• Sonuç bulunamadı

A. Türkiye’nin Enerji Politikasının Tarihsel GeliĢimi

2.2 Türkiye’nin Orta ve Uzun Dönemli Enerji Stratejileri

Enerji piyasalarını düzenleyecek olan kanunların ve yönetmeliklerin yanı sıra ortaya konulmuş olan orta vadeli programlar, kalkınma planları, strateji belgeleri Türkiye‟nin enerji politikalarını şekillendirmede önemli rol oynamaktadırlar.

Bu bağlamda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafından Türkiye‟nin enerji ve tabii kaynaklar politikaları perspektifinde stratejik planlar hazırlanmaktadır. Bu planlardan birisi, 2010-2014 yıllarını kapsayan Stratejik Plan‟dır. Bu Stratejik Plan‟da “Enerji Arz Güvenliği”, “Ülkemizin Enerji Alanında Bölgesel ve Küresel Etkinliği”, “Çevre”, “Tabii Kaynaklar” ve “Kurumsal Gelişim”

olmak üzere belirlenen 5 stratejik tema kapsamında stratejik amaç ve hedefler belirlenmiştir.162

Tablo 18: 2010-2014 Dönemi için Sayısal Limitleri Belirli Hedefler ve Performans Göstergeleri

Hedefler GerçekleĢen Hedeflere UlaĢılma

(%) 1. İlave 3500 MW yerli kömür

yakıtlı termik santralları

3500 MW artış 160 MW artış 5

2. İlave 5000 MW‟lık HES 500 MW artış 9088 MW artış 182

3. İlave 9200 MW rüzgar enerjisi kurulu gücü (Toplam 10 bin MW)

9200 MW artış 2830 MW artış 31

4. İlave 223 MW jeotermal enerjisi kurulu gücü (Toplam 300 MW)

223 MW artış 328 MW artış 147

5. Birincil enerji yoğunluğunda

%10 artış

%10 azalış %10,8 artış (reel) -108

6. Yurtdışı petrol üretim miktarı 20 milyon varil

20 milyon 10,8 milyon 54

7. Doğal gaz depolama kapasitesi 2,1‟den 4 milyar m3‟e çıkacak

1,9 milyar artış 0,5 milyar m3 26

8. Doğal gaz ithalatında Rusya‟nın

payı %54‟ten %50‟ye düşecek En az %4 azalış %8 artış -200

9. Ceyhan‟a gelen petrol miktarı 264‟ten 500 milyon varile çıkacak

236 milyon artış 14 milyon azalış -6

10. Madencilik piyasasında denetleme sayısı 2062‟den 10 bine çıkacak

7938 artış 568 artış 7

11. Maden satış geliri 6‟dan 12 milyar TL‟ye çıkacak (2009 TL

6 milyar artış 4,97 milyar artış (reel)

83

162 ETKB, 2010-2014 Stratejik Planı, s.1.

77 esas)

12. Bor kimyasalları üretim kapasitesi 1,3‟ten 2.8 milyon tona çıkacak

1,5 milyon artış 0,904 milyon artış 60

13. İşlenmiş doğal taş ihracat miktarı 0,734‟ten ortalama yıllık 1 milyar dolara çıkacak (2009 dolar esas)

Ortalama 0,226

milyar artış Ortalama 0,147

milyon artış (reel) 55

14. EN-AR (Enerji Araştırmaları) programına 50 milyon TL destek

50 milyon 0 0

15. Bakanlığımız AR-GE

yatırımları 250 milyon TL olacak (2009 TL esas)

250 milyon 252 milyon (reel) 101

Kaynak: Derinkuyu, 2015.

Tablo 18 incelendiğinde, belirlenen hedeflerden 3 tanesi öngörülen hedefin tersi bir performans gösterirken 9 tanesi de hedefi tutturamamıştır. Bu hedefler içerisinde, 7 tanesi %50‟nin üzerinde performans gösterirken sadece 3 tanesi öngörülen hedefi geçmiştir. 2010-2014 yıllarını kapsayan Stratejik Plan doğrultusunda belirlenen 15 hedef içerisinde sadece 3 hedefte öngörülen hedefler aşılabilmiştir.

2010-2014 Stratejik Planı‟nda 5 stratejik tema altında 11 stratejik amaç ve 32 stratejik hedef bulunurken, 2015-2019 Stratejik Planı‟nda 8 stratejik tema altında 16 stratejik amaç ve 62 stratejik hedef bulunmaktadır. 2015-2019 Stratejik Planı‟nda belirlenen stratejik temalar: “Enerji Arz Güvenliği”, “Enerji Verimliliği ve Enerji Tasarrufu”, “İyi Yönetişim ve Paydaş Etkileşimi”, “Bölgesel ve Uluslararası Etkinlik”, “Teknoloji, Ar-Ge ve İnovasyon”, “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi”,

“Hammadde Tedarik Güvenliği” ve “Verimli ve Etkin Hammadde Kullanımı.”163 Hem 2010-2014 hem de 2015-2019 Stratejik Planında ilk stratejik tema enerji arz güvenliğidir, çünkü enerjide dışa bağımlılık Türkiye‟nin enerji politikasının şekillenmesinde önemli bir faktördür. Bu nedenle, optimum kaynak çeşitliliğin sağlanması ve orijin ülke farklılaştırılmasına gidilmesi Türkiye‟nin temel amaçları arasında yer almaktadır. Diğer taraftan, 2010-2014 Stratejik Planı‟nın aksine 2015-2019 Stratejik Planı öncelikle ETKB‟nin kurumsal ve yönetsel kapasitesinin geliştirilmesine odaklanmakta ve bu doğrultuda “iyi yönetişim ve paydaş etkileşimi”

stratejik temasının altında 3 temel amaç belirlemektedir.

163 ETKB, 2015-2019 Stratejik Planı, s. 23.

78 Orta vadeli programların (OVP) temel amacı ise AB üyelik yolunda, stratejik amaçlar doğrultusunda kamu politikalarını şekillendirmek ve çeşitli alanlarda birbirlerini destekleyen amaç, politika ve öncelikleri belirlemek ve insanımızın yaşam kalitesini yükseltmektir. Genel olarak, orta vadeli programlarda enerji ile ilgili olarak, enerji ithalatına olan bağımlılığın azaltılabilmesi için yerli ve yenilenebilir kaynakların payının artırılması, bu doğrultuda elektrik üretiminde doğal gazın ve ithal kömürün payının azaltılması, ülkemizin transit güzergâhı ve terminal ülke olması için gerekli çalışmaların sürdürülmesi ve enerji verimliliğini artırabilmek için çalışmalara destek verilmesi olmak üzere öncelikli hedefler belirlenmektedir.164 2010-2014 yıllarını kapsayan ETKB Stratejik Planı‟nda belirlenen hedeflerden birisi birincil enerji yoğunluğunda %10 azalma iken tersi bir performans gösterilerek

%10,8 artış (reel) gerçekleşmiştir. Bunun üzerine, en son hazırlanan 2015-2017 arası dönemi kapsayan OVP‟de,165 enerji yoğunluğunu azaltmak üzere enerji verimliliğine yönelik özel tedbirlerin alınması hedefi konulmuştur.166 Ayrıca, enerji tüketiminde tasarrufun sağlanması, yerli enerji kaynaklarından faydalanılması, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırımları için ayrılan kaynaklar önemli oranda artırılarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, 2015-2017 OVP‟de enerji alanında değinilen konular arasında yer almaktadır.

2009 yılında Yüksek Planlama Kurulu kararı ile Elektrik Enerjisi Piyasası Arz Güvenliği Strateji Belgesi uygulamaya konulmuştur. Strateji Belgesinin temel amacı, “rekabete dayalı, serbest piyasa kuralları çerçevesinde işleyen bir elektrik enerjisi piyasası oluşturmak ve piyasa yapısı ve piyasa faaliyetlerini, arz güvenliğini temin edecek şekilde oluşturmaktır.”167

164 Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı, Orta Vadeli Program (2012-2014), Ankara, 2011, s.

36.

165 İlk Orta Vadeli Program, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu doğrultusunda 2006-2008 dönemini kapsayacak şekilde oluşturulmuştur.

166 Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı, Orta Vadeli program (2015-2017), Ankara, 2014, s.11.

167 Yüksek Planlama Kurulu, Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi, Karar No: 2009/11, 2009, s.2.

79 Strateji Belgesi‟nde 2023 yılına kadar gerçekleştirilmesi öngörülen hedefler belirlenmiştir:168

 Yerli linyit ve taş kömürü kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmesi

 Nükleer enerjinin elektrik üretimi içindeki payının %5 seviyesine ulaşması

 Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi içindeki payının en az %30 düzeyinde olması

 Hidroelektrik potansiyelinin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılması

 Rüzgar enerjisi kurulu gücünün 20.000 MW‟a çıkarılması

 Elektrik enerjisi üretimi için belirlenmiş olan 600 MW‟lık jeotermal potansiyelinin hepsinin değerlendirilmesi

 Elektrik üretiminde doğal gazın payının %30‟un altına düşürülmesi

Dokuzuncu kalkınma planı (2007-2013) döneminde, “4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun uygulanmasında görülen yetersizlikleri gidermek ve serbest piyasaya dönüşüm çalışmalarını koordine edip, hızlandırmak amacıyla 2004 yılında Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi hazırlanarak uygulamaya konulmuştur.”169 Bu dönemde, 50 milyon ton/yıl kapasiteli Bakü-Tiflis- Ceyhan Ana İhraç Boru Hattı projesi 2006 yılında tamamlanmış, yılda 16 milyar metreküp doğal gaz taşıyacak olan Samsun-Ankara Doğal Gaz İletim Hattından 2003 yılından itibaren gaz alımına başlanmıştır.

2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planı‟nda, yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme bölümü altında Enerji Başlığı yer almakta, ayrıca yerli kaynaklara dayalı enerji üretim ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi programı ile de 2014-2018 dönemini kapsayacak enerji hedefleri bulunmaktadır.170

168 Yüksek Planlama Kurulu, 2009, ss. 8-9.

169 Kalkınma Bakanlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı, s. 25.

170 Kalkınma Bakanlığı, Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), Ankara, 2013.

80 Tablo 19: 2018 Yılı için Konulan Hedefler

Hedefler (2018) Birincil enerji üretiminde yurtiçi ve yurtdışı

petrol ve doğal gaz çıkarımları dâhil yerli kaynak payı

%35‟e çıkarılması

Linyit kaynaklı elektrik enerjisi üretimi 60 milyar kWh‟e çıkarılması

Hidrolik kapasitesi İlave 10.000 MW kapasitenin

devreye alınması

Birincil enerji yoğunluğu 0,243 TEP/1000 dolar değerinin altına indirilmesi1

Kamu binalarındaki enerji tüketimi %10 düşürülmesi2 Birincil enerji talebi 154.000 Bin tep olması

Elektrik enerjisi talebi 341.000 GWh olması

Kişi başı birincil enerji tüketimi 1,92 TEP/kişi olması Kişi başı elektrik enerjisi tüketimi 4.241 kWh/kişi olması Doğal gazın elektrik üretimindeki payı %41 olması

Yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı

%29 olması

Elektrik kurulu gücü 78.000 MW olması

 (1) İklim etkisinden arındırılmış 2000 yılı dolar fiyatlarıyla

 (2) 2012 yılı baz alınacaktır

Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı, Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), Ankara, 2013.

III. TÜRKĠYE-AVRUPA BĠRLĠĞĠ ĠLĠġKĠLERĠNDE ENERJĠNĠN ÖNEMĠ 17 Aralık 2004 tarihinde yapılan Brüksel Zirvesi‟nde, Türkiye‟nin siyasi kriterleri yeterli ölçüde karşıladığı belirtilerek 3 Ekim 2005 tarihinde katılım müzakerelerine başlanması kararı alınmış, müzakerelerin usul ve esaslarını belirleyen Müzakere Çerçeve Belgesi kabul edilmiştir. Bu nedenle Brüksel Zirvesi, Türkiye-AB ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak görülmektedir. 2005 tarihinde yapılan Müzakere Çerçeve Belgesi kapsamında, Türkiye‟nin AB katılım müzakereleri 35 fasıl üzerinden yürütülmektedir, enerji faslı da onlardan birisidir. Enerji faslı AB Konseyi‟nde görüşülmesi süren fasıllar arasındadır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından tek taraflı olarak bloke edilmiştir. Bu bağlamda, Avrupa Birliği müktesebatının üstlenilmesine ilişkin hazırlanmış olan ulusal programlarda Türkiye tarafından enerji faslına uyum çerçevesinde değiştirilecek veya yeni çıkarılacak düzenlemeler belirtilmektedir (Ek-2).

81 Ulusal programlarda belirlenen önceliklerden birisi enerji iç pazarına uyumun tam olarak sağlanmasıdır. Bu doğrultuda, elektrik ve doğal gaz sektörlerindeki düzenleyici otoritenin bağımsızlığının ve etkinliğinin sağlanması; söz konusu otoriteye görevlerini etkili biçimde yerine getirmesi için gereken imkanların sağlanması için EPDK 2001 yılında faaliyete başlamıştır. Ayrıca, AB‟deki elektrik ve doğal gaz direktiflerine uygun olarak rekabetçi bir enerji iç pazarının kurulmasının sağlanması için 2001 yılında 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu yürürlüğe girmiştir. “4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununun çıkarılması ile enerji alanında AB mevzuatına uyum çalışmalarının önemli bir parçasını teşkil eden hukuki alt yapı oluşturulmuştur.”171 Mevzuat uyumlaştırılmasının yanı sıra Türkiye ile AB arasında elektrik iletim şebekelerinin bağlantısını sağlayabilmek için yapılan 1.

UCTE ve 2. UCTE projelerinin başarıyla tamamlanmasının ardından 18 Eylül 2010‟da Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşletmecileri Birliği (ENTSO-E)172 ile senkron deneme çalışmaları başlatılmıştır.

Ulusal programlarda belirlenen önceliklerden bir diğeri, enerji iç pazarı dışında kalan enerji mevzuatının benimsenmesi için bir programın oluşturulmasıdır.

Oluşturulacak program, mecburi petrol stokları konusunda AB mevzuatına uyum sağlanmasını, enerji verimliliği ile ilgili mevzuat uyumunun sağlanmasını ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan enerjinin üretiminin artırılması için bir program hazırlanmasını kapsamaktadır. Bu doğrultuda, mecburi petrol stokları konusunda AB mevzuatına uyum sağlanması için Türkiye‟de 2003 yılında Petrol Piyasası Kanunu; enerji verimliliği ile ilgili mevzuat uyumunun sağlanması için 2007 yılında Enerji Verimliliği Kanunu; yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan enerjinin üretiminin artırılması için 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun yürürlüğe girmiştir.

171 Bakanlar Kurulu, 2003 Yılı Ulusal Programı, s. 521.

172 ENTSO-E, Avrupa genelinde 34 ülkeden 41 iletim sistemi operatörünü temsil etmektedir. Toplam 305.000 km‟nin üzerinde Yüksek Gerilim (YG) hatlarından oluşan, 880 GW kurulu güçteki bu sistem, üye sistemler arasında yılda yaklaşık 380 TWh alışveriş yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Bkz.

Yıldız Durukan, vd., “Türkiye Elektrik Sisteminin Avrupa Elektrik Sistemine Bağlantısı”, TEĠAġ, Mayıs 2012, s. 2.

82 Ulusal programlarda belirlenen önceliklerden bir diğeri ise, Kullanılmış Yakıt ve Radyoaktif Atık Yönetimi Güvenliği Birleşik Sözleşmesine katılım ve AB standartları ile uyumlu, yüksek seviyede nükleer güvenlik sağlayan bir Nükleer Kanununun kabul edilmesidir. Bu doğrultuda, yürürlükteki AB mevzuatı olan Nükleer Güvenlik Sözleşmene uyum sağlanması için Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun 2007 yılında yürürlüğe girmiştir.

Orta Doğu ve Hazar Havzası ile Batı arasında doğal bir enerji köprüsü olma rolünü yerine getiren Türkiye, enerjide bağımlı olan ülkeler için (özellikle AB) önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye-AB ilişkilerinde enerji konusunda mevzuat uyumlaştırılmasının yanı sıra ilişkilerin güçlendirilmesi için projeler de bulunmaktadır. Bunlardan birisi, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP)‟dir. TANAP, Azerbaycan doğalgazının Türkiye ve Avrupa‟ya güvenli bir şekilde ulaştırılmasını içeren dev bir projedir. TANAP, Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) ve Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TAP) ile birleşerek Güney Gaz Koridoru‟nu oluşturmaktadır. Azerbaycan‟ın en büyük doğalgaz sahalarından birisi olan Şah Deniz Sahasından çıkarılacak olan gaz, TANAP ile Türkiye‟ye, Türkiye‟den de TAP ile Avrupa‟ya taşınacaktır. Yıllık 16 milyar metreküp doğalgazın taşınması planlanmaktadır.173 16 milyar metreküplük doğalgazın 6 milyar metreküpünü Türkiye kullanırken, 10 milyar metreküpü Avrupa‟ya ulaştırılacaktır.

173 Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşma, Karar Sayısı:

2013/4400, Resmi Gazete, s. 7.

83 Kaynak: TANAP, http://www.tanap.com/tanap-projesi/tanap-nedir/.

TANAP, Türkiye Gürcistan sınırından başlayarak 20 ilden geçecek ve Yunanistan sınırında son bulacaktır. Bu sınırdan Avrupa ülkelerine ise TAP Doğal Gaz Boru Hattı‟na bağlanacaktır. “Proje kapsamında Türkiye sınırları içerisinde biri Eskişehir ve diğeri Trakya‟da olmak üzere, ulusal doğal gaz iletim şebekesine bağlantı için iki çıkış noktası yer alacaktır.” Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetler arası Anlaşması‟nın son hali ise 21 Ekim 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.174

Özet olarak, mevcut durumda Türkiye‟nin enerji politikası, yenilenebilir enerji kaynak payının artırılmasını, enerjinin etkili, verimli ve çevreye duyarlı bir şekilde kullanılmasını ve ülkenin uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumunu güçlendiren rekabetçi bir enerji sistemine ulaşılmasını temel amaç edinmektedir.

Ayrıca temel odak konularından birisi de nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullanmayı öngören bir enerji sistemi oluşturmaktır. Bu bağlamda ise Türkiye, nükleer enerji alanında hukuki ve kurumsal altyapıyı güçlendirmek için çalışmalar yürütmektedir.

Türkiye‟deki enerji sektöründe özellikle de elektrik sektöründe özel sektörün payı artmaktadır. Mevcut durumda, özel sektörün elektrik enerjisi kurulu güç

174 TANAP, “TANAP Nedir?”, http://www.tanap.com/tanap-projesi/tanap-nedir/, (05.05.2015).

84 içerisindeki payı %56,6, elektrik üretimindeki payı ise %62‟dir. Dağıtım tesislerinin tamamı 2013 yılı sonu itibarıyla tamamen özel sektör tarafından işletilmektedir.175

Türkiye‟nin enerji arzındaki dışa bağımlılığın önemli ölçüde devam etmesi ve cari işlemler hesabı ve enerji arz güvenliği üzerinde baskı oluşturması, enerji politikasının şekillenmesinde önemli bir rol oynamakta ve enerji konusunda koyulan hedefler arasında yenilenebilir enerji kaynak payı ile kurulu güç kapasitesinin artırılması yer almaktadır.

175 Kalkınma Bakanlığı, 2013(a), s.102.

85 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

TÜRKĠYE VE AVRUPA BĠRLĠĞĠ’NDE CARĠ ĠġLEMLER HESABI VE ENERJĠ TÜKETĠMĠNĠN GSYĠH ĠLE ĠLĠġKĠSĠ: AMPĠRĠK OLARAK

ANALĠZ

Enerji ithalatının Türkiye ve Avrupa Birliği‟nin toplam ithalatının yaklaşık dörtte birini oluşturması, Türkiye ve AB ekonomisini hem büyüme hem de cari açık açısından olumsuz yönde etkilemektedir. Enerji fiyatlarında yaşanan değişimler, küresel ve bölgesel ekonomik kriz vb. diğer öngörülemeyen etkiler, toplam birincil enerji arzı ve GSYİH başta olmak üzere tüm makroekonomik etmenler üzerinde etkiler yaratmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Türkiye ve AB‟nin enerjide olan dışa bağımlılığı cari işlemler hesabı üzerinde baskı oluşturmakta ve GSYİH ile cari işlemler hesabı arasında nedensellik ilişkisinin oluşmasına sebep olmaktadır.

Türkiye ve AB sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için yeterli enerji kaynağına sahip değildir, bu da Türkiye ve AB‟nin pek çok ülkesini dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu bağlamda çalışmanın hipotezi aşağıda gösterilmektedir:

H1: GSYİH‟nın cari işlemler hesabı ile arasında negatif, enerji tüketimi ile arasında pozitif bir ilişki vardır.

Benzer Belgeler