• Sonuç bulunamadı

TAYYARE FETVAS

Belgede Türk Tayyare Cemiyeti (sayfa 114-116)

3.2.3.2.“GAZİ PAŞA 2” TAYYARESİ

3.4. TAYYARE FETVAS

Tayyare Cemiyeti, halkın kuruma karşı muavenetini sağlamak amacıyla, Anadolu halkının dini vecibeleri konusundaki hassasiyeti doğrultusunda fetvalar yayınladı. Urfa müftüsü Hoca Zade Nurettin Nabi, açılan sivil tayyare mektepleri için yapılan masrafların, Tayyare Cemiyetleri üzerine yüklendiğinden bahsederek, halkı bunun için yardım etmeğe davet etti. Bu davet çağrısında, “…Avrupa’nın

teçhizat-ı harbiyeye müteallık her türlü ihtiraatına üzerimize beş vakit namaz gibi farz olan mukabeleye bedel derin bir havaygah atalete daldık. Düşmana karşı kuvvet ve teçhizatı harbiyeye ne kadar çok mümkünse o kadar hazırlık yapınız. Bu kadar teleülhak ve sizin düşmanlarınızın el hak bilip te henüz sizin bilmediğiniz düşmanları korkutursunuz. Allah ve cihat yolunda vereceğiniz ianelerin müzaif mükâfatını görür ve düşmanların zulüm ve şerlerinden emin kalırsınız. Ayet-i Kuran’ iyenin düşmanlara karşı ne gibi nasıl hatt-ı hareket takip edeceğimizi bize pek açık bir surette izah buyuruyor… Şu halde maziye hale istikbale bütün bu edvara ait heyet-i içtimaiye mesailinin tevzihini tebarizini hulasa her şeyi mazinin tahammülkar yüklenmiş bulunan sevgili Cumhuriyetimizden istemek, beklemek doğrusu hiçbir vakit mensifhane bir hareket olmaz…” sözleriyle devleti bu konuda

da yalnız bırakmamak gerektiğini vurguladı ve “Sulh ve selamet içinde yaşamayı

arzu eden her Müslümanın Urfa’mızda da ihdas edileceğine kani bulunduğumuz

323 THKA, Tarih, Kanuni evvel 1927, IX C No.lu cetvel 324 THKA, Tarih, Eylül 1928, 9 A No.lu cetvel,

Tayyare Cemiyeti’ne muavenet etmesi bir farizai diniye ve vataniyedir…”325Çağrısı

ile Urfa halkını kurulması hedeflenen hava filosu konusunda göreve davet etti. Zekât, sadaka ve kurban derilerinin Türk Tayyare Cemiyeti’ne verilmesi husussunda da fetvalar çıkartıldı. Türk halkından, havacılık konusunda duyarlı olması istendi. Türk milleti ve devletinin muhafazası için tayyare filosu teşekkülüne sarf edilmek üzere, zekât, sadaka, fitre ve kurban derilerinin Tayyare Cemiyeti’ne verilmesinin şer ’en caiz olduğu belirtildi. Dönemin Diyanet işleri Reisi Rıfat Börekçi, başta İngilizler olmak üzere devletin hava kuvvetini bir mecburiyet ve azami fedakârlıkla oluşturduğundan, Yunanlıların bile 1000 tayyarelik bir filo oluşturmaya karar vererek en büyük fedakârlıklarda bulunduklarından bahsederek Yunanlıların bu kararının milletimiz için bir uyanış olması gerektiğinden söz etti. Rıfat Börekçi, Balkan Harbinin yaralarının ne derece sarılmaz olduğunun, milletin saadeti şan ve şevketi için tayyare filosunu acilen oluşturmak gerektiğinin altını çizerek “Türk milletinin de derece-i ianat ile bu hususta hükümetimize azami

muavenette bulunması, zekât, sadaka-i fıtr idasına diyanetten memur ve kurban derileri gibi teberruata himayeten muhtar olduğu hususatıda beka-yı mevcudiyetler için Tayyare ianesi hasr eylemeleri Türk kiyasetine yakışır bir onur-ı hamiyet ve fazilettir. Bunda mahsur din değil bilakis ihtiyaca göre aidat-ı kuvvet ve mühimmat- ı harbiye ihzar edilmesi ve bu hususta asar-ı gaflet ve basiretsizlik göstererek millet ve devleti tehlikeye maruz bırakmamak için ayetler vardır…”326 şeklindeki fetvası sonucu sözlerine dayanak olması münasebetiyle meşhur cihan şeyhülislamı Ebu Suud Efendinin, Osmanlı Devleti zamanında donanma için verilen zekâtların caiz olduğuna dair verdiği fetvayı örnek göstererek kendine bir dayanak edindi. Ebu Suud Efendinin donanama için vermiş olduğu fetvaya göre “Bu suretle zekâtın

donanamaya sarfı caiz olunca asr-ı hazır usul-i harbiyece donanmadan kat kat ehem ve elzem olduğu tahakkuk eden tayyare filosu vücuda getirmek üzere ceht-i mezkureye zekâtın verilmesi caiz oldupundan asla şüphe olmaz. Derece-i taliyede olan sadaka-i fıtr ve kurban derilerinin selefü’l Beyan Tayyare Cemiyeti’ne cevaz- ı itasıise pek bedihidir.”327 Fetvasını da vermişti. Bu fetvalar, Türk milletinin zihninde kuruma verilecek sadaka ve fitreler bir soru işareti bırakmadı.

325 Tayyare, 7 Ağustos 1341, No. 10, s. 4. 326 Tayyare, 1 Nisan 1926, No. 19, s. 20. 327 Tayyare, 1 Nisan 1926, No. 19, s. 20.

Fitre, zekât ve kurban sadakalarının, Hiaye-i Etfal, Hilal-i Ahmer ve Tayyare Cemiyetlerinin müşterek menfaatine olmak üzere, Tayyare Cemiyeti’ne verilmesine dair bir tamim, 7.12.1933 tarih ve 5000 numaralı tahriratla vilayetlere gönderildi.328 Türk Tayyare Cemiyeti Reisliğinden alınan, 6.11.1933 tarih ve 24440 numaralı tezkere, 9.11.1933 tarih ve 3640/ 967 numaralı tahrirat ile bütün kaza ve müftülüklere tebliğ edildi. Diyanet İşleri başkanlığı tarafından kabul edilen tezkere, zekât ve fitrelerin Tayyare Cemiyetine verilmesi doğrultusunda, vilayet ve kaza müftülüklerine bir tamim ile tebliğ edildi. 329

Ahmet Bulca tarafından hazırlanan 30.11.1933 tarih ve 26889/ 2539 numara ile Başvekâlete gönderilen bir yazıda, her yıl Cemiyet tarafından toplanarak Hilal-i Ahmer ve Himaye-i Etfal Cemiyetleri ile paylaşılan fitre ve zekâtın, 1933 yılında da Cemiyet tarafından toplanması için bütün şubelerin gereken tedbirleri alması icap ettiği belirtiliyordu. Fitre ve zekât az miktarda olsa bile vatandaşların ihtiyaçları için kullanıldığı takdirde, toplu olarak memleketin hayır işlerinde göreceği hizmetin büyüklüğü ve değeri hakkında, devlet teşkilatı emrinde çalışanların dikkatlerine sunulması ricasında bulundu. 330 Ayrıca 1933 yılında, vekâlet ve makamlara gönderilen tamimlerde, Ramazan ayı içinde verilen fitre ve zekâtın, Hilal-i Ahmer ve Himaye-i Etfal Cemiyetleri ile paylaşılmak üzere Cemiyet tarafından gerekli hazırlıkların yapılması isteniyordu. Fitre ve zekâtın her biri birer suretle memlekete ve milletin muhataplarına mühim ve en faydalı bir şekilde yardım eden bu hayır müesseselerine verilmesi hususunda alaka gösterilmesi, Tayyare Cemiyeti genel merkez reisliğinden alınan tezkereyle rica edildi.331 Bu tamim üzerine Cemiyet şubelerinde gereken tedbirler alınarak, hazırlıklar yapıldı.

Belgede Türk Tayyare Cemiyeti (sayfa 114-116)