• Sonuç bulunamadı

4. Dünyada Başlıca Uluslararası Radyo Yayın Kuruluşları

5.1. BBC Dünya Servisi’ne Genel Bir Bakış

3.1.4. Türkiye’deki Askeri Darbeler Dönemi Yayınları

Türkiye’de basının ortaya çıkış biçimi ve bunu hazırlayan süreçler Batı’dan farklı bir biçimde gelişmiştir. Türkiye’de basın alanındaki gelişmeler Batı’nın aksine iktisadi ve toplumsal dinamiklerle değil, siyasi dinamiklerle ve devlet destekli olmuş- tur. İlk Türkçe gazete devlet tarafından toplumu Batılılaştırmanın bir aracı olarak ya- yınlanmış ve daha sonraki dönemlerde de basının gelişimi bu zemin üzerine inşa e- dilmiştir. Bu durum Türk basınının Batı’daki benzerlerinden farklı bir yapıda teşek- külüne sebep olmuştur. Başlangıcından itibaren Türk basınının genel görünümü – çok kısa dönemler hariç – ‘devlete olan bağımlılığı ve devletçi tavrı’ olmuştur. Dev- let, basını kendi amaçları için kullanmaya çalışmış, bazen de bu amaçla çeşitli kısıt- lamalara ve baskılara başvurmuştur. Türkiye’deki demokratikleşme çabalarıyla para- lel bir şekilde basının işlevleri de farklılaşmıştır. Basının gerçek manada muhalefet görevini yapabildiği dönemler bu tarihî süreçte çok sınırlı olmuştur.

Çok partili demokratik rejimlere geçildiğinde nispeten rahat bir nefes alan ba- sın askerî müdahaleler ve olağanüstü yönetim dönemlerinde de büyük baskılara ma- ruz kalmıştır. Gazeteciler öldürülmüş ve hapishanelere konulmuş; gazeteler yayın durdurmalar ve kapatılmalarla karşı karşıya gelmiştir. Sansür kararnameleri hükûmet tarafından hiç çekinmeden imzalanırken; gazete, dergi ve hatta matbaa kapatmalar normal bir durum haline gelmiştir. Medyanın bilhassa askerî müdahale ve darbeler öncesindeki kışkırtıcı tavrı ile müdahale sonrası itaatkâr duruşu, bir müdahale orta- mında rahatlıkla demokrasi dışı uygulamalara verdiği destek Türkiye’deki uygulama- ların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Siyasi ve askerî karışıklıkların yaşandığı bu dönemde BBC Türkçe Servisi, yaptığı haberlerle hem dinleyici sayısını artırmış hem de Türkiye’de etkinliğini daha da genişletmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında yayınlarıyla dünya kamuoyunun bilgi alma özgürlüğü önündeki engelleri kaldıran BBC, Türkiye’de askerî darbeler ve si- yasi karışıklıkların meydana geldiği dönemlerde de Türkçe yayınlarını sansüre karşı bir araç olarak kullanmıştır.

27 Mayıs askeri darbesinde BBC Türkçe Servisi’nin rolüne değinmeden önce Demokrat Parti (DP) ile basın arasındaki ilişkiye bakmakta fayda olacaktır. Korkmaz Alemdar’a göre DP’nin on yıl süren iktidar döneminde basından söz edildiğinde akla önce “olumlu” yanları gelir: 1950’de kabul edilen Basın Yasası ve 1952’de basında çalışanların mesleki haklarını güvence altına alan yasa bunlar arasındadır. Ancak DP iktidara geldikten kısa bir süre sonra “özgür” basın yerine iktidarın denetimi altında basın yaratmak için bütün olanakları kullanmaya başlamıştır. Hatta gazeteler 1955 yılında yayın yasağının ne olduğunu tekrar hatırlamış, uyarılara uymama gerekçesiy- le kapatılma cezasıyla karşı karşıya kalmıştır (Alemdar, 2001: 201-205).

27 Mayıs 1960'tan önce Türkiye'de sansür uygulamasının izin vermediği hü- kümet aleyhtarı gösteri haberlerini yayınlayan BBC Türkçe Servisi, DP hükümeti tarafından İngiliz Elçiliği nezdinde protesto edilmiştir. Ancak BBC Türkçe, yasak olduğu gerekçesiyle yayınlanmasına izin verilmeyen haberleri aktarmaya devam et- miştir (Mango, 2009). Andrew Mango’ya göre, 1950’li yılların sonlarında Türkçe

Servisi’nin kısa dalga yayınları için de Türk yetkililerin yayınlara parazit karıştırması tehlikesi doğmuştur. DP Hükümeti’nin BBC Türkçe’ye kızdığını savunan Mango, 27 Mayıs 1960 darbesinin meydana gelmesi nedeniyle bu planın uygulamaya konula- madığını belirtmektedir (BBC Türkçe, 20 Kasım 1999a). “BBC Türkçe, 27 Mayıs askeri darbesi olmadan önce de tarafsızlığını kaybetmemiştir. Örneğin, DP Hükûmeti son günlerinde, muhaliflerin öne sürdüğü ‘DP Harbiyelileri öldürüp kıymasını yap- mış’ şeklindeki asılsız haberi yayınlamayı reddetmiştir” (Özbey, 19 Kasım 2004).

Andrew Mango 1960 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiğinde kendisine yöneltilen, “27 Mayıs’tan önce en doğru haberleri yayınlamayı nasıl başardınız?” sorusuna şu yanıtı verdiğini ifade etmektedir:

“‘Kolay’ dedim, İngiliz muhabirler Türkiye'den haber gönderiyorlardı. Bütün mesele bu haberlerin inanılırlık derecesini saptadıktan sonra, siyasi tesirlere bak- madan, doğru bulduklarımızı yayınlamaktı” (BBC Türkçe, 2009b).

BBC'nin haber içeriği 1960'lara doğru, yeniden daha büyük önem kazanmaya başlamıştır. Yayınlarda, Türkiye ilgili haberlere daha geniş yer verilmiştir. Çünkü artık güvenilir bir dış radyonun öneminin arttığı bir döneme girilmiştir. Bu faktör BBC Türkçe'nin, 12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül Askeri Darbesi’ni izleyen yasaklı yıllarda da özel bir önem kazanmasını sağlamıştır (BBC Türkçe, 2009c ve BBC Türkçe, 19 Kasım 2009a).

BBC Türkçe, Türkiye'nin yeniden kendi iç sorunlarına dönmeye başladığı, 1960 darbesini izleyen yıllarda, dinleyicilerin mektuplarına dayalı müzik ve eğlence programları yapmıştır. Bu programlar 1990'lı yılların sonlarına kadar BBC Türkçe'- ye, dinleyicileri ile arasındaki ilişkiyi koruma fırsatı sunmuştur (BBC Türkçe, 2009c). Dinleyici açısından bu programlar bir başka yasağı da ortadan kaldırmıştır: Özellikle Türkiye’de henüz özel radyo ve televizyonların olmadığı bir dönemde, o zamanın arabesk gibi yasaklı müzik türlerinin de dinlenebileceği bir platform sunul- muştur (BBC Türkçe, 19 Kasım 2009a).

1970'lerin sonlarına doğru, kırkıncı kuruluş yılını kutlayan BBC Türkçe yayın- ları, bütçesini sağlayan İngiltere Dış İşleri Bakanlığı tarafından kapatılması planlanan 25 dil bölümü arasına girmiştir. Ama İngiliz Parlamento’sunda yürütülen yoğun kampanyalar sonucunda, kapatılan dil bölümlerinin sayısı beşe indirilmiş ve BBC Türkçe de yayın hayatını devam ettirmiştir. Bu olayın üzerinden bir yıl geçmeden 1980 yılının 12 Eylül’ünden itibaren Türkiye siyasi tarihinin önemli dönemeçlerin- den birine girmiştir. Türkiye’de yabancı radyolara yönelme alışkanlığı, bu dönemde bir kez daha ortaya çıkmıştır. BBC Türkçe, 12 Eylül'ü izleyen günler ve 1980'li yıl- larda dinleyicisine ayrıntılı, çok kaynaklı ve doğru haber sunabilmek amacıyla Tür- kiye ile ilgili yayınlarına ayrı bir önem vermiştir. Haberler, sansür ortamından dolayı zaman zaman Türkiye'deki muhabirlerinin isimleri gizlenerek yayınlanmıştır (BBC Türkçe, 19 Kasım 2009a ve BBC Türkçe, 2009d).

BBC Türkçe, 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi’nin ardından, birçok ülkenin gaze- telerini tarayarak, yorumcularıyla konuşarak dünyanın Türkiye'yi nasıl gördüğünü Türkiye'deki dinleyicilerine aktarmıştır. Aynı zamanda BBC Türkçe, Türkiye'de ses- lerini başka hiçbir şekilde duyurma olanağı olmayan birçok yasaklı kişiye mikrofon- larında yer vermiştir. Türkiye’nin eski başbakanlarından Süleyman Demi- rel ve Bülent Ecevit de bu kişilerden bazıları olmuştur (BBC Türkçe, 20 Kasım 2009b).

12 Eylül 1980 darbesinin ardından, BBC Türkçe’nin yayın süresi yüzde 50 o- ranında arttırılmıştır. BBC Türkçe Yayın Bölümü, özellikle siyasi çevrelerce vazge- çilmez bir haber kaynağı durumuna gelmiştir. Bilgisayarla, seçim sonuçları tahminini Türkiye’de ilk kez yaparak, 1983 seçimlerini Turgut Özal'ın kazandığını Türk halkı- na ilk duyuran BBC Türkçe olmuştur (BBC Türkçe, 2009b).

BBC Türkçe’nin eski müdürlerinden Zeki Okar bu dönemde Türkiye’de uygu- lanan sansürü şu şekilde dile getirmektedir:

“Sansürün iyice tırmandığı Türkiye’de doğru bilgiyi almanın tek yolu radyoy- du. Türkiye’de öyle yoğun bir sansür yaşanıyordu ki, sözgelimi Banker Kastelli’nin

Türkiye dışına kaçtığını ilk kez BBC Türkçe yayınları duyurdu. Üç gün, üç gece Tür- kiye’de bu habere yasak vardı. Ve onun dışında gazeteler, en küçük bir bahaneyle kapatılabiliyordu. Hem de süresiz olarak kapatılabiliyordu. Dolayısıyla BBC Türkçe çok önemli bir kaynak görevi yaptı”( BBC Türkçe, 20 Kasım 1999b).

1989’un Mayıs ayında BBC Dünya Servisi’nin Türkçe Bölümü aracılığı ile dünyaya duyurduğu bir haber, Bulgaristan’ın eski komünist iktidarının düşüşüyle noktalanan olaylar zincirini başlatmıştır. Bu haberden sonra, BBC Türkçe Bölümü vasıtasıyla bütün dünyanın dikkati Bulgaristan’daki Türk asıllı topluma dönmüştür.

Bulgaristan’dan BBC’nin Bulgarca ve Türkçe servislerini arayan dinleyiciler, Bulgaristanlı Türklere katliam yapıldığı, Türklerin sınır dışı edildikleri, Bulgar Lider Todor Zhivkov rejimine karşı gösterilerin yapıldığına ilişkin bilgiler vermiştir. BBC bunun üzerine iddiaları araştırmak için Viyana’da sınır dışı edilen kişilerle röportaj- lar yapmaya başlamıştır. Dönemin Başbakanı Turgut Özal da Bulgaristan’da meyda- na gelen olayları ilk defa BBC’deki bir haberden öğrendiğini söylemiştir. Bulgaristan polisinin Türk göstericilere ateş açmasıyla yüzlerce kişinin ölmesinin ardından, Tür- kiye ile Bulgaristan arasında diplomatik kriz ortaya çıkmıştır. Sovyetler Birliği tara- fından da desteklenen Zhivkov, kendi Komünist Partisi tarafından devrilmesinden sonra Komünist Parti kendi tekelini bırakmış ve özgür seçimlerin yapılmasına izin vermiştir (BBC World Service, 2007f).

3.1.5. 1990 ve 2000’li Yıllar

1990’lı yıllarda Türkiye’de, yayıncılık alanında dönüm noktası sayılabilecek nitelikte önemli değişiklikler yaşanmıştır. 1968 yılından bu döneme kadar TRT’nin tekelindeki televizyon yayıncılığında, 1990 yılında Magic Box’un yayına başlama- sıyla yayıncılıkta yeni bir döneme girilmiştir. Radyo ve televizyon istasyonlarının özel işletmeciler tarafından kurulması yasallaşmış, böylece televizyon teknolojisi Türkiye ekonomisinde yer almaya başlamış ve Türkiye’de özel radyo ve televizyon sayısında hızla artış gözlenmiştir. BBC Türkçe Servisi ile TRT’ye de artık birçok ra-

kip çıkmasıyla da BBC Türkçe’nin yayın içeriği ve sağladığı hizmetler önemli ölçü- de değişmeye başlamıştır.

BBC Türkçe Bölümü Eski Müdürü (1988-1996) Zeki Okar, 1990'lı yılları, BBC Türkçe yayınlarının “olağanüstü” durumlarda dinlenen bir radyo istasyonu ol- maktan çıkıp, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiği bir dönem ola- rak nitelendirmektedir. Okar BBC Türkçe Servisi’nin bu dönemdeki rolünü şu şekil- de ifade etmektedir:

“Bundan önceleri, o yılların hemen hemen her gününün olağanüstü oluşu etki- liydi belki. Berlin Duvarı yıkılıyor, yarım yüzyıl dünyayı titreten Sovyetler Birliği ta- rih sahnesinden çekiliyor, televizyonlardan ‘naklen’ izlenen savaşlar yaşanıyordu. Ama sanırım bizim yayınlarımızı asıl vazgeçilmez kılan, Türkiye'de ve Türkçe konu- şulan her yerde; dürüst, sansürsüz, yansız, hızlı ve doğru haber ile çok boyutlu, gü- venilir analizlere duyulan bilinçli ilgiydi” (BBC Türkçe, 2009b).

BBC Türkçe 90'lı yılların başına kadar sadece kısa dalgada yayınlanan radyo programlarıyla ulaştığı Türkiye'deki dinleyicileri için, Türkiye dışında başvurulan en önemli haber kaynaklardan biri olma özelliğini korumuştur. Kriz dönemlerinde, dar- be sonrası dönemlerde, siyasi yasakların uygulandığı, yerel medyanın sansürlendiği yıllarda birçok kişi Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri öğrenmek için radyolarını, kısa dalganın parazitlerine rağmen BBC Türkçe'ye çevirmiştir. 1990'lı yıllarla birlikte Türkiye'de özel radyo ve televizyonlar kurulmaya başlamış, bunların sayıları hızla artmıştır. İnsanların FM bandında parazitsiz yayın yapan radyolara, uydudan net gö- rüntülerle salonlarına kadar gelen TV programlarına kolayca ulaşabilmeye başlaması sonrasında, BBC Türkçe’nin nasıl bir yayın yapacağı yeniden değerlendirilmiştir. O zaman üzerinde durulan iki önemli konu şu olmuştur: birincisi radyo programlarının kısa dalga yerine FM bandında yayınlanması gerekmiştir. İkincisi ise içerik ile ilgili olmuştur. Daha önceleri ‘Türkiye'deki gelişmeleri Londra'dan öğreniyoruz" diyen BBC Türkçe dinleyicilerinin, artık başvurabilecekleri birçok yerel radyo ve televiz- yon kanalı, saat başı izleyebilecekleri haber bültenleri olmuştur. Yani dinleyiciler

birçok haberi, BBC Türkçe’nin yayın saatini beklemeye gerek kalmadan yerel radyo ve televizyonlardan öğrenebilmişlerdir (Sükan, 2009).

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Türkiye’de alternatif tek kaynak olma özelliğini kaybeden BBC Türkçe, 1990’lı yılların sonlarında ve 2000’li yıllarda ya- yınlarında teknolojik ve içerik olmak üzere iki alanda köklü değişikliğe gitmiştir. Öncelikle internet sitesini yenileyen servis, daha sonra Türkiye’de NTV ile yayın işbirliği yaparak TV yayınlarına başlamıştır. İçerik olarak ise BBC Dünya Servisi’nin geniş olanaklarından faydalanma yoluna gidilmiş, dünyanın birçok yerindeki Dünya Servisi muhabirinden daha ayrıntılı haber ve programlar yayınlanmaya başlanmıştır. Türkiye ile ilgili haberler de ise özellikle saha türündeki haberler yapılmaya başlan- mıştır.

Hüseyin Sükan BBC Türkçe’nin 2000’li yıllardaki amacını şöyle açıklamakta- dır:

“Dinleyicilerimiz bize eskiden tek kaynak olarak baktıkları dönem vardı, şimdi artık öyle değil. Biz tamamlayıcı bir bilgi verebileceğimizi, o gelişmenin analizini yapabileceğimizi, tepkileri onlara sunabileceğimizi düşünüyoruz ve o şekilde de hiz- met ettiğimizi düşünüyoruz. O konuda bilgilendiriyoruz, kendi kararlarını kendileri verebilecekleri ortam yarattığımızı düşünüyoruz” (BBC Türkçe, 20 Kasım, 2009b).

Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda Hüseyin Sükan, araştırmaların, 2002 yı- lından sonra Türkiye’de uluslararası habere olan ilginin giderek artış gösterdiğini söylemektedir. Sükan bu dönemi şu şekilde değerlendirmektedir:

“Bu dönem, Irak’ta savaş ihtimalinden, Batı ülkelerinde büyük kentlere yönelik bir terör saldırısı ihtimalinden sık sık söz edilmeye başlanan dönem. Ardından Irak savaşı geldi. Türkiye’nin savaşa ilişkin siyaseti çeşitli boyutlarıyla haftalarca gün- demden düşmedi. Bu arada Kıbrıs’a ilişkin takvim sıkışmaya başladı. Türkiye, ulus- lararası ilişkileri açısından çok yoğun bir döneme girdi. Bütün bunlar BBC gibi önde

gelen bir uluslararası haber kaynağına ilgiyi artırdı. Sitemizde okunan sayfa adedi 2003 başlarından bu yana dört kat artmış durumda” (Çimen, 7 Mart 2004).

Benzer Belgeler