• Sonuç bulunamadı

İLK TAYYARE, “CEYHAN” TAYYARESİ

Belgede Türk Tayyare Cemiyeti (sayfa 88-92)

3.1.6 ALTINCI BÜYÜK KONGRE

3.2. TÜRK TAYYARE CEMİYETİ’NİN GELİR KAYNAKLARI Yapılan savaşlar neticesinde Türkiye’nin zayıf olan bütçesi ile bir mucize

3.2.3. CEMİYET REİSİNİN TEŞVİKİ İLE BAŞLATILAN “HER İLİN ADINI TAŞIYAN TAYYARE” KAMPANYAS

3.2.3.1. İLK TAYYARE, “CEYHAN” TAYYARESİ

Cevat Abbas Beyin başlattığı kampanya neticesinde kendi adına bir tayyare alma bahtiyarlığına kavuşan ilk belde Adana’nın Ceyhan ilçesi oldu. Ceyhan halkı cemiyet reisinin vermek istediği şeref nişanesini takmak için topladığı 10.000 TL’yi telgrafla gönderirken şu sözleri yazıyordu,

“Ankara Tayyare Cemiyeti Riyaset-i Aliye’sine

Ceyhan üç günden beri heyecanlı tezahüratı vatan pervaneye cevelengah olmuştur. Tayyarelerin ehemmiyetine dair Adana Halk Fırkası Mutemedi Doktor Fazıl Berki Bey tarafından verilen hitabeler halkın hissiyat-ı hâkimiyetini cuş ve huruşa getirmiş numune-i imtisal olmağa layık bir derecede teberruat vaki olmuştur. Fedakâr ahalimiz tavsif olunmaz müsratle beş tayyare almaya karar vermiş ve başta ağniyamız bulunduğu halde her sınıfın gösterdiği hamiyyet şayan- ı müfhirat-ı levhalar tersim etmiştir. Galeyan vatanperverane köylere dahi ve hatta esar-ı seyyareye sirayet etmiş bilhassa bazı fıkranın iştiraki müsret yaşları dökülmesine sebep olmuştur. Tayyare meselesi efkâr-ı umumiyeyi cidden alakadar eylemiş ve otuz zat ellişer, otuz altı zat yüz, altı zatta yüz ellişer lira verdi. Semalarda hâkimiyetimizi temin ettirecek olan Kuvay-ı Havaiyemizi en evvel kazamızdan ilk Tayyare ihda olunması arzusu ve ziraat mevsimi olduğu için nakde

260 Verel,1966,C.1, s. 18.19.

olan ihtiyaç tercih edilerek şu zamanda gösterilen fedakârlık sayesinde derhal bir numrulu Ceyhan tayyaresi için on bin liralık çek bugün merkeze gönderilmiştir. İstiklal harbinde fedakârlık göstermiş olan halkımız tayyare vazife-i vataniyesinde fiilen birinciliği ihraz etmiş olmakla iftihar ve tayyaremizin icraatına ve bütün vatandaşlarımızın hassaten zenginlerimizin daimi hamiyyetde galayanına intizar eğlediğimiz mual ihtiram maruzdur.

Azadan Azadan Ceyhan Tayyare Cemiyeti Meclis İdaresinden Belediye Reisi Müftü Hacı Halil Yusuf Ziya İbrahim Hakkı 262

Ceyhan halkı yapılan teberruda, elli bir bin altı yüz doksan beş lira toplayarak, beş adet tayyare taahhüdünde bulundu. Ceyhan halkının yoğun çalışmaları sonucu, 10.000 TL’nin Tayyare Cemiyetine telgrafla gönderilmesi ile alınacak tayyareye, “Ceyhan” Tayyaresi ismi verilmesi istendi. Tayyare alınması için, teberruatta bulunan Ceyhan halkını taltif etmek maksadıyla, kurumun düzenlemiş olduğu isim koyma töreni neticesinde, tayyareye “Ceyhan Tayyaresi” ismi konuldu. 263 Ceyhan halkının Cemiyet adına yaptığı teberruat ile kuruma alınan ilk tayyare, Ceyhan Tayyaresi olmuş oldu. Ceyhan tayyaresi İtalyan Alsado fabrikası tarafından imal edilen 300PS (Beygir ) gücünde 59 tipi Fiat motorlu bir tayyareydi. 264

Ceyhan tayyaresi, Vecihi Beyin anılarında, 27 Mayıs 1925’de,

“İstanbul’a gelen tayyareyi almaya ben gittim. Tayyarenin meydana nakli,

malzemenin hazırlanması montajı, boyaları, Ceyhan yazılarının yazılması işleri on gün içinde ikmal edilerek bitirildikten sonra 7 Haziran 1925 Pazar günü Ankara’ya uçtuk. Ankara’da bu tayyarenin durumu sembolik bir mana taşıdığı için cemiyet idare heyetinin aldığı kararla teslim alma tecrübelerine büyük ehemmiyet veriliyordu. Bu münasebetle esaslı bir program hazırlandı. Şubelere tamimler gönderilerek Şube idarecileri merkeze davet edilmişti. Atatürk, vekiller heyeti, Genel Kurmay Başkanlığı, Milli Müdafaa Vekâleti, yüksek kademe erkânı ve Hava Müsteşarlığı mensupları, Ankara Valisi, Vilayet ve Kaza mülki amirleri,

262 Tayyare, 21 Mayıs 1341, No.7, s. 23 263 Tayyare, 31 Ağustos 1341, No.5, s. 21. 264 Hürkuş, 2000,s. 178.

Belediyeler, Bankalar ve bütün Ankara eşrafı ve halk bu mutlu tecrübe gününün davetlileri idi… 17 Haziran 1925 günü bu sahaya ( Ankara tayyare meydanı) benzeri görülmemiş büyük bir halk topluluğu birikmişti. Bütün davetliler hazır olarak hava gösterisi programının gösterisine başlandı.” 265 şeklinde geçmektedir. Ceyhan tayyaresi, Vecihi Bey komutasında, makinist İrfan Bey ile birlikte, 20 Haziran 1925’te gerçek sahiplerine gösterilmek üzere havalandı. Konya tayyare meydanına inen tayyareyi, Konya halkı bayram havası içinde karşıladı. Konya’dan sonra tayyarenin rotası Adana oldu. Tayyare Ceyhan’a indiğinde, bölge halkı, kadın erkek her kes kendi eserleri olan Ceyhan Tayyaresi ile uçmak istediklerini dile getiriyordu. Ceyhan tayyare meydanında oluşan kalabalık, arttıkça halk kendi içinde yeni bir bağış kampanyası başlatıyordu. Tayyare, geri dönüş yolunda tekrar Adana’ya indiğinde, onu bekleyen kalabalığın sayısı daha da artmıştı. Ceyhan Tayyaresinin yaptığı akrobasi uçuşları, halkı heyecanlandırdıkça genç ihtiyar herkes yaşına bakmaksızın uçmak istiyordu.266

Uçmak isteyen ihtiyar bir köylü, Pilot Vecihi Beyin yanına sokularak, “Evlat ben bir fakirim, acaba ben de uçabilir miyim? Bu soruya karşı sarsıldım…

Fakir mi? Kim fakir baba? Türk mü? Acaba Türk’ten gani var mı? Onun aktıkça damarlarını şişiren mebzul kanı var… onun metaneti, sabrı, yaratıcı çalışması, ölmeyen cesareti var…buna zenginlik diyemeyeceğiz de ne diyeceğiz? Hayır, baba sen fakir değilsin bu eser senin malındır huzur içinde uçabilirsin. Mahzun çehresinde kibar bir sevinç parladı gülerek tayyareye bindi havalandık, yükseldik. Önce hafif hareketlerle halini araştırdım Bu mütevazı yolcum istediğim kadar soğukkanlı ve neşeli. Ben baktıkça o da gülüyordu. Huzur içinde daha yüksek hareketlere başladım. Dönüyor, yuvarlanıyor, lupingler savuruyorduk. Bilmem kaç luping sonra torak yerini semaya verdiği bir anda, yani ters uçuyorduk, döndüm tekrar baktım. Ne görsem beğenirsiniz üstat, hayır asla tahmin edilemez. Ben diyeyim! Tabakasını çıkarmış, sigara saracağım diye uğraşıyor, koca Türk! ”267 Anadolu’nun bu civanmert insanı, üzerine düşen her vazifeyi kutsal olarak kabul ederek görevini yaptıktan sonra da mütevazılığını hiçbir zaman üzerinden atmadı. Düzenlenen gösteri uçuşları halkın heyecanını artırdı. Tayyareden gökyüzüne

265 Hürkuş, 2000, s. 180. 181. 266 Hürkuş, 2000, s. 184.185.186.. 267 Hürkuş, 2000, s. 187.188.

bırakılan bildiri kâğıtlarında yazılı olan ve Cemiyeti destekleyen yardım çağrısı ile ilgili sözler, “ellerde kıymetli bir hatıra gibi saklanıyor ve candan bir ilgi

topluyordu.”268 Ceyhan Tayyaresinin, Adana, Konya, Ankara, Ceyhan üzerinde yaptığı gösteri uçuşları, etkisini gösterdi. Bu uçuşlarda ki yegâne amaç, halk üzerinde havacılık sevgisini oluşturmak, halkın havacılığa olan inancını pekiştirmek, havacılık ve Tayyare Cemiyetini halkın davası haline getirmek oldu.

Trakya’da, Cemiyetin tertip ettiği tayyare uçuşları, Vecihi Bey tarafından icra edildi. Vecihi Bey, 30 Eylül 1925’te Ankara’dan hareket ederek bir gün ara ile Eskişehir üzerinden İstanbul’a geldi. Burada Trakya uçuşlarına ait izahat ve tertibatı düzenledi. İzahata göre yapılan hava seyahat programı,

İstanbul Edirne

İstanbul- Çorlu Edirne – Hosa - Kırklareli

Çorlu – Tekirdağ – Hayrabolu Kırklareli – Babaeski - Lüleburgaz Hayrabolu – Uzunköprü – Edirne Lüleburgaz–Vize–Saray- İstanbul 269

Tayyare Cemiyetine verdikleri ianenin boşa gitmediğini gören halk, bu uçuşlardan hoşnut kaldı. Halkın Cemiyete karşı desteğinin ve sevgisini artmasını sağlamak amacıyla, Anadolu’nun çeşitli illerinde, bölgenin ileri gelenleri halka nutuklar irat etti. Bu nutukların başında, Adana Halk Fırkası Mutemedi Adanalı Doktor Fazıl Berk Beyin nutku, geniş yankı uyandırdı. Fazıl Berk Beyin teşvikiyle, Adanalı tüccar, fabrikatör, ziraatçıların iştirak etmesiyle Tayyare Cemiyeti adına, büyük miktarda teberruat yapıldı. Teberruat başlamadan önce Doktor Fazıl Berk Bey söylevinde, “…Tayyarelerin asrımızın en kuvvetli vesait-i harbiyesinden

bulunduğunu ve bilhassa son zaferlerimizde ne derece amil olduğunu hepimizin malumudur. Binaenaleyh, bizim için her şeyden evvel düşünülecek olan bu ihtiyacın tesisidir. Bu hususta Adana halkının geri kalmayacağından eminim...” 270 sözleriyle çiftçinin içinde bulunduğu müşkül durumu dile getirdi. Fakat bu durumun Cemiyete yardım etmek için engel teşkil etmeyeceğini belirtti. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye tarafından merkez hükümetinin de kurulmasını takdir ettiği Tayyare

268 Hürkuş, 2000, s. 189

269 Tayyare, 15 Teşrini Evvel 1341/ Ekim 1925, No.8, s. 17. 270 Tayyare, 21 Mayıs 1341, No.7, s. 2.

Mektebinin kurulması, bir senelik ihtiyaç ve masraflarının, Adanalılar tarafından karşılanması taltif ve alkışlarla kabul edildi. Yapılan teberuatta Adanalılar, Türk Tayyare Cemiyeti adına yüz bin lira topladı.271

Bağış yapmak isteyen insanlar, oluşan kuyruklara aldırmadan yaptıkları bağışın huzurunu yaşıyordu. Yarım gün içinde, yalnız Adana Tayyare şubesinin yapmış olduğu teberruat iki yüz yirmi bin lirayı aştı. Bu miktar Cemiyete yirmi tayyare alabilecek kadar önemli bir yekûnu oluşturuyordu.272 Adana’dan sonra Tarsus’ta teberruat yapıldı. Elde edilen gelir ile Tarsus adına üç tayyare alınmasına ve bir tanesinin şehit ailelerine tahsis edilmesine karar verildi.273

Belgede Türk Tayyare Cemiyeti (sayfa 88-92)