• Sonuç bulunamadı

Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kâr Payı Dağıtımı

2. TEMETTÜ KAVRAMI, DAĞITIM YÖNTEMĠ, DAĞITIM

2.7. Temettü Dağıtımına Yönelik Türkiye’de Yasal Mevzuat

2.7.6. Anonim ġirketlerde Kâr Dağıtımı

2.7.6.1. Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kâr Payı Dağıtımı

TTK’da anonim Ģirketlerde kâr payı dağıtımı kurallarını düzenleyen hükümler 507-523. maddeleri aralığında düzenlenmiĢ olup, söz konusu maddeler özet olarak aĢağıda sıralanmıĢtır.

Anonim Ģirket ortaklarının yani pay sahiplerinin en önemli mali haklarından birisi kâra katılma hakkıdır. Bu hak TTK’nın 507. maddesinde ―Her pay sahibi,

kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem kârına payı oranında katılma hakkını haizdir.‖ hükmü ile

tesis edilmiĢtir. Aynı maddenin 2. fıkrasında esas sözleĢmede belirtilmek kaydıyla imtiyazlı paylara tanınan özel menfaatlerin saklı tutulduğu belirtilmiĢtir (TTK, md. 507, f/2). Bu ise intifa hakları gibi çeĢitli haklara sahip olan pay türlerinin payları oranından daha yüksek kâr payı alabilmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda doğal olarak diğer pay sahipleri paylarından daha az oranda kâr payı sahibi olabilirler (AltaĢ, 2012: 520).

Esas sözleĢmede aksine bir hüküm yoksa kâr payı, pay sahibinin sermaye payı için Ģirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesap edilir (TTK, md. 508, f /2). Bir baĢka deyiĢle pay sahibi sermaye payını ödediği oranda kâra iĢtirak eder. Yani ödenmemiĢ sermaye payı için kâr payı elde edemez. Ancak kanun maddesinden anlaĢılacağı üzere Ģirket, esas sözleĢmesine tersi bir hüküm koyabilir (AltaĢ, 2012: 520).

Anonim Ģirketlerde kâr payı net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir (TTK, md. 509 f/2). Serbest yedek akçelerden dağıtım yapılabilmesi enflasyon düzeltme farkı, yeniden değerleme farkı, isteğe bağlı veya olağan üstü yedeklerin tamamından kâr payı dağıtılabileceği anlamına gelmektedir.21

Ancak

21 ETTK’da (ETTK md. 470) sadece kâr payı dağıtımı amacıyla ayrılmıĢ yedek akçelerden kâr dağıtımı yapılabileceği hükmü yer almaktaydı (AltaĢ, 2014: 521). TTK’da getirilen serbest yedek akçelerden dağıtım yapılabilmesi hükmü Ģirketlere esneklik kazandırmıĢ olup tarafımızca paydaĢların menfaatlerini artırmak ve ticaretin ruhuna uygun olması açısından yerinde olmuĢtur.

41

geçmiĢ yıl zararları kapatılmadığı sürece dönem net kârından veya serbest yedek akçelerden kâr payı dağıtımı yapılamaz.22

Yönetim kurulu üyeleri de kazanç payı adıyla kârdan pay alabilirler. Ancak bu pay sadece net kârdan, kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine ödenmiĢ sermayenin yüzde beĢi oranında veya esas sözleĢmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir. Dönem net kârı oluĢmamıĢsa yönetimi kurulu üyelerine kazanç payı verilmez (TTK, m. 511). Ayrıca yönetim kurulu üyelerine ne oranda kârdan pay verileceğine dair kanunda bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak uygulamada genellikle %1 ile %5 arasında kârdan pay ayrıldığı görülmektedir.23

Kurucular için de çıkarılanlar dâhil olmak üzere tüm intifa senedi sahipleri, kârdan pay alacaklarına dair esas sözleĢmede bir hüküm bulunmaktaysa kâr dağıtımından zorunlu yedek akçe ve %5 oranında ortaklara birinci temettü ayrıldıktan sonra kalan tutar üzerinden %10’u geçmemek kaydıyla pay alabilirler (TTK, md. 348 f/1 ve md. 502-503; Karyağdı, 2014: 147)

Haksız yere ve kötü niyetle kâr payı alan pay sahipleri bunları geri vermekle yükümlüdür. Yönetim kurulu üyelerinin aldıkları kazanç payları için de aynı hüküm uygulanır. Geri alma hakkı temettünün alındığı tarihten itibaren beĢ yıl sonra zamanaĢımına uğrar (TTK, md. 512). Yani haksız ve kötü niyetle alınan kâr payı kâr payının alındığı tarihten itibaren 5 yıl içinde Ģirket tarafından talep edilirse alınan kâr payının iade edilmesi gerekir.

Bilindiği üzere yedek akçeler iĢletmenin öz kaynakları güçlendirmek ve devamlılığını sağlamak, ayrıca Ģirket alacaklılarının ortaklara karĢı korunmasını sağlamak için kârın bir bölümünün dağıtılmayarak Ģirket bünyesinde bırakılmasıdır (AteĢağaoğlu, 2012: 54-57). TTK’da yedek akçeler ile ilgili hükümler 519 - 523. maddelerinde düzenlenmiĢtir. Yedek akçeler kanuni (yasal) yedek akçe, isteğe bağlı (ihtiyari) yedek akçe ve olağanüstü yedek akçe Ģeklinde üçlü ayrıma tabi tutulmaktadır. Kanuni yedek akçe, kanunlar tarafından zorunlu kılınmıĢ Ģirketin

22 TTK’nın 509. maddesinin gerekçesinde ―Anonim şirkette bilançoda geçmiş yıl zararı varken kâr

payı dağıtımı yapılamaz. Bu yasak sermayenin korunmasına ilişkin evrensel ilkenin gereğidir.‖

Ģeklinde belirtilmiĢtir (Karyağdı, 2014: 172-173).

23 Yönetim kurulu üyelerine kârdan pay dağıtılacağına dair esas sözleĢmede hüküm bulunsa dahi bu hüküm Ģirket genel kurulu kararıyla kaldırılabilir. Çünkü yönetimi kurulunun kâr payı hakkı müktesep bir hak değildir (Karyağdı, 2014: 226).

42

ayırmak zorunda olduğu fonlardır. Ġsteğe bağlı yedek akçe Ģirket esas sözleĢmesine göre kârdan ayrılmak zorunda olan miktarı göstermektedir. Olağanüstü yedekler ise genel kurul tarafından Ģirketin devamlı büyümesi, yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi veya resesyon dönemlerinde finansal riskleri azaltmak gibi amaçlarla kârın dağıtılmayan kısmıdır (AteĢağaoğlu, 2012: 57-71).

Kanuni yedek akçe, TTK’da genel kanuni yedek akçe ve geri alınan paylar için ayrılan yedek akçe olarak 2 kısma ayrılmıĢtır. Genel kanuni yedek akçe dönem net kârının %5’inin Ģirketin ödenmiĢ sermayesinin yüzde yirmisini aĢmayan kısmı olarak tanımlanabilir (1. tertip kanuni yedek akçe). Ayrıca pay sahiplerine kâr payı ödendikten sonra kârdan pay alacak diğer kiĢilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu kadar da genel kanuni yedek akçe ayrılmak zorundadır (2. tertip kanuni yedek akçe) (TTK, md. 519 f/1-2).24

Genel kanuni yedek akçe sermayenin yarısını geçmediği sürece sadece zararların kapatılmasına ve iĢlerin iyi gitmediği zamanlarda sonuçlarının hafifletilmesi amacıyla kullanılır (TTK, md. 519, f/3). Ayrıca Ģirket iktisap ettiği kendi payları için iktisap değerlerini karĢılayan tutarda kanuni yedek akçe ayırmak zorundadır (TTK, md. 520 f/1). Ġsteğe bağlı yedek akçe ise TTK’nın 521. maddesinde ―Yedek akçeye yıllık kârın yüzde beşinden fazla bir tutarın

ayrılacağı ve yedek akçenin ödenmiş sermayenin yüzde yirmisini aşabileceği hakkında esas sözleşmeye hüküm konabilir. Esas sözleşme ile başka yedek akçe ayrılması da öngörülebilir ve bunların özgülenme amacıyla harcanma yolları ve şartları belirlenebilir.‖ Ģeklinde belirtilmiĢtir. Yani genel kanuni yedek akçe miktarı

yasanın öngördüğü sınırın üzerine çıkarılabilir veya belirli alana özgülenmiĢ bir adla ayrılabilir (TTK, md. 521 f/1).25

Ayrıca aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse veya bütün pay sahiplerinin menfaatleri için, Ģirketin sürekli geliĢim ve olabildiğince kâr payı dağıtımı için haklı görünüyorsa kanunda ve esas sözleĢmede öngörülenden baĢka yedek akçe (olağanüstü yedek akçe) ayrılması mümkündür (TTK, md. 523). Olağanüstü yedek akçe ayrılmasının kararı Ģirket yönetimi ve genel kurulu inisiyatifindeyken kanuni ve isteğe bağlı yedek akçe ayrılmasının kararı bir zorunluluktur. Nitekim TTK’nın 523. maddesinde ―Kanuni ve esas sözleşmede

24 Holding Ģirketleri 2. tertip kanuni yedek akçe ayrımından muaftır (TTK, md. 519 f/4). 25

Esas sözleĢmede kanuni yedek akçelerin yasal sınırın üstüne çıkmasına izin verilirse bu Ģekilde ayrılan isteğe bağlı yedek akçeler kanuni yedek akçe sınıfında dahil edilirler ve bu fonların harcanması da kanuni yedek akçelerin tabi olduğu kurallara göre gerçekleĢtirilir. Belirli amaçlara özgülendiği esas sözleĢmede belirtilen isteğe bağlı yedek akçelerin kullanım alanının değiĢtirilmesi ise esas sözleĢmenin değiĢtirilmesi ile mümkündür (AteĢağaoğlu, 2012: 69).

43

öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez.‖ hükmü bulunmaktadır. Genel kanuni yedek akçelerin

kullanılabilir kısmı ve isteğe bağlı ve olağanüstü yedek akçelerin baĢka bir alana özgülenmemiĢ kısmı kâr payı dağıtımında kullanılabilir (TTK, md. 509).

Pay sahiplerine ayrılacak temettü ticaret hukukunda birinci ve ikinci temettü olarak ayrılmaktadır. Birinci temettü ortaklara dönem net kârı üzerinden %5 oranında ödenmekte olup bu tutar aslında özü itibariyle sermayeye verilen faiz olarak düĢünülebilir. Bu yüzden %5 oranında birinci temettü ayrılması ve ödenmesi TTK’da belirtildiği üzere bir zorunluluktur (TTK, md. 519 f/2-c; Karyağdı, 2014). ġirket esas sözleĢmesine hüküm konulması Ģartıyla birinci temettü oranı artırılabilir (Karyağdı, 2014: 213).