• Sonuç bulunamadı

2.6. Öykü Resimleme

2.6.3. Öğeleri

2.6.3.4. Tasarım Tekniği

Öykü resimlemede tasarım tekniğini iki ayrı boyuttan ele almak gereklidir. Birincisi yazarın öyküyü yazım tekniğidir. İkincisi ise illüstratörün öykü resimlemede kullandığı tasarım tekniğidir. Yazarın öyküyü yazım tekniği boyutu öykünün görselleştirilmesinde illüstratörü görsel – yazısal bütünlük ilişkisi bağlamında bire bir ilgilendiren ve görselleştirmelerde etken olan bir durumdur. Temizyürek’e (2007) göre; okul öncesi çocuklar için hazırlanan kitaplar, basit olay örgüsüne sahip, gerçekçi hikâyelerin ele alındığı, resim ile metnin birbirini tamamlandığı kitaplar olmalıdır. Konusu basit olmakla beraber giriş, gelişme ve sonuç bölümleriyle bir hikâye niteliği taşımalıdır. Ele alınan konunun çocukta olumlu tesirler uyandırmasına özen gösterilmeli, uzun tasvir ve tahlillerden kaçınılmalıdır. Metin uzunluğu çocuğun dinleme – anlama seviyesine uygun bir şekilde ayarlanmalıdır (s.29).

Yazar öykü yazımında tasarladığı öykünün eğitim amacını unutmamalı bu amaç doğrultusunda kullandığı karakterin çocuğa görelik ilkesine uygun olmasına dikkat etmelidir. Çocuğun yakın çevresinde olası tanıyabileceği insan, hayvan, yiyecek, oyuncak, giysi vb. öykü karakterleri olarak kullanılabilir. Bu karakter kullanımı çocuğun çevresini tanımasında ve öğrenmesinde etkili olacaktır. Resimli çocuk kitapları öykünün ve görselleştirmenin bir arada olduğu ve iki öğenin de önemli olduğu ikili bir süreçtir. Sadece öykünün iyi olması veya sadece görselleştirmenin iyi olması bu kitapların işlevini yerine getirememesine neden olmaktadır.

İllüstratörün öykü resimlemede kullandığı tasarım tekniğine çizgisel boyuttan bakıldığında öykünün illüstrasyonunda kullanılan çizgilerin yumuşak hatlı yuvarlak çizgilerden oluşması, çizimlerin sevimli ve estetik olması ilgi çekici olmasını sağlamaktadır. Sert hatlı çizimler çocuğun gözünde ilgi çekiciliğini yitirmektedir.

Sahnede var olan hareketin canlı bir biçiminde ifade edilmesini ve kolay anlaşılmasını sağlayacak kadar sade olması, çizgisel anlatımda dikkat edilmesi gereken diğer unsurlarıdır.

İllüstratörün öykü resimlemede kullandığı tasarım tekniğine, kullandığı teknik veya teknikler boyutundan bakıldığında illüstrasyon tekniklerinin oldukça çok olduğunu görmek mümkündür. Kullanılan her tekniğin kendine özgü görsel anlatım gücü bulunmaktadır. Bu teknikler tek başlarına kullanılabildikleri gibi birkaç tekniğin bir arada kullanımı da mümkündür. Tekniklerin bir arada kullanımı illüstrasyonun görsel anlatım gücünü arttırmakta ve daha özgün illüstrasyonların tasarlanmasında etkili olmaktadır. İllüstratör, illüstrasyonunda kullanacağı teknik veya teknikleri seçme aşamasında aynı zamanda görsel yorumlama yöntemine de karar vermektedir. Bu nedenle illüstratör kullanacağı tekniğin araç – gereç ve malzeme bilgisine sahip olmalı, tekniğin kullanımı ile ilgili deneyime sahip olmalı ve tekniğin kullanımı sonucunda oluşacak görsel yorumlama ile ilgili fikir sahibi olmalıdır. İllüstratörün tasarım sürecinde teknik açıdan gelişmeleri takip etmesi, gerekli bilgi donanımına sahip olması yaratıcılığını ve yaratıcı düşünme gücünü geliştirmesinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda özgün illüstrasyonlar yapabilmesinde etkilidir.

İllüstratörün öykü resimlemede kullandığı tasarım tekniğine, renk boyutundan bakıldığında Tür ve Turla’ ya (1999) göre; resimlemede renklerin kullanımı da üzerinde durulması gereken önemli konulardan biridir. Her ne kadar resimlemede çizgilerin anlatım gücü önemli ise de renkli resimler çocuklar için ilgi çekici olmaktadır. Birçok rengin bir arada kullanımında renkler arası uyum ve bütünlüğün sağlanmış olması çok önemlidir. Renkler çizgi gücünden ön plana çıkmamalı renk ve çizginin kullanımı bir bütün oluşturmalıdır (s.33).

Öykü resimlemede yine çocuğun gerçeklik duygusunun gelişmemesi nedeniyle renklerin kullanımında abartıdan yararlanılmaktadır. Bu özellik renklerin canlı kullanımını sağlamakta ve gerçek dışı renklendirme uygulamaları ile kitabın, çocuğun ilgisini çekmesi, kitabını sevmesi sağlanmaktadır. İllüstrasyonlarda karşımıza gökkuşağını anımsatan renklerle renklendirilmiş bir ağaç veya pembe bir ayıcık çıkabilmektedir. İllüstratör illüstrasyon üzerinde renklendirme çalışmaları ile görsel anlatımın son noktasına ve en çok etkileyici olduğu noktaya gelmiştir. Renklerin seçimi

konusunda herhangi bir kısıtlayıcı özellik bulunmamaktadır çünkü gerçeklik duygusu yoktur. Yaratıcılığının olması ve çocuk ile empati yapabilmesi renklendirmenin başarılı olmasını sağlayacak etkenler arasındadır. Renk seçimlerinde kullanılan renk uyumları ve kontrastlıklar görsel ifadenin güçlenmesini sağlamaktadır. Renkler aynı zamanda görselleştirmede ön plan arka plan ayrımının yapılmasında da etkili olmaktadır. Ancak illüstratör renklerin serbest kullanımının cazibesine kapılmamalı bazı konularda dikkatli olmalıdır. İllüstrasyonların birbirini takip eder özelliklerde olduğu unutulmamalı ve bir önceki sahnede pembe renk ile ifade edilen karakter bir sonraki sahnede mavi renk ile ifade edilmemelidir. Kavram kargaşası yaratılmamalıdır. Renklendirmenin genelinde boğucu sıkıcı renkler yerine canlı renkler ve ifade özgünlüğü yer almalıdır. Kitabın bütününde renkle dengenin kurulması sağlanmalıdır.

Çocuk kitabı üzerine çalışan illüstratörlerin toplumun temel taşı olan çocukların görsel eğitimine olan katkıları bu aşamada önem kazanmaktadır. Çocuk illüstrasyon ile, gerçekte karşılaşması mümkün olmayan olaylarla, karakterlerle, renklerle karşılaşmakta, bundan zevk almakta ve eğlenmektedir. Çocuklar zevk aldıkları şeyleri ise daha çabuk ve kolay öğrenmektedir. Bu karşılaşma aynı zamanda çocuğun yaratıcılığını beslemekte ve yaratıcı düşünme gücü geliştirmesinde de etkili olmaktadır. Estetik kaygılarla tasarlanmış illüstrasyonlar çocuğun estetik beğeni yetisinin oluşmasında da etkili olmaktadır.

İllüstrasyon teknikleri teknolojik gelişmeler doğrultusunda sürekli kendini yenileyen yapısı ile bilinmektedir. Bu yenilenme ve gelişme süreci illüstrasyonun kullanıldığı alanlarda yeni görsel anlatım olanakları sağlamakta ve özgün tasarımlar tasarlamada illüstratörün yorum gücünü arttırmaktadır. Bu bağlamda teknolojinin ve gelişmelerin takip edilerek grafik alanında eğitim gören tasarım öğrencilerine tekniklerde gerçekleşen gelişmelerin aktarılması eğitimin kalitesini yükseltecek ve geliştirecektir. Grafik tasarım alanında illüstrasyon eğitimi veren orta öğretim kurumlarında öykü resimleme eğitimi alan tasarım öğrencisi eğitimi sırasında sadece suluboya tekniğini öğrenmekte ve bu teknik ile uygulama yapmasına olanak sağlanmaktadır. Suluboya tekniği kullanılan en eski tekniklerden birisidir ve öğrenci ilköğretim çağından itibaren bu teknik ile birçok kez uygulama yapma olanağı bulmuştur. Bu tekniği bir kez daha ve yaratıcılığını ortaya çıkartması beklenen bir durumda kullanmasını beklemek öğrencinin konuya karşı olan motivasyonunu olumsuz

yönde etkilemektedir. Bu aşamada tasarım öğrencisine bilgi konuları düzeyinde sulu boya illüstrasyon tekniğinin yanı sıra diğer illüstrasyon teknikleri hakkında da bilgi verilmeli, bu tekniklerle uygulama yapmaları sağlanmalı ve tekniklerin bir arada kullanımı teşvik edilmelidir. Bu yöntem ile tasarım öğrencisi çeşitli tekniklerin görsel anlatım gücü hakkında bilgi ve beceri sahibi olacak, yaratıcılığını ve yaratıcı düşünme gücünü ortaya çıkartacak uygulamalar yapma olanağı bulacaktır.

Benzer Belgeler