• Sonuç bulunamadı

2.3. Küresel İklim Değişikliği ile Mücadelenin Tarihsel Gelişimi

2.3.6. Taraflar Konferansı (COP)

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi gereğince farklı kurum ve organlar bulunmaktadır. Taraflar Konferansı sözleşmenin en üst organı olup sözleşmenin uygulanmasını denetlemektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 1994 yılından sonra her yıl düzenli olarak düzenlenmiştir. Ayrıca Taraflar Konferansı’nın Bilimsel ve Teknolojik Danışma Yardımcı Organı (SBSTA) ve Uygulama Yardımcı Organı (SBI) olmak üzere iki tane yardımcı organı bulunmaktadır (Şekil 16). Bu yardımcı organlar eş zamanlı olmak üzere yılda en az iki kere toplanırlar (UNFCCC, 2003:7).

Şekil 16: Sözleşme ve Destek Kurumları Kaynak: İklim Değişikliği Müzakereleri Kılavuzu

Şekil 16’da görüldüğü gibi başta Cop olmak üzere tüm yardımcı organlarını ve onların bürolarını destekleyen bir sekretarya bulunmaktadır. 1996 yılından beri Almanya’nın Bonn kentinde bulunan sekretaryaya hükümet dışı 700’e yakın kuruluş kayıtlıdır. İlk zamanlarda sadece çevreci kuruluşların ve özel sektörün izlediği müzakerelere son zamanlarda çevreci ve iş dünyası kuruluşlarının yanı sıra yerel yönetimler, yerel topluluklar, araştırma ve bağımsız düşünce kuruluşları, sendikalar ve gençlik kuruluşları da katılmaktadır (Arıkan, 2006:21).

En son 2018 yılının Aralık ayında Polonya’da düzenlenen konferansın en önemlisi 1997 yılındaki 3. Taraflar Konferansı’dır. Bu konferans sonucunda Kyoto

Protokolü imzalanmıştır. Aşağıdaki Tablo 14'de 1995 yılından bu yana gerçekleşen Taraflar Konferansları listelenmiştir.

Tablo 14: Taraflar Konferansı Listesi

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.

Rio Konferansı’ndan Birinci Taraflar Toplantısı’na kadar Hükümetler arası Müzakere Komitesi 6 kere toplanmıştır. Hükümetler arası Müzakere Komitesi'nin on birinci oturumu 6-17 Şubat 1995 tarihleri arasında New York'taki BM Genel Merkezi'nde gerçekleşmiştir. INC'nin bu son toplantısının 28 Mart - 7 Nisan 1995 tarihleri arasında Berlin'de gerçekleşecek olan Birinci Taraflar Konferansı’nın hazırlıklarını tamamlamak amacıyla yapılmıştır (Sebastian Oberthür, Hermann E. Ott,1999: 43).

Birinci Taraflar Konferansı 28 Mart - 7 Nisan 1995 tarihleri arasında Almanya’nın Berlin şehrinde gerçekleşmiştir. Konferans sonucunda bir protokol oluşturulmak istenmiş ama kabul edilmemiştir. Bunun yerine 2000 sonrası dönemdeki yükümlülükleri belirlemek için Berlin Buyruğu Geçici Çalışma Grubu oluşturulmuştur. O dönemde Almanya Çevre Bakanı olan Angela Merkel, kongre

başkanı olarak görev yaparak taraflar arasında bir çözüm bulmada önemli bir rol oynamıştır. Berlin Buyruğu Geçici Çalışma Grubu’nun (AGBM) sadece COP'larda değil, aynı zamanda bu konferanslar arasında da toplanacağı kararlaştırılmıştır.

İkinci Taraflar Konferansı, 8 ile 19 Temmuz 1996 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenmiştir. Konferansa 161 ülkeden temsilciler katılmış ve 158 devlet kongreyi onaylamıştır. Konferansta, COP1'de alınan kararları doğrulanmış ve bakanlık deklarasyonunun endüstriyel ülkeler için yasal olarak bağlayıcı niceliksel emisyon azaltımına sahip olmasının gerekliliği, ileriye yönelik en önemli adım olarak değerlendirilmiştir. Ancak birçok ülke, Cenevre Deklarasyonu'nu, bir protokolün hazırlıklarına devam etmek için yeterli bir fikir birliği olduğu şeklinde yorumlamış olsalar da; Rusya, Avustralya, Yeni Zelanda ve bir dizi petrol üreticisi ülkenin içinde yer aldığı on altı ülke bir protokolün hazırlanmasına karşı çıkmışlardır.Avrupa Birliği ise iklim sözleşmesini destekleyen ve iklim değişikliğini önleme konusunda en sıkı tedbirleri talep eden bir grup olarak hareket etmiştir(Karachi School of Business & Leadership:48).

İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın 13. Toplantısı 3-14 Aralık 2007 tarihleri arasında Bali'de gerçekleşmiştir. Bali Konferansı, 2009 yılında imzalanacak yeni bir küresel anlaşma için müzakere sürecini başlatan Bali Eylem Planı'nın veya “yol haritasının” benimsenmesiyle sonuçlanmıştır (World Bank Instıtute, 2008:42).

Bali Konferansı'nın önemli bir görevi, ülkelerin 2012'nin ötesindeki emisyon azaltımlarına hazırlanmak amacıyla 2009'da üzerinde anlaşılması gereken yeni hedefler için resmi bir müzakere süreci başlatmasıydı. Bu müzakereler için Geçici Çalışma Grubu (Ad Hoc Working Group on Long-term Cooperative Action under the Convention – AWG-LCA) kurulmuştur. Yürütülen müzakerelerin sözleşme altında yürütülmesi ve 2009 yılının sonuna kadar tamamlanması amaçlanmıştır.

1-12 Aralık 2009 tarihleri arasında Polonya’nın Poznan kentinde 14. Taraflar Konferansı gerçekleştirilmiştir. Bu konferansın ana konusunu Kyoto Protokolü’nün 2012 sonrası ikinci taahhüt dönemi oluşturmaktadır. Bu nedenle Poznan Konferansı,

Bali Yol Haritasını iki aşamaya ayırarak Bali ile Kopenhag arasında bir ara nokta olmuştur (DSİ , 2009).

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 15. Taraflar Konferansı (COP 15) 7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında Danimarka’nın Kopenhag kentinde gerçekleştirilmiştir. Konferansa 120 Devlet ve Hükümet Başkanı, 10.500 delege, 13.500 gözlemci ve 3000'den fazla medya temsilcisi dâhil olmak rekor sayıda katılımcı katılmıştır. Taraflar arasında 1.000'den fazla resmi, gayri resmi ve grup toplantısı ile yoğun müzakereler gerçekleştirilmiştir (United Nations Climate Change, 2010). Bu toplantı 2012 sonrası yeni döneme ilişkin kararların oluşturulması amacıyla, iki yıl önce karara varılan Bali Eylem Planının bitiş noktası olarak düşünülmüştür. Ancak bağlayıcı bir anlaşmaya varılmamıştır.

18. Taraflar Konferansı 26 Kasım - 7 Aralık 2012 tarihleri arasında Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilmiştir. Doha'daki COP 18, 2013 yılında Varşova'da başlayacak olan bir dizi yeni müzakereye öncülük ederek çeşitli tartışma ve süreçleri sonuçlandırmak için bir fırsat olarak görülmüştür. Doha’da hem söz verilen Kyoto değişikliğini gerçekleştirmek hem de Bali Eylem Planını bitirerek tek bir yolda müzakere edilecek yeni bir aşama başlatmak amaçlanmıştır. Ayrıca hükümetler, ikinci taahhüt süresinin 8 yıl olacağına ve 2020 yılına kadar uzatılacağına karar vererek protokolün sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlayacak yasal şartları kabul etmişlerdir.

Finansal akışın sağlanması için 2009’da Kopenhag‘da yapılan 15. Taraflar Konferansı’nda fikir olarak ortaya atılan Yeşil İklim Fonu, 2011 Durban iklim görüşmelerinde resmen kurulmuştur. Ev sahipliğini Güney Kore’nin yapmasına 2012 yılında Doha’da karar verilen Yeşil İklim Fonu, Sondgo'da çalışmalarına başlamıştır. 2020 yılından itibaren senede 100 milyar dolar kaynak aktarılması üzerine anlaşılan Fon’un hacmi 10 milyar dolara ancak 2015 başında ulaşabilmiştir. Böylece Yeşil İklim Fonu iklim finansmanı için ana küresel aday haline gelmiştir (Brown ve Patel, 2013).

21. Taraflar Konferansı 30 Kasım - 11 Aralık 2015 tarihleri arasında Fransa'nın Paris kentinde gerçekleştirilmiştir. Konferansa katılan 196 ülke (195 ülke ve Avrupa Birliği) arasında 12 gün boyunca süren yoğun müzakereler sonucunda Paris İklim Anlaşması kabul edilmiştir. Böylece Paris İklim Anlaşması, Kopenhag’da düzenlenen 15. Taraflar Konferansı’nın başarısızlığından bu yana yapılan çalışmaların başarıya ulaşması ve Kyoto Protokolü’ nün yerine geçecek olan yeni bir anlaşma olması açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için küresel sera gazı emisyonlarının en az yüzde 55’ini oluşturan ve en az 55 ülkenin meclisinin anlaşmayı onaylaması gerekiyordu. Anlaşma uyarınca, bu şartların gerçekleşmesinden sonra 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Paris İklim Anlaşması özetle;

• 2020 yılında devreye girecek ve Kyoto Protokolü’nün yerine geçecektir. • Kyoto Protokolü’nden farklı olarak sıcaklık artışı hedefi konulmuştur.

Maksimum sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulması ve 2100 yılından itibaren 1,5 dereceyle sınırlandırılması amaçlanmıştır.

• Kyoto Protokolü’nün aksine ülkeler gelişmişlik düzeylerine göre “Ek-I, Ek-II ve Ek-I Dışı” gibi gruplara ayrılmamıştır. Paris İklim Anlaşması, sera gazı emisyonlarının azaltılmasından tüm tarafları sorumlu tutarak gelişmiş ülkelerin bu konuda liderliğe devam etmesini ve gelişmekte olan ülkelerin de daha hırslı hedefler koymasını istemektedir.

• Daha önce 2009 yılında Kopenhag’da fikir olarak ortaya çıkan iklim finansmanı konusu Paris’te resmen karara bağlanmıştır. Gelişmiş ülkeler anlaşmanın devreye gireceği 2020 yılına kadar başlangıç olarak 100 milyar dolar vermek üzere taahhütte bulunmuşlardır.

• Ülkelerin taahhütlerini yerine getirmelerine yönelik ilk teftişin 2023’de olmak üzere her 5 yılda bir teftiş olması planlanmaktadır.