• Sonuç bulunamadı

Çocuk Hakları ve Çocuk Haklarına Dair

EK 1 Öğrencilere okunacak kavramlar: Avrupa Birliği Çocuk Hakları Sözleşmes

B. Tüketicilerin Ekonomik Çıkarlarını Korumak

Tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumak demek onun kendisi için olumsuz olabilecek sözleşmeler kurmasını engellemek veya kurduğu bu sözleşmelerin içeriğine müdahale etmek demektir. Açıktır ki tüketiciler mal ve hizmet sunanlar karşısında daha az bilgili ve daha az tecrübeli olan taraftır. Bu sebeple, sık sık kendilerini yanıltıcı ve yönlendiri- ci pazarlama tekniklerinin etkisinde bulurlar ve haklarını koruyamaz duruma düşerler. Avrupa Birliği bu sonucu engellemek için en çok sorun yaşandığı düşünülen alanlarda çeşitli hukuksal düzenlemeler yapmıştır:

1. Kapıdan Sözleşmelerde Koruma

Kapıda sözleşme kurmak yaygın bir pazarlama tekniğidir. İlgili satıcılar kapı kapı dolaş- makta ve genelde bizlerin hiç sözleşme kurmayı düşünmeyeceği bir anda, günlük işler- imizle uğraşırken çat kapı gelerek bize örneğin bir elektrik süpürgesi satmaya çalış- maktadır. Aslında hiç bu tür bir işlem yapma niyeti olmayan kişi hem satıcının yoğun ısrarları hem içinde bulunduğu durumdan bir an önce kurtulmak için kendisini sö- zleşmeyi kurmak zorunda hissetmektedir. “Hayır ilgilenmiyorum” diyerek kapıyı kapa- tmak herkesin başarabildiği bir şey olmamaktadır. Sonuçta, hem normale göre genelde daha pahalı hem de daha düşük kalitede bir elektrik süpürgesi ile baş başa kalınmak- tadır. AB’nın kapıdan sözleşmelere ilişkin düzenlemesinde tüketicileri korumak için tanıdığı en önemli hak “cayma hakkı” adını verdiğimiz, tüketiciye sözleşmeyi kurduktan sonra 2 hafta içinde satıcıya başvurarak bu sözleşmeyi istemediğini bildirme hakkıdır. Bu süre içinde tüketici hem başka elektrik süpürgeleri ile elindekini karşılaştırma im- kanı bulacak hem de satıcının ısrarlarından bağımsız olarak sükûnetle bu sözleşmeyi isteyip istemediğini düşünebilecek, duruma göre de sözleşmeyi sonlandırarak ödediği parayı geri alabilecektir.

2. Mesafeli Sözleşmelerde Koruma

Kapıdan sözleşmelerde olduğu gibi mesafeli sözleşmelerde de tüketici, mağaza gibi klasik satış yerleri dışında bir yerde, örneğin evinde sözleşme kurmaktadır. Katalog, in- ternet veya telefon üzerinden satışlar sözleşme tarafları arasında ‘mesafe’ olan bu tür işlemlerden sayılır. Bunların tüketici açısından bir rizikosu tüketicinin malı görmeden işlem yapmasıdır. Diğer yandan tüketicinin bu tür işlemleri fazla düşünmeden ve ko- layca yapabilmesi, örneğin evinden çıkmadan, kredi kartı ile 24 saat internet üzerinden sipariş verebilecek olması gereğinden fazla işlem yapması tehlikesini barındırır. İşte bu nedenle mesafeli sözleşmelere ilişkin AB düzenlemesinde tüketicilere tanınan en önemli hak sözleşmeden cayma hakkıdır. Yani, aynı kapıdan sözleşmelerde olduğu gibi, tüketici herhangi bir gerekçe göstermeksizin 2 hafta içinde kurmuş olduğu bu mesafeli sözleşmeyi sonlandırabilecektir. Bu sayede hem aldığı malın internet veya katalogda tarif edilene uygun çıkmaması hem de gereğinden fazla sözleşme kurmuş olması riziko- su karşısında tüketici korunmuş olmaktadır.

3. Paket Tur Sözleşmelerinde Koruma

Paket tur sözleşmeleri tüketiciye her şey dahil bir fiyatla taşıma, konaklama hizmetleri ile bazen kültürel hizmetlerin sunulduğu gezi sözleşmeleridir. Tüketicinin kendisinin tek tek taşıma sözleşmesi ve otelde konaklama için akdettiği sözleşmelerden farklı olarak bu tür sözleşmeler genelde çok sayıda kurulduğu için daha ucuz fiyata sunula- bilmekte ancak bu durum sık sık kalite sorunlarını beraberinde getirmektedir. Örneğin tur kısa vadede iptal edilmekte, tüketici bir anda tatil programından olmakta; otel vaat edilen özelliklere sahip olmamakta veya tatil yerine ulaşım gereği gibi gerçekleşme- mektedir. Özellikle yurt dışı gezileri söz konusu olduğunda bunun tüketici için bera- berinde getirebileceği daha yoğun olumsuz sonuçlar açıktır: tüketici yıllık tatilini kirli, denize uzak, kötü yemekler sunulan bir yerde geçirmek zorunda kalmakta, kısıtlı parası olduğu için de başka bir otele geçmek veya erken geri dönmek gibi imkanları kulla- namamaktadır. İşte bu tür durumlara düşülmesinin engellenmesi için AB tarafından çıkarılan düzenlemede tur organizatörlerine tüketiciyi ayrıntılı olarak bilgilendirme yükümlülükleri getirilmiş, sözleşmeye aykırılıkların varlığı halinde tüketicinin sahip olduğu haklar tespit edilmiş ve en önemlisi tüketicinin organizatöre yöneltebileceği tazminat hakkı ele alınmıştır.

4. Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde Koruma

Tüketicilerin kredi kullanmak suretiyle alış veriş yapması, yani nakit malvarlığını aşan bir harcama yapması, bu harcamaların ölçülü olması koşulu ile bir sorun teşkil etmez. Tüketicinin ihtiyacı olan bir mal veya hizmeti o anda nakit olarak ödeyecek durumda olmaması ancak aylar içinde taksitleri ödemede zorlanmayacak olması halinde krediye başvurulması doğru bir tercihtir. Ancak sık sık tüketicilerin bu şekilde bilinçli olarak

ÖRNEĞİN elektrogitarın elektrik kaçırması;

sahte rakıda metil alkol olması; kozmetik maddelerinde kullanılması yasak bir kimyasalın cildi tahriş etmesi; yemek boyasının zehirli olması ürün güvenliği sorunudur.

hareket etmedikleri, finans sektörünün ise tüketicilerin zaaflarını kullanarak onları aşırı borçlanmaya sürüklediği açıktır. Nitekim bu yüzden Avrupa Birliği tüketici kredileri al- anında özel düzenlemeler getirerek bir ölçüde bu aşırı borçlanma riskinin önünü alma- ya çalışmıştır. Finans kurumlarından öncelikle beklenen tüketicileri yanıltmamalarıdır, yani bir kredinin tüketici için toplam maliyeti ne olacaksa bunun her reklamda muhak- kak bildirilmesi gerekir.

Örneğin bir bankanın reklamlarında “% 0,38 faizle 5.000 TL kredi” cümlesini kullan- ması aslında çok yanıltıcıdır. Zira yukarıdaki örnekten da görüleceği üzere aslında o 5.000 TL’nin tüketici açısından yıllık toplam maliyeti masraflar, sigorta ve vergiler dahil edilip yıllık olarak hesaplandığında % 21,95 edecektir. Yani geri ödenecek mik- tar 6.097,5 TL’dir. İşte bu rakamın muhakkak reklamlarda ve daha sonra sözleşme görüşmelerinde ifade edilmesi gerekir. Diğer yandan aşırı borçlanmayı önlemek için finans kurumlarının kredi kullanmak isteyen tüketicileri aydınlatması, kendileri için oluşabilecek olumsuz sonuçları aktarması ve gerçekten bilinçli bir karar vermesi için görüşme yürütmesi gerekir. Diğer bir koruma aracı ise tüketiciye verilen 2 haftalık cay- ma hakkıdır. Kapıdan ve mesafeli kurulan sözleşmelerde olduğu gibi kredi sözleşmel- erinde de tüketici 2 haftalık bir süre içinde sözleşmeden vaz geçtiğini bildirip parayı iade edebilir. Bu şekilde belki geçici bir hevesi tatmin için alınan kredinin maliyetin- den kurtulmak imkanı verilmektedir.

5. Tüketici Satım Sözleşmelerinde Koruma

Tüketicilerin en sık yaşadığı sorunlardan biri satın almış olduğu bir malın bozuk çık- ması veya vaat edilen özellikleri taşımamasıdır. Bu durumlarda tüketicinin sahip olması gereken haklar da AB tarafından birörnek bir şekilde düzenlenmiştir. Tüketici her zaman için malın tamir edilmesini veya yenisi ile değiştirilmesini isteyebileceği gibi, eğer bu mümkün olmazsa sözleşmeyi sonlandırma ve parasını faizi ile geri alma imkanına da sahiptir. Bu haklarını kullanabilmesi için tüketicinin malı teslim aldıktan sonra 2 yıllık bir süresi vardır.

6. Tüketicinin Sözleşmelerdeki Haksız Şartlara Karşı Korunması

Tüketicilerin kurdukları sözleşmelerde mal veya hizmet sunan kişinin önceden kaleme aldığı ve sadece kendisinin menfaatlerini koruyan, tüketicinin aleyhine hükümler yer al- ması olgusuyla uygulamada sık sık karşılaşılmaktadır. Tüketici aslında kendisi aleyhine

olan bu hükümlerin farkına varsa bile sık sık o sözleşmeyi yapmak zorunda olduğu ve karşı taraf da bu hükümleri değiştirmek istemediği için sözleşme kendisi için elverişsiz bir şekilde kurulmaktadır. Dolayısıyla tek çare daha sonra bu tür tüketici sözleşmeleri- nin yargıç tarafından denetlenmesi ve tüketici aleyhine olan hükümlerin geçersiz sayıl- masıdır. Nitekim AB bu alanda yaptığı bir düzenleme ile bütün üye ülkelerde tüketici sözleşmelerindeki haksız şartların denetlenmesini zorunlu kılmıştır.

7. Tüketicinin Haksız Ticari Uygulamalara Karşı Korunması

Tüketicileri yanlış tercihlerde bulunarak gereksiz yere veya gereksiz içeriklerle sözleşme kurmaya karşı korumanın en önemli araçlarından biri uygulanan pazarlama tekniklerini ve reklamları denetlemekten geçer. Tüketicileri en fazla etkileyen ve yönlendiren unsurlar mal veya hizmetlere ilişkin olarak çıkan reklamlar ve diğer tanıtım araçlarıdır. Bu ned- enle Avrupa Birliği’nde “Haksız Ticari Uygulamalara” karşı tüketicinin korunması için bir düzenleme yapılmıştır. Üye ülkelerden beklenen, her türlü aldatıcı ve saldırgan ticari uygulamanın önlenmesidir. Bu amaçla üye ülkelerde özellikle reklamların denetlenmesi için kurullar oluşturulmuş ve bu tür yanıltıcı reklamların durdurulması yoluna gidilmiştir. C. Tüketicilerin Bilgilendirilmesi ve Eğitilmesi

Avrupa Birliği tüketicilerin bilgilendirilmesi ve eğitilmesi konusuna da büyük önem vermektedir. Bilgilendirme, piyasada sunulan ürünler ve bunların içerikleri, orijinleri, fiyatları hakkında bilginin etiket, tanıtım kılavuzu ve benzeri yerlerde tüketici için ulaşılabilir olmasıdır. Örneğin, kullanılan gıda veya sağlık ürünlerinin çok çeşitli yan et- kilerinin olması ihtimali düşünüldüğünde bu türden bir bilgilendirmenin önemi açıktır. Tüketici eğitimi ise özellikle okul çağından başlamak üzere bireylerin bilinçli tüketiciler olarak yetişmesi için çalışmalar yürütülmesi anlamına gelir. Avrupa Birliği özellikle or- taokul ve lise çağında öğrencileri “Avrupa Günlüğü” ile temel tüketici hakları konusun- da eğitmektedir. http://ec.europa.eu/consumers/europadiary/uk/index_en.htm

Diğer yandan yine bütün tüketicilere yönelik olarak, haklarını öğrenebilecekleri ve muhtelif sorularına ilişkin cevap bulabilecekleri bir internet sitesi AB tarafından yayına alınmıştır (http://www.dolceta.eu/united-kingdom/index.php).

“% 0,38 faizle 5.000 TL kredi” ifadesinin tüketici için gerçek maliyeti aslında yıllık % 21,95’dir”

ÖRNEĞİN şöyle bir sözleşme hükmü haksızdır: “Banka, personelinin ve

muhabirlerinin kusurundan, gecikmesinden, unutmasından, yanılmasından, ihmalinden, elinde olmayan nedenlerden sorumlu değildir”