• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: SAĞLIK TURİZMİ BAĞLAMINDA TERMAL TURİZM

2.2. Türkiye’de ve Dünya’da Sağlık Turizmi

Sağlık turizminin temelleri MÖ 4000 yıllarında Sümerler Dönemi’nden başlamış, 14. yy. Rönesans Dönemi’nde bugünkü adıyla SPA (salude par aqua) kelimesinin kullanılmaya başlanması ile sağlık turizminin tarihsel temelleri atılmıştır. 20. yy.datermal turizmin gerçekleştirileceği tesislerin sayıca azlığı ve kalite açısından yetersizliği sebebiyle ülkelerin gelir düzeyi yüksek kişilerin sağlık turizmindegelişmiş olan ülkelere yapılmıştır. Bu şekilde başlayan sağlık turizmi hem ülkemizde hem de Dünya’da hızlı bir gelişim süreci içine girmiştir (Aydın ve Aydın, 2015: 2,3).

37 2.2.1. Dünya’da Sağlık Turizmi

Günümüzde, sağlık sorunu yaşayan veya sağlıklı yaşamak isteyen insanlar daha gelişmiş teknolojiden ve sağlık yöntemlerinden yararlanmak amacıyla bulundukları yerden başka yerlere seyahat etmektedirler (Daştan,2014:144). Sağlık kuruluşlarının kaliteli olduğu, istihdamı eğitimli insanların sağladığı ve maliyetlerin az olduğu ülkelere yönelmek isteyen insanların sayısının gün geçtikçe artmasıyla sağlık turizminin de gelişmesi kaçınılmaz olmuştur (Barca vd., 2013: 68).

Bulunduğu şehirden başka şehirlere giden kişilerin, ülkelerinde harcayacaklarından %50, %70 hatta bazen %80’e daha az tedaviler giderleri ödemeleri insanları daha çok cezp etmektedir. Bunun yanı sıra, tıbbi imkânların gelişmesi, ulaşımın maliyetinin az olması ve internet pazarlaması gibi etkenlerde önemli rol oynamaktadır. Sağlık turizmi pazarı bu etkenlerle oldukça önemli bir boyuta gelmiştir (Connel, 2006: 1).

Dünya’da sağlık turizminde öne çıkan ülkeler: Hindistan, Türkiye, ABD, Almanya, Güney Afrika, Tayland,Brezilya Kosta Rica, Arjantin, Avustralya, Belçika, Karayipler, Çin, Küba, İspanya, Fransa, Macaristan, İsrail, Japonya, Ürdün, Meksika, Malezya, Fas, Yeni Zelanda, Panama, Filipinler, Polonya, Singapur, Suudi Arabistan, Malezya, Güney Kore, İsviçre, Tayvan, Tayland, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere’dir (Sağlık Bakanlığı, 2011: 37).

Bu ülkelerin sahip oldukları ortak avantajlar ise:

 Sağlık, bakım ve wellness hizmetlerinin kalite standartlarının yüksek olması,  Turist çekim merkezine ulaşım kolaylığı,

 Teknoloji, altyapı ve uzmanlık göstergelerinin iyi olmasıdır (Sağlık Bakanlığı, 2011: 40).

Güney Asya ve Güney Amerika’da tedavi ve cerrahi girişim ücretleri uygun fiyatlıdır. Bu nedenle sağlık turizmi anlamında öne çıkmaktadırlar (Barca vd., 2013: 68). Macaristan, diş tedavisi ile yıldızı parlayan ülkeler arasında yer almaktadır. Yine diş tedavisi ile öne çıkan Polonya ve Macaristan her geçen gün ilerleme

38 kaydetmektedir. Belçika özellikle estetik cerrahi ve obezite tedavisi konularında çok gelişmiş durumdadır.

Doğu Asya ve Orta Avrupa ülkelerindeki uluslararası sağlık hizmeti hızla gelişerek önemli merkezlerden biri haline gelmiştir. Bu konuda Hindistan örnek olarak gösterilmektedir. Hindistan; açık kalp, kozmetik ve eklem protezi cerrahisi ile diş tedavileri konusunda oldukça gelişmiş durumdadır. Özellikle, ABD’den çok sayıda hasta alan Hindistan 4-5 kat ucuz olması nedeniyle tercih edilmektedir (Sağlık Bakanlığı, 2012: 22).

Amerikalı hastaların en çok tercih ettiği tedaviler arasında diş ve kozmetik, yer almaktadır. Amerikalı sağlık turistleri diş tedavileri için Meksika ve Kosta Rika’yı, kozmetik tedavi için Brezilya’yı, Arjantin ve Kosta Rika’yı, anjiyo, bypass, kalp ameliyatları, kalça, diz, omurga ve diğer ortopedik ameliyatlar gibi kritik tedaviler için Hindistan ve Tayland gibi ülkeleri tercih edebilmektedirler (BAKA, 2013: 17).

Asya küçük bir ülke olmasına karşın, sağlık alanında oldukça ileri bir konuma ulaşmıştır (Sağlık Bakanlığı,2011:48). Malezya, Asya ülkeleri içerisinde sağlık turizminde en iyiye giden ülkelerdendir. Fiyat cazibesi ile Avustralya, Avrupa ülkeleri, Singapur ve Japon sağlık turisti kendine çekmektedir. Malezya dünyada, Sağlık Bakanlığı bünyesinde ayrı bir sağlık turizmi birimi kuran ve sağlık turizmini tanıtmak, diğer sağlık turizmi paydaşlarıyla işbirliği sağlamak, vize süresini uzatmak gibi uzun vadeli politikalar geliştiren ender ülkelerden biridir. Kalitesinin bu denli yüksek olması da insanları çeken başka bir etkendir (Sağlık Bakanlığı, 2011: 54). Singapur da sağlık turizminde temizlik alanındaki gelişmeleriyle bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’den hastalar Singapur’u tercih etmektedirler (Sağlık Bakanlığı, 2011: 48).

2.2.2. Türkiye’de Sağlık Turizmi

İnsanların turizme yönelmesinde en temel etkenlerden birisi sağlık olarak görülmektedir. Bu bazen mevcut sağlık durumunu korumak bazen ise tedavi olmak amacıyla ortaya çıkmaktadır (Delil ve Tanrıkulu, 2012: 2). Dünya turizminde önemli bir pay sahibi olan Türkiye; sahip olduğu kalite, altyapı olanakları, fiyat avantajları, devlet desteği, coğrafi konumu ve iklimi, turistik çekicilikleri zenginlikleri ve dünyaca

39 ünlü olan Türk misafirperverliği ile sağlık turizminde de her geçen gün daha fazla kendini göstermektedir (Sağlık Bakanlığı, 2013: 6).

Türkiye’de;

 1923-1950 döneminde turizme gereken önem verilmemiş, ancak 1950 yılından sonra gereken önem verilmeye başlanmıştır.

 1963 yılı sonrası turizmin doğal ve tarihi kaynaklardan yararlanmak, turizm için önemli yatırımlar yapmak, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermek gibi ilkeler ile ilk kalkınma planı oluşturulmuştur.

 İkinci kalkınma planında ise turizmin ekonomik, sosyal ve kültürel işlevlerinden yararlanmak ve turizm gelirini arttırmak, iç turizmin geliştirilmesi, turizm yatırımlarının kitle turizmine dönük olarak desteklenmesi amaçlanmıştır.

 Üçüncü ve dördüncü plan döneminde ise daha çok mevzuat düzenlemeleri yapılmış, kıyı kanunu çıkartılmış, tanıtma, pazarlama, enformasyon hizmetlerinde gelişimler yapılmış ve organize turizm bölgeleri geliştirilmeye başlanmıştır.

 5., 6., 7., 8. Beş Yıllık Kalkınma Planları itibari ile turizmin çeşitlendirilmesi ve bu kapsamda alternatif turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik hedefler belirlenmiştir (Topuz, 2012: 12,13,14).

2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de sağlık sektörüne yapılan yatırımlar artmıştır. Hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki sağlık turizminin getirilerinden yaralanabilmek için ülkenin dört bir yanına özel hastaneler ve sağlık merkezleri kurulmuş, devlet destekli yatırımlarda gün geçtikçe artmıştır. (Barca vd., 2013: 71). Son yıllarda ülkemizde devlet destekli yeni yatırımlarla birlikte güncel teknolojilerin gelişimi, İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde ulusal sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmıştır. Ülkemizde sağlık turizminin gelişmesinde hastane ve sağlık personeli yatırımlarının da payı büyüktür. Ülkemizde sağlık turizminde daha da ilerleyebilmek amacıylayabancı dille eğitim veren tıp fakültesi sayısı arttırılmakta, doktorların diğer ülkelerdeki yenilik ve gelişmeleri takip edebilmeleri için burs imkânları sağlanmaktadır (Sağlık Bakanlığı, 2012: 28).

40 Sağlık turizmi kapsamında, klinikler, sağlıklı yaşam tesisleri ve konukevleri gibi yatırımlar yapılmaktadır. Sağlık Bakanlığı yabacı hastalara yönelik olarak acil çağrı merkezi 112 ve hasta şikâyet hattı 184 de yabacı dilde gelen çağrılara cevap verecek tercümanlar başlatmıştır. Bütün bunların sonucunda sunulan kaliteli, uygun fiyatlı hizmetlerin talep eden yabancı turistler Türkiye’ye gelmeye başlamıştır (Gülmez, 2012: 50).

Son yıllarda birçok değişik ülkeden hasta ülkemizi tercih etmektedir.Ülkemizi tercih etmelerinin en önemli nedeni, diğer ülkelerin de gerçekleştirdiği tıbbi operasyonların ülkemizde uygun fiyatlarla ve aynı kalitede yapılabilmesidir. Plastik ve estetik cerrahi, saç ektirme, göz ameliyatları, tüp bebek, açık kalp ameliyatı, deri hastalıkları, checkup, kanser tedavileri, kulak burun boğaz, diyaliz ve kalp-damar cerrahisi, jinekoloji, beyin cerrahisi, ortopedi, diş prosedürleri, SPA, fizik tedavi rehabilitasyon gibi tedavilerin hem uygun maliyetli hem de yüksek kalite ve teknoloji ile yapılması Türk sağlık kuruluşlarını yabancı hastalara tercih ettirmektedir (İçöz, 2009: 2271). Türkiye’de sağlık alanında 2010 yılında 100 bini aşkın hastaya hizmet verilmiştir. Sağlık Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın son 10 yılda sağlık turizmi alanında yaptığı çalışmalar çalışmaları sonuç vermiş ve önemli gelişmeler kaydedilmiştir (Özsarı ve Karatana, 2013: 136). Türkiye özellikle medikal turizm alanında uygun fiyat uygulamalarıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. Örneğin; bypass ameliyatları 11.375-15.000 dolar ile en uygun fiyatlı operasyonlar Türkiye’de yapılmaktadır (Zengingönül vd., 2012: 19).

Ülkemizin sağlık turizminde ileri gitmesinin bir sebebi de termal turizmde yaşanan gelişmelerdir. Termal turizm potansiyeli açısından zengin olan ülkemiz dünyada ilk 7 ülke arasına girmektedir. Sağlık turizminin gelişimi ülkemizde yatırımların hız kazanmaya başlamasına neden olmuştur. Son yıllarda lazer ile göz ameliyatlarına turistlerin ilgi göstermesiyle birlikte birçok göz hastanesinin yapım projesi hayata geçmiştir. 20.000’i aşkın yabancı turist ülkemizde hem göz ameliyatı olup hem de özel sağlık kuruluşları ve tur acentelerinin hazırladığı paket programlarla beş yıldızlı tatil yapmıştır (İçöz, 2009: 2272). Böylece ülkemize gelen sağlık turistleri hem tedavi olup hem de tatil yaptıkları için daha çok ülkemizi tercih edecektir.

Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle hem batı, hem de doğu ülkelerindeki hastalara hizmet verebilmektedir. Sağlık turizminde Türkiye'ye başlangıçta kaplıca ve

41 termal tesisler için hastalar gelirken; son zamanlarda; saç ektirme, göz ameliyatları, tüp bebek gibi cerrahi yöntemler için gelen hastaların sayısında da artış görülmektedir. Son yıllarda ülkemizde sağlık personelinin yabancı dil bilmesi, hastanelerin yatak kapasitelerinin yeterli ve hekim kalitesinin iyi olması ile birlikte sağlık turizminde iyiye gittiğimizi göstermektedir (Altın, vd., 2012: 159).

Sağlık turizminin bu olumlu yönlerin yanında bazı olumsuz yönleri de vardır;  Bazı sağlık sigortaları yurt dışından alınan hizmetleri ödemedikleri için hastaların

hizmet bedelini kendilerinin ödemeleri,

 Tedavi bittikten birkaç gün sonra ülkesine döndüğünden dolayı ortaya çıkan yan etki,  Komplikasyon veya ameliyat sonrası bakım ihtiyacının kendi ülkesinde giderilmesi,  Yanlış bir tedavi olması durumunda yerel mahkemelerden yeterli yardım alınamaması

olarak sıralanabilmektedir (Gülmez, 2012: 29).

Ülkemizde eksik olan yönlerden biri de sağlık turizmine ilişkin aracı kuruluşların henüz bu alana yeteri kadar girmemiş olması buna bağlı olarak da yurt dışında tanıtım çalışmalarının yetersizliği, hastanelerimizin web sayfalarındaki yetersizlikler gibi nedenlerle tam anlamıyla sinerji yaratılamamasıdır (İçöz, 2009: 2274).

Fakat sağlık turizmine önem verildiğinde ve hata yapılmadığında ülke ekonomisine katkıları çok fazladır. Sağlık turizmi pastasından payını almak isteyen ülkeler rakiplerin de pazarlama stratejileri gözden geçirerek hedef pazarlar iyi seçilmelidir. Sağlık kuruluşlarının, uluslararası bir başarı sağlayabilmesi iyi bir halkla ilişkiler ve pazarlama yönetici kadrosuna sahip olması ile orantılıdır (Altın vd., 2012: 162,163).

Benzer Belgeler