• Sonuç bulunamadı

Takıların Sınıflandırılması

Takılar farklı biçimde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmalar tarih, dönem, maden, cinsiyet ve kullanım alanı şeklinde olmuştur. Çalışma alanı açısından en yararlı sınıflandırma kullanım yerine göre yapılan olarak belirlenmiştir. Buna göre takılar:

2.5.1. Baş Takıları

Alınlık: Fesin ön kısmından yanlara doğru sarkıtılarak kullanılan; çeşitli metal,

boncuk ve taşlarla süslü, bolca zincirli takı türüdür (SERDAR, 2006: 134).

Küpe: Kulağı süsleme güdüsünün evrensel simgesi olan küpelerin ilk örnekleri

kulağa takılan sade halkla süslerdi ve kadına özgü bir takı sayılırdı. Daha sonraları özellikle altından, çok ince işçilik gösteren, dönemlerin özelliklerini ve süsleme tekniklerini yansıtan küpeler yapılmıştır (BĠNGÖL, 1999: 33).

Anadolu kadınının en çok kullandığı takılardan biri olan küpeler biçim olarak fazla çeşitlilik göstermemektedir. Dikkati çeken özellik, son derece yalın olmalarına karşın, etkileyici görünümleridir.

Taçlar : Ġlk örneklerini ince altın, gümüş veya çok az da olsa tunç levhadan oval veya kısa kenarları yuvarlak, ortası rozet motifli olarak görmekteyiz. Repousse nokta veya zikzak bezemeli olanları da vardır. Tanrı ve insanlar için adak, sunu veya otorite göstergesi veya süs takısı anlamında kullanılmışlardır. Özel hayatta, doğumda, sevgi belirtisi olarak, şölenlerde, hastalıkta, ölümde ve cenazede kullanılırdı (BĠNGÖL, 1999: 33).

Tepelik: Genellikle ortası bombeli yuvarlak bir tacı olan, göbeğinde bir taş

yerleştirilmiş Anadolu kadınlarının başlarına giydiği süslü başlıktır. Genellikle savat tekniği kullanılıp çevresinden sıra zincirler sarmaktadır (ÖNDER, 1998: 248).

Tepelikler genellikle kakma tekniklerinde olup, gümüş paraların zincirsiz olarak doğrudan doğruya fesin üzerine dikilmesiyle, fesin gümüş paralarla kaplanmasıdır (KUŞOĞLU, 1998: 32).

2.5.2. Saç takıları

Altın saç halkaları Anadolu’da Tunç Çağı’ndan beri görülmektedir. Alacahöyük mezarlarında iskeletin başının yanında bulunmuş olan halkaların, saçları toplamak ya da saçlara süs olarak takıldıkları var sayılmaktadır (BĠNGÖL, 1999: 33).

Zülüflük-Yanak döven: Tepeliğin yanlarından sarkıtılarak kullanılan dairesel

üçgen ve sembolik şekillerde zincir ve boncuklarla süslü askıdır. Genellikle telkari işçilikle yapılır. Baş hareket ettikçe yanaklara vuruş yapar (SERDAR, 2006: 134).

2.5.3. Boyun Takıları

Gerdanlık – Pandantif: Kadın süs takılarının başında gelen gerdanlık; çok öğeli,

boynu saran takılara verilen isimdir. Ġlk örnekleri kemikten, deniz kabuklarından, daha sonra altın, gümüş, tunç ve taşlardan yapılmıştır (BĠNGÖL, 1999: 33).

Hamaylı: Kordon ya da zincirle omuzdan bele çapraz olarak asılan; altın, gümüş

gibi madenlerden yapılan dörtgen, üçgen ve yürek formunda, içinde muska bulunan işlemeli kutulardır (ÖNDER, 1998: 97).

Kolye: Genellikle tek öğeli boyun takılarına kolye denilmektedir. Çeşitli halka

ve formlardan oluşan öğesiz zincirler bu guruba girer (BĠNGÖL, 1999: 33).

Günümüzde üç tür kolye vardır. Ġnci ve mercan dizilerinden oluşan, kuyumcuların kilit sistemiyle iki ucu birleştirilen ve mücevherlerden oluşanlardır (VITIELLO, 1995: 453). Anadolu kadınları parlaklığa, gösterişe çok önem verirler. Altını güneşin ışıltısı, gümüşü ayın parıltısı olarak kullanırlar ve altını daha çok tercih ederler. Çünkü altının ışıltısı boyundaki zerafeti daha çok etkiler.

Boyuna takılan kolyeler kullanıldığı değerleriyle, öldükten sonra da kullanan kişilerin ve sahiplerinin aralarındaki bağın ne kadar önemli ve kuvvetli olduğunu gösterir. Bu değer, altının paslanmaması ve değerinden hiçbir şey kaybetmemesinden dolayı, kalıcılığın simgesi haline gelmiştir (ALKAŞI, 2001: 63).

2.5.4. Bel Takıları

Kemer: Kumaş, deri ve metalden yapılan ve bele dolanan kuşaktır. Madeni

kemerler kakmalı, kabartmalı, gümüş savatlı, değerli taşlarla süslü, kafesli oymalı ve ajurludur. Ayrıca telkari tekniği ile yapılanları da vardır (ÖNDER, 1998: 137).

Kemer tokası: Örgü veya kumaş kemerin ön tarafında iki ucu bir tokayla

bağlanan altın, gümüş, pirinç ve bakır gibi madenlerden yapılan takıdır (ÖNDER, 1998: 138).

2.5.5. Bilek ve El Takıları

Bilezik: Kadınların kollarına taktıkları halka şeklindeki süs takısıdır. Ġlk insanın,

madenden; madeni kullanarak da ağaçtan ve de camdan, akik taşından yaptığını görülmektedir (KUŞOĞLU, 1998: 81).

Anadolu kadını tarafından en fazla kullanılan burma bilezikler ise, kalın dört telin burulmasından meydana gelir. Boyun kısmı düz bir levhanın yuvarlatılmasından oluşur. Dövme tekniğinde yapılmış olan başın içi boştur. Genelde burma bileziklerin başında hayvan figürleri kullanılmaktadır.

Halhal: Küçük küreciklerinin içine maden parçası, güverse veya sert kum gibi

malzemeler konulan; takıldığı zaman ses çıkaran takıdır. Sütün, top, zincir, burmalı, akarsu veya akıtmalı, dilimli, dilmeç, baklalı, savatlı, kabara, telkari, kalınca telden şeva, tor, yedek, Adana, Antep ve bademli gibi çeşitleri vardır (KUŞOĞLU, 1998: 80).

Yüzük: Yuvarlak nesne anlamına gelen, el parmaklarına takılan, genelde tek

parçadan oluşan takılardır. Yüzük halkası üzerinde genellikle değerli taşların oluşturduğu, ‚kaş‛ denilen bir çıkıntı vardır. Türklerde yüzük kaşları mühür olarak da kullanılmıştır. Yüzyıllar boyunca her toplumda yüzüklerin tarihsel, sanatsal, sosyal, dinsel görevleri ve önemleri olmuştur. Zengin toplumlarda yüzük gösterişli, ağır ve som altındandır (VITIELLO, 1995:445).

Anadolu’daki el sanatları, kadın ve erkek yüzüklerine çok içten bir yaklaşım getirmiştir. Çünkü yüzük, tek amaç için kullanılmaz, birçok işlevi vardır. Belki de yüzüğün en eski amacı süs eşyası olarak kullanılmasıydı. Bunun dışında belli amaçlar için kullanılan yüzükleri şöyle sıralayabiliriz: Mühür yüzüğü, anahtar yüzükler, unvan belirten yüzükler, evlilik ve nişan yüzükleri, büyü için kullanılan yüzükler, mevki belirten yüzükler vb. (ALKAŞI, 2001: 62).

Bir başka grupta yazıtlı yüzüklerdir. Bunları da Kendi içinde gruplandırdığımız zaman şu başlıklar ortaya çıkar: sahibinin ismini belirtenler, hediye olanlar, ithaflar, mezara ait olanlardır (ALKAŞI, 2001: 63).

Benzer Belgeler