• Sonuç bulunamadı

6. Diyale Vilayeti

1.1.10. Irak Türkmen Türkçesi

Bilindiği gibi dünyanın pek çok yerinde özellikle Orta Asya, Anadolu ve Arap coğrafyasında Türkler yoğun olarak yaşamaktadır. Türklerin bin yılı aşkın bir süredir Arap coğrafyasında bulundukları ülke Irak’tır. Bugün Irak Türkmenlerinin konuştukları dil Azerbaycan Türkçesi ağızları içinde değerlendirilmektedir. Ayrıca Irak Türkmen ağızla-rının, yapılan çalışmaların hemen hemen tamamında Oğuz grubunun batı kolunda yer alan Azerbaycan Türkçesi ağızlarına dâhil edildiği görülür. Dolayısıyla Irak’ta konuşulan Türk ağızları genel olarak aynı olsa da aralarında bazı farklılıkların olduğu gözden kaçmamak-tadır (Bayatlı,1996: 329).

Irak Türkmen Türkçesinin, yaklaşık 2.5 milyon kişi tarafından konuşulduğu iddia edilmektedir (Korkmaz, 2013:187). İran’ın Güney Azerbaycan, Tahran, Sava bölgesi ağızları ile Türkiye’nin Urfa, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep ağızlarının büyük benzerlikler gösterdiği vurgulanmaktadır. Ayrıca Kıpçak lehçesinin Irak Türkmen Türkçesi ve ağızları üzerine etkisi olduğu da dile getirilmeketdir. Bunların yanında Batı Karadeniz kıyısındaki Bartın ve yöresi ağızları ile Irak Türkmen ağızlarının benzerlik taşıdığı belirtilmektedir (Ercilasun, 1987: 48).

Diğer taraftan Kıpçakçanın, İlhanlılardan kalan Moğol unsurlarının Arapça ve Farsçanın etkisinde değişen lehçelerinin yapısına sahip olduğu da söylenebilir (Shabaz, 1979:6).

24

“Irak’taki Türkmenlerin Türkçe yönünden iki ana kaynaktan beslendiğini söyle-yebiliriz. Birinci ve en mühim olan ana kaynak konuşma dili, yani günümüze kadar varlık gösteren bölge ağzıdır. Kerkük’te, Erbil’de, Telafer’de vd. Türkmen yerleşim merkezle-rinde konuşulan bölge ağızlarını, genel olarak Azerbaycan Türkçesine dâhil etmek müm-kündür” (Bayati, 2017:1). Pek çok Türkün anadili olan bu dilin öğrenilip yaygınlaşması, kendiliğinden gerçekleşmektedir. Hatta denilebilir ki, Türkmenlerin kültürünü, halk ede-biyatını, dünya görüşünü, kimliğini ve etnik bilincini günümüze kadar ayakta tutan, can-lılığını hâlâ koruyan, bu ana dildir.

Irak Türkmenleri ile ilgili çeşitli kitap ve makaleler kaleme alan Habib Hürmüzlü “Irak Türkmen Türkçesi Sözlüğü” adlı eserinde şunları zikretmiştir:

“Irak Türkleri ağzı genel olarak bir bütünlük arz eder. Buna rağmen, şehir, kasaba, köy, hatta mahalleler arasında bazı ağız farklıklarının da olduğu bilinen bir hakikattır. Bu farklılık, ayrı ayrı dönemlerde bölgeye göç edip yerleşen çeşitli boyların arasında olan ağız farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bir bölge ağzının, Irak’taki Türk bölgelerinde konuşulan ağızların hepsini ifade ettiğini kabul etmek doğru değildir.” (Hür-müzlü, 2013: 17).

Hidayet Kemal Beyatlı ise “Irak Türkmen Türkçesi” eserinde Irak Türkmen ağız-larının belli başlı özelliklerinden şu şekilde bahsetmektedir: “Irak Türkmen ağızları da-mak n ‘ƞg’ sesinin “v” ve “y” ye dönüşmesi bakımından başlıca iki gruba ayrılda-maktadır:

Y grubu: Teklik 2. kişi iyelik eki (-y) ve çokluk 2. kişi iyelik eki (-yız) ile konuşan şehir, kasaba ve köyler: Telafer başta olmaz üzere, Kifri, Altunköprü, Tazehurmatu, Tuz-hurmatu, Beşir, Musul’un etrafındaki köy ve kasabalar Karakoyun, Reşidiye, İyaziya, Mu-hallebiye, Şırihan, Selahattin iline bağlı olan Amirli ve Türkalan ağızlarının da bu gruba girdiğini söyleyebiliriz.

Seni babay çaġırır “Seni baban çağırır” Siziy babayız gēldi “Sizin babanız geldi”

25

V grubu: Teklik 2. kişi iyelik eki (-v) ve çokluk 2. kişi iyelik eki (-vuz) ile konuşan şehir, kasaba ve köyler: Kerkük başta olmak üzere Erbil, Dakûk, Hanekin, Karahan, Kız-larbat, Mendeli, Şahraban ve Bedre’dir (Bayatlı, 1996:329). Bunun yanında başkent Bağ-dat’taki Türkmenlerin de konuştuğu (-v) grubu ağzına geçtiğini de hatarlatmakta fayda vardır.

Seni babav çaġırır > Seni baban çağırır Sizüv babavuz gēldi > Sizin babanız geldi

Eski Türkçede mevcut olduğu bilinen ve hâlâ muhafaza edilen bazı fonetik ve morfolojik biçimlerin Irak Türkmen Türkçesinde görüldüğü göze çarpmaktadır.

Noor Bayati, Bilgehan Atsız Gökdağ ve Karwan Shukur Irak Türkmen Türkçesi-nin fonetik ve morfolojik özelliğiyle ilgi şunları not etmektedir:

“Ḳ ve ġ” sesleri Irak Türkmen Türkçesinde korunmuştur. “ḳarpuz, saḳḳız, yıġ, ġerbıl” (Bayati, 2017: 30-82). Ayrıca sözcük başlarında “t ve k” ünsüzlerin korunması da göze çarpmaktadır. “Tök, tik, tokunmak, kösük, kölge, köynek” gibi. (Gökdağ, 2019: 104). Bunun yanında Irak Türkmen Türkçesinde sık sık görülen ikiz ünsüz biçimleri de görülmektedir. Sekkiz > sekkiz, yėddi > yeddi, ellig > elli. Ayrıca t > d değişimi de birçok sözcükte görülmektedir. Tüş > düş, tırñaḳ > dırnaḫ, taş > daş, > tuz > duz, tat > dad gibi (Shukur, 2019: 61-45).

Eski Türkçede küçültme eki olarak kullanılan –kInA eki Irak Türkmen Türkçe-sinde de görülmektedir “içinde bir kıçıkına kāpı varıydı” (Gökdağ, 2019:121).

Ayrıca Bayati, Irak Türkmen Türkçesinde dönüşlülük zamirinin “öz” olarak kul-lanıldığını zikretmiştir (Bayati, 2017: 85). Bunun yanı sıra Irak Türkmen Türkçesinde bazı sözcüklerin Eski Türkçedeki düz biçimlerinin korunduğu da gözden kaçmamaktadır. ET boyın > bōynımız “boynumuz”, ET kiçig > küçǐk “küçük” gibi (Sukur, 2019: 30).

Irak Türkmen Türkçesinin sözlü dilinde bulunan birkaç değişik ses Türkiye Türk-çesinde bulunmamaktadır. Uzun ā, bulanık a- (ع), uzun -ē, kapalı -é, art damak -ḥ’si, -ḫ

26

hırıltılı h (خ) ve –v çift dudak w’si gibi (Hürmüzlü, 2013:25). Irak Türkmen Türkçesinde /j/ sesi bulunmamaktadır. Ayrıca iç ve son seslerdeki ḳ ve damak n’si bazı sözcüklerde ḫ, ġ, g ve y’ye dönüşmüştür. Örneğin ayaḳ > ayaḫ, aḳmaḳ > aḫmaḫ, uşaḳ > uşaḫ, öñ > ög, yañı > yėngi ve tañrı > tayrı vb. (Korkmaz, 2013:190).

Esas konumuz itibariyle ‘Y’ grubunun bir parçası olan Telafer Türkmen Türkçe-sinin, Telafer’in tarihi üzerine yazılmış Arapça bir eserde, Çağataycaya benzediği öne sü-rülmüştür. Ayrıca Türkmen Telafer ağzı genellikle Azerbaycan Türkçesi, Anadolu’nun Urfa, Diyarbakır, Kars ve Van ağızlarına yakın bir ağız olduğunu söyleyebiliriz (Eroğlu vd. 2008: 224).

Irak Türkmen Türkçesi hakkında ciddî bir donanıma sahip, önemli folklor araştır-maları olan, Türkmenelinin tanınmış şair, yazar, araştırmacısı Rıza Çolakoğlu’nun

“Tela-fer Folkloru” isimli eserinde Tela“Tela-fer ağzının özelliklerinden şu şekilde bahsedilmektedir: “Irak Türkmen araştırmacıları, Irak Türkmen ağzını başta Kerkük olmak üzere birkaç ağza ayırmışlardır, hele kimi araştırmacılar ‘v’ grubuna Kerkük ağzınıa ‘y’ grubuna ise Tuzhurmatu ağzını örnek vererek Irak Türkmenleri ağızlarını sadece iki ağız çerçevesinde ele almışlardır. Hâlbuki durum öyle değil, fonetik ve deyiş tarzı yönünden Mendeli’den Telafer’e kadar Türkmen bölgelerinde bir sürü ağız farklılıkları bulunmaktadır. Birbirin-den uzak olan Mendeli ile Karakoyun ağızlarında farklar belli iken çok tuhaf ki öz bizim Telafer’de Aşağı Kale ile Yukarı Kale arasında ufacık değişiklikler vardır. Bizim Aşağı Kaleliler eyere ‘palan’ derken yukarı Kaleliler ‘kevend’ derler” (Çolakoğlu, 2017: 14).

Telafer Türkmen Türkçesinin özellikleriyle ilgili şunlar söylenebilir: Irak Türk-men Türkçesi ağızlarında şimdiki zaman eki olarak –r, -Ur, -IrI, -UrU gibi ekler görülür (Hürmüzlü, 2013:41). Fakat Telafer Türkmen Türkçesinde pek çok –(x)y, -Iy ekleri ile karşılaşılır. Nadiren +Ar şekli de görülür. Bunun yanında genel olarak Irak Türkmen çesinde öğrenilen geçmiş zaman eki olarak (-mIş, -mUş) eki kullanılırken, Telafer Türk-men Türkçesinde hem (-Ib, -Ub, -Ipt(I/U) hem de (-mIş, -mUş) ekleri kullaılmaktadır. Ayrıca gereklilik kipi işlevi genellikle fiilin önüne “gerek, -lazım ve ille” sözcükleri geti-rilerek yapılır Fakat nadiren (-malı, -meli) eklerinin de kullanıldığı görülmektedir. Bunun

27

yanında standart Türkiye Türkçesi ve Irak’ın diğer Türkmen Türkçesi ağızlarında görül-meyen (+maġıynan) zarf- fiil eki de göze çarpmaktadır.

Ayrıca Telafer Türkmen Türkçesinde soru sıfatı olan “niçe” Türkiye Türkçesin-deki “kaç”ın yerine kullanılmaktadır (Bayati, 2017:69). Azerbaycan Türkçesinde de aynı soru sıfatıyla karşılaşılmaktadır ve miktar belirtmektedir. Bunun yanında çekim edatı sarı Telafer Türkmen Türkçesinde “e doğru” anlamında kullanıldığı görülmektedir.

Telafer Türkmen Türkçesinin morfolojik açıdan olduğu gibi fonetik açıdan da Tür-kiye Türkçesinden farklı olduğu görülmektedir. Kalınlık- incelik uyumu, ünlü incelmesi, ünlü kalınlaşması, ünsüz düşmesi, ünsüz türemesi, yer değiştirme ve ikizleşme gibi dil bilgisi özelliklerinin farkli olduğu söylenebilir.

Alma > elma, ḳardaş > kardeş, dünye > dünya, cümꜤe > cuma, ḥette > hatta, bayaz > beyaz ḥalwa > helva, oġlı > oğlu, oldı > oldu, gördi > gördü, ilan > yılan, ürek > yürek, üz > yüz, imşaġ > yumşak, igit > yiğit, mırta > yumurta, üzük > yüzük, soyna > sonra, ḳızambıġ > kızamak, arwat > avrat, eskük > eksük, torpaġ > toprak, sebbeḥ > sabah, ikki > iki, sekkiz > sekiz ve bamıyya > bamya gibi (Bayati, 2017: 36-44)

Irak topraklarında 1400 yıldır varlık gösteren Türkmenler eskiden beri, Arap alfa-besi ve Osmanlı Türkçesi imlasına göre Türk dilini kullanmaktadırlar. Fakat Türkmenler Irak’ta üçüncü millet olmalarına rağmen dilleri resmî olarak kabul edilmemiştir. 2003 yı-lından itibaren ise yazı dilleri günümüz İstanbul Türkçesine dönüşmüştür (Hürmüzlü, 2013: 25).

28

1.1.11. Rıza Çolakoğlu (Hayatı, Edebî Kişiliği ve Eserleri)

Benzer Belgeler