• Sonuç bulunamadı

Türkiye cumhuriyeti 1982 anayasasının 2. Maddesinde geçen “Türkiye Cumhuriyeti; toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir” ifadesi ile sosyal devlet vasfına yasal dayanak oluştururken; belediye, büyükşehir ve il özel idareleri kanunları ile de sosyal belediyecilik anlayışının yasal çerçevesini çizmiştir.

2.8.1. 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nda Sosyal Belediyecilik

2005 yılında yürürlüğe konan 5393 sayılı Belediye Kanunu, bütünüyle incelendiğinde değişik maddelerinde sosyal politika, sosyal hizmet ve sosyal yardım ile ilgili görevlere atıflar yapıldığı görülmektedir.

Belediyeler sosyal hizmet, sosyal yardım ve meslek kazandırmaya yönelik faaliyetleri yapmak veya yaptırmakla görevlidirler. Ayrıca ilgili maddenin sonraki bentlerinde gıda bankacılığı yapmak, dezavantajlı gruplara yönelik uygun yöntemler uygulamak ve kadınlar ve çocuklara yönelik koruma evleri açması hükme bağlanmıştır (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 14).

Belediyeler, gençleri sportif faaliyetlerde bulunma konusunda özendirici tedbirler alır. Bunun için kullanılacak malzemelerin teminine yönelik ve kulüplere maddi yardımda bulunabilir (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 14).

Kanunla belirlenmiş özellikleri taşıyan belediyeler, sosyal hizmeti sağlayacak uygulamalar için içişleri bakanlığının izni ile arazi temini sağlayabilir (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 15).

Belediyeler, dezavantajlı kesimlere yönelik olarak bütçeye ödenek koyabilir ve harcama yapabilirler (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 60).

Belediyeler; dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara arsa tahsisi yapabilirler (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 69)

Belediyeler, kente yeni yapılar kazandırmak ve doğal afetlere yönelik önlem alabilmek için kentsel dönüşüm programları yürütebilir (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 73)

Belediyeler; toplumda yardıma muhtaç kişiler için gerçekleştireceği sosyal yardım ve hizmet uygulamalarına kendi isteği ile iştirak edecek kişilerin katılımını sağlayarak hizmette verimliliği sağlamakla görevlidirler (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 77).

Belediye başkanının görev ve yetkilerinin sayıldığı 38. Madde de ise; Bütçede muhtaçlık durumunu ortadan kaldırmak için ayrılan miktarı harcamak, engelliler için özel hizmet alanları oluşturmak, engelliler merkezini meydana getirmek şeklindeki görevler belediye başkanına atfedilmiştir. (5393 Sayılı Belediye Kanunu, Md. 38).

Görüldüğü gibi ilgili kanunda sayılan maddeler belediyelere sosyal belediyecilik anlamında çeşitli görevler yüklemiştir. Söz konusu bu maddeler maddi nitelikteki yoksunlukların giderilmesi yönünde tedbirleri içerirken maddi nitelikte olmayan kültürel ve sportif faaliyetlere de dikkat çekmiştir. Ayrıca yapılacak olan yardım ve hizmetlerin insan onurunu zedelemeden yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Tüm bunlara ek olarak belediyelerin sayılan görevlerini yerine getirirken katılımcı bir tavırla hareket etmesi ise vurgulanan bir diğer konu olmuştur.

2.8.2. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda Sosyal Belediyecilik 10/7/2004’de yürürlüğe konan 5216 sayılı kanun büyükşehir belediyesini “sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisi” şeklinde tanımlamıştır. (5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Md:3). Kanunun 4. maddesi “Toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir” hükmüne yer vererek büyükşehir olma şartını da ayrıca belirtmiştir (5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Md. 4).

Türkiye’de 1990’lı yıllardan sonra büyükşehir belediyelerinin sosyal belediyecilik faaliyetlerini artırdığı gözlemlenmiştir. Aynı zamanda bu yıllar belediyelerin engelli bireyleri de içine alan geniş kitlelere hizmet sunmaya başladığı yıllardır (Güloğlu ve Es, 2008: 262). Buna göre 5216 sayılı kanunun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları”nın sayıldığı 7. Maddenin m, n ve v bentlerinde büyükşehir belediyelerine “Büyükşehir’in bütününe hitap eden sosyal donatılar yapmak veya başkaları eliyle yaptırmak, gerektiğinde mabetler ile sağlık, eğitim ve kültür hizmetlerini gerçekleştirmeye yönelik binalar yapmak, bunların onarımını sağlamak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak ile sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri açmak ve bu hizmetleri katılımcı bir anlayış ile yapmak” görevlerini yüklemiştir (5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Md.7).

Kanunun büyükşehir belediye başkanının görevlerini saydığı 18. Maddede ise “Bütçede yoksul ve muhtaçlara yönelik tahsis edilmiş miktarı harcamak, engellilerle ilgili faaliyetlere destek olmak, engelli merkezleri oluşturmak” hükmüne yer vererek belediye başkanları sosyal hizmet ve yardım konusunda sorumlu tutulmuştur (5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Md. 18).

5216 sayılı büyükşehir belediye kanunu, 5393 sayılı kanuna ek olarak engellilere dönük mühim uygulamalar sunmuştur. Özürlü hizmet birimleri eliyle sunulan bu uygulamalar sosyalleştirme, gelir getirici işlerde istihdam edilme gibi önemli işlevleri üstlenmektedir. Ayrıca belediyeler, “engellilere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği” de yapabileceklerdir. 2006 yılında çıkarılan Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği de bu birimlerin görevlerini netleştirmiş bulunmaktadır: Engelli veri tabanı oluşturmak, engelli aileleri bilinçlendirici seminerler vermek, danışmanlık yapmak, engelli olma riskini önlemeye yönelik yayınlar yapmak, engellilere yönelik mesleki eğitimler vermek, fakir olanlara yardımda bulunmak ve ihtiyaç halinde hastane, okul gibi yerlere ulaşmalarını sağlamak. (Aygen, 2014:176).

Büyükşehir belediyesinin giderlerinin sayıldığı kanunun 24. maddesinde ise dezavantajlı kesimlere yönelik gerçekleştirilecek hizmet ve yardımlar büyükşehir belediyesinin masrafları arasında yer almıştır (5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Md.24).

2.8.3. 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu

İl özel idarelerini düzenleyen 5302 sayılı kanun belediye kanunlarında olduğu gibi sosyal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi hususunda duyarsız kalmamıştır.

Buna göre kanunun 3. Maddesinde il özel idareleri “İl halkının mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi “şeklinde tanımlandıktan sonra, “kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde” yapmakla görevlendirilerek sosyal faaliyetlere atıfta bulunulmuştur. Ayrıca belediye kanunlarında belediye başkanlarının görevleri arasında sayılan sosyal faaliyetler, il özel idaresi kanununda “Bütçede ihtiyaç sahipleri için tahsis edilen ödeneği kullanmak” ibaresi kullanılarak valinin görevleri arasında sayılmıştır. Yine il özel idaresinin giderlerinin sayıldığı ilgili maddede “ihtiyaç sahibi kimselere, kimsesizler ve engellilere yönelik sunulacak yardım ve hizmetler” de il özel idaresinin giderleri arasında görülmüştür (5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, Md.6, 30 ve 43).

Belediyelerin sosyal nitelikli görevlerinden farklı olarak il özel idareleri, il sınırları içinde sosyal hizmet ve sosyal yardımlar yapma görevine ek olarak yoksullara mikro kredi verilmesi yönünde farklı ve yeni bir görevle donatılmış bulunmaktadırlar. Özellikle meslek ve beceri kazandırma programları ile mikro kredi yöntemi, eğer iyi uygulanırlarsa, yoksullukla mücadele, istihdamı geliştirme ve yerel kalkınma açısından önemli açılımlar sağlayabilme potansiyeline sahip bulunmaktadırlar (Eryılmaz: 2007: 82).

2.9. Türkiye’de Sosyal Belediyecilik Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar