• Sonuç bulunamadı

Kamu alacağının korunması için getirilen bir baĢka güvence, tasfiye edilen tüzel kiĢilerde tasfiye memurlarına ve tasfiyeyi yürütenlere yüklenmiĢ olan sorumluluktur82.

Tasfiye, Ģirketin kendi isteği ile olabileceği gibi, Ģirketin Ģekil değiĢtirmesi veya iflası ile de olabilir.83

6183 sayılı Kanunun 32 nci maddesindeki düzenleme ile tüzel kiĢilerin tasfiyesinde bunların borçlu bulundukları kamu alacaklarını ödeme ve bu kanun hükümlerinin tatbikiyle ilgili vecibeleri tasfiye memurlarına, hükmi Ģahsiyeti olmayan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye'deki Ģube, ajans ve mümessilliklerinin tasfiyesinde bunların vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere geçeceği hüküm altına alınmıĢtır. Madde metninin ifadesinden de anlaĢılacağı üzere tasfiye memurları tasfiye süresince tüzel kiĢilerin kanuni temsilcileridir84.

VUK nun 162 inci maddesi hükmü gereği tasfiye halinde, sorululuk vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edecektir.

Tasfiye dönemine ait vergi ve buna bağlı alacaklardan öncelikle Ģirket tüzel kiĢiliği sorumludur ancak VUK 10 uncu maddenin ikinci fıkrasın hükmü gereği tasfiye memurlarının kanuni ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, tasfiye memurlarının varlıklarından alınacaktır. Tasfiye memurlarının sorumluluğun kapsamı 6183 sayılı kanunun 33 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun Tasfiye baĢlıklı 17 inci maddelerinde düzenlenmiĢtir.

6183 sayılı Kanunun 33 üncü maddesine göre; tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, tasfiyenin baĢladığını üç gün içinde ilgili tahsil dairelerine

82 KARAKOÇ, a.g.e., s. 603.

83 SARILI, a.g.e., s. 130.

84 A.e., s. 130.

bildirmek mecburiyetindedirler. Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, amme idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden veya ödemek üzere ayırmadan önce tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar veya bunlar üzerinde herhangi bir Ģekilde tasarrufta bulunamazlar. Aksi halde tahakkuk etmiĢ ve edecek amme alacaklarından tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler Ģahsen ve müteselsilen sorumlu olacaktırlar. Ancak bu mesuliyet yapılan tasarrufların miktarını geçemez.

Bunların ödedikleri borçlar için amme alacağı ödenmeden kendilerine dağıtım yapılmıĢ olanlara rücu hakları ise saklıdır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 17 inci maddesinde ki sorumluluk düzenlemesi ise Ģöyledir;

“Tasfiye memurlarının sorumluluğu: Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiĢ vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Ġcra ve Ġflas Kanununun 207 nci maddesine uygun bir karĢılık ayırmadan aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaĢtırma yapamazlar.

Aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından Ģahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.

a) Yukarıda belirtilen vergiler ile sekizinci fıkra uyarınca tasfiye iĢlemlerinin incelenmesi sonucu tarh edilecek vergilerin asılları ve zamları, tasfiye sırasında dağıtım, devir, iade veya satıĢ gibi yollarla kendisine bir iktisadî kıymet aktarılan ya da tasfiye kalanı üzerinden kendisine paylaĢtırma yapılan ortaklardan da aranabilir. Ortaklardan tahsil edilmiĢ olan vergi asılları için ayrıca tasfiye memurlarına baĢvurulmaz.

b) Tasfiye memurları, bu madde gereğince ödedikleri vergilerin asıllarından dolayı, yukarıda belirtilen yollarla kendisine bir iktisadî kıymet aktarılan veya tasfiye kalanından pay alan ortaklara ya da ortakların aldıkları bu değerler vergileri karĢılamaya yetmezse Ġcra ve Ġflas Kanununun 207 nci maddesine uygun oranlar dahilinde aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklarını tamamen veya kısmen tahsil eden alacaklılara rücu edebilirler. ”

“…Madde hükmünce, tasfiye memurlarının vergisel sorumluluğu, tasfiyeden önce doğmuĢ ihtilafsız vergi alacakları ile tasfiye esnasında ve tasfiye sonucu doğan vergilerin ödenmesini, tasfiye öncesi ve sonrası doğan ihtilaflı vergi alacakları için karĢılık ayrılmasını içermektedir. Daha geniĢ bir ifade ile tasfiye dönemleri ile ilgili vergi incelemesi sonucu tespit edilen vergi asıllarından ve cezalarından da tasfiye memurları sorumludur…”85

85 BARLASS, a.g.e., s. 98.

6183 sayılı kanunla getirilen sorumluluk düzenlemesi tüm amme alacakları ve bunlara bağlı zam ve cezalara iliĢkin ve sadece itirazlı vergiler için değil henüz tahakkuk ettirilmemiĢ amme alacakları için dahi sorumluluk yükleyen geniĢ kapsamlı bir düzenleme, KVK 17 ile getirilen düzenleme ise sadece kurumlar vergisi ve buna bağlı zam ve cezalara iliĢkin olup tahakkuk etmemiĢ vergilerden sadece itirazlı olanlar için karĢılık ayrılmasından bahseden dar bir düzenlemedir86.

Dolayısıyla genel kanun özel kanun çerçevesinde , tasfiye memurlarının Kurumlar Vergisinden kaynaklanan sorumluluklarında KVK‟nun 17 inci maddesi, diğer tüm vergi ve amme alacaklarından kaynaklanan sorumluluklarında ise 6183 sayılı Kanunun 32 ve 33 üncü maddeleri uygulanacaktır87.

VUK nun 10 uncu maddesinin son fıkrası “Tüzel kiĢilerin tasfiye haline girmiĢ veya tasfiye edilmiĢ olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriĢ tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.” hükmünü içermektedir 88.

Özetlemek gerekirse VUK nun 10 uncu KVK nun 17 inci ve 6183 sayılı Kanunun 32 ve 33 üncü maddeleri birlikte değerlendirildiğinde;

“Tüzel kiĢilerin tasfiyesi halinde, tasfiye memurlarının sorumlulukları, sadece tasfiye aĢamasında faaliyetleri ile temsil ettikleri tüzel kiĢilerin amme borçlarıyla ve tasfiye sonucunda dağıttıkları para miktarıyla sınırlıdır. Tasfiye memurlarının bu sorumlulukları, tasfiye aĢamasında temsil ettikleri tüzel kiĢilerin tasfiyeye girmeden önceki faaliyetlerini ve bu faaliyetlerden doğan sorumluluklarını kapsamamaktadır.”89

86 SARILI, a.g.e, s. 133, BARLASS, s. 99.

87 BARLAS, a.g.e., s. 99.

88 Dan. 11. Dairesi, 14.04.1999, E. 98/247, K. 99/1394, “…Tüzel kiĢilerin tasfiye haline girmiĢ veya tasfiye edilmiĢ olmaları durumunda kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriĢ tarihinden önceki zamanlara ait sorumlulukları devam ettiğinden, tasfiyesi tamamlanan yükümlü Ģirkete ait kamu borçlarının Ģirketin kanuni temsilcilerinden aranması gerekir…”, http://www.kazanci.com.tr.

13.02.2010.

89 SARILI, a.g.e., s. 133-134.