• Sonuç bulunamadı

5. TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASI VE KISITLILIK YÖNETİMİ

5.8. Türkiye Elektrik Piyasası

5.8.3. Türkiye Elektrik Piyasasında Kısıt Yönetimi

Gün öncesi piyasası ve gerçek zamanlı dengeleme olmak üzere iki temel bileşene sahip olan elektrik piyasasındaki kısıt yönetimi, sistemde kısıt olacağının görülmesi durumunda, gün öncesinde yapılan ekonomik dengelemeden hemen sonra başlamakta ve gün içerisinde verilen yük alma veya yük atma talimatlarıyla devam etmektedir.

Ancak gün öncesi piyasasında yapılan ekonomik sıralamada, bir gün sonrası için bildirilmiş olan şebeke arızaları veya bakımları göz önünde bulundurulmadığı gibi, yapılan sıralama neticesinde ortaya çıkacak yük akışlarının hat kapasitelerini aşıp

aşmadığı veya belirlenen güvenlik limitleri dahilinde olup olmadığı da dikkate alınmamaktadır. Yani, gün öncesinde PYS aracılığıyla oluşturulan üretim programı, bildirilen Kesinleşmiş Günlük Üretim Programına (KGÜP) ve teklif fiyatlarına göre yapılabilecek en ekonomik yük dağıtımı olmakla birlikte, arz ve talebin dengelenmesi açısından teknik olarak ulaşılabilirliği sorgulanması gereken bir denge noktasını ifade etmektedir.

Bu çerçevede, MYTM, Bölgesel Yük Tevzi Merkezleri (BYTM) tarafından kendisine bildirilen kısıt programları doğrultusunda yeni bir yük dağıtımı yaparak gün içerisinde uygulanacak nihai üretim planını oluşturur. BYTM’ler tarafından bildirilen kısıt programlarında, kısıt (arıza, bakım, kapasite sınırlamaları) nedeniyle şebeke güvenliğini korumak ve sistemi dengelemek amacıyla bölgedeki hangi üretim tesisinin, hangi saatler arasında, ne miktarda üretim yapması gerektiği bilgisi gerekçeleriyle birlikte yer alır ve PYS aracılığıyla tüm piyasa katılımcılarına şeffaf bir şekilde duyurulur.

Şekil 5.24. PYS ekranında kısıt talimatı girişi

İletim sisteminde meydana gelen arızalar ve/veya bakım, revizyon vb. gibi durumlar nedeniyle, ilgili bölgenin dışında yapılan üretim bu bölgeye tam olarak ulaştırılamayabilmektedir. Dolayısıyla, PYS’nin yaptığı yük dağıtımı neticesinde söz konusu bölgede bulunan ancak ekonomik sıralamaya giremeyen üreticilere yük alma talimatı verilirken, bölgenin dışında bulunan ve ekonomik sıralamaya girmiş olan başka üreticilere yük attırılabilmektedir. Benzer şekilde, sulama veya ısıtma/klima tüketimleri

vb. nedenlerle talebin yüksek olduğu dönemlerde, sadece iletim kısıtları nedeniyle ilgili tüketim bölgesinde bulunan yüksek maliyetli üreticilere ihtiyaç duyulmakta ve SMF’nin üzerinde fiyat teklifi vermiş olsalar bile bu üreticilere teklif fiyatları üzerinden uzlaştırılmak üzere yük alma, daha düşük fiyat teklifi vermiş olan ve bölge dışındaki üreticilere ise yük atma talimatı verilmesi gerekmektedir.

Kısıt durumunda şebekenin bir kısmında yapılacak manevranın şebekenin başka taraflarında aşırı yüklenmeye neden olacağı, sonradan yapılacak yük dağıtımının sistemdeki kısıtı gidermeyeceği veya yük dağıtımı neticesinde yük alma talimatı verilen üretim tesislerinin devreye girmelerine kadar geçecek zamanın sistemin kararlılığını riske atacağı durumlarda ise kesinti yapma yoluna gidilebilmektedir. Bu durum, sık olarak görülmemekle birlikte, özellikle tüketimin yüksek olduğu yaz aylarında ortaya çıkabilmektedir.

Bu çerçevede, elektrik piyasasında hâlihazırda uygulanmakta olan kısıt yönetimi metodunun “yeniden dağıtım metodu” olduğu söylenebilir. Zira sistemdeki arz ve talebin dengelenmesi için öncelikle kısıtların dikkate alınmadığı bir ekonomik sıralamaya dayalı olarak yük dağıtımı yapılmakta, sonrasında ise yapılan yük dağıtımı neticesinde ortaya çıkan üretim planının sistemdeki kısıtlar nedeniyle gerçekleştirilemeyecek olması durumunda gerekli yük alma ve yük atma talimatları verilmek suretiyle yeni bir yük dağıtımı yapılarak sistemin dengede kalması sağlanmaktadır.

Buradaki önemli bir nokta, düşük maliyetli üreticilerin devreden çıkarılarak yüksek maliyetli üreticilerin devreye alınması ile sonuçlanan sistem kısıtlarının maliyetinin nasıl karşılandığıdır. Mevcut piyasa yapısında, oluşan kısıtların maliyeti, diğer bazı maliyetlerle birlikte, “sıfır bakiye düzeltme kalemi” içerisinde sisteme verdikleri elektrik enerjisi oranında üreticilere yansıtılmaktadır. Böylelikle bir üretici, mali uzlaştırma yapılırken, kısıt nedeniyle aldığı yük alma talimatı için kendi teklif fiyatı üzerinden alacaklı durumda iken, sıfır bakiye düzeltme kalemine ait maliyetten ötürü bir ödeme yükümlülüğüyle karşılaşmakta ve sonuç olarak sisteme verdiği elektrik enerjisi için kendi teklif fiyatından daha azını kazanmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu maliyet tüm üreticilere yansıtıldığından, sistemdeki kısıt nedeniyle kendisine 1 kodlu yük alma talimatı verilen bir üreticiye kendi teklif fiyatının ödenebilmesi için gereken kaynak tüm üreticilerden toplanmakta, bu durum ise kısıtla doğrudan ilgisi olmayan ve bildirdikleri programlar dahilinde üretim yapan diğer üreticileri (özellikle dengeleme birimi olmayan küçük üreticileri) olumsuz şekilde etkilemektedir. Oluşan kısıt

nedeniyle yük atma talimatı verilen üretici ise, zaten ticari olarak kayba uğramış durumdadır.

Sistemdeki kısıtların maliyetlerinin sadece üreticilere yansıtıldığı göz önüne alındığında, mevcut yöntemin sistem veya piyasa işletmecisine değil piyasa katılımcılarına bir ekonomik sinyal verdiği söylenebilir. Zira kısıt nedeniyle yük atma talimatı verilecek olan bir üreticiye, sıfır bakiye düzeltme kaleminden kaynaklanan ödeme nedeniyle kendi marjinal üretim maliyetini baz alarak oluşturduğu varsayılan fiyat teklifinin altında bir ödeme yapılacak olsa dahi, kısıtın olduğu bölgede üretim yapabiliyor olmayı, hiç üretim yapmayarak kazanç elde etmeye tercih edecektir. Nitekim yüksek kapasite faktörleri ve nispeten kısa olan yatırım süreçleri nedeniyle yatırımcıların rağbet ettiği kombine çevrim santrallerine ilişkin yeni lisans başvurularına bakıldığında, katılımcılara verilen bu ekonomik sinyallerin lisans başvurularına konu tesislerinin kurulacağı bölgelerin seçiminde değerlendirildiği gözlenebilir. Bu açıdan bakıldığında, kısıt yönetimi metodu olarak uygulanan yeniden dağıtım yönteminin, kısa vadede kısıtların giderilmesini sağladığı gibi, verdiği ekonomik sinyaller ile uzun vadede kısıtların kalıcı olarak giderilmesine de katkı sağladığı söylenebilir.

Gün öncesi piyasasında ise kısıt yönetimi, kısıtlara ait teklif bölgelerinin oluşturulması ile piyasa ayrışımı (bölgesel fiyatlandırma) metodu ile yapılacaktır. Bu kapsamda öncelikle, piyasa ayrışımının söz konusu olacağı teklif bölgelerinin ve bu bölgeler arasındaki ticaret sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.

İletim kısıtlarının gün öncesi piyasasına dayalı olarak yönetilmesine ihtiyaç duyulması halinde, TEİAŞ tarafından teklif bölgelerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenerek EPDK’ya teklif edilecek ve bu usul ve esaslara ilişkin tebliğ Kurul kararı ile yayımlanarak yürürlüğe girecektir. Sonrasında sistem işletmecisi tarafından, teklif bölgeleri arasında teknik gerekçelerle veya güvenlik gibi nedenlerle kullanıma kapatılmış olan iletim kapasitesi dışında kalan, elektrik ticareti için saatlik bazda izin verilebilir maksimum iletim kapasitesi sınırları (ticaret sınırları) belirlenecektir. Bu sınırlar içerisinde kalan tüm iletim kapasitesinin gün öncesi piyasasına sunulması gerekmekte olup, söz konusu sınırlar piyasa işletmecisine ve piyasa katılımcılarına bildirilecektir.

Piyasa ayrışımına esas teşkil eden teklif bölgeleri, sistem işletmecisi tarafından düzenli olarak gerçekleştirilecek olan, iletim sistemindeki uzun vadeli, büyük çaplı ve süreklilik arz eden olası kısıtları belirlemek amacıyla yapılacak çalışmalar ve analizler neticesinde belirlenecektir. Teklif bölgelerinin sınırlarındaki değişiklikler, teklif

bölgelerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslarda belirtilen zaman sınırları içerisinde piyasa işletmecisine bildirilecek olup, yapılan değişiklikler piyasa işletmecisi tarafından piyasa katılımcılarına duyurulacaktır.

Teklif bölgelerinin ve ilgili ticaret sınırlarının belirlenmesinden sonra gün öncesi piyasasında yapılacak olan kısıt yönetimine ilişkin süreç genel olarak şu şekilde işleyecektir:

Gün öncesi piyasasında KPTF’lerin oluşturulmasından sonra, her bir teklif bölgesi için, KPTF üzerinden gerçekleştirilecek alış ve satış miktarları arasındaki farkın gün öncesi piyasasında kullanılmak üzere tahsis edilmiş iletim kapasitesini aşması durumunda piyasa ayrışımına gidilerek kısıtın yaşandığı her bir teklif bölgesi için NPTF’ler belirlenecektir. Herhangi bir iletim kısıtının yaşanmaması halinde ise, piyasa ayrışımı yapılmayacak ve her bir teklif bölgesi için NPTF’ler gün öncesi piyasasında ortaya çıkan KPTF’lere eşit olacaktır.

Bölgeler arasında iletim kısıtlarının oluşması durumunda yapılacak olan piyasa ayrışımı çerçevesinde; kısıtın her iki tarafındaki teklif bölgelerinden enerji fazlası olan bölgenin fiyatı KPTF’den başlayarak azaltılacak, enerji eksiği olan bölgenin fiyatı ise KPTF’den başlayarak artırılacak olup, bölgeler arasındaki yük akışının gün öncesi piyasası için tahsis edilen iletim kapasitesine inmesi sağlanacaktır. Bu işlem, tüm teklif bölgeleri arasındaki yük akışları belirlenen limitleri aşmayacak hale gelene kadar tekrarlanacak ve her bir teklif bölgesi için NPTF’ler belirlenecektir. Yapılan piyasa ayrışımı kapsamında, düşük fiyatlı bölgelerden yüksek fiyatlı bölgelere azami derecede enerji akışı sağlanarak her bir teklif bölgesi için en düşük maliyetli dengelemenin yapılması esastır. Bu dengeleme neticesinde oluşan NPTF’ler doğal olarak, enerji fazlası olan teklif bölgesinde KPTF’den düşük, enerji eksiği olan bölgede ise KPTF’den yüksek olacaktır.

Dengeleme güç piyasasında, teklif bölgesi bazında sunulacak olan yük alma ve yük atma fiyat teklifleri, günün her bir saati için geçerli oldukları bölgeler bazında fiyat sıralamasına dizileceklerdir. Sistem işletmecisi sıraya konulmuş olan fiyat tekliflerini, sistemin dengelenmesi için ihtiyaç duyulması halinde, iletim sistemi kısıtlarını, ilgili dengeleme birimlerine ilişkin teknik kısıtları ve arz güvenilirliği ile arz kalitesine ilişkin kriterleri dikkate alarak, işletme güvenliği ve sistem bütünlüğü sağlanacak ve dengeleme maliyetleri en düşük olacak şekilde değerlendirecek ve sistemin gerçek zamanlı olarak dengelenmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda oluşturularak ilgili katılımcılara bildirilen yük alma veya atma talimatları, sistemin dengelenmesi amacıyla

verilenler için “0”, sistem kısıtlarını giderme amacıyla verilenler için “1” ve yan hizmetler kapsamında verilenler için “2” etiket değerini taşıyacaktır.

Bu çerçevede teklif bölgelerinin oluşturulması halinde, dengeleme güç piyasasındaki kısıt yönetiminin, mevcut uygulamada olduğu gibi, yeniden dağıtım metodu kullanılarak yapılacağı söylenebilir. Zira sistem işletmecisi, değişen talebin karşılanması esnasında sistemde bir iletim kısıtının oluşması durumunda, mevcut üretim/tüketim konfigürasyonunu vereceği yük alma veya yük atma talimatlarıyla değiştirerek sistemi yeniden dengeleyecektir (Kölmek, 2009).