• Sonuç bulunamadı

PKK BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KURULUŞU VE GELİŞİMİ 3 KÜRTÇÜLÜK FAALİYETLERİ VE PKK BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ

3.11. PKK Terör Örgütünün Faaliyetler

1984 yılındaki Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla kanlı eylemlerine başlayan PKK Bölücü Terör Örgütü, bu tarihten günümüze yine birçok eylemler düzenlemiş, silahlı mücadele yöntemini tercih ettiğini göstermiştir. PKK bu şekilde birçok sivil vatandaşı katletmiş, askerleri şehit etmiştir.

İlk olarak 1979 yılında Bucak Aşiretine yaptığı saldırıda silahlı eylemini gerçekleştiren PKK239, bu tarihten sonra örgüt üyelerini eğitim için yurt dışındaki kamplara göndermiştir. 1984 yılına kadar eğitim faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürerek bir nevi 1984 yılından itibaren yaptığı baskınların hazırlığını yapmıştır.

PKK’lı teröristler sorumlu oldukları mıntıkalardan, havanın soğuması ve kış şartlarının başlaması sebebiyle, her yıl Ekim sonu veya en geç Kasım aylarının ilk yarısında Kuzey Irak ve İran’daki kamplarına çekiliyorlardı. Bu kamplarda kış boyunca eğitim faaliyetlerini yürüten teröristler, Nisan ayının ilk haftasından itibaren tekrar Türkiye topraklarında sorumlu oldukları mıntıkalara intikal ediyorlardı. Mayıs ve Haziran ayları, örgüte yeni katılanlar için bölgenin ayrıntılı taranması ve hedeflerin keşiflerinin yapılması faaliyetleriyle geçiriliyordu. Temmuz ayından itibaren Ekim ayına kadar silahlı eylemler, saldırılar ve katliamlar yapılıyordu. Bunun yanında kış aylarında da örgüte katılanları cesaretlendirmek ve örgütün ismini korumak amacıyla sınır karakollarına baskınlar düzenleniyordu.240

Öcalan, örgütün faaliyetleri ile ilgili bir değerlendirmesinde, faaliyetlerin daha önceki Kürt ayaklanmalarından farklı olarak örgütlü, denetimli ve planlı olduğunu, istedikleri zaman eylem yapabileceklerini, istedikleri zaman da geri çekilebileceklerini belirtmiştir.241

Körfez Savaşı sonrası Kuzey Irak’taki otorite boşluğundan faydalanan Öcalan, Irak yönetiminin de hoşgörüsüyle, Kuzey Irak’ta bir hakimiyet alanı oluşturmuştur. Körfez Savaşı esnasında Saddam Hüseyin’in Kuzey Irak’taki birliklerini Kuveyt sınırına çekmesi sonucunda, PKK Kuzey Irak’a iyice yerleşmeye başlamış ve Irak

238 DEMİREL, Emin; a.g.e., s.235 239 BALLI, Rafet; a.g.e., s.205

240 PAMUKOĞLU, Osman; a.g.e., s.102-103 241 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.146

53

kuvvetlerinin çekilmesiyle bölgede bıraktıkları silah ve teçhizatlar PKK’nın eline geçmiştir.242 Bu tarihten sonra PKK’nın silahlı eylemleri arttırması, sözü edilen otorite boşluğunun ve silah-teçhizat kazanımının bir sonucu olarak değerlendirilebilmektedir.

1991 yılında PKK, Körfez Savaşı’nda sözde Kürt sorunun dünya gündemine taşınmasının etkisiyle, Avrupa’daki faaliyetlerine hız vermiştir.243

1992 Nevruzu’nda PKK, halkı ayaklandırmak amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunmuş ancak, bölge halkının sağduyulu olması sayesinde bu amaç gerçekleştirilememiştir. Aynı yılda silahlı eylemler had safhaya taşınmış, emniyet güçlerinin büyük başarılarıyla eylemler sonlandırılmıştır. Bu olayların sonucunda 12 yıl faaliyet gösteren Helve Kampı, Lübnan hükümetiyle yapılan görüşmeler sonucunda kapatılmıştır.244

Bu gelişmeler sonucunda ağır darbe yiyen PKK, askeri açıdan zayıflamış, tekrar eski gücüne kavuşabilmek amacı ile, 20 Mart 1993 tarihinde Öcalan’ın ağzından ateşkes ilan ettiğini açıklamıştır. Örgütsel olarak krize girilmiş, bu dönemden sonra PKK sürekli gerilemeye başlamıştır.245

Artık kırsal kesimlerde silahlı eylemlerini yavaşlatan örgüt, taktik değiştirerek, metropol şehirlerde eylemler yapma kararı almıştır. 1995 yılında geniş kitlelere hitap edebilmek amacıyla MED TV adıyla bir televizyon kanalı kurulmuştur.246

1996 yılının sözde bir atılım yılı olacağı propaganda edilmiş, esas eylem alanlarının şehir merkezleri olduğu kararlaştırılmıştır. Şehir merkezlerinde intihar türü saldırılar, gece ve gündüz sızmaları gibi yöntemlerin kullanılacağı belirtilmiştir.247 PKK, intihar eylemlerine yoğunluk vererek, kamuoyunda büyük sansasyon ve ses getirmeyi amaçlamış, yurt dışındaki yayınlardan Türkiye’ye mesajlar göndererek sözde Kürt sorununun çözümü için çağrı yapmış, aksi takdirde intihar eylemlerine devam edileceğini belirtmiştir. İntihar eylemlerinde genellikle örgütte gözden düşmüş veya ölüm cezasına çarptırılmış, psikolojik problemleri olan sorunlu kişiler seçilmiş ve insafsızca kullanılmıştır.248

242 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.151-155 243 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.157 244 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.161-162 245 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.163-164 246 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.167-168 247 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.168 248 DEMİREL, EMİN; a.g.e., s.171-187

54

Öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde örgütün faaliyetleri hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır. “PKK örgütü, kuruluşundan itibaren silahlı mücadelesini 1984 Ağustos’una kadar olan ve ondan sonraki bölümler olarak ayırabiliriz. Birinci dönem, Hilvan-Siverek dönemidir, daha çok mahalli otoriteye karşı, yani ağalar, şıhlar gibi etkin olan ailelere karşı olduğumuz dönemdir. Şemdinli ve Eruh baskınları ise devlete karşı doğrudan gerilla karakterinde başlar, kendi içinde aşamalara ayrılmaktadır. Birinci aşama 1987 yılına kadardır. Daha çok silahlı propagandayı hedef alır. Yani biz varız hareketidir. 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde merkez komiteden 3 kişi ölüm orucunda ölünce böyle bir eyleme karar verdim. Eruh ve Şemdinli eylemleri benim talimatımla olmuştur.”249

Kanlı eylemlerini 1984 yılından bu yana devam ettiren PKK, İran, Irak, Yunanistan ve Ermenistan’da çok sayıda üslenme ve eğitim kampı oluşturmuştur. Daha çok Kuzey Irak’ta çeşitli kamplar oluşturan PKK, kış aylarında bu kamplarda eğitim verdikten sonra teröristleri Türkiye topraklarına bu bölgeden gönderiyordu. Örgütün en önemli koordinasyon merkezi Öcalan’ın ikamet ettiği Suriye’dir.250

Kanlı eylemlerini amaca ulaşmak için daima bir araç olarak kullanan PKK, bu yöntemle bölge halkı üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Bu baskının sebep olduğu korkuyu üzerinde hisseden bölge halkı, istemeden de olsa örgüte yardımlar yapmak zorunda bırakılmış ancak, teröre her fırsatta lanet etmekten geri kalmamıştır.