• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DEKİ MALİ DENETİMİN GELİŞİM SÜRECİ

SİYASİ PARTİLERİN MALİ DENETİMİ

C- Mali Denetim Sistemler

II- TÜRKİYE’DEKİ MALİ DENETİMİN GELİŞİM SÜRECİ

A-1961 Anayasası Dönemi

Türkiye’de ilk kez 1961 Anayasasının 57. maddesinde siyasi partilerin mali denetimi konusu hükme bağlanmıştır. Sözkonusu maddede, partilerin Anayasa Mahkemesi tarafından mali denetimlerinin nasıl yapılacağı, demokrasi esaslarına uygun olarak kanunla gösterilmiştir. Anayasa, mali denetimin temel ilkelerini açıklamış ama ayrıntılarının kanunla düzenlenmesini öngörmüştür. Kanun koyucu, Anayasanın bu emri gereğince konu hakkında, 13 Temmuz 1965 tarihli ve 648 sayılı

201 Mustafa Aysan, “Siyasal Partilerin Finansmanı”,

Siyasi Partiler Kanununun 65-80 ve 123-125. maddelerinde ayrıntılı bir düzenleme yapmıştır203

Bu konuda ilk defa anayasal bir düzenleme getiren 23 Mayıs 1949 tarihli Alman (Bonn) Anayasasının 21. maddesi şu şekildedir:

1-Siyasi partiler, halkın siyasi iradesinin oluşumuna katılırlar. Kurulmaları serbesttir. İç yapıları, demokratik esaslara uygun olmalıdır. Mali kaynakları hakkında alenen hesap vermek zorundadırlar.

2-Almanya Federal Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye soktuğu veya hürriyetçi demokratik temel düzeni ihlal ettiği veya yok etmek istediği güttüğü amaçlar veya taraftarlarının tutum ve davranışlarıyla meydana çıkan partiler Anayasaya aykırıdır. Anayasaya aykırılık meselesini Federal Anayasa Mahkemesi çözer.

3-Öteki kuralları Federal Kanun düzenler204.

Böylece sözkonusu madde ile, partilerin demokratik bir iç düzene sahip olmaları ve mali kaynaklarının kamuoyuna açıklanması öngörülmüştür. Alman Anayasasının ilgili maddesi hükmü, Türk Anayasasına değiştirilerek alınmıştır. 1961 Anayasası 57. maddesi; “Partiler Anayasa Mahkemesine hesap verirler” demek suretiyle Türk Hukukunda, partilerin mali denetimini Anayasa yargısı içine dahil etmiştir. Buradan da anlaşıldığı gibi, Türk Anayasasına göre, partilerin mali denetimi hususunda tek yetkili merci Anayasa Mahkemesi iken; Alman Anayasasındaki düzenlemeye göre, bu denetim kamuoyu tarafından yapılacaktı 205.

203 Özkan Tikveş, Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Anayasa Yargısı, Ege Üniversitesi

İktisadi ve Ticari Bilimler Fak. Yayınları, İzmir, 1978, (Yargı), s. 173; Tikveş, Anayasa, ss. 401, 439, 479.

B-1982 Anayasası Dönemi

Ülkemizde, siyasi partilerin mali denetiminin kanuni dayanağını oluşturan Anayasa hükümleri; 148 ve 68. maddelerin son fıkraları ile, 69. maddenin 2, 3, 9 ve 10. fıkralarıdır. Anayasanın mali denetimine ilişkin öngördüğü yasaklayıcı ilkeler, 2820 sayılı SPK’nın 66, 67, 74, 75, 77, 107, 110, 116. maddeleri ile 111. maddesinin (b) ve (c) bentlerinde daha ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. 1982 Anayasasında siyasi partilerin mali denetiminin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacağı hükmü yer almaktadır. “Siyasi Partilerin Uyacakları Esaslar” kenar başlıklı Anayasamızın 69. maddesi 3. fıkrasında 1995 yılında yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesince yapılan siyasi partilerin mali denetimi konusunda daha ayrıntılı düzenlemeler getirilmiştir206. Anayasanın 69. maddesi 3. fıkrası; “Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştay’dan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir ”şeklindedir. 6085 sayılı Sayıştay Kanun’unda bu duruma ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte “Sayıştay’ın Görevleri” kenar başlıklı 5. maddenin (ç) bendinde “ Kanunlarla verilen inceleme denetleme ve hükme bağlama işlerini yapar” ifadesinden yola çıkarak siyasi partileri denetim görevinde Anayasa Mahkemesine yardım edeceği sonucu çıkarılabilir.

Ayrıca 30 Mart 2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un Birinci Kısım İkinci Bölüm “Mahkemenin Görev ve Yetkileri” kenar başlıklı 3. maddesi 1.fıkrası (e) bendi “Siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun denetimini yapmak veya yaptırmak.” şeklindeki hükmü içerir. Kanun’un 20. maddesi 1. fıkrasında Anayasa Mahkemesi Teşkilatı’nın; Başkanlık, Genel Kurul, Bölümler, Komisyonlar, Genel Sekreterlik ve İdari birimlerinden oluştuğu belirtilmiştir. Mahkeme’nin Genel Kurulu’nun çalışma şeklini düzenleyen 6216 sayılı Kanunun 21. maddesi 1.

fıkrasında, Genel Kurul’un, Mahkemenin onyedi üyesinden oluştuğu ve Başkanın veya belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az oniki üye ile toplanacağı düzenlenmiş olup, genel kurulun görevlerinin düzenlendiği; 21. madde 2. fıkra (b) bendinde ise “Siyasi partilere ilişkin mali denetim yapmak, dava ve başvuruları karara bağlamak” hükmü Genel Kurulun görevleri arasında yer almaktadır. Kanun’un 55. ve 56. maddelerinde ise, mali denetim incelemesinin esasları ele alınmıştır. Bununla ilgili bilgileri ayrıntılı olarak mali denetimin yapılma usulü konusunda açıklamaya çalışacağız.

Siyasi partilerin mali denetiminin nasıl yapılacağı 2820 sayılı SPK’nın dördüncü bölümünde “Anayasa Mahkemesince Yapılacak Mali Denetim” başlığı altında 74. ve devamı maddelerinde hükme bağlanmıştır. “Kesinhesabın Gönderilmesi” kenar başlıklı 74. maddeye göre, siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunu denetler. (SPK md.74/1)

Siyasi partilerin genel başkanları, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan kesinhesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının kesinhesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundadırlar. Bu belgelere ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taşınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aşan taşınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve şekillerini de belirten listeleri eklenir. (SPK md.74/2)

SPK’nın “Denetim” kenar başlıklı 75. madde 1. fıkrasında ise Anayasa Mahkemesi, kesinhesaplara ait bilgilerin belgelendirilmesini siyasi partilerden her zaman isteyebilir. (SPK md.75/1)

Anayasa Mahkemesi denetimini evrak üzerinde yapar. Bu denetimi, Sayıştay’dan yardım sağlanarak hazırlatacağı raporlar üzerinden yapabileceği gibi, siyasi partilerin genel merkezlerinde ve mahalli teşkilatlarında doğrudan doğruya

adli veya idari yargı hakimi niyabetinde yaptıracağı inceleme ve araştırmalar üzerinden de yapabilir. Bu amaçla yeminli bilirkişi görevlendirebilir. (SPK md.75/2)

Anayasa Mahkemesi ilgili siyasi partinin başkanından veya temsilcisinden yazılı mütalaa isteyebilir, gerekli görürse sorumlu uzman muhasipler de dahil ilgililerin sözlü açıklamalarını dinleyebilir. (SPK md.75/3)

Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna ya da kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir. (SPK md.75/4)

Siyasi partilerin büyük kongrelerinin kesinhesaplar hakkındaki kararları, Anayasa Mahkemesinin denetimini etkilemez. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonucunda vereceği kararlar kesindir. (SPK md.75/5)