• Sonuç bulunamadı

EK VI: Yasaklanmış yakalama ve öldürme, nakliye yöntem ve yollarını ifade etmektedir 51

Kanunun 8. maddesi ile Milli Parklar Yönetmeliğinin 23 (a) maddesinde milli park uzun devreli gelişme planları kesinleşmeden sahada herhangi bir iznin

V. AVRUPA BİRLİĞİNE GİRİŞ SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE DOĞA KORUMA UYUM ÇALIŞMALARI:

V.3. Türkiye’de Yapılan Uyum Çalışmaları:

Ulusal programda yer alan hususların zamanında yerine getirilmesi büyük önem arz etmekte olup, Türkiye’de de bu doğrultuda çalışmalara başlanılmıştır. Bu çerçevede, çevresel boyutun diğer politikalara da dahil edilmesi konusunda, Ocak 2002.de kabul edilen yeni Kamu İhale Kanuna göre, kamu ihale prosedürlerinin başlatılmasından önce, olumlu bir çevresel etki değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. Benzer bir yükümlülük, Ocak 2002.de kabul edilen, “Endüstri Bölgeleri Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile, endüstri bölgelerindeki yatırımcılar için de getirilmiştir.109

Türkiye’de flora ve faunanın korunmasına ilişkin 92/43 sayılı AB direktifini karşılayan mevcut temel düzenleme, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’dur.110 Bu alanda mevcut eksiklikleri gidermek ve 92/43/EEC sayılı Habitat Direktifine uyum sağlamak için, doğanın korunmasına ilişkin olarak; Çevre Bakanlığının koordinatörlüğünde, GEF II kapsamında, “Biyolojik Çeşitlilik Yasa ve Politika Değerlendirme Komitesi” oluşturulmuştur.

Bu komisyon tarafından yapılan çalışmalar neticesinde; doğa koruma ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir kullanımı için yeni bir yasanın hazırlanması ve bu yasanın doğa ve türlerin korunması alanında genel ilkeleri ve kavramları ortaya koyacak, idari yapılar ve kurumsal sorumluluklara ilişkin genel bir çerçeve sunacak şekilde hazırlanması öngörülmüştür.111 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu, 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda değişiklik yapılmasını öngören “Çerçeve Kanunun” hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

109 “2002 Yılı Türkiye’nin Katılımı Yönünde İlerlemesine İlişkin Düzenli Rapor”

<<www.deltur.cec.eu.int/g-duzenlirapor-1.html.>>, (29.04.2003)

110 Türkiye Çevre Vakfı, “Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Çevre Mevzuatı” (Ankara: Yayın No: 149, 2001), 428.

111 Sema Alpan, Filiz Demirayak, Gülün Egeli, Nesrin Algan, “İkinci Taslak Strateji: Biyolojik Çeşitliliğin Sürdürülebilir Kullanımı ve Doğa Koruma için Yasal Çerçevenin Akılcı Hale Getirilmesi” (Ankara: Çevre Bakanlığı, Taslak Rapor, Referans 8920, 2003), 16.

Yatay mevzuat alanında, Haziran 2002’de, yeni bir Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu yönetmelik, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Direktifi”

hükümlerinin tamamına yakınını iç hukuka aktarmaktadır.112

Doğa Koruma alanında, 2001 Aralık ayında, “Nesli Tehlikede Olan Yabani Flora ve Faunanın Uluslararası Ticaretine Dair Sözleşmesinin (CITES) Uygulanmasına Dair Yönetmelik”

çıkarılmıştır. Bunun sonucu olarak, Çevre Bakanlığı, sözleşmenin uygulanması için gerekli olan bütün koordinasyondan ve tedbirlerin tanımlanmasından sorumludur. Bu yönetmeliğin ticari yönlerini tamamlayan uygulama mevzuatı (İthalatı Yasaklanmış ve Sınırlandırılmış Mallara İlişkin Tebliğ) Nisan 2002’ de değiştirilmiştir.

Nesli Tehlikede Olan Yabani Flora ve Faunanın Uluslararası Ticareti ile ilgili CİTES Sözleşmesi, türler listesi yürürlüğe girmiştir.113

Sulak alanların korunması ile ilgili yönetmelik de Ocak 2002.de çıkarılmıştır. Bu yönetmelik, 79/409 sayılı Kuşlar ve 92/43 sayılı Habitat Direktifleri hükümleri ile kısmen uyumludur.114

3167 sayılı Kara Avcılığı Kanununun değiştirilmesi için yeni bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Tasarı kanunda, yaban hayatı koruma sahalarının ilanı, yönetimi ve izlenmesi ile ilgili kararlar yer almaktadır. Kanunun yürürlüğe girmesi ile bu sahalar için sıkı koruma tedbirleri alınabilecektir.115

Türkiye, Avrupa Çevre Ajansına (AÇA) 1999 yılı Haziran ayında üyelik başvurusunda bulunmuştur. Brüksel’de 27 Mart 2000 tarihinde yapılan ve ülkemizin de temsil edildiği bir toplantı ile AB Komisyonu müzakere sürecini başlatmıştır. Söz konusu husus ülkemize “Katılım Stratejisi” konusunda ön temaslarda bulunmak,

112 Türkiye Çevre Vakfı, “Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Çevre Mevzuatı” (Ankara: Önder Mat., Yayın No: 149, 2001), 428.

113 “2002 Yılı Türkiye’nin Katılımı Yönünde İlerlemesine İlişkin Düzenli Rapor”,

<<www.deltur.cec.eu.int/g-duzenlirapor-1.html.>>, (29.04.2003)

114 İbid.

115 “Av ve Yaban Hayatı Yönetiminde Yasal Mevzuat” << www.milliparklar.gov.tr/ayhd/ysl.htm >>

Türkiye’nin katılacağı programları ve AÇA’ya üyelik konularında görüşmeler yapmak üzere, 17-18 Mayıs 2000 tarihleri arasında ülkemizi ziyaret eden AB Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü yetkilileri ile yapılan toplantıda da ele alınmıştır. Bu toplantıda AB Komisyonu yetkililerince AÇA’nın Türkiye’ye AB’ye tam üyelik kapılarını açan ilk AB kurumu olduğu açıkça ifade edilmiştir.

09 Ekim 2000 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen “Avrupa Birliğine Aday Ülkeler Çevre Bakanları Toplantısı”nda “Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması” imzalanmıştır. Söz konusu anlaşma yürürlüğe girmek üzere, TBMM’de 23/1/2003 tarihli ve 4794 sayılı kanunla onaylanmış,116 Bakanlar Kurulu’nca 25/2/2003 tarihinde uygun bulunmuş ve 18.03.2003 tarih ve 25052 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

Ülkemizin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na katılımı,

- Çevre alanında ve diğer önemli alanlarda (sanayi, tarım vs.) AB müktesebatına uyum sürecinde gerekli olan doğru, güvenilir, AB standartlarına uygun verinin toplanması ve işlenmesi için gerekli olan tüm verilerin ve bilgilerin temini,

- Kalkınma planları, ulusal strateji ve kalkınma politikalarının hazırlanma aşamasında karar vericilere çevre alanında gerekli olan tüm verilerin ve bilgilerin temini,

- AB’ye aday ülkeler tarafından hazırlanan projelerin AB tarafından finanse edilmesi amacıyla, tüm projeler için şart koşul olarak öne sürülen çevresel etki değerlendirmesinin yapılması için gerekli olan veri ve bilgilerin elde edilmesi,

116 Europan Environment Agency << http://www.eea.eu.int/>>, (22.02.2003).

- Ülkemizde çevre verilerinin, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlarda çok değişik formatlarda ve farklı ortamlarda tutulması nedeniyle sağlanamayan ulusal standardın oluşturulması,

- Bu amaçla Çevre Bakanlığı tarafından başlatılan ve koordinatörlüğünde diğer kurum ve kuruluşların katılımıyla yürütülen “Ulusal Çevre Veri Tabanı Sisteminin Oluşturulması Projesi”nin desteklenmesi,

- EIONET sisteminin ülkemizde hayata geçirilmesi ile ülkemizin çevre durumunun izlenmesi ve rapor edilmesi,

- Diğer aday ülkeler ve AB ülkeleri ile online bağlantı sağlayarak tüm verilere anında ulaşma imkanının temini ve

- Çevre alanındaki veri ve bilgilere kamunun erişiminin sağlanması,

gibi önemli hususlarda tüm yatırımları etkileyecek alanlarda ve sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmada ülkemize olumlu katkılar sağlayacaktır.117

Avrupa Birliği, aday ülkelerin AB müktesebatına uyum çalışmalarını, her sene düzenledikleri komisyon raporları ile değerlendirmektedir.

Türkiye’nin AB’ye katılımı yönünde ilerlemesi üzerine komisyonca hazırlanan 1998, 1999, 2000, ve 2001 yıllarına ait raporlarda son zamanlarda yapılan çalışmalarla mevzuatın, koruma önlemlerinin ve kurumsal mekanizmaların benimsenmesinde bir ölçüde ilerleme sağlandığı ve atıklar, havanın ve suyun korunması, doğa koruma ve çevresel etki değerlendirmeleri ile ilgili olarak müktesebatın kabul edilmesi yönünde çabalar sarf edilmesine rağmen, Türkiye’de çevre korumanın düzeyi arzu edilenin hayli uzağında olduğu ve müktesebatın benimsenmesiyle ilgili ilerleme sağlandığını gösteren

117 “Avrupa Çevre Ajansı”, << http://www.cevre.gov.tr/index_trk.htm >>, (28.09.2002)

herhangi bir işaret olmadığı ifade edilmiştir. Özellikle 2001 raporunda, Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından zengin varlıklarını korumak için, doğanın korunmasına, katılım öncesi süreçte özel dikkat gösterilmesi, Türkiye’nin kendi mevzuatını, AB doğa koruma müktesebatıyla uyumlulaştırmak için önemli çabalarda bulunması gerektiği bir kez daha belirtilmiştir.118

“2002 yılı Türkiye Düzenli Raporunda” ise, Türkiye’nin, AB çevre müktesebatının iç hukuka aktarılması konusunda ilerleme kaydetmeye başladığı, idari kapasitenin geliştirilmesi alanında, yatay mevzuat ve doğa koruma alanlarında kayda değer gelişme sağlandığı belirtilmiştir.119

Aynı raporda doğa koruma ile ilgili bir dizi düzenleme kabul edilmiş olmasına rağmen, tam uyumun henüz sağlanamadığı, doğa koruma konusunda bir çerçeve kanunun kabul edilmesi ve kuşlar ve habitata ilişkin müktesebat hükümlerini iç hukuka aktaran uygulama mevzuatının çıkarılması gerektiği de ifade edilmektedir.

Avrupa Konseyi, Kopenhag zirvesinde, Türkiye’nin yapmış olduğu çalışmalar değerlendirilmiş ve 2001 yılı katılım ortaklığı belgesinde belirtilen bir çok önceliğin yerine getirildiği belirtilerek, katılım ortaklığı belgesinin gözden geçirilmesini ve Türkiye tarafından AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin ulusal programın yenilenmesi ve gerekli tedbirleri kabul ederek etkili bir şekilde uygulamasının beklendiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede gözden geçirilmiş “Türkiye İçin Katılım Ortaklığı Belgesi” 14 Nisan 2003 tarihinde AB Konseyi tarafından kabul edilmiştir.120

118 “Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri, 29 Topluluk Müktesabatı Bölümlerinde 2001 Yılı Türkiye Düzenli Raporundan, Türkiye’nin İlerlemesi Üzerine Değerlendirme”, <<http://www.deltur.cec.eu.int/tmb-rapor22.html>>, (03.04.2002.

119 << www.deltur.cec.eu.int/tmuktesebatib22.html. >> (13.03.2003).

120, D.P.T., Avrupa Birliği İle İlişkiler Genel Müdürlüğü, “Türkiye İçin Katılı Ortaklığı Belgesi”

<<http://ekutup.dpt.gov.tr/ab/kob/2003.pdf.>> (07.05.2003)

VI. AVRUPA BİRLİĞİ’NE ÜYE BAZI ÜLKELERDEKİ DOĞA KORUMA