• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: TÜRKİYE’DE VERGİ DENETİMİ

2.1. Türkiye’de Vergi Denetim Türleri

2.1.1. Yoklama

1.4.1.1. Tanım ve Kapsam

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre yoklama “mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili

maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir” (VUK Md.127).

Taşdelen (2004: 495)’e göre yoklama, vergi yükümlüleri ve yükümlülük söz konusu olmasa da yükümlülüğe neden olabilecek maddi olayların incelenmesidir.

Yoklama, henüz yükümlülüğünü tesis ettirmemiş kişilerin ve vergilendirilmeyen kaynakların ortaya çıkarılmasını sağlayan ve bu yönüyle de vergi gelirlerinin artışına katkı yapan bir düzenlemedir. Bunun yanı sıra yoklama ile vergi kaçıranların saptanması ve bu kişilerin vergilendirilmelerinin sağlanması, mükelleflerin vergi dışı kalmasının da önüne geçilmesi sağlanmakta, dolayısıyla da yoklama vergi adaletinin gerçekleşmesine katkı sağlamaktadır (MHUD, 1996: 99). Yoklama ile vergilendirme sürecine etkisi olan ve vergi idaresinin bilgisi dışında olan bulguları ortaya çıkarma, böylece vergi adaletinin sağlanması ve hazineye ek gelir sağlanması amaçlanmakta olup vergiyi doğuran olayla ilgili de birçok husus tespit edilebilmektedir (Binbirkaya, 2006: 11–12).

Yoklama ile vergi denetiminde yükümlülük kaydı olmayanların da belirlenmesi sağlanır. Yoklama ile vergi idaresinin bilgisi dışında olan vergilendirme sürecine ilişkin olguların tespiti sağlanarak vergi adaletinin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır (Katkat, 2007: 183). Yoklama sürecinde mükelleflerin yükümlülüklerine uygun davranıp davranmadıkları, iş yerlerinde faturasız mal bulundurup bulundurmadıkları, vergi levhası asıp asmadıkları, satışları dolayısıyla fatura kesip kesmedikleri ve bu faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı gibi hususlar tespit edilir (Konukcu Önal, 2011: 184). Yoklamalarda mükellefin gerçek durumu net bir şekilde belirlenmeli, şüpheli durumlar varsa üstlere bildirilmelidir. Yoklama faaliyetinin gereği gibi yapılmaması sahte belge faaliyetini arttırmakta ve bu durum da denetimde etkinliği azaltmaktadır (Bayram, 2016: 4).

Yoklama ile sadece cari yıl için değil gelecek dönemde yapılacak vergi incelemelerinin de sağlıklı sonuç vermesi sağlanabilecektir (Çamlıkaya, 2007: 8). Etkin bir yoklama uygulaması hem cari yıl içindeki vergilemede başarı sağlayacak hem de gelecek yıllarda yapılacak vergi denetimlerini başarılı kılacaktır (Arslan, 2016: 2) Türk vergi sisteminin

beyan esasına dayanması yoklama müessesesinin önemini bir kat daha arttırmaktadır (Aydın, 2006c: 6). Vergi incelemeleri geçmişe dönük olarak yapılmakta iken yoklama mükelleflerin mevcut faaliyetlerine ilişkin güncel bilgi sunmaktadır (Bayram, 2016: 1). 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yapılan değişiklik ile 01.09.2015 tarihinden itibaren elektronik yoklama uygulamasına geçilmiştir. VUK’a eklenen 132/A hükmü “Yoklama neticeleri, yoklama yerinde bu Kanunun 131 inci

maddesinde yer alan yoklama fişi ile aynı mahiyette olan, elektronik ortamda tanzim olunan “yoklama fişi” ile de kayıt altına alınabilir. Bu fiş, nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından elektronik imza araçlarıyla imzalanır. Yoklama fişinin elektronik imza araçlarıyla imzalanmaması durumunda yoklama fişini temsil eden ve yoklama fiş muhteviyatının değiştirilemeyeceğini güvence altına alan benzersiz bir kodun üzerine yazıldığı bir form imzalanır. Maliye Bakanlığı elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” şeklindedir. Elektronik yoklama sisteminin usul ve

esasları Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 453 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile belirlenmiştir.

Yoklama kapsamında değerlendirilen “Yaygın ve Yoğun Denetim” kavramı kanunda tanımlanmamış ancak yoklamaya yetkili olanlara verilen ilave yetkiler şeklinde düzenlenmiştir. İlk olarak 1985 yılında yapılan kanuni düzenleme ile yoklama yetkisi olanlara ilave yetkiler verilmiş ve bu yetkilere dayanılarak mükellefler belge düzenine uyma ödevi, defter kayıtları, levha asma zorunluluğu, yazar kasa kullanma gibi konularda vergi dairesi tarafından anlık olarak denetlenmektedir (Somuncu, 2014: 133). “Yaygın ve Yoğun Vergi Denetimi” kavramı daha çok vergi idaresi tarafından kullanılan bir kavram olup yasal dayanağı bulunmasa da gerek 2005 öncesinde Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü gerekse günümüzde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın

“Yaygın ve Yoğun Vergi Denetimi” ifadesini sıklıkla kullandığı görülmektedir (Somuncu, 2014: 142).

Ülkemizde 2009-2015 yılları itibarıyla gerçekleştirilen yaygın ve yoğun denetim sonuçları aşağıdaki tabloda sunulmuştur.

Tablo 1: Türkiye Genelinde Yapılan Yaygın ve Yoğun Denetim Çalışmaları (2009-2015) Yıllar Denetime Katılan Personel Sayısı (Aylık Ortalama) Denetlenen Mükellef Sayısı Kesilen Usulsüzlük Cezası (TL) Mükellefiyeti Yeni Tesis Ettirilen Mükellef Sayısı 2009 3.948 3.811.489 153.171.031 39.681 2010 3.759 3.753.669 150.326.505 37.965 2011 3.802 3.462.338 128.094.973 28.060 2012 3.963 4.428.127 150.437.509 45.068 2013 2.933 2.829.606 95.589.664 25.367 2014 - 2.321.716 78.787.648 18.464 2015 - 837.550 39.792.298 12.497

Not: Gelir İdaresi Başkanlığı faaliyet raporlarından yararlanılarak oluşturulmuştur. 2014 ve 2015 yılları için denetime katılan personel sayısına ulaşılamamıştır.

2009-2014 yılları arasında aylık ortalama 3.500 personel yaygın ve yoğun vergi denetimine katılmış, 3 milyon mükellef denetlenmiş 100 milyon usulsüzlük cezası kesilmiş ve 25 bin yeni mükellefiyet tesis ettirilmiştir.

Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı 2014 yılından itibaren yoklama türlerine göre de yapılan denetimleri faaliyet raporlarında sunmaktadır. Aşağıdaki tabloda 2014 ve 2015 yılları için yapılan yoklama çalışmaları gösterilmektedir.

Tablo 2: Türkiye Genelinde Yapılan Yoklama Çalışmaları (2014-2015)

Yoklama 2014 2015

İşe Başlama Yoklaması 543.872 561.498

İşi Bırakma Yoklaması 325.873 326.316

Adres Tespiti Yoklaması 99.261 66.532

Şubeler Nezdinde Yapılan Yoklama 196.508 188.193

Mükellef Durum Tespiti Yoklaması 548.680 375.880

Nakil veya Adres Değişikliği Yoklaması 39.013 74.046

Toplam 1.753.207 1.592.465

Not: Gelir İdaresi Başkanlığı faaliyet raporlarından yararlanılarak oluşturulmuştur.

Yoklama adı altında mükellefe ait işyerinde bulunan masa, banko, dolap veya kapalı mekânlarda veya bilgisayarlarında bulunan defter, belge ve bilgilere el konulmasının

“arama” anlamına geldiği, mükellef nezdinde arama yapılabilmesi için arama kararına ihtiyaç duyulacağı, aksi halde yoklamanın aramaya dönüşmesinin anayasanın “Özel Hayatın Gizliliği, Konut Dokunulmazlığı ve Haberleşme Hürriyeti” başlıklı hükümlerine aykırılık oluşturabileceği de dikkate alınmalıdır (Alıç, 2008: 4).