• Sonuç bulunamadı

B. Gazetenin Muhteva Özellikleri

5. Tanin ve Matbuat

Tanin gazetesi özellikle siyasi konularda döneminin diğer gazeteleriyle sıkça tartışma yaşamıştır. Bunun ilk nedeni olarak o dönemde siyasi düşüncelerin tartışma yerinin matbuat olmasını gösterebiliriz. Çünkü o dönemde meclisin dışında

9

düşüncelerin paylaşıldığı ve kamuoyunun en erken haber alabildiği tek iletişim aracı matbuattır. Bu yüzden her türlü siyasi fikrin filizlenip şekillendiği yer gazete sütunları olmuştur. Bir gazetede yazılan makalenin farklı siyasi görüşteki diğer gazete tarafından okunması ve bu görüşlere karşı cevap verilmeye çalışılması bu dönem matbuatında sıkça gerçekleşmiştir. Yaşanan bu kalem kavgalarının ikinci nedeni de Tanin gazetesinin İTF’nin düşüncelerine yakın bir yayın ilkesi benimsemesidir. Yani zaten Tanin gazetesinin kuruluşunda siyasi bir kimlik vardır ve bu kimliğe uymayan her türlü düşünce bir şekilde çürütülmek zorundadır. Bu sebeple birçok konuda Tanin diğer gazetelerle tartışma yaşamıştır. Tanin’in tartıştığı gazetelerin başında Tan gazetesi gelmektedir. İncelediğimiz sayılardaki Hüseyin Cahit’in yazdığı makalelere göz attığımızda siyasi konularda Tan gazetesinin görüşlerine karşı çıktığını görmekteyiz. İstikraz, gayrimüslimler, Patrikhane, eğitim, vb. konularda Tanin, Tan gazetesiyle farklı bir anlayış içerisindedir. Örnek vermek gerekirse Hüseyin Cahit’in bir makalede Tan gazetesinde eski Türkler ile yeni Türkler arasında hiç fark olmaması anlatılırken istikraz meselesine hiç değinilmediği söyleniyor. Tan gazetesinin Alman gazetelerden aldığı Tanin gazetesinin Fransa aleyhinde faaliyette bulunduğuna dair haberler yalanlanarak Avrupalıların bu memlekette ne ekerlerse onu biçecekleri hatırlatılıyor. (YALÇIN, 1910-l: 1)Tanin gazetesi az da olsa Deba gazetesiyle de polemiğe girmiştir. Tanin’de çıkan bir makalede Tan ve Deba gazetelerinin istikrazın Paris Borsası’na kabulü hakkında yazdıklarına değinilmiş ve özellikle Deba gazetesinin tavır değiştirerek hükümetin ve Maliye Nazırının hakkında sanki Patrik gibi eleştiri yaptığından söz edilmiştir. (YALÇIN, 1910-m: 1)

Tanin gazetesi ile Sabah gazetesi arasında havadis çalınması hususunda büyük bir sorun yaşanmıştır. Ramazan geceleri Tanin gazetesi akşam baskı yaparak dağıtıma çıkarılmıştır. Bunu fırsat bilen Sabah gazetesinin Tanin’deki haberlerden kendine uygun olanları yayımladığını görüyoruz:

Ramazan geceleri karilerimizden birçoğunun sokaklarda bulunduğunu bildiğimiz için kendilerini havadis-i yevmiyeden bir an evvel haberdar etmek üzere gazetemizi geceleri beşte altıda tevzi ediyoruz.

Açıkgöz Sabah refikimiz derhal bundan bir hassa-i istifade çıkarmağı düşünmekten geri kalmadı ve işin içinde istifade olduktan

sonra bu meşru mudur, değil midir? Diye düşünmeğe de lüzum görmedi. Evvelki gece refikimiz on parayı feda ederek bir Tanin alır, gözden geçirir, içinde hoşuna giden havadislerden üç tanesini kendi malı gibi gazetesine basar. (İMZASIZ, 1910-j: 1)

Bu gelişmenin üzerine Tanin Sabah gazetesinin Hakk-ı Telif kanununa uymadığı için para cezası ödeyeceğini ve sorumluların hapse gireceğini bildirir. Ayrıca Tanin Sabah’a Donanma İanesine yüz lira yatırma şartıyla bu konuda bir şikâyette bulunmayacağı taahhüdünü verir.

Ertesi gün ise Tanin’in kendisinden izinsiz haber alan Sabah gazetesine çok ilginç bir oyun oynadığı anlaşılır. Tanin önceki gece iki farklı baskı yapmıştır ve Sabah gazetesine gönderilen gazetede yalan haberler bulunmaktadır. Sabah gazetesi kendisine kurulan bu tuzağı fark edememiş ve Tanin’deki sahte haberleri yayımlamıştır:

Sabah refikimiz matbaası etrafında dün sabah oldukça bir telaş vardı. Gazete hazırlanmış, müvezziler erkenden gelmiş, gazeteler bir taraftan satılıyor. Her günkü bu meşgale tabii bir surette devam ederken birden bire makine duruyor, telaşlı bir emir matbaa müstahdemlerini yerlerinden fırlatıyor: Aman koşun, gazeteleri alın, toplayın. Derhal etrafa adamlar dağılıyor; hâsılı idare-i meşrutanın ilanından beri hiçbir matbaada görülmemiş bir eser-i telaş ve endişe Sabah’ın sakin ve asude havası içinde çalkanıp duruyordu.

(İMZASIZ, 1910-k: 1-2)

Bu olayların neticesinde Tanin gazetesi bir açıklama yaparak Sabah gazetesini şikâyet etmemesi karşılığında İaneye yatırılacak yüz liradan vazgeçme nedenini bildirmiştir:

Tercüman-ı Hakikat refikimiz Sabah gazetesinin donanma ianesi için yüz lirayı verip vermediğini, vermemiş ise bizim ikame-i dava edip etmediğimizi soruyor. Sabah yüz lira vermiş olsaydı elbette duyardık. Bize gelince, biz ikame-i davadan vazgeçtik. Çünkü Mihran Efendinin hapse girdiğini görmek istemeyiz. Maksadımız kendine düşmanlık etmek değildir. Diğer taraftan, Mihran Efendi kendi haline bırakılırsa yüz değil, daha ziyade lira vereceğini vadetmiş olduğundan

elbette umum-ı âleme karşı verdiği bu sözü tutacağı mülahazasına mebni ısrara lüzum görmedik. ( İMZASIZ, 1910-l: 3)

Sabah gazetesinin İkdam gazetesinden de gizlice havadis almaya başlaması üzerine İkdam da Sabah’a aynı Tanin’in oyununa benzer bir tuzak kurar. Kurulan bu tuzağı Sabah yine fark edemeyerek gafil avlanmıştır:

Zavallı (Sabah)çığın doğrusu hiç tali’i yok. Biraz açıkgözlü davranıp da arkadaşlarından havadis aşırmak istedi mi mutlaka yakayı ele veriyor.

Geçenlerde Tanin’e karşı gösterdiği teklifsizliği bu defa İkdam gazetesine göstermek isteyerek müntehap havadislerini gizlice almağa başlamış. İkdam kendisinin hususi addettiği havadislerini aynı günde Sabah’ta görmeğe başlayınca işi anlar ve Tanin’in Sabah’a oynadığı oyunu tekrar etmekten münasip bir şey olamayacağını düşünerek üç dört yanlış havadis tasni eder. İşte Sabah karileri dün bu taze ve mevsuk havadisleri okumuşlardır! (İMZASIZ, 1911-e: 1-2)

II. BÖLÜM

TAHLİLÎ FİHRİST

Benzer Belgeler