• Sonuç bulunamadı

C. Yasa Önerisi Hakkında Komisyon Aşaması

4. Türkiye’ de Yasama Komisyonları

TBMM’nde Bakanlıkların görev alanlarıyla yasama komisyonları arasındaki benzerlik göz önüne alındığında ve yasa önerilerinin Genel Kurul’dan önce komisyonda görüşülmesi nedeniyle uzmanlığa dayalı komisyon sisteminin uygulandığı söylenebilir. Uzmanlığa dayalı, Bakanlıkların görev alanlarına paralel olarak geliştirilmiş bu komisyon sistemi bürokrasi ile yasamanın iş birliğiyle çalışmasını kolaylaştırma amacı taşımaktadır298. Komisyon aşamasında önerinin olgunlaştırıldığı ve uzlaşılan metnin

297 NEZİROĞLU, İrfan, “Sivil Toplumun Türkiye Büyük Millet Meclisinde Kanun

Yapım Sürecine Katılımı”, Haluk KONURALP’e Armağan içinde, Cilt: 2, Yetkin Yayınları, Ankara, 2009, s. 1080.

Genel Kurul’a gönderildiği dikkate alındığında yasa yapım sürecinde komisyonlarının önemi daha iyi anlaşılmaktadır299.

Anayasanın 95. Maddesinde TBMM’nin kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre faaliyetlerini yürüteceği ve 88. Maddesinde yasa önerilerinin TBMM’de görüşmesine dair kuralların da içtüzükle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. İçtüzük, TBMM’nin kendisi tarafından çıkarılan ve iç işleyişine ilişkin kuralları içeren temel düzenlemedir. Yani içtüzükler, kural üretmenin hukuki kurallarını saptayan metinlerdir300.

Komisyonlar, TBMM İçtüzüğünün 37. maddesi uyarınca iki gruba ayrılmıştır. Meclis Başkanlığınca yasa önerileri esas ve tali komisyonlara gönderilmektedir. Esas komisyonlar önerinin havale edilmesinden itibaren kırk beş gün içinde görüşmeleri tamamlamak zorundadır. Bu süre içinde görüşmelerin tamamlanamaması halinde halinde ise öneri sahiplerinin talebi ile yasa önerisi doğrudan Genel Kurul gündemine alınabilmektedir. Yani komisyonda görüşmeleri yapılamamış veya tamamlanamamış bir önerinin yasalaşması da mümkündür301. Tali komisyonlar esas komisyonların görev

299 BAKIRCI, Fahri, TBMM’nin Çalışma Yöntemi, İmge Kitabevi, Ankara, 2000, s.

361.

300 YÜKSEL, İsmail, “6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu’nun Ardından Kanun

Yapma Yöntemi”, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 7, Sayı. 2, Yıl: 2017, s. 253.

301 Anayasa Mahkemesi bir kararında “…yetkili komisyonlardan geçmeksizin veya

usulünce kurulmamış bir komisyondan geçerek kabul edilmiş bir kanun tasarısının, iptal nedeni olacak bir şekil eksikliği ile malul sayılması gerektiği sonucuna varılır.” diyerek kanun tasarı ve tekliflerinin komisyonlarca incelenmemesi halinde kanunun biçim yönünden Anayasa’ya aykırı olacağına karar vermiştir. (AYM, E.1964/26, K.1966/1, T.31.05.1966.). Mahkeme kararını verirken 1961 Anayasası’nın 92.

alanları dahilinde çalışan alt birimler olarak düzenlenmiş olup, öneri hakkında on gün içerisinde görüş bildirmek zorundadırlar. Bu süre Meclis Başkanlığınca kısaltılabilir ya da uzatılabilir.

Maddesine dikkat çekmiştir. Maddeye göre “Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse, her iki Meclisin ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon kurulur. Bu komisyonun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet Meclisi, karma komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır.”. 1961 Anayasası’nın çift meclis sisteminin yasama sürecine etkisi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. YÜCEL, B., s. 165-176. Mahkeme, bu maddenin dolaylı da olsa kanun tasarı ve tekliflerinin komisyonda incelenmesini şart koştuğuna hükmetmiştir. Aynı yönde bir değerlendirme için bkz. TEZİÇ, Erdoğan, 1961 Anayasasına Göre Kanun Kavramı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1972, s. 60. Anayasa Mahkemesi’nin istikrar kazanan sonraki içtihatlarında ise Anayasa’nın aktarılan maddesinden bu zorunluluğun çıkarılamayacağı; komisyonların görevinin Genel Kurul’a düşünce bildirimden ibaret olduğunu, dolayısıyla komisyondaki hata ve usulsüzlüklerin Anayasa’ya aykırılık yaratmayacağına hükmetmiştir. (AYM, E. 1968/15, K. 1968/13, T. 24.10. 1968.). 1982 Anayasası döneminde de Mahkemenin içtihadı bu yönde devam etmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. HAS, Volkan, Türk Parlamento Hukukunun Kaynakları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Çalışma Düzeni, Adalet Yayınevi, 2009, s. 51.

Komisyona sevk edilen bir yasa önerisinin görüşmelerine başlanmadan önce bir “serinleme süresi”302 öngörülmüştür. Bu süre İçtüzüğün 36. maddesinde kırksekiz saat

olarak belirlenmiştir. Burada amacın yasa önerisi hakkında milletvekillerine hazırlık çalışması yapılabilmesi için zaman tanımak ve böylece komisyon faaliyetlerine etkin katılımı sağlamak olduğu söylenebilir303. Ancak, aynı maddenin ikinci fıkrası Danışma

Kurulu’nun304 tavsiyesi ile serinleme süresinin kaldırılabileceğine dair bir istisna

302 Yasama terminolojisinde öneri hakkında görüşmelere başlanmadan önce beklenmesi

gereken süre anlamında kullanılmaktadır. İBA, Şeref, BOZKURT, Rauf, 100 Soruda Türk Parlamento Hukuku, Nobel Yayıncılık, 2004, s. 83.

303 AYM, E. 1977/60, K. 1977/81. Kararda Mahkeme, hangi İçtüzük hükümlerine

aykırılıkların iptal sonucu doğuracağını da tartışmış ve uygulanacak İçtüzük hükmünün önemine ve niteliğine göre bir değerlendirme yapacağını belirtmiştir. İptal davasına konu olayda erken seçime ilişkin yasa önerisi Anayasa Komisyonunda serinleme süresi beklenmeksizin görüşülmüştür. Ancak düzenlemenin amacı dikkate alındığında milletvekillerinin konu hakkında hazırlıksız olduğunu düşünmek mümkün görünmemektedir. Çünkü erken seçime ilişkin tartışmalar basında ve kamuoyunda uzun süredir tartışılmaktadır. Ayrıca komisyon çağrısız toplanmamıştır. Dolayısıyla serinleme süresine riayet edilmemiş olması Meclisin iradesini sakatlayacak nitelikte değildir ve iptal sonucu doğuracak bir yöntem yanlışlığı yoktur. Karardan anlaşılacağı üzere Mahkeme somut olayın niteliklerine göre bir değerlendirme yapmıştır.

304 Danışma Kurulu Anayasal bir organ olmayıp, dayanağını İçtüzükten alan bir danışma

organıdır. Kurul, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın başkanlığında siyasi parti grup başkanları veya vekillerinden birisi veya onların görevlendirdiği birer milletvekilinden oluşmaktadır. Danışma Kurulu, Mecliste gruplar arasında uzlaşıyı sağlamak, grupların bilgisi olmadan önemli meselelerin Genel Kurul’da görüşülmesini

getirmektedir. Dolayısıyla bu süre beklenmeden de komisyon görüşmeleri yapılabilmektedir305.

TBMM İçtüzüğünün komisyonlara ilişkin düzenlemelerine bakıldığında ayrıntılı usuli kurallar bulunmadığı, genellikle yapılan sınırlamaların süreler ve komisyon üyeliklerinin oluşumuyla ilgili olduğu ile çoğunlukla görüşmelerin komisyon başkanının inisiyatifiyle yürütüldüğü göze çarpmaktadır. Bunun nedeni olarak komisyonların şekil şartlarına bağlı olmaksızın geniş bir hareket alanı içerisinde çalışmalarını yürütmesinin amaçlandığı söylenebilir306.

5. Türkiye’de Sivil Toplum Kuruluşlarının Yasama Komisyonlarına