• Sonuç bulunamadı

B- REKABET HUKUKUNUN UYGULAMA ALAN

1- Taraf Bakımından Kanunun Uygulama Alanı

RKHK tüm özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri ile kamu hukuku tüzel kişilerine uygulanan bir Kanundur. Kanun teşebbüs ve teşebbüs birlikleri kavramını getirmekte ve işletme olması ile tüzel kişilik olması arasında bir ayrım da yapmamaktadır.73

a- Teşebbüs

4054 sayılı RKHK’nun 3. maddesinde teşebbüs “Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimler” şeklinde tanımlanmıştır.74

Bu tanım Ticaret Hukukunda tanımlanan ticari işletme kavramı ile benzerlikler taşımaktadır. TTK 11/1 de Ticari işletme, “esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin, devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir” şeklinde tanımlanmıştır. İşletmenin, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetler göstermesi ve bu faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütülmesi gerekmektedir.75

İktisadi hayatın içerisinde küçük bir şahıs işletmesinden holdinglere kadar irili ufaklı işletmeler yer alır. Bu doğrultuda "teşebbüs", iktisadi hayatı kontrol eden bütün iktisadi süjeleri kapsayabilecek genişliğe sahip bir kavramdır. İktisadi faaliyetlerle meşgul olan süjeleri, bunların gerçek veya tüzel kişi oluşuna, statüsüne yahut idare şekline bakmaksızın "teşebbüs" olarak nitelendirmek gerekecektir.76 Piyasada mal

veya hizmetlerin üretimi, pazarlanması veya satışı gibi iktisadi faaliyet gösteren ve bu faaliyetler sırasında bağımsız karar verebilen gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. Kanunun 3. maddesi yalnız lafzıyla değerlendirildiğinde, piyasada mal veya hizmet

73 Oktay Özdemir 154. 74 Bkz. www.rekabet.gov.tr. 75 Bahtiyar 18.

76 Metin Topçuoğlu, “Rekabet Hukuku Uygulamasında Teşebbüs Birlikleri,” Ankara Üniversitesi

üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimler olmak üzere iki farklı ölçüt olduğu gibi bir anlam çıkmaktadır. Bu cümlenin ifadesinden, iktisadi faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin yanı sıra bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimlerin de teşebbüs sayılacağı anlamı çıkarılabilir.77

Teşebbüs kavramının Kanunda hak objesi değil, hak süjesi anlamında kullanıldığı görülmektedir. Bu anlamda; kavram hukuki değil, ekonomiktir. Zira gerçek kişiler ve kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsadığı gibi bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleride kapsamına alarak Medeni Hukukun ‘’hak ehliyeti tanınan kişi’’ kavramından uzaklaşmıştır. Teşebbüs kavramı hukuki açıdan bağımsızlıktan ziyade ‘’ekonomik olarak bağımsızlık’’ temeli üzerine oturtulmuştur.78

b- Teşebbüs Birliği

4054 sayılı RKHK’nun 3. maddesinde teşebbüs birliği şu şekilde tanımlanmıştır: “Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlikleri ifade eder”. Görüldüğü üzere Kanun hukuki birliktelik değil fiili birlikteliği aramıştır. Bu birlikteliğin sürekli veya en azından süreklilik niyetiyle belli bir amaç için oluşturulmuş olması gerekmektedir. Teşebbüslerin bir araya gelmesi ile güdülen amacın ticari olması gerekmediği gibi, teşebbüs birliğinin herhangi ticari veya ekonomik faaliyette bulunması da gerekli değildir.79

77 Gamze Aşçıoğlu Öz, Avrupa Topluluğu ve Türk Rekabet Hukukunda Hakim Durumun Kötüye

Kullanılması, (Ankara: Rekabet Kurumu, 2000) 146-147. Teşebbüs kavramının belirlenmesinde tüzel

kişiliğe sahip olma şartı aranmamaktadır. Teşebbüs, gerçek veya tüzel kişi olabileceği gibi, adi ortaklık da olabilir. Güven 68-70.

78 Oktay Özdemir 155. Teşebbüs birliğinin varlığından söz edebilmek için Rekabet Hukuku anlamında

teşebbüslerden bir araya gelen gruplaşma ve fiili birliktelik olması gerekiyor. Bağımsız olarak ekonomik faaliyette bulunmayan ekonomik birliklerin oluşturduğu gruplar için teşebbüs birliği değil, holding sıfatı daha uygun düşer. Sanlı 38.

Teşebbüs birlikleri, nitelikleri gereği, teşebbüslerin belirli amaçları çerçevesinde oluşturdukları birlikler ve teşebbüslerin belirli amaçlarının da genellikle kendi piyasalarına ilişkin olduğundan, rekabetin sınırlanmasına en uygun ortamlardır. Çünkü rakip teşebbüsler, teşebbüs birlikleri aracılığıyla, bir araya gelerek piyasa koşullarını müzakere etme, ilgili piyasaya yönelik bilgileri elde etme, kendi bilgilerini diğerlerine sunma, dolayısıyla bilgi değişimini sağlama imkanına sahip olabilmektedirler. Böylelikle, teşebbüs birlikleri, rekabet açısından potansiyel bir tehlike olarak görülmektedir. Ayrıca, çok sayıda teşebbüsün bir araya gelmesi, diğer danışıklı ilişkilerde olduğu üzere tam anlamıyla bir karşılıklılığı gerektirmemesi karşısında teşebbüs birliği kararları, rekabetin sınırlanmasında son derece elverişli bir araç haline gelebilir. Teşebbüs birlikleri, çok sayıda teşebbüsün bir araya gelmesini sağlayarak kartel anlaşmalarının piyasadaki bütün teşebbüsleri kapsamına alamaması gibi bir tehlikeyi bertaraf edecek niteliktedir. Ayrıca bilgi değişiminin son derece kolay olması hasebiyle, bu bilgi değişimine dayalı olarak üye teşebbüsler arasında rekabeti kısıtlayıcı anlaşma veya uyumlu eylem oluşumuna neden olabilir. Yine kararın oluşabilmesi için bütün üyelerin değil, sadece karar yeter sayısını sağlayacak kadar üyenin olumlu oyunun yeterli olması, hatta bazen yönetim kurulu kararlarının da teşebbüs birliği kararı olarak nitelendirilmesi, teşebbüs birliği kararlarının rekabet üzerindeki etkisinin ne derece etkili olabileceğini ortaya koymaktadır.80

c- Devlet İşlemleri

Devletin, egemenlik gücüne dayanarak yaptığı zorlayıcı işlemler devlet işlemi sayılır. Devletin izin veren, onaylayan, teşvik eden veya özel bir ilişkiye katılması sonucunu doğuran eylemleri ilgili teşebbüslere rekabet kurullarından bağışıklık sağlamaz. Rekabeti en çok kamusal makamların bozma olanağı bulunmaktadır. Bu olanağı bizzat kanunlar sağlamaktadır. Odaların, belediyelerin çeşitli Bakanlıkların kanundan

80Sanlı 156. Aynı görüşte, İlhan Yiğit, Rekabet İhlallerinden Doğan Tazminat Sorumluluğu (İstanbul:

doğan fiyatlara müdahale yetkileri bulunmaktadır.81Devlete ait bir teşebbüs de özel

teşebbüsler gibi piyasada iktisadi bir faaliyette bulunduğu zaman rekabet hukukuna tabi olacaktır.82

d- Tüzel Kişiliği Olmayan Teşebbüs Birlikleri

4054 sayılı RKHK’nun 3. maddesinde teşebbüs birliği şu şekilde tanımlanmıştır: “Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikleri ifade eder.’’

Rekabet Kurulu çeşitli kararlarında tüzel kişiliği olmayan teşebbüs birliklerine yaptırım uygulamıştır. Rekabet Kurulu Bodrum’daki su dağıtıcıları arasında yapılan bir protokolü tüzel kişiliği olmayan teşebbüs birliğinin kararı olarak kabul etmiştir: “Soruşturma konusu 05.04.2000 tarihli protokolün fiyat belirleme ve Pazar paylaşımının haricindeki hükümlerinin, mesleğin müşterek menfaatlerine yönelik kurallar koyduğu ve kaçak su satışını engellemenin yanı sıra halk sağlığını ilgilendiren meslek içi hususları da düzenlediği dikkate alınarak söz konusu protokoldeki ifadelerin teşebbüsler arası bir anlaşmadan ziyade teşebbüs birliği niteliğinin ağırlık taşıdığına ve bu nedenle 4054 sayılı RKHK’un 3.maddesinde belirtildiği şekilde tüzel kişiliği olmayan bir teşebbüs birliği kararı83olduğuna’’ karar verilmiş ancak karşı oy yazısında teşebbüs birliğinden söz edilebilmesi için bazı unsurlar olması gerektiği gerekçesi ile karara karşı çıkılmıştır. Karşı oy yazısında tüzel kişiliği olmayan teşebbüs birliğinin unsurlarından ‘’süreklilik’’ ve karar almaya uygun ‘’yapılanma’’ unsurlarının olması gerektiği belirtilmiş başka hangi unsurların aranması gerektiği ise belirtilmemiştir.84

81 Aslan 71-72-73. 82 Güven 84.

83 Bkz. www.rekabet.gov.tr. 84 Aslan 69-70-71.