• Sonuç bulunamadı

2. Telafer İlçesi

1.1.6. Coğrafî Konum ve Sosyo-Ekonomik Durumu

Telafer Anadolu, Suriye ve Irak’ın birleştiği geçiş yolu üzerindedir. Uzun yıllar bu öne-mini koruyan ilçe, İstanbul- Bağdat demiryolu hattının Nusaybin- Tel Köçek- Musul üze-rinden geçirilmesi ve Telafer’in geçiş hattı dışında bırakılması ile bu önemini yitirmiştir. Ayrıca daima Irak yönetiminin baskısı altında kalmıştır (Aboş, 1969: 6).

Yukarıda verilen bilgiler dışında Telafer 1920’de, Osmanlı’nın bölgeyi terk etmek zorunda kalması sonucu, İngiliz işgaline uğramıştır. İngilizlerin desteklediği Bedevî Şa-mar aşireti diye bilinen El-Ahd örgütü, Türkmenlerin yaşadığı Telafer’e saldırı düzenle-mişlerdir. Türkmenler de İngiliz karakolunda görevli askerleri öldürerek İngilizlere karşı ayaklanmışlardır. Ayaklanmaya katılan kişiler de bölgeden ayrılarak anavatan Türkiye sı-nırında bulunan Karaçuk dağına sığınmışlardır. Üç ay kadar kaçak yaşayan halk bu dö-nemi “Kaçakaç Yılı” olarak adlandırmıştır. Daha sonra ileri gelen ailelerden ayaklanmaya katılanların evleri İngilizler tarafından topa tutulmuştur. İngilizlerin yaptığı bu uygulama, esasen bölgedeki Türkmen mevcudiyetinin yok edilmesine yönelik ilk girişim olarak ka-bul edilebilir (Aboş, 1969:185).

13

Telafer kenti, Irak’ın en büyük ilçesi olup ülkenin kuzeybatısında bulunan Cebel-i SCebel-incar’ın kuzeyCebel-inde ağaçlarla kapalı bCebel-ir kale şeklCebel-inde kurulmuştur. “Süsen Kıraçları” ismi ile bilinen alanın doğu ve kuzey tarafına düşer. Güney tarafı bağlık, batısı ise düzlük olan bir coğrafyadadır (Özdağ, 2008: 21). 85 kilometre kuzeyinde Türkiye, 70 kilometre batısında ise Suriye’ye komşudur. Kent toprakları 3206 kilometre kare yüzölçümü ile Irak topraklarının %5’ini oluşturur. Telafer yüzölçümü bakımından Irak’ın 1. büyük ilçesidir.

Stratejik bir konuma sahip olan Telafer, Cebel-i Sincar’ın kuzeyinde ve Sincar il-çesinin 55 kilometre uzaklığındadır (Kevseroğlu, 2012: 22).

Diğer yandan Telafer, Türkiye ve Suriye’ye yakınlığı sebebiyle de oldukça önemli bir yerleşim yeridir. Osmanlı kaynaklarına bakıldığında el-Cezire (ada) olarak isimlendi-rilen bu bölge tarih boyunca önemini korumuştur. El-Cezire’nin verimli topraklarından bir parçası olan Telafer, önemli bir kavşak niteliğini de taşımıştır (Erendor, 2018:180).

Ayrıca önemli tarihi kaynaklara bakıldığında Telafer’in Şam, Halep, Musul ve Di-yarbakır gibi önemli ticaret ve kervan yolu üzerinde bulunması da ne kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlamaktadır (Özkan, 2010: 6).

Telafer, Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait 1530 tarihli tapu defterinde nahiye olarak geçmektedir. Nahiyeye bağlı 10 köy ve 9 mezra mevcuttu. Başlıca mezraları Ali-kara, Buhur, Ağbulağ, Cubara, Kazak, Mesud, Şeyh, Haruniye ve Cerayıdkendi’dir. 3. Murat döneminde Telafer nüfusunun 1550’nin üzerinde olduğu kaydedilmiştir (Hür-müzlü, Pamukçu, 2005: 46).

Telafer tamamen Şiî ve Sünnî Türkmenlerin yaşadığı bir bölgedir6. Eski yerleşme yeri olan Telafer ya da yerli halkın telaffuz ettiği şekilde Tılāfar nüfusu 1848 yılında Do-huk, Sincar ve Telafer nahiyeleriyle birlikte 31.453 olarak kaydedilmiştir. Ancak verilen rakam sadece yetişkin erkekleri ihtiva etmektedir. Diğer bir yandan ulaştığımız kaynak-lara göre Telafer’in nüfusu, 1997 yılında yapılan nüfus sayımında 280 bin kişiye yüksel-miştir. 7 yıl sonra 2004 yılında yapılan nüfus sayımında ise şehir merkezinin 350 bin ve

14

etrafının 100 bin olmak üzere toplam nüfusunun 450 bin civarında olduğu belirlenmiştir (Erendor,2018:183).

2008 Kasım ayı itibarıyla Telafer’de Nüfus Dairesi Müdürlüğünün yaptığı sayım neticesinde nüfusun 495.120 olduğu belirtilmiştir. Merkeze bağlı olan köylerle birlikte yukardaki sayıya ulaşılmaktadır (Telaferli, 2012: 55). 2014 yılında IŞİD terör örgütü ta-rafından Musul’a bağlı Telafer kentinin işgal edilmesi neticesinde halk göç etmek zorunda kalmış, kimi Irak’ın güneyine kimi de Anavatan Türkiye’ye sığınmıştır. 2017 yılında Te-lafer’in terör örgütünden temizlenmesinden sonra bazı ailelerin yeniden kente dönmesiyle Telafer’in merkezinde nüfusun 130.000 civarında olduğu belirtilmektedir.

Telafer, 1918 yılının Ocak ayının başlarında nahiyeden ilçeye dönüştürülmüştür. Günümüzde Musul il Meclisi’nin idarî salahiyetinde bulunan Telafer biri merkez olmak üzere üç bucak (çoğunluğu Arap ve Kürtlerden oluşan Zammar, çoğunluğu Şammar Arap-larından oluşan Rabia ve tamamen Türkmenlerden oluşan İyaziya) ve 300’den fazla köy-den teşekkül etmektedir (Aboş, 1969: 8). Ayrıca Telafer’in kuzeyinde yer alan Zammar bucağına bağlı Ayn-u zala bölgesinin de petrol yatağı açısından Irak’ın en zengin bölge-lerinden birisi olduğu belirtilmelidir (Bayati, 2017: 11).

Bilindiği gibi yer adları, bir bölgenin sosyal ve kültürel hayatı konusunda önemli bilgiler vermektedir. Musul Sancağının geneliyle, Telafer ve çevresindeki Türkçe adı ta-şıyan mahalle, köy ve diğer yer adları, Osmanlı Arşiv ve İngiliz kaynaklarında harita ve raporlarda zikredilmiştir. Türkmenlerin yaşadığı bu kentin en tanınmış eski mahalleleri “Hasanköy, Saray, Kanberdere, Kale, Su, Çolak, Çelebi, Eski Hasanköy, Kurtali, Sincar, Hamam, Parçabağ ve Kırmızdere” görüleceği üzere Türkçe isimler taşımaktadır (El-Re-şid, 2017: 81). Hâlihazırda Türkmenlerin yaşadığı köyler ise; Çardağtepe, Kızılkuyu, Kı-zıl Tar, Sanbar, Şih İbrahim, Turmu, Üçtepeler, Sualtı, Harna, Cegen Harabı, Cubara, Az-zotepesi, Buhur, Ağbuğa, Ağbulağ, Antallavi, Cedduu, Cilheşler Tosnoğu, Damlamaca, Kubbuk, Mahlebiyye, Körkkuyu, Tar, Malviren, Miççe, Sopan, Çetiler ve Viranşehir’dir (Barem, 2018:9-10-11).

15

Irak Türkmenleri hakkında pek çok kitap ve makale telif edilmiştir. Bu bağlamda Telaferli bir Türkmen olan Fuat Efendioğlu’nun bölgenin tarihi üzerine düştüğü notlardan Türkmenlerin 8. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar olan dönemde sosyal ve ekonomik yapısı ile ilgili önemli bilgiler elde etmekteyiz. Fuat Efendioğlu’nun verdiği bilgilere göre, Telafer ve Musul çevresinde yaşayan Türkmenlerin lehçesi, Anadolu’dan ziyade Azerbaycan Türkçesine çok yakındır. Telafer ve çevresinde yaşayan Türkmenler bütü-nüyle çiftçi olmakla birlikte hayvancılıkla da uğraşanlar mevcuttur. Telafer ahalisinin ana dili Türkçedir. Ancak Telafer’in etrafı Araplarla meskûn olduğu için, diller arasında ke-lime geçişleri olmuştur. Ayrıca Efendioğlu, Telaferlilerin çevredeki Araplarla evlilik yap-malarından dolayı Arapça konuşup anlaşabildiklerini ve genellikle Arap kıyafeti giydik-lerini belirtmiştir7.

Musul’un en verimli tarım topraklarının bulunduğu Telaferde halk geçimini genel-likle ziraat ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Türkmen Telafer şehrinde %90 oranında arpa ve buğday olmak üzere incir, nar ve sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır. Burada üretilen buğday ve arpalar, Irak’ın ticaretine büyük katkı sağlamaktadır. Telafer, %10 oranında ticaret ile geçinen bir şehirdir. Ayrıca, bağcılık ve bahçecilik de yapılmaktadır (Özdağ, 2008: 24).

Bölgenin tarihi ve iktisadî durumu ile ilgili araştırmalar yapan Adnan Beyatlı’dan aldığımız bilgilere göre ise Telafer’de 250 bin nar, 100 bin incir, 30.750 dut ağacı bulun-maktadır. İncir yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için ağaç sayısı her geçen gün artırılmakta ve incirden kurutulmuş ve sofralık olmak üzere gelir sağlanmaktadır. Ayrıca Irak’ta yeşil patlıcan üretim ve tarımının yapıldığı tek yer Telafer’dir. Telafer ekonomisi genellikle tarıma dayanırken sanayi yeteri kadar gelişmemiştir. Küçük 5-10 işyeri dışında fabrika yoktur8.

7 Efendioğlu, Fuat (Ankara Merkezi’nde) özel görüşme, 22.09.2020

16

Telafer’de son yıllarda özellikle 2014’ten sonra bağcılıkta bir gerileme olduğu gö-rülmektedir. Bunun nedeni ise, savaş ve bağ hastalıklarıdır. Bunun için de gereken müda-haleler yetkililer tarafından dile getirilmektedir. Son yıllarda imalat sektöründe Telafer İlçesi’nin çevresindeki köylerde kireç ve kum ocağı fabrikalarının açılması ise ilçe eko-nomisi açısından ümit verici gelişmelerdir.

Telaferlilerin genel olarak âdet, gelenek ve göreneklerine bakıldığında aşiret sis-tem kurallarının, evlilik, toy, düğün gibi içtimaî olguların, bayramlarda yapılan kutlama-ların, millî ve dinî törenleri algılayış biçimlerinin aynı olduğu görülmektedir. Diğer taraf-tan Telafer ve etrafında bulunan aşiretlerin kökeni hakkında fikir ayrılıkları vardır. Telafer halkı, cesaret ve yiğitlikte hiçbir kavim ile mukayese edilemez. Civardaki Arap ve Kürt halkı tarafından bir saygı ifadesi olarak “Paşaoğulları” diye anılırlar. Telafer’de aşiretçilik ile ilgili hususiyetler muhafaza edilmektedir (Erkem, 2009: 9).

1.1.7. Mahalleler

İlçe Tapu Sicil Müdürlüğünün kayıtlarına geçmiş olan eski ana mahalle adları aşa-ğıda verilmeye çalışılmıştır.

17 1. Kale Mahallesi 2. Hasanköy Mahallesi

Benzer Belgeler