• Sonuç bulunamadı

4. ELEKTRİK PİYASALARINDA KISITLILIK YÖNETİMİ METOTLARI VE

4.2. Piyasa Tabanlı Olan Kısıtlılık Yönetimi Metotları

4.2.1. Açık artırma (explicit auction)

Açık artırma metodu, kullanılabilir kapasitenin tahsisi için bir ihale yapılmasına ve kapasitenin ihaleyi kazanan kişilere tahsis edilmesine dayanır. Mevcut kapasiteden faydalanmak isteyen kullanıcılar kullanmak istedikleri kapasite miktarları ve bu miktar için ödeyebilecekleri ücreti bildirirler. Teklifler, en yüksek tekliften başlamak üzere sıralanır ve bu işlem kullanılabilir kapasitenin tamamı tahsis edilinceye kadar devam eder, geriye kalan teklifler ise değerlendirmeye alınmaz.

Piyasa tabanlı olması ve kısıtlılık olan enterkonneksiyonun her iki tarafındaki ülkede gelişmiş bir enerji borsasının varlığını gerektirmemesi nedeniyle çok rağbet gören bu metot, Avrupa’daki enterkonnekte iletim şebekesinde de çokça kullanılmaktadır. Yapılan ihalenin çeşitli unsurları olmakla birlikte, en önemli unsur kapasite için ödenecek fiyatın belirlenmesine ilişkin kısımdır. Bu noktada kullanılabilir seçeneklerden birisi, herkesin teklif ettiği ücreti ödemesidir. Bu durumda kullanıcılar,

aynı kapasitenin bir parçasını kullanıyor olmalarına karşın birim kapasite için farklı fiyatlar ödemek durumunda kalırlar. Diğer bir seçenek ise -ki bu seçenek en yaygın olarak kullanılandır- fiyat tekliflerinin yüksekten küçüğe doğru sıralanması ve kullanılabilir kapasitenin tahsisinin bittiği en düşük fiyat teklifinin (marjinal teklif) kapasitenin fiyatı olarak belirlenmesidir. Böylelikle, kullanılabilir kapasite için kabul edilmiş olan en düşük fiyat teklifi üzerinden ücretlendirme yapılır ve tüm kullanıcılar birim kapasite için aynı ücreti ödemiş olur. Bu seçeneğin sakıncalı tarafı ise, fiyat teklifinden bulunan kullanıcıların aralarında anlaşarak kapasite fiyatının düşük olarak belirlenmesini sağlayabilme imkȃnına sahip olmalarıdır. Fakat yine de, kapasite için bir ihale yapılıyor olması şeffaf bir yöntemdir. Ayrıca, kapasiteyi kullanmak isteyen herkesin ihaleye katılmasının mümkün olması, kapasitenin kullanımı için gerçekçi bir fiyatın ortaya çıkabilmesine olanak sağlar.

Açık artırma yönteminde dikkat çeken bir husus, enerji ticareti ile kapasite tahsisinin birbirinden ayrılmış olmasıdır. Zira kullanıcılar, hem açık artırmaya katılarak kapasitenin tahsisini elde etmek hem de satacakları elektrik enerjisi için ayrıca bir anlaşma yapmak zorundadırlar. Bu durum, elektriğin iletiminin ve ticaretinin birbirinden ayrıştırılması ilkesi ile uyumludur, ancak her bir elektrik enerjisi ticareti için iki işlem yapmayı gerektirir ve toplam işlem maliyetini dolayısıyla elektrik enerjisinin maliyetini artırır. Ortaya çıkan bu güçlük, elektrik enerjisinin ticaretini de olumsuz şekilde etkileyebilir.

Diğer taraftan bu metodun, yapılan ihalelerden elde edilecek gelirin şebekede yaşanan kısıtlılıkların giderilmesi için yapılacak yatırım için kaynak oluşturulması gibi önemli bir artısı mevcuttur. Hem bu nedenle, hem de gelişmiş enerji borsasının bulunduğu ve bulunmadığı bölgeler arasında rahatlıkla uygulanabilmesinden dolayı bu metot, kısıtlılıklara karşı etkin bir çözüm niteliğindedir ve Avrupa’da kullanılan en yaygın metottur (Kölmek, 2009).

Fransa iletim şirketi RTE, uzun dönem (aylık, yıllık) açık artırmalı (explicit) kısıtlılık metotlarını daha çok teşvik etmektedir. Gün öncesi kapasite tahsisleri için ise örtük ihale (implicit) ve/veya açık artırmalı ihaleleri uygulamaktadır (Valentin ve ark., 2005).

Bir sonraki bölümde de açıklanacağı üzere yük akışı tabanlı metotlar, ticari alışveriş programları içeren Net Transfer Kapasitesi tabanlı metotlardan bir adım daha öte, ikili (bilateral) açık artırma mekanizmasının geliştirilmiş şekli olup Balkan

ülkelerindeki gibi girift network yapısındaki enterkonnekte sistemlerde fiziksel yük akışlarını daha hassas olarak belirleyen bir yöntemdir.

4.2.1.1. Koordineli ihale metodu

Son zamanlarda Kıta Avrupa ve ülkemizin de içinde yer aldığı Güneydoğu Avrupa Elektrik Piyasasında kullanılmak üzere Yük Akışı Tabanlı Koordineli İhale (FBCA) metodolojisi geliştirilmeye çalışılmaktadır.

ETSO, yük akış tabanlı kapasite tahsis mekanizmalarındaki gelişmeleri gözden geçirmiş ve bu konuda açık kalan sorular üzerinde yoğunlaşmıştır. ETSO, raporunda yük akışı tabanlı kapasite tahsislerinin enerji ve sınır ötesi hat kapasite ihalelerinin merkezi bir kuruluş tarafından optimize edilen uluslar üstü (supra-national) bir yaklaşım olarak nitelendirmiştir. Yük akış tabanlı kapasite tahsis metodolojisinde tüm bölgesel ticari enerji alışverişleri, PTDF matrisleri yardımıyla kritik hatlarda fiziksel akışlara dönüştürülmektedir. Yük akış tabanlı açık artırmalı kapasite tahsis yöntemlerinde, tüm sınır ötesi ticari enerji alışverişlerinin fiziksel akışlara dönüştürülmesiyle fiziksel akışların kritik hatlardaki toplam etkisi hatların taşıma kapasitesini aştığı andaki en düşük tekliften itibaren gelen teklifler kapasite tahsisinde dikkate alınmaz. Aslında yöntemin özünde ihale teklif setlerinin belirli sınırlamalar altında ihale edilen bölgesel transfer kapasitelerinin en yüksek piyasa değerini verecek şekilde kullanılmasına dayanır (Anonymous, 2007).

Avrupa’da İç Elektrik Pazarının oluşturulma sürecini hızlandırmak için Avrupa Parlamentosu sınır ötesi elektrik enerjisi ticareti ile ilgili Avrupa Komisyonu Regülasyonunu kabul etmiştir. Avrupa Komisyonu Regülasyonunun gereksinimleri doğrultusunda, Orta Doğu Avrupa (Central East Europe)’daki ülkelerin (Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya, Slovakya, Polonya) sınırlarında 2006’dan başlamak üzere Koordineli İhale’ye başlamaları kararlaştırılmıştır (Solc, 2005).

Yük Akışı Tabanlı Koordineli İhale Metodu (Flow Based Coordinated Auction) ya da kısaca Koordineli İhale Metodunda herhangi bir enterkonnekte hatta tüm yük akışlarının etkisi, hattın belirlenen fiziksel kapasitesinin üzerinde ise MW başına en düşük kısıtlılık bedeli teklifinden başlayarak tekliflerin hat kapasitesine sahip olma şansı azalmaktadır. Bu metot Almanya, Polonya, Slovakya, Macaristan, Avusturya ve

Slovenya’yı içerisine alan Central East Europe (CEE) bölgesinde uygulanmaya başlamıştır.

Bütünleşmiş ve merkezi bir elektrik piyasası olmayan ve oldukça girift bir yapıya sahip olan Avrupa elektrik sistemi ve piyasasında kısıtlılıkları çözmek için en uygun çözüm mekanizması Koordineli İhale Yöntemidir. Koordineli İhale Yönteminin başarılı bir şekilde yürütülebilmesi, İletim Sistemi İşletmecileri arasındaki sıkı işbirliğine bağlıdır. Sistem topolojisi (modeli) en iyi ve doğru bir şekilde oluşturulmalıdır. Topoloji bilinmeksizin yük akışlarının hesaplanması da mümkün değildir (Purchala ve ark., 2003).

Bu metotta temel yaklaşım, iki veya daha çok bölge arasındaki yük akışının diğer enterkonnekte hatların fiziksel yük akışlarında ne oranda bir değişme olduğunu belirleyen Yük Akış Dağılım Faktörlerini dikkate almaktadır. PTDF matrisleri genellikle yüzdesel (%) olarak hesaplanır. PTDF matrisleri kullanılarak ticari akışlar gerçek fiziksel akışlara dönüştürülmektedir. Buna göre NTC programı yerine emre amade hat kapasitesi (Border Capacity veya Bottleneck Capacity) olarak tanımlanan yük akışlarındaki fiziksel sınırlamalar göz önüne alınmaktadır. Koordineli İhale mekanizmasının farklı parametrelerinin (PTDF, Border Capacity) hesaplama metotlarını Audouin ve ark. (2002) vermişlerdir.

Koordineli İhale metodu şebekedeki ve enterkonneksiyon bağlantılarındaki fiziksel yük akışlarını PTDF matrisleri aracılığıyla daha hassas olarak belirlediği için Net Transfer Kapasitesini esas alan yöntemlere göre daha güvenilir ve sürdürülebilir bir sistem işletmesinin yapılmasını sağlar. Böylece piyasa oyuncularına daha güçlü ve güvenilir bir ekonomik sinyal verilmiş olacaktır. Ayrıca sınırlı şebeke kapasitesini maksimum verimde ve dolulukta kullanılmasını sağlayarak elektrik enerjisinin üretim maliyetlerinin daha düşük olması ve dolayısıyla ekonomik refahı artırıcı yönde katkıda bulunmuş olur.

Koordineli açık artırmalı ihale metodu, kısıtlı koridorlarda sınır ötesi elektrik enerjisi ticaretinin etkisi ile bağlantılı piyasa katılımcılarına daha etkin ekonomik sinyaller vermektedir (Marannino ve ark., 2006).

Androcec ve Wangensteen, (2006) yaptıkları araştırma sonucundaki bulgulardan, koordineli kısıtlılık mekanizmalarının piyasa rekabetini artırdığı, enterkonneksiyon kullanımını maksimize ettiği, piyasa oyuncularının ve aynı zamanda üretim gelirlerinin riskini düşürdüğü ortaya çıkmaktadır

Koordineli İhale metodunun başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için bölgedeki TSO’ların arasındaki iletişimin ve koordinasyonun maksimum seviyede olması gerekir. Bu anlamda TSO’lar arasında bilgi alışverişleri çok önemlidir. Koordinasyonun yavaşlığı veya eksikliği bu metodun uygulanmasındaki en büyük dezavantaj olarak görülebilir. Bu nedenle merkezi bir ihale ofisinin (auction office) olması kaçınılmazdır.

4.2.1.2. İhale ofisi (Auction office)

İhale Ofisi (Auction Office), TSO’ların eşit katılımıyla oluşturulan hat kapasite tahsis ihalelerini yürüten bağımsız bir organizasyondur. Ofis, TSO’lardan sistem modelleri, hat kapasiteleri gibi teknik bilgileri ve piyasa katılımcılarından teklifleri almakla sorumludur. İhale sonucu, sadece TSO’ların ve piyasa katılımcılarının gönderdiği verilerle belirlenebilir ve ofis hiçbir şekilde ihale sonucunu ve sürecini etkileyecek olumsuz bir davranışta bulunamaz. Central East Europe (CEE) için merkezi ihale ofisi “CAO Central Allocation Office GmbH” adı altında Almanya’nın Münih kenti yakınlarında Freising’de 2011 Ocak ayında ihalelere başlamıştır. Güneydoğu Avrupa bölgesini içerisine alan sekizinci bölgede ise İhale Ofisinin Karadağ’ın başkenti Podgorica’da kurulması kararlaştırılmıştır. Bu konudaki çalışmalar Avrupa Komisyonu Enerji Sekreteryası bünyesinde bölge ülkelerle birlikte devam etmektedir.

Koordineli İhale ile ilgili en önemli konulardan birisi de kısıtlılık gelirlerinin TSO’lar arasında hangi metoda göre paylaştırılacağının netleştirilmesidir. Bu konuda da tartışılmakta olan alternatif çözüm önerileri vardır.