• Sonuç bulunamadı

1.3. Problem Cümlesi

1.7.7. Türkiye’deki Piyano Eğitim Tarihi

Ülkemizde, piyano dersinin ilk defa 1879 yılında Darülmuallimat programlarında okutulmaya başlandığı görülmektedir. (Öztürk, 1996: 13, Eğilmez, 2003: 19’daki alıntı)

Cumhuriyet yıllarına gelindiğinde ise, 1924 senesinde kurulan Musiki Muallim Mektebi programlarında piyano eğitimi verilmiştir. Yine aynı yıl yürürlüğe konulan bir programda, piyano “talim edilecek aletler” arasında yer almıştır. Keman, flüt, viyolonsel çalgılarının arasında yer alan piyano, öğrenilmesi mecburi olan çalgılardandır. (Eğilmez, 2003: 19)

Müzik öğretmeni yetiştiren, Musiki Muallim Mektebinin, bu görevi 1937-38 öğretim yılında, Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesi’ne vermesiyle, piyano dersi, 1968-69 öğretim yılına kadar 3 yıl süreyle 2 saat olarak okutulmuştur. (Eğilmez, 2003: 19)

Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesi’nin, 1970 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü olmasıyla, çalgı dersleri “esas çalgı” ve “yardımcı çalgı” olarak ikiye ayrıldı. Esas çalgı üç yıl bir saat, yardımcı çalgı ise iki yıl bir saat olarak okutuldu. Bu programla uygulaması 1977-78 öğretim yıllına kadar gerçekleştirilmiştir. (Eğilmez, 2003: 20)

Şu ana kadar bahsi geçen bütün kurumlar üç yıllık bir eğitim vermekteydi. Ancak artık eğitim dört yıla çıkacak ve programlar da değişecekti. Şimdi dört yıllık olarak okutulan müzik öğretmenliğinde piyano dersinin yerine göz atalım.

Gazi Eğitim Enstitüsü, dört yıla çıkarıldıktan sonra adı, “ Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Müzik Bölümü” olarak değiştirildi. Bu değişikliğinden ardından, piyano dersi 3. sınıfa kadar “Temel Piyano Dersi” olarak haftada bir saat, 4. sınıfta “Ana Dal Eğitimi” olarak haftada iki saat olarak gerçekleştirilmiştir. (Eğilmez, 2003: 20)

Daha sonra 1982’de Y.Ö.K. bir yasa çıkararak öğretmen eğitimini üniversitelere vermiş ve 1998 yılına kadar her üniversite kendi programını uygulamıştır. (Eğilmez, 2003: 20’deki alıntı) Bu program serbestliği sonucunda, her ne kadar tüm üniversiteler aynı amacı da taşısa, program farklılıklarını, getirmiş, uyumsuzluklar da ortaya çıkmıştır. Piyano dersi için, ana çalgı, yardımcı çalgı ve temel piyano gibi isimler kullanılarak farklı uygulamalar yapılmıştır.

1998 yılından sonra da piyano dersleri, üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalları’nda altı yarıyılda haftada iki saat olarak öngörülmüştü. (Eğilmez, 2003: 20) Ancak altı yarıyıllık piyano eğitimi de daha sonra sekiz yarıyıl olarak değiştirilmiştir.

1.7.8. Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Hakkında Kısaca Bilgi

Araştırmanın “Ülkemizdeki Müzik Öğretmenliği Bölümlerinin Kısaca Tarihi” adlı başlığında yer alan gelişmelerin devamı olarak gerçekleştirilen ve ilk adımı 1989 yılında atılan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, ülkemizin çağdaş yüzünün belli bir göstergesi olarak sayılabilir. Sadece alan eğitimi değil (müzik, resim, v.b.) kültür derslerinin de (matematik, tarih, fizik, v.b.) eğitimi verilen bu okullar, orta öğretim çağına gelmiş, belli alanda ilgisi ve yeteneği olan tüm öğrencilere açık bir okul türüdür. Her yılın eğitim ve öğretime başlamadan önceki belli bir döneminde yetenek sınavı yapılarak AGSL’lerine öğrenci seçimleri gerçekleştirilmektedir. Bu seçim, öğrencilerin ilköğretim başarı puanları da dikkate alınarak yapılmaktadır. Bu da gösteriyor ki AGSL’leri, yeteneği olan öğrencilerin yanı sıra diğer derslerde de başarı yakalama potansiyeli olan öğrencileri de aramaktadır.

Sonradan Spor bölümü eklenen Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 33. maddesi gereğince açılmıştır. (Köse, 2006: 334) “MEB

tarafından yayımlanan 04.12.2008 tarih ve 1608 sayılı, “Ortaöğretimde Okul Çeşitliliğinin Azaltılması’na ilişkin genelde ile yapılan değişiklik sonucu, güzel sanatlar ve spor lisesi adı ile anılan bu okullar, veliler ve vatandaşlar tarafından yanlış anlaşılabilmektedir. Bu nedenle, her ikisinin de yetenek sınavı ile öğrenci almasının dışında ortak bir yönü ve bağlantısı olmayan bu iki okulun aynı isim altında birleştirilmesinin, yapılan araştırmalara göre uluslar arası alanda da benzer bir örneği olmadığı anlaşılmakla birlikte, doğru bir uygulama olmadığını belirtmek yerinde olacaktır. “ (Şen ve Demirbatır, 2012. 111)

Madde 33 – Güzel sanatlar alanlarında özel istidat ve kabiliyetleri beliren çocukları

küçük yaşlardan itibaren yetiştirmek üzere ilköğretim ve orta öğretim seviyesinde ayrı okullar açılabilir veya ayrı yetiştirme tedbirleri alınabilir. Özellikleri dolayısıyla bunların kuruluş, işleyiş ve yetiştirme ile ilgili esasları ayrı bir yönetmelikle düzenlenir.

Bu lise türünün genel yapısı Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliğinin 5. Maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:

Madde 5 –(1) Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri, Anadolu Lisesi statüsünde olup güzel

sanatlar ve spor eğitimi alanlarında yatılı, gündüzlü ve karma olarak ortaokul veya imam hatip ortaokulu üzerine 4 yıl eğitim ve öğretim yapılan okullardır. Bu okullar öncelikle güzel sanatlar ve sporla ilgili yükseköğretim kurumlarının bulunduğu yerlerde açılır.

15.09.1986 tarihinde AGSL’nin açılmasına ilişkin görüşmeler yapılan, İstanbul’daki toplantıda komisyon üyesi olan Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan ile sözlü görüşmede bulunan Kimya Yanık’ın araştırmasından edinilen bilgiye göre, AGS ve SL’nin kuruluş amaçları ve bu tür okulların yapısıyla ilgili olarak şu açıklama yapılmıştır:

“Amaç, ortaöğretim çağında, yetenekli ve sanata ilgili öğrencilere en üst düzey “sanat eğitimi” veren kurumlar oluşturmaktı. Bu da ancak Anadolu Lisesi bünyesinde gerçekleştirilmeliydi. O dönemde en iyi kültür ve yabancı dil eğitimi veren Anadolu Liselerine, bilim ve teknoloji alanına sanat dersleri de eklenerek çağdaş, donanımlı insan yetiştirme hedeflenmiştir. Böylece öğrenci, kendi yaş gurubu sorumluluğu içinde güzel sanatlar eğitimi veren fakültelere hazırlanmış olacaktı. Özetlersek, sanat eğitimi için ideal bir

ortaöğretim düzeyinde okul hedeflenmiştir”.(Prof Dr. Süleyman Saim Tekcan) (Yanık, 2003: s.23)

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalında gerçekleştirilen “Güzel Sanatlar Lisesi Proje Çalışması” etkinliğinde bu liselerin genel amaçları şöyle belirlenmiştir: (Her ne kadar Yanık’ın tezinde Ankara Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi GSE ABD olarak geçse de aslında böyle bir bölüm bulunmamaktadır. Bu gözden kaçmış bir unsur olabilir. Fakat aktarma yapıldığından burada da aynen bu şekilde alınmıştır.)

1. Atatürk ilkelerine bağlı, ülkeyi ileri götürecek sanat ve kültür adamlarını yetiştirmek.

2. Gençlerin ilgi ve yeteneklerinin gelişmesini sağlamak.

3. Ülkenin sanat değerlerini kavrayan, bilen ve koruyan gençler yetiştirmek. 4. Atatürk ilkelerinde yer alan çağcıl şartlara yönelik bir kültürü öğrenmek ve değerini kavratmak.

5. Türkiye kültürü, teknoloji imkânları, endüstri ve ekonomisi içinde sanatın rolü ve değerini kavratmak.

6. Evrensel sanat değerlerini aktarmak ve kavratmak (Yanık, 2003: 23)

Belirlenen bu ilk amaçlardan sonra temel anlayışı değiştirmeden yenileri de eklenmiştir. Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri’nin bu yeni amaçları 21.07.2012 tarihinde değişikliğe uğrayan 28360 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliğinin 6. Maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:

MADDE 6 – (1) Öğrencilerin Türk Millî Eğitiminin genel ve özel amaçları yanı sıra

güzel sanatlar ve spor alanlarında;

a) İlgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda güzel sanatlar ve spor eğitimi ile ilgili temel bilgi ve beceriler kazanmalarına yönelik eğitim-öğretim görmelerini ve alanlarında başarılı bireyler olarak yetişmelerini,

b) Güzel sanatlar ve sporla ilgili yükseköğretim programlarına hazırlanmalarını, c) Türk sanat, kültür ve sporuna katkıda bulunan ve başarıyla temsil eden bireyler olarak yetişmelerini,

ç) İş birliği içinde çalışma ve dayanışma alışkanlığı kazanarak takım ruhu ile hareket etmelerini,

d) Alanlarıyla ilgili araştırma yaparak yorum ve uygulama yetkinliğine ulaşabilmelerini,

e) Millî ve milletlerarası sanatsal ve sportif faaliyetleri takip ederek bilgi ve kültürlerini geliştirmelerini,

f) Spor disiplini ve centilmenliği ile sanatçı duyarlığını benimseyen bireyler olarak yetişmelerini sağlamaktır.

Yukarıda da görüldüğü gibi AGSL’lerine Spor bölümü eklendikten sonra amaçlara da eklemeler yapılmıştır. Bu okul türü, sanat faaliyetlerine hizmet ettiği gibi sportif faaliyetlere de hizmet etmeye başlamıştır. Günümüzdeki sayıları da 87’ye ulaşmıştır.

Belirtilmesi gereken diğer bir nokta da, araştırmanın görüşme aşamasından elde edilen bilgiye göre, şu anda adına “Spor Lisesi” eklemesi yapılmasına rağmen hala adı geçen bölümün faaliyet göstermediği güzel sanatlar liseleri olmakla beraber, bölüm olarak faaliyete geçenlerin de müzik alanının çalgı derslerinde azalmalara sebep olduğu da ortaya çıkmıştır.