• Sonuç bulunamadı

Türkiye‟de 29 Ekim 1923‟de Cumhuriyetin resmen kurulmasından günümüze gelene kadar Eğitimle ilgili faaliyetler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. 1926 yılında kurulan bakanlığın temel amacı; Türk ulusunu özgür düĢünce ortamı içinde bilgi, sanat ve teknik yönünden çağdaĢ uygarlık düzeyine ulaĢtırmak, Türk ulusunun milli, ahlaki ve insani üstün değerlerini geliĢtirmek ve onu çağdaĢ uygarlığın yaratıcı bir üyesi haline getirmektir (Yılman, 1994:105). ÇağdaĢlaĢmayı temel ilke edinen Türk toplumunun Toplam Kalite Yönetimi gibi sistem yaklaĢımlarına açık olması çağdaĢ Eğitimin yolunu açacaktır.

Eğitimde TKY uygulamalarının gerekçesi (Sarı, 2004);

• Bilgi çağındaki kurumların kendilerini yenilemelerinin ve güncelleĢtirmelerinin zorunluluğu,

• Mal ve hizmet üreten kurumlar için kalitenin önemli bir kavram haline gelmesi,

• Kalitenin günümüzde iyi organize olmuĢ yönetimlerle gerçekleĢtirilmesi, • Verimlilik, etkinlik, hız, sıfır hata, estetik, ulaĢılabilirlik vb. özelliklerin 2000‟li yılların hizmet kalitesinin ölçümünde vazgeçilmez göstergeler olarak kabul edilmesi,

• Nitelikli insanın kaliteli bir Eğitim ve kaliteli bir Eğitim yönetimiyle yetiĢtirilebilir olması,

• Bilim ve teknolojideki geliĢmelere ayak uydurabilmek ve sorunlara çözüm üretebilmek için kalite organizasyonlarına ihtiyaç duyulması,

• Ġnsan kaynağı ile diğer kaynakların etkili ve verimli kullanılmasının hizmet üretiminde kaliteyi artırması,

• Hizmetten yararlanan toplum kesimlerinin memnuniyetinin sağlanmasının esas alınması,

• Yöneticilerin yönetim alanındaki geliĢme ve değiĢmeleri takip edebilmelerinin sürekli Eğitimle sağlanabilir olması,

• Gerek hizmet kalitesi, gerekse personel yeterliliği açısından yaĢanan sorunların varlığı vb. nedenler Eğitim yönetiminde yeni yaklaĢımların gündeme gelmesini zorunlu kılmıĢtır (Sarı, 2004: 120).

Hızla değiĢen dünyamıza uyum sağlayabilecek bireyler yetiĢtirmek, ancak TKY felsefesini benimseyen Eğitim sistemi ile mümkün olacaktır. Sürekli iyileĢtirmeler ile mevcut sistemlerini hep bir adım ileriye atan bu sistemde süreçlerden oluĢmaktadır. Her bir sürecin girdisi, çıktısı ve yapılacak iyileĢtirme faaliyetleri tanımlıdır. Eğitim girdisi çıktısı insan olan bir alandır. Eğitim hizmetlerinin üretildiği baslıca birim ise okuldur. Eğitim kalitesi denildiğinde sözü edilen okulun kalitesidir. Okulun en değerliği varlığı ise insan kaynaklarıdır. Okul sisteminde yer alan iĢgörenler, örgütsel amaçları doğrultusunda güdülenebildikleri ölçüde, kurumlarını benimseyecekler, grup içinde psiko - sosyal bir dinamizm kazanarak “bizlik” duygularını geliĢtirme olanağı bulacaklar ve toplam kalite felsefesini benimseyerek okulu geliĢtirme çabası göstereceklerdir (Uluğ, 1999: 44).

Milli Eğitim Bakanlığı‟nda 1990 yılından itibaren dünyadaki geliĢme ve değiĢmeler dikkate alınarak Eğitimin çeĢitli alanlarına yönelik yapılan projelerle bir dizi çalıĢmalar baĢlatılmıĢtır. Bu projelerin bazıları sonuçlanırken bazıları devam etmektedir.

Milli Eğitim sisteminde kaliteyi arttırmak amacıyla 1990 yılında baĢlatılan Milli Eğitimi GeliĢtirme Projesi üç hedef belirlemiĢtir (Çetin, 2003: 4):

1) Öğretmen Eğitiminde kaliteyi ve geçerliliği arttırarak OECD ülkeleri ortalamasına yaklaĢtırmak,

2) Ġlk ve ortaöğretimde kaliteyi arttırarak öğrenci baĢarısını OECD ülkeleri ortalamasına yaklaĢtırmak,

3) Eğitim yöneticilerinin yönetim ve isletme becerilerini geliĢtirerek kaynak kullanımında daha ekonomik ve etkili olabilmeyi sağlamak.

Milli Eğitimi GeliĢtirme Projesi (MEGP) kapsamında yukarıda ifade edilen üç hedefi gerçekleĢtirme boyutunda çalıĢmalar gerçekleĢtirilmiĢtir.

1999 yılında MEB ile KALDER görüĢmelere baĢlamıĢ, 1999 Eylül ayında MEB, Toplam Kalite Genelgesi adı altında bir genelge yayınlamıĢtır. Türkiye‟de ilk defa MEB, bir sivil toplum kurulusu olan Kalder ile ulusal iĢbirliğine girmiĢtir. Bu çerçevede Kalder ve MEB 1999 Kasımında iĢbirliğine gitmeye karar vermiĢ ve daha sonra Toplam Kalite anlayıĢının, modelinin yerleĢmesi için bir karar alınmıĢtır. Buna bağlı olarak MEB‟nda, tüm genel müdürlüklerde eğitimler verilmiĢtir. MEB‟nda müfettiĢ konumundaki 100 yöneticiye model toplantıları konusunda eğitimler verilmiĢ, daha sonra örnek seçilen okullarda çalıĢmalar baĢlatılmıĢtır (Kosova, 2004: 41).

MEB sisteminde TKY anlayıĢının yaygınlaĢtırılmasının amaçları Ģunlardır (Köksal, 2000: 89):

1. Eğitim sistemi içinde doğrudan ya da dolaylı olarak bulunan herkesin eğitim sürecini sahiplenmesi ve bu sürecin anlaĢılmasını sağlamak,

2. Eğitim hizmetini üretenlerin kendilerini yönetmeleri için gereksinim duydukları anlayıĢları, araçları, yöntem ve teknikleri tanımalarını sağlamak,

3. Eğitim sistemi içinde yer alanlara, daha etkili bir Eğitim hizmeti üretmeleri için, bilgili ve deneyimli olanlardan yardım alma fırsatı yaratmak,

4. Eğitim sisteminde yer alanlara, insanların ve kullanılan araçların öncekilerden daha nitelikli olduğu anlayıĢını kazandırmak,

5. Eğitim sistemi içinde yer alan herkesin Eğitim sürecini geliĢtirmesini sağlamak,

6. Eğitim sistemi içinde yer alan herkese baĢarının paylaĢımı için beklenti ve fırsatları ortaya koymak,

7. Eğitim hizmeti üretenlerde kalite araçlarının kullanımını ve anlaĢılmasını sağlamak; planlama yapma, çalıĢma ve harekete geçme döngüsünün iĢe koĢulmasını gerçekleĢtirmek.

Okullarda TKY uygulaması öğrencilere, her sorunun yanıtını bulduktan sonra bir baĢka soru oluĢturma, sosyal bir birey olmanın deneyimini geçirme, kiĢisel yeterlik ve becerileri yanında kiĢilerarası yetkinliklerini de geliĢtirme, takım oyuncusu olma, herhangi bir sınavda baĢarısız olma tehdidinden uzak, derslerden hep daha iyiyi isteme, toleranslı, lider özellikleri taĢıyan, bilimsel düĢünebilen bireyler olarak geliĢme Ģansını verecektir (Hergüner, 1998).

Aslında, sanayi sektörü için ortaya konan bu felsefenin eğitim kurumlarında uygulanabilirliği tartıĢmaları hâlâ süregelmektedir. Bilim çevreleri, bir yönetim ve üretim modeli ortaya koymaktan daha çok bir felsefe olarak görülen bu anlayıĢın, yenileĢmeye ayak uydurmakta güçlük çeken Türk Eğitim kurumlarına yeni bir soluk getireceği görüĢündedirler (Sarı, 2004).

TKY uygulamalarında en büyük engel Eğitimi en üst düzeyde planlayan ve denetleyen devletten, okul idarecilerine kadar yönetici olanların TKY‟ye yeterince gönül vermemeleri, gerekli çaba ve liderliği göstermemeleridir (Köksal, 2000: 54).

TKY uygulamalarının Eğitim kurumlarında giderek artmasının nedeni eğitimin kalitesi ile direk ilgili olan dünyanın yetiĢmiĢ insan gücünü karĢılama yarısında, okulların kendilerine düĢen görevi daha ciddiye almaları ve aynı zamanda da okullar içinde rekabetin giderek artmasıdır (Hergüner, 1998: 19).