• Sonuç bulunamadı

2.3. ENERJİ ALANINDA İŞBİRLİĞİNİN SİYASAL VE EKONOMİK FAKTÖRE

2.3.1. Türkiye’nin Rusya’dan Hidrokarbon Alımı

Enerji sektöründe Türkiye ile Rusya arasında işbirliğini etkileyen önemli faktörlerden birinin de petrol olduğu söylenebilir. Petrol kaynakları oldukça kıt olan ve petrol ihtiyacını ithalat yoluyla karşılayan Türkiye’nin Rusya’dan aldığı petrol miktarı her yıl artmaktadır. Türkiye ile Rusya arasında petrol alanındaki en önemli işbirliği 2012 yılında yaşanmıştır. 2012 yılında Türkiye’de yapılan 3. ÜDİK toplantısı sırasında Çalık Enerji grubu ile Rosnef firması, petrolün taşınması ve deniz taşıtlarına yakıt hususlarında anlaşma sağlamıştır. Rusya’dan petrol ithalatının giderek arttığı dönemde 24 Kasım 2015 tarihinde uçak krizi yaşanması Türkiye’yi petrol ithalatı konusunda başka kaynaklar aramaya sevk etmiştir (Aksel, 2019: 81-83). Uçak krizinden sonra 2016 yılının Haziran ayından itibaren başlayan normalleşme süreciyle birlikte

52

Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği petrol miktarı da yeniden artmaya başlamıştır. 2017 yılındaki verilere göre Türkiye’nin petrol ettiği ülkeler sıralamasında İran birinci sıradayken Rusya ikinci sırada yer almıştır. Ancak Rusya’dan alınan ham petrol miktarı daha azken diğer alınan petrol ürünlerinde Rusya yine Türkiye’nin ithalatında zirvede yer almıştır (Demiryol, 2018: 1445). Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2019 yılı Aralık ayı verilerine göre Türkiye ithal ettiği en fazla ham petrolü Irak’tan alırken ikinci sırada yine Rusya yer almıştır (www.gazetem.ru, 2020). Türkiye ile Rusya arasındaki enerji ilişkisinde petrolün de önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Türkiye’nin petrol ve petrol ürünleri ithalatında Rusya ve İran’a bağımlılığı üst seviyededir. Bu bağımlılık Türkiye’nin cari açık vermesine neden olmaktadır. Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası politikasında atacağı her adımda petrol faktörünü de gözetmek durumunda kalacağı söylenebilir.

Türkiye, doğalgazı hem ısınma amaçlıyla hem de sanayi de elektrik üretilmesi amacıyla kullanmaktadır. Bu durumda Türkiye’yi doğalgaza bağımlı bir ülke haline getirmektedir. 2017 yılı sonu verilerine göre Türkiye, %99,6 oranında doğalgaz ithal etmektedir. Türkiye’nin enerji üretmek için doğalgazı kullanması bağımlılığı daha da artmıştır. Yaşanacak herhangi bir ekonomik kriz veya siyasi krizden Türkiye’nin doğrudan etkilenebileceği görülmektedir. Doğalgaz alımında Türkiye, petrole göre daha alternatifsiz yapıya sahiptir.

Türkiye, doğalgaz ithalatını %52’lik oranla Rusya’dan yapmaktadır. Rusya’yı %17 ile İran, %12 ile Azerbaycan, %8 ile Cezayir takip etmiştir. Türkiye enerji sektörünün en önemli unsurunu doğalgaz oluşturmuştur. Bu doğrultuda Rusya’ya bağımlılığın had safhada olduğu görülmektedir. Türkiye ile Rusya arasında yaşanacak herhangi bir ekonomik veya siyasi krizden daha fazla etkilenebileceği görülmektedir. Türkiye ile Rusya arasındaki enerji ilişkileri SSCB dönemine kadar dayanmaktadır. 1986 yılında Türkiye ile SSCB arasında 25 yıllık doğalgaz anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmayla birlikte Bulgaristan üstünden Türkiye’ye gelen doğalgaz hattının uzunluğu 845 km’dir ve azami kapasitesi de 14 milyar metreküptür. Günümüzde de bu anlaşma geçerliliğini korumaktadır. Daha sonra 1997 yılında Türkiye-Rusya arasında doğalgaz konusunda Mavi Akım anlaşması imzalanmıştır. Son olarak Türkiye ile Rusya arasında 2016 yılında Türk Akım anlaşması imzalanmıştır (Akkaya, 2019: 61-65). EPDK’nın 2018 yılı Doğalgaz Piyasası Sektör Raporuna göre, Türkiye Rusya’dan %46,95

53

oranında doğalgaz ithal etmiş ve Türkiye’nin doğalgaz ithalatında Rusya yine ilk sırada yer almıştır (www.epdk.org.tr, 2020). Doğalgaz konusunda Türkiye’nin %99’dan fazla ithalata bağımlı olduğu görülmektedir. Bu konuda Türkiye’nin özellikle Rus doğalgazının ve projelerinin etkisi altında kaldığı görülmektedir. Türkiye ise Rusya’nın çok önemli doğalgaz müşterisidir. Bu bakımdan Türkiye ile Rusya arasında ciddi bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi bulunmaktadır.

2.3.1.1. Mavi Akım Projesi

Mavi Akım sözleşmesi 1997 yılında Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) ile Gazexport şirketleri arasında 25 yıllığına imzalanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Rusya, Türkiye’ye 16 milyar metreküp doğalgaz göndermektedir. Mavi Akım Projesi;

 Rusya topraklarında İzobilnoye-Djubga arasında 370 kilometre boyutundaki Boru Hattı Sistemi

 Karadeniz geçişinde Djubga-Samsun arasında 390 kilometre boyunda paralel hat  Türkiye topraklarında Samsun-Ankara arasında 48” çapında ve 501 kilometre

boyutundaki Boru Hattı Sistemi olmak üzere 3 temel kısımdan oluşmaktadır. Rusya’daki doğalgaz boru hattının bölünmesi ve Karadeniz’den geçecek kısmının finansmanını ve inşasını Gazovaya Promışlennost (GAZPORM) firması üstlenmiştir. Türkiye’deki kısmının inşasını da BOTAŞ firması gerçekleştirmiştir. Mavi Akım Projesi kapsamında geçirilen boru hattının Türkiye topraklarında bulunan bölümü Samsun’dan başlayıp Amasya, Çorum, Kırıkkale üstünden Ankara’ya ulaşmaktadır. İnşa edilen hat 2003 yılında işletmeye alınarak tam faaliyete başlamıştır (www.enerji.gov.tr, 2020).

Mavi Akım Projesi’nin resmi açılışı 17 Kasım 2005 tarihinde Samsun’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve dönemin İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin katıldığı törenle yapılmıştır. Böylece bazı kesimlerce mavi düş olarak adlandırılan bu proje resmen hayata geçmiştir. Başbakan Erdoğan, bu proje ile birlikte Türkiye’nin enerji koridoru haline geldiğini söylemiştir. Başkan Putin ise, bu proje ile birlikte Türkiye’nin enerji üssü haline geldiğini söylemiştir (www.bbc.co.uk, 2005). Türkiye, Mavi Akım Projesi ile birlikte

54

Rusya’ya doğalgaz konusunda daha da bağımlı hale gelmiştir. Bu duruma siyasi açıdan bakılırsa olumsuzluk oluşturan bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

2.3.1.2. Türk Akım Projesi

Enerji konusunda Türkiye ile Rusya arasında başka önemli projede Güney Akım projesi ile alakalıdır. Rusya, Ukrayna’yı by-pass etmek için Güney Akım projesini gündeme getirmiştir. Rusya doğalgazının Karadeniz’in altından Avrupa’ya taşınmasını öngören bu proje Ukrayna krizinden sonra tehlikeye girmiştir. Ukrayna krizinden sonra AB ile Rusya arasında yaşanan gerginlik üzerine Bulgaristan AB’nin de baskısıyla Güney Akım Projesini yeniden gözden geçireceğini duyurmuştur. Bunun üzerine Rusya, Güney Akım Projesinden vazgeçtiği açıklamış ve Rusya’nın Türkiye’den geçen Mavi Akım Projesine paralel yeni bir boru hattı inşa edeceği iddiaları gündeme gelmiştir. Türkiye’de yapılacak yeni bir boru hattının Türkiye’yi Rusya’ya daha fazla bağımlı hale getireceği de söylenebilir (Kobal, www.aljazeera.com.tr, 2014).

1 Aralık 2014 tarihinde Türkiye-Rusya ÜDİK toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ile yeni bir boru hattı üzerinde çalıştıklarını duyurmuştur. Bu bağlamda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 23. Dünya Enerji Kongresi için Türkiye’de bulunduğu 10 Ekim 2016 tarihinde Türkiye ile Rusya arasında Türk Akım projesi imzalanmıştır (www.aa.com.tr, 2016). Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı, Karadeniz Tabanına inşa edilmiştir. Türk Akım Doğalgaz Boru Hattının toplam kapasitesi 31,5 milyar metreküp olup ve iki hattan oluşmaktadır. Hattın birinci bölümünde Türkiye’ye doğalgaz tedarik edilirken ikinci bölümünde ise Türkiye toprakları üstünden Güney ve Güney Avrupa’ya doğalgaz taşınması planlamıştır. Türk Akım projesi Rusya’nın Anapa kentinden başlamış Kırklareli’nin Kıyıköy kasabasında son bulmuştur. 930 kilometre uzunluğundaki bu projenin iki hattı 19 Kasım 2018 tarihinde bitmiştir. Karada devam boru hatları yapım işleri de 2019 yılında tamamlanmış olup 1 Ocak 2020 tarihinde Türk Akım projesiyle hem ülkemize hem de Bulgaristan’a doğalgaz sevkiyatı başlamıştır (www.botas.gov.tr, 2020).

Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı, 8 Ocak 2020 tarihinde İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un katıldığı törenle açılmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Akım projesinin

55

Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğinin en son göstergesi olduğunu söylemiştir (www.bbc.com, 2020).

Türk Akım ile birlikte Rusya’nın doğalgazı Ukrayna’dan fazla geçmeden Avrupa’ya gideceği için Ukrayna hükümeti transit ücretinden yoksun kalacaktır. Bu da Ukrayna’yı ciddi bir ekonomik kayba uğratacaktır. Bulgaristan ve Sırbistan da doğalgaz ihtiyacını Türk Akım ile karşılayacağından dolayı enerjinin güvenliği noktasında Türkiye’nin önemi daha da artmıştır (Furuncu, 2020: 13).

Türk Akım projesiyle birlikte Rusya’dan doğalgaz ithal eden ülkelerin geçiş sıralaması da değişmektedir. Türk Akım ile birlikte transit geçiş ücreti alan ülkeler devre dışı kalmıştır. Türk Akım ile transit ülkeler ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle Türkiye, direkt olarak gaz temin edebilecektir. Bulgaristan ise, gaz temin eden ikinci ülke olma olanağına sahip olabilecektir. Bu durum Türkiye açısından aynı zamanda diğer ülkelere verilen transit ücretlerini de ortadan kaldıracak ve alınacak doğalgaz fiyatının daha az olmasına imkan tanıyacaktır (Tsafos, www.nationalinterest.org, 2015). Türk Akım Projesi, Türkiye’nin stratejik olarak önemi artırsa da Rusya’ya bağımlılığını artırmıştır. 2020 yılı itibariyle enerji konusunda Türkiye ile Rusya ilişkileri ciddi boyutlara ulaşmıştır.