• Sonuç bulunamadı

5.1 Malpraktis Kavramı

5.1.2 Tedavi Hatası

Hekimin doğru teşhisi koyduktan sonra hastayı tıbbi standartlara uygun tedavi etme yükümlülüğü devam etmektedir. Hekimin müdahaleyi yapmaması, hastanın vücudunda yabancı maddenin unutulması, eksik ön muayene yapılması, hastanın öyküsünün alınmaması, teşhise yönelik gerekli tetkiklerin yapılmaması, yanlış tedavi yöntemi seçme, kontrol, gözetim, uyarı hatası, tedavi sonrası danışma ve tavsiye hataları,

418 Günday, s. 21.

419 Günday, s. 21.

100 organ ve hastanın karışması, ölçüsüz tıbbi müdahale, komplikasyonun fark edilememesi durumlarında tedavi hatasının mevcut olduğu kabul edilir420.

Müdahale yapılmaması – Teşhis konulduktan sonra tedavi yönteminin belirlendiği ve müdahale safhasına geçildiği yukarıda ifade edilmiştir. Hekimin tıbbi müdahaleyi tam ve zamanında yapması hastalığın seyrini değiştirebilir421. Dolayısıyla müdahalenin zamanında yapılmaması veya zamanında yapılmış olmasına rağmen hekimin gözetme yükümlülüğüne aykırı davranması halinde tıbbi malpraktisten sorumluluk hali ortaya çıkacaktır422.

Hasta vücudunda yabancı madde unutulması – Bu durumun bir talihsizlik mi yoksa gerçekten hekimin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle ortaya çıkan bir durum mu olduğu konusunda hekimler arasında görüş ayrılığı mevcuttur.

Bazı hekimler çok dikkatli ve özenli bir hekimin de ameliyat sırasında hastanın vücudunda yabancı madde unutabilmesinin ihtimal dahilinde olduğunu, yani bunun bir talihsizlik olduğunu savunmaktadırlar423. Diğer görüşü savunan hekimler ise bu durumun kabul edilemeyeceğini, yabancı madde unutulmasının hekimin özenli davranmamasından ileri geldiğini savunmaktadırlar424. Ancak böyle bir hatanın bazen hastanın ölümüne dahi neden olduğu göz önüne alındığında hekimin özen yükümlülüğüne aykırı davranması neticesinde sorumluluğunun kabul edilmesi gerekir. Çünkü söz konusu olan insan hayatı ve insanın hayat hakkıdır.

Eksik ön muayene ve hasta öyküsünü almama – Sağlıklı teşhis konulabilmesi açısından hekime başvuran hastanın ilk önce öyküsü alınmalı ve ardından tedavi işlemlerine başlanmalıdır. Dolayısıyla hastalığın teşhis ve tedavisi için hastanın öyküsü önemli bir unsurdur. Hastanın öyküsü alınmadan hastalığın tedaviye başlanılması tedavi hatası olarak değerlendirilir425. Amerika’da 34 yaşında bir hasta sürekli baş ağrısı şikayeti ile hekime başvurmuş ve hekim hastanın daha önce hangi ilaçları kullandığını sormadan tedaviye geçmiştir. Hekim tarafından verilen yeni ilaçlarla beraber hastanın bağırsak

420 Hakeri, 2016, s. 375.

421Koca, Mahmut, “Hekimin Taksirli Fiilinden Cezai Sorumluluğu”, Sağlık Hukuku Sempozyumu, Ankara, 2007.

422 Hakeri, 2016, s. 375.

423 Hakeri, 2016, s. 376.

424 Hakeri, 2016, s. 376.

425 Hakeri, 2016, s. 372.

101 kanaması geçirmesine neden olunmuş ve hasta tarafından açılan tıbbi malpraktis davası neticesinde hastanın öyküsü alınırken hekim tarafından gösterilmesi gereken dikkat ve özenin gösterilmediği gerekçesiyle hekim sorumlu bulunmuştur426.

Teşhise yönelik gerekli tetkiklerin yapılmaması – Hastanın öyküsü ve şikayetleri alındıktan sonra hekim tarafından tıbbi standartlara uygun olarak gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Gerekli tetkikler yapılmadan hastalık teşhis edilemeyeceğinden bu hastalıktan nedeniyle ortaya çıkan olumsuz neticelerden ötürü hekimin cezai sorumluluğu gündeme gelir427.

Yanlış tedavi yöntemi seçme – Hekimin uygulayacağı tedavinin tıbbi standartlara en uygun tedavi olması ve zamanında yapılması zorunludur428. Hekimin yanlış tedavi yöntemi seçme ihtimali ile beraber hastalığın birden fazla tedavi yöntemi olup da hekimin daha fazla acı veren ve zarara sebebiyet veren yöntemi seçebilmesi de mümkündür. Dolayısıyla hekimin tedavi yöntemi seçerken hastaya en az acı ve zarar veren yöntemi seçmesi gerekmektedir. Aksi halde bu nedenlere dayanarak hekimin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi mümkündür. Mesela hastalığın tedavisi için gerek ilaç ile tedavi gerekse de cerrahi usul ile tedavi mümkünse bu durumda hekimin ilaç tedavisini tercih etmesi gerekir. Çünkü ilaç tedavisi cerrahi usule kıyasla hem daha az acılı hem de daha az zararlı bir yöntemdir. Ancak ilaç ile yapılan tedaviden sonuç alınmama ihtimali yüksek ise ve buna rağmen hekim cerrahi usul yerine ilaç ile tedaviyi tercih ediyorsa bu durumda da hekimin sorumluluğu gündeme gelecektir.

Kontrol, gözetim ve uyarı hatası – Hekimin doğru tedaviyi yapması ile sorumluluğu sona ermemektedir. Zira hekimin teşhis ve tedaviyi yaptıktan sonra kontrol, gözetim yükümlülükleri devam etmektedir429. Mesela doğum sonrası aynı gün taburcu edilen kadının bir süre kontrol amaçlı hastaneye çağırılması gerekmektedir. Aksi halde olumsuz bir neticenin ortaya çıktığı durumlarda hekimin sorumluluğu ortaya çıkacaktır.

Tedavi sonrası danışma ve tavsiye hataları – Hastalık ve tedavisi ile ilgili tüm bilgilerin ve tavsiyelerin hekim tarafından hastaya verilmesi gerekmektedir. Mesela

426 Günday, s. 52.

427 Atabay, Orkun, “ Kişilere Karşı İşlenen Suçlar Bağlamında Hekimin Cezai Sorumluluğu”, İBD, 2014, 88(3), s. 344.

428 Hakeri, 2016, s. 378.

429 Hakeri, 2016, s. 383.

102 cerrahi ameliyat geçiren hastanın kaç gün hareket etmemesi, nasıl beslenmesi gerektiği ve bu gibi başka durumların hekim tarafından hastaya bildirilmesi gerekiyor. Hekimin tavsiyede bulunmaması veya bulunmasına rağmen eksik ya da yanlış tavsiyede bulunması durumlarında ortaya çıkan durumlardan hekim sorumlu kabul edilir.

Organ ve hasta karışma – Tedavi yöntemi belirlenirken veya cerrahi yöntem seçilirken hekimin dikkat ve özen yükümlülüğüne tam uygun davranması gerekmektedir.

Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan hekimin yanlış ameliyat yapması, mesela sağ bacak yerine sol bacağı ameliyat etmesi halinde hekimin sorumluluğu ortaya çıkacaktır. Mesela basına yansıyan bir olaya göre hekim dikkatsizliği nedeniyle Azerbaycan’da yaşayan diyabet hastasının sol ayağı yerine yanlışlıkla sağ ayağı kesilmiştir. Bunun üzerine ameliyatı yapan hekim de mekanik hatadan dolayı bu olayın yaşandığını itiraf etmiştir430. Dolayısıyla bu gibi durumlarda kesinlikle hekimin cezai sorumluluğuna gidilmesi gerekmektedir.

Ölçüsüz tıbbi müdahale – Hasta için belirlenen tedavinin hastalığın gerektirdiği şekilde olması gerekmektedir. Aksi halde tedavi hatası söz konusu olur ki bu durumda da hekimin sorumluluğunun var olduğu kabul edilir. Yani yapılan tıbbi müdahalenin ölçüsü tıbbi standartlara göre belirlenmelidir.

Komplikasyonun fark edilmemesi – Gerek ilaç tedavisi gerekse de cerrahi ameliyat zamanı bazı beklenmedik durumlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda hekimin zaman kaybetmeksizin hastaya müdahalede bulunması gerekir. Mesela ameliyat zamanı hastanın çok fazla kaybetmesi mümkündür ki bu gibi durumlarda hekimin hemen hastaya müdahale ederek kan takviyesi yaptırması gerekir. Bu tarz komplikasyonların fark edilmemesi hekim kusuru olarak kabul edilir.