaklıların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonra devam edilebilir (ĠĠK m.194). Duran davalar için

251

Rüzgaresen/Erdem (Usul), s. 329.

252

Senai Olgaç, Ġcra Ġflas, C.II, Ankara 1978, s. 1616; Tanju, s. 153; Bolak, s. 1237;

Öğütçü/Çitoğlu, s. 942; Ġpekçi, s. 1164; Bilgen, s. 469; Arar, s. 73.

253

Berkin (Rehber), s. 69; Kuru (Ġcra ve Ġflas), s. 2893; Kuru (El Kitabı), s. 1227; MuĢul, s. 1569;

zamanaĢımı ve hak düĢürücü süreler iĢlemez. ĠĢbu davaları takip yetkisi iflas idaresine aittir.

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde ilgili kanun hükümleri kıyasen uygulanacak olmakla birlikte; mirasbırakanın ölümü ile taraf ehliyeti son bulduğundan ölen kiĢiye karĢı açılmıĢ bulunan Ģahsa bağlı haklara iliĢkin davalara devam edilmesi mümkün olmayacaktır.254

Ancak mirasçıların da mal varlığını etkileyen davalar ölüm ile konusuz kalmadığından terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi kararının verilmesi ile mirasbırakanın davacı yahut davalı olarak yer aldığı masaya dahil mal ve haklara iliĢkin davalar durur. Ġlgili hüküm gereğince ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonra davalara devam edilebilir. Davaları takip yetkisi tasfiye memurlarına aittir.

Davaların durması ve ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasında devam etmesinde amaçlanan davaların devam ettirilmesinin masanın menfaatine olup olmadığının değerlendirilebilmesidir. Bu durum adi tasfiye yöntemi için geçerlidir. Basit tasfiyede alacaklılar toplanması olmadığından davaların akıbeti hususunda açık bir hüküm yoktur. Davaların durdurulmayarak görülmeye devam etmesini savunan bir görüĢ255

olduğu gibi hukuk davalarının sıra cetveli yapılana kadar durması gerektiğini savunan bir görüĢ256

de mevcuttur. Kanaatimizce basit tasfiye usulü daha az ayrıntı ve masrafı içerdiğinden davayı durdurmaksızın sıra cetvelinin düzenlenmesi beklenmeden devam edilip edilmeyeceğine karar verilmesi daha uygun olacaktır.

Tahliye, tespit, zilyetliğin korunması gibi acele iĢlerden doğan davalar 257

ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili açılmıĢ davalar iflas hükümlerine göre tasfiye kararından etkilenmez.

Ġflasın açılması ile hukuk davaları durmakta olup ceza davaları görülmeye devam eder. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde mirasbırakan hayatta olmadığından sanık olarak yer aldığı kamu davaları düĢer (TCK m.64/I). Katılan

254 Görgün/ Börü/ Toraman/Kodakoğlu, s. 228; Arslan/Yılmaz/TaĢpınar Ayvaz, s. 243. 255

Belgesay, s. 86.

256

Kuru (Ġcra ve Ġflas), s. 2907.

sıfatını taĢırken ölmüĢ ise katılma hükümsüz kalır ancak mirasçılar mirasbırakanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler (CMK m. 243). Ġflas hükümlerine göre tasfiye kararı ile mirasbırakanın fer’i müdahil olarak katılmıĢ olduğu davalar durmaz. Zira fer’i müdahil davada taraf sıfatını haiz değildir.

C. Ġflas Hükümlerine Göre Tasfiyenin Alacaklıların Haklarına Etkisi Ġcra ve Ġflas Kanunu’nun iflasın alacaklılara etkisini düzenleyen hükümleri uygun olduğu ölçüde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi açısından da geçerlidir.

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi kararı ile taĢınmaz malların rehni suretiyle temin edilmiĢ olan alacaklar hariç olmak üzere, mirasbırakanın henüz vadesi gelmemiĢ borçları muaccel hale gelir (ĠĠK m. 195). Ġflas hükümlerine göre tasfiye kararının verildiği tarihe kadar iĢlemiĢ olan faiz ile takip masrafları da borca eklenir. Henüz vadesi gelmemiĢ olan alacaklıların tasfiye iĢleminden sonra alacaklarına kavuĢma ihtimalleri çok düĢük olduğundan bu borçların da muaccel sayılmasına karar verilmiĢtir. Bu durum, iflastaki alacaklılar arasındaki eĢitlik kuralının istisnası niteliğindedir. 258

Muaccel hale gelecek olan, mirasbırakanın henüz vadesi gelmemiĢ durumdaki borcudur. Mirasbırakanın terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye kararı verildiği anda henüz vadesi gelmemiĢ olan alacakları için bu durum söz konusu değildir. Bu alacaklar, vadeleri geldiğinde tasfiye memurları tarafından takip edilir.

Konusu para olmayan alacaklar kural olarak piyasa değeri üzerinden belirlenen tutar ile masaya kaydedilir. Talepte bulunan kiĢinin alacak hakkı Ģahsi bir hakka dayanıyor ise bu kural uygulanabilecek ve paraya çevrilmek suretiyle masaya kaydı yapılacaktır. Eğer talebi ayni bir hakka dayanmakta ise bu hüküm uygulanamaz, paraya çevirme iĢlemi gerçekleĢtirilmeksizin masaya dahil olur.259

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye kararının verilmesi ile birlikte ĠĠK m.196 uyarınca tereke borçlarına faiz iĢlemeye devam edecektir. Ġlgili kanun maddesinin önceki halinde tereke borçları için faiz iĢlemeyeceği anlaĢılmaktayken

258 Yılmaz (ġerh), s. 1005.

1988 yılında 3494 sayılı Kanun ile değiĢiklik yoluna gidilmiĢ olup, faizin iĢlemeye devam edeceği hüküm altına alınmıĢtır. Bu itibarla aksi yöndeki Yargıtay Ġçtihadı BirleĢtirme Kararının da geçerliliği kalmamıĢtır. 260

Alacağın taliki bir Ģarta yahut belirsiz vadeye bağlanmıĢ olması masaya kaydedilmesine engel teĢkil etmez. Tasfiye sonunda bu alacaklar için de pay ayrılır ve bankaya yatırılır. ġartın gerçekleĢmesi yahut belirsiz olan vadenin gelmesi durumunda bu para alacaklılara ödenir (ĠĠK m.197, m.250)

Borcu sona erdiren sebepler içerisinde yer alan takas hakkı iflas hükümlerine göre tasfiyede korunmaktadır. Bu itibarla mirasbırakanın alacaklısı aynı zamanda borçlusu konumundaysa, borcunu masaya ödemek yerine masaya kaydedilen alacağı ile takasını talep edebilir. 261

Takas, mirasbırakanın hem borçlusu hem de iflas alacaklısı olan kiĢiye kendi borcu kadar alacağını tahsil etme imkanı tanımaktadır. Bu durum aynı zamanda iflasta alacaklıların arasındaki eĢitlik ilkesine de aykırılık teĢkil eder. 262

Genel hükümlere göre takasın gerçekleĢebilmesi için borçların karĢılıklı, özdeĢ ve her ikisinin de muaccel durumda olması beklenmektedir (BK m.139). Ġflas hukukunda ise iflasın açıldığı anda karĢılıklılık Ģartının yerine gelmesi yeterli kabul edilmiĢtir.263

Ġflas halinde muacceliyet Ģartına iliĢkin hükümler de genel hükümlerden farklı özellik arz etmektedir. Mirasbırakanın vadesi henüz gelmemiĢ olan borçları terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi kararı ile muaccel hale geldiğinden alacaklılar, muaccel olmasa bile alacaklarını mirasbırakana olan borç ile takas edebilirler.264

Mirasbırakanın ölmeden önce kefil olduğu borçlar vadesi henüz gelmemiĢ olsa bile alacak olarak masaya kaydedilmektedir (ĠĠK m.202). Bu hüküm hem müteselsil

260 YĠBGK, 12.02.1941 T. , 5/4 “…mevcudu borcuna yetişmeyen terekenin tasfiyesi mahkemece iflas

kaidesine göre yapılır diye yazılı olmasına binaen terekenin iflas kaidesine tevfikan tasfiyesi halinde, İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin tatbiki icap eder. Binaenaleyh yalnız bu halde, rehin ile temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere borçlunun ölümüyle faiz münkati olur”

(www.legalbank.net/ E.T. 22.05.2019).

261 Hamide Özden Özkaya-Ferendeci, Ġflas Hukukunda Takas, Ġstanbul 2013, s. 179; Kuru (Ġcra ve

Ġflas), s. 2987; Belgesay, s. 95;

262

Özden Özkaya-Ferendeci, s. 179; Kuru (Ġcra ve Ġflas), s. 2986.

263 Fahrettin Aral, Türk Borçlar Hukukunda Takas, 2. Baskı, Ankara 2010, s. 156; Özden Özkaya-

Ferendeci, s. 212.

kefalet hem de adi kefalet için geçerli kabul edilmektedir.265

Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine iliĢkin karar ile tüm borçlar muaccel hale gelmektedir. Kefalet borcu nedeniyle ödenen para oranında iflas masası, asıl borçlu ve müteselsil borçluların yerine geçmek suretiyle parayı tahsil edebilir.

§ 3. TASFĠYE MASASININ TEġKĠLĠ ĠLE TASFĠYE ġEKLĠNĠN BELĠRLENMESĠ

I. TASFĠYE MASASININ TEġKĠLĠ

Benzer Belgeler