• Sonuç bulunamadı

2. ÜRETİM YÖNETİMİ

2.5 ÜRETİM YÖNETİMİ İLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

2.5.7 Tam Zamanında Üretim (Just In Tıme-JIT) Yaklaşımı

Özellikli İkinci Dünya Savaşı sonrasında piyasalarda oluşan rekabetçi yapı birçok firmayı derinden etkilemiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan ağır hasarla çıkan Japonya Devleti, ulusal karakteristik özelliklerinin desteğiyle ciddi bir kalkınma hareketi gerçekleştirmiştir. Özellikle o dönemde Amerika Birleşik Devletlerinin dünya piyasalarına hâkim olma çabası ve üretim alanında yaptığı yenilikler tüm dünyada

119 Enver Aydoğan ve Ömer Asal, Malzeme İhtiyaç Planlaması ve Üretim Kaynakları Planlaması KOBİ’ler

Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Konya, 2009, 22, 33-42, s. 35-36

120 Bahar Özyörük, Malzeme İhtiyaç Planlamasında Parti Büyüklüklerinin Belirlenmesi ve Bir Uygulama

Çalışması, Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dergisi, 18 (3), 2003, 43-50, s. 44

121 J. A. Orlicky, Material Requirements Planing, McGraw-Hill Company, New York, 1975, aktaran

Enver Aydoğan ve Ömer Asal s. 35

122 F. Odman Çelikçapa, Üretim Planlaması, Alfa Yayınları, İstanbul, 1999, s. 141

123 Seyitmurat Ödeniyazov, Bir Tekstil İşletmesinde Üretim ve Pazarlama Planlaması, Selçuk

57

yankı uyandırmıştır. Savaş sonrası yaşanan zorlu süreç sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da bazı önlemler almaya itmiştir. Bunlarında başında maliyetlerin düşürülmesi ön plana çıkmaktadır. Öncelikle Amerikan Savunma Sanayinde kullanılan ve daha sonra Amerikan bilim ve iş insanları vasıtasıyla Japonya’ya taşınarak burada çok geniş bir uygulama alını bulan Tam Zamanında Üretim (Just in

Time) Yaklaşımı tam olarak maliyetlerin düşürülmesi, üretimde boşa geçen zamanın

–atıl zamanın- ortandan kaldırılması, stoklama olmaksızın sadece ihtiyaç anında temin edilen ham maddenin mamule dönüştürülmesi yaklaşımıdır.124 1940’lı yıllardan

sonra geliştirilmeye başlanan bu yaklaşım ilk kez Toyota Motor fabrikasında tam kapsamlı bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır.

Şakrak’a göre, Tam Zamanında Üretim gereken işlemlerin ve faaliyetlerin hemen devreye sokulması felsefesidir.125 Bu felsefenin temelinde hiç stok

bulundurmamak, üretilen mamulün sadece ihtiyaç olunduğu kadar üretilmesi ve ihtiyacın ortaya çıktığı anda üretim faaliyetinin başlaması temeline dayanmaktadır.126

Tablo 3’de geleneksel üretim yönetimi ile tam zamanında üretim yönetiminin karşılaştırılması verilmiştir.

Tablo-3 Geleneksek Üretim-Tam Zamanında Üretim

124 Metin Atmaca ve Serkan Terzi, Stratejik Maliyet Yönetimi Açısından Tam Zamanında Üreti Felsefesi

ile Kısıtlar Teorisinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari

Bilimler Fakültesi Dergisi, İstanbul, 2007, 12 (1), 293-309, 294-295

125 Münir Şakrak, Maliyet Yönetimi, Yasa Yayınları, İstanbul, 1997, s. 59

126 Rüstem Hacırüstemoğlu ve Volkan Demir, Muhasebenin Yönetim Aracı Olarak Kullanımı, Öneri

Dergisi, 2002, 5 (19), s. 15 aktaran Metin Atmaca ve Serkan Terzi, Stratejik Maliyet Yönetimi Açısından Tam Zamanında Üreti Felsefesi ile Kısıtlar Teorisinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi, Marmara

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, İstanbul, 2007, 12 (1), 293-309, 295

İlkeler Geleneksel Üretim Tam Zamanında Üretim

Kalite Üretim sadece kritik zamanlarda incelenir.

Çalışanlar üretimi sürekli inceler.

Hedef sıfır kusurdur.

Planlama ve Kontrol Odak noktası planlamadır. Odak noktası kontroldür.

Kapasite

Daha büyük yığın miktarı. Esnek olmayan kapasite. Yoğun kullanım.

Küçük yığın miktarı.

İsrafı azaltan esnek kapasite. Kısmî kullanım.

Envanter İş yerinde fazla envanter yığını.

Fazla envanter israf olarak görülür.

İhtiyaç doğrultusunda envanter bulundurulur.

İş Gücü Yöneticiler ve çalışanlar arasında rekabetçi iş gücü.

Problemlerin çözülmesi yöneticiler ve

çalışanlar arasında için işbirlikçi yaklaşım.

Dönüşüm Uzun dönüşüm süresi Kısa dönüşüm süresi

Bakım Düzeltici müdahale (makine bozulduktan

sonra).

Önleyici müdahale (makine çalışır hâlde iken).

58

Üretim sürecini tamamıyla esnek ve yalın bir biçimde kullanarak maliyeti düşürmeye, kaliteye ve hızlı ürün servisine odaklanan bu yaklaşımda yedi maddelik hatalar listesi mevcuttur. Bunlar127;

 Fazla olan her şey israftır. Örneğin; fazla tasarım, fazladan yapılan test, sayım.

 Stok tutmak israftır.

 Talepten fazla üretim israftır.  Gereksiz taşıma işlemi israftır.  Gereksiz hareketler israftır.

 Bekleme ve gecikmeler israftır. Örneğin; parça temininde bekleme süreleri.  Iskartaya ayrılmış malzeme israftır.

Bahsedildiği şekilde bu yaklaşım üretimde tamamıyla sadeleşmeye ve fazladan yapılan her işlemin ortadan kaldırılmasına odaklanmaktadır. Bunlarla birlikte, günümüzde bu sistem yaklaşımının uygulanmasında gerekli görülen unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar sistemin uygulanabilirliğini arttıran prensip niteliğinde kavramlardır.

Tam zamanında kavramı, gerektiği miktarda, gereken zaman içerisinde ve sadece ihtiyaç olunan parçaların kullanımıyla üretim yapılmasını vurgular. Otomasyon kavramı, bir önceki bölümde de sıkça üstünde durulduğu gibi bu sistemin işlemesindeki en önemli unsurlardandır. Otomasyon, yazılım ve bilgisayar destekleriyle üretimin kontrol edilmesi anlamına gelmektedir. Bu kavram hatalı ürünlerin ayıklanmasında, üretim safhalarının zincirleme bir şekilde etkilenmesinde ve problemlerin anında çözümünde büyük önem taşımaktadır. Esnek iş gücü ise, felsefenin temelini oluşturan gereken ürünün tam zamanında üretilmesi için örgütlenecek iş gücünü vurgulamaktadır. Yaratıcı Düşünce kavramı, sürekli dalgalanan talep doğrultusunda iş gücünün doğrudan katılımını ifade etmektedir. Süreçlerin sürekli geliştirilmesi için yaratıcı fikrin sistem içerisinde kendisine yer bulması gerekmektedir. Son olarak Müşteri Odaklılık, global rekabetler göz önüne alındığında müşteri taleplerinin ve memnuniyet seviyelerinin sürekli değişmesi diğer sistemlerde olduğu gibi bu sistemde de büyük gereksinim olarak karşılaşılmaktadır.128

127 Seher Kanat vd., Tam Zamanında Üretim Sisteminin Tekstil ve Konfeksiyon Sanayine

Uygulanabilirliği, Tekstil ve Konfesiyon Dergisi, 2006, 4 (1), s. 275.

59