• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

4.3 Tüketici Hakları ve Sorumlulukları

Çizelge 4.20 Öğretmenlerin kendilerini bilinçli tüketici olarak görme durumları Cinsiyet

Kadın Erkek

Toplam Kendilerini bilinçli bir tüketici olarak görme

durumları Sayı % Sayı % Sayı %

Evet 59 59.0 74 74.0 133 66.5

Hayır 41 41.0 26 26.0 67 33.5

Toplam 100 100.0 100 100.0 200 100.0

χ2=5,050 sd=1 p< 0,05

Genel örnekleme göre öğretmenlerin yarıdan fazlası (%66.5) kendilerini bilinçli tüketici olarak gördüklerini, % 33.5’inin görmediklerini belirtmişlerdir (Çizelge 4.20).

Öğretmenlerin kendilerini bilinçli bir tüketici olarak görmeleri, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, kendilerini bilinçli bir tüketici olarak gören kadınların oranının (%59.0) erkeklerin oranından (%74.0) düşük olduğu görülmüştür. Bilinçli tüketici eğitimle yetiştirilir. Tüketicinin eğitilmesi ve aydınlatılması için kitap, mecmua ve broşür yayınlanması ve tüketicinin bilinçlendirilmesi için de radyo ve televizyonlarda programlar düzenlenmesine gereksinim vardır. Kendilerini bilinçli tüketici olarak gören erkek öğretmenlerin oranının yüksek olması, televizyonda haberleri ve eğitim ağırlıklı programları daha fazla izlemelerine, gazete ve internete olan ilgilerine bağlanabilir.

Öğretmenlerin kendilerini bilinçli bir tüketici olarak görmeleri ile cinsiyetleri arasındaki ilişkinin istatistiksel açıdan önemli olduğu saptanmıştır ( p < 0.05).

Guevara’nın (1988) Costa Rica'da ailelerin tüketici eğitimi ihtiyacını saptamak amacı ile yaptığı çalışmada; öğrencilerin, ev ekonomisi öğretmenlerinin ve ebeveynlerin tüketici eğitimi alanındaki bilgi düzeylerini karşılaştırarak tüketici eğitimi ihtiyaçlarını saptamıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin tüketici bilgisinden yoksun oldukları ve tüketici olarak deneyimlerinin sınırlı olduğu belirlenmiştir.

Peker’in (1993) yetişkin tüketicilerin eğitimi ile ilgili araştırmasında, tüketicilerin

%86.0’sı tüketici eğitimine ihtiyaç duyduklarını belirtmiştir.

Bayraktar’ın (1995) yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre çalışan kadınlar arasında kendilerini bilinçli tüketici olarak değerlendirenler (% 40.79) çalışmayan kadınlardan (% 26.35) daha fazladır .

4.3.2 Öğretmenlerin tüketici haklarını bilme durumları

Öğretmenlerin tüketici haklarını bilme durumları cinsiyet değişkenine göre Çizelge 4.21’de gösterilmiştir.

Çizelge 4.21 Öğretmenlerin tüketici haklarını bilme durumları Cinsiyet

Kadın Erkek

Toplam Tüketici olarak haklarını bilme durumları

Sayı % Sayı % Sayı %

Evet 57 57.0 48 48.0 105 52.5

Hayır 43 43.0 52 52.0 95 47.5

Toplam 100 100.0 100 100.0 200 100.0

χ2=1,624 sd=1 p > 0,05

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin genel örneklemde yaklaşık yarısı (%52.2) tüketici haklarını bilmediklerini, %47.5’i haklarından haberdar olduklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını bilmeleri, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, haklarını bilen kadınların oranının (%57.0), erkeklerin oranından (%48.0) yüksek olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.21). Eğitimli kişiler olarak öğretmenlerin yaklaşık yarısının haklarını bilmemeleri, Tüketici Eğitimi’nin öncelikle eğitimcilere verilmesi gerektiğini düşündürmektedir.

Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını bilme durumları ve cinsiyetleri arasında ilişkinin istatistiksel açıdan önemli olmadığı saptanmıştır (p > 0.05).

Ortabostan’ın (1999) araştırmasında, kadınların %86.0’sı tüketici olarak haklarını bilmediklerini belirtmişlerdir.

Yaman’ın (2002) Sakarya ilinde yaptığı ‘’ Pazarlamada tüketici bilinci ve bilinçli tüketici’’ konulu araştırmasında, tüketicilerin %56.2’sı tüketici olarak haklarını çok az bildiklerini, %22.4’ü bildiklerini, %8.9’u hiç bilmediklerini belirtmişlerdir.

Ersoy ve Arpacı (2003) yılında Halk Eğitim Merkezi kurslarına devam eden kadınların tüketici hakları konusunda bilgi düzeyleri ve tüketim davranışları üzerine yaptıkları araştırmada, kadınların %22.7’sinin tüketici hakları konusunda bilgi sahibi oldukları,

%50.0’sinin biraz bilgi sahibi oldukları, %27.3’ünün ise bilgi sahibi olmadıkları belirlenmiştir.

Gürdal’ın (2003) kitle iletişim araçlarının; farklı sosyo-ekonomik özelliklerdeki tüketicilerin, Tüketici Eğitimi konusundaki bilgi ve davranışlarına etkisini saptamak üzere yürüttüğü araştırmada, tüketicilerin %24.0’ünün evrensel tüketici haklarını duydukları, %76.0’sının duymadıkları bulunmuştur. Kadınların %70.7’sinin, erkeklerin

%81.3’ünün evrensel tüketici haklarını duymadıkları bulunmuştur.

4.3.3 Öğretmenlerin bildikleri tüketici hakları

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerden, bildikleri tüketici haklarını yazmaları is- tenmiş ve bildikleri tüketici haklarına göre dağılımları cinsiyete göre Çizelge 4.22’de gösterilmiştir.

Çizelge 4.22 Öğretmenlerin bildikleri tüketici haklarına göre dağılımları Cinsiyet Kadın

n=100

Erkek n=100

Toplam

N=200 Bildikleri haklar

% % %

Bilgilendirme Hakkı 7.3 7.7 7.5

Eğitilme Hakkı 6.1 7.2 6.7

Güvenlik Hakkı 12.3 12.7 12.5

Temel İhtiyaçların Giderilmesi Hakkı 4.5 0.6 2.5

Tazmin Edilme Hakkı 17.9 29.8 23.9

Seçme Hakkı 11.2 1.1 6.1

Temsil Edilme (Sesini Duyurma) Hakkı 6.7 5.5 6.1 Sağlıklı Bir Çevreye Sahip Olma Hakkı 8.4 - 4.2

Cevap Yok 25.7 35.4 30.6

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin genel örneklemde %30.6’sı haklarını bildiklerini belirtmelerine rağmen sıralamamışlardır. Öğretmenlerin çoğunun (%23.9) tazmin edilme hakkını, %12.5’inin güvenlik hakkını bildikleri görülmektedir (Çizelge 4.22). Öğretmenlerin tüketici olarak bildikleri haklar, cinsiyetlerine göre incelendiğin- de kadınların en yaygın olarak bildikleri haklarının “Tazmin Edilme Hakkı” (%17.9) ve

“Seçme Hakkı ” (%11.2) olduğu, erkeklerin en yaygın olarak bildikleri haklarının da

“Tazmin Edilme Hakkı” (%29.8) ve “Güvenlik Hakkı” (%12.7) olduğu görülmektedir.

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin hiçbirinin sağlıklı bir çevreye sahip olma hakkını bilmemeleri dikkat çekmektedir. Erkek öğretmenlerden sadece bir öğretmenin (%0.6) temel ihtiyaçların giderilmesi hakkını bildiği, ikisinin (%1.1)ise seçme hakkını bildiği bulunmuştur (Çizelge 4.22). Erkeklerin tazmin edilme hakkını bilenlerin oranının kadınlardan fazla olması, yüksek ödemeleri gerektiren ve riskin söz konusu olduğu alışverişlerde bulunmalarına ve gazete okumalarına bağlanabilir.

Peker (1988) araştırmasında, İstanbul’un Bakırköy ilçesi Merter bölgesindeki Belpa hipermarketinde alışverişe gelen tüketicilerden ‘’tüketici haklarından ne anladığı’’

sorusuna cevap vermeleri istenmiş %30.0’u temsil edilme hakkı, %18.0’i ekonomik çıkarların korunması, %16.0’sı mamullerin sağlıklı ve güvenlikli olması, %14.0’ü satın alınan mamulde hata varsa bu hatanın düzeltilmesi hakkı, %12.0’si eğitim hakkı ve

%10.0’u örgütlenme hakkı olarak belirtmişlerdir.

Ersoy ve Arpacı’nın (2003) araştırmasında, ev kadınlarına tüketici hakları verilerek önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir; tüketicinin bilgi edinme hakkı (%46.4) birinci sırada, eğitilme hakkı ikinci (%35.4) sırada belirtilmiştir.

Gürdal’ın (2003) araştırmasında, evrensel tüketici haklarını duyan tüketicilerin

%61.1’inin haklarının neler olduğunu bilmedikleri, %25.0’inin tazmin edilme hakkını bildikleri belirlenmiştir. Konu cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların %59.1’inin, erkeklerin %64.3’ünün evrensel tüketici haklarının neler olduğunu bilmedikleri görülmüştür.

4.3.4 Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları

Tüketicilerin; ekonomideki rolünün farkında olma, tüm eylemlerinde dürüst olma, dayanışma, protesto etme, eleştiriyel bilinç düzeyi; kullanılan mal ve hizmetlerin kalitesi ve fiyatlarını sorgulama konusunda hassas olma, her tüketici faaliyetini iyi yapma ve pazar seçimini yanlış yapmama, diğer insanlara etkisinin farkına varması, çevre bilinci-israftan kaçınma sorumlulukları vardır (Bayazıt 2004).

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları cinsiyet değişkenine göre Çizelge 4.23’de verilmiştir.

Çizelge 4.23 Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları

χ2=0,780 sd=1 p > 0,05

Tüketici olarak sorumluluklarını bilen öğretmenlerin oranının %48.5, bilmeyenlerin ise

%51.5 olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilmeleri, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, sorumluluklarını bilen kadınların oranının (%50.0), erkeklerin oranından (%47.0) yüksek olduğu, ancak sorumluluklarını bilmeyen kadınların oranının (%50.0), erkeklerin oranından (%53.0) düşük olduğu gözükmektedir (Çizelge 4.23).

Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilmeleri ile cinsiyetleri arasındaki ilişkinin istatistiksel açıdan önemli olmadığı saptanmıştır ( p > 0.05).

Ortabostan’ın (1999) araştırmasında, kadınların %78.31’i tüketici olarak sorumlulukla- rını bilmediklerini belirtmişlerdir.

4.3.5 Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerden, tüketici olarak sorumluluklarını bildiklerini belirten öğretmenlerden bildikleri tüketici sorumluluklarını yazmaları istenmiştir. Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları cinsiyete göre Çizelge 4.24’de gösterilmiştir.

Cinsiyet

Kadın Erkek

Toplam Tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları

Sayı % Sayı % Sayı %

Evet 50 50.0 47 47.0 97 48.5

Hayır 50 50.0 53 53.0 103 51.5

Toplam 100 100.0 100 100.0 200 100.0

Çizelge 4.24 Öğretmenlerin tüketici olarak sorumluluklarını bilme durumları Cinsiyet

Kadın n=100

Erkek n=100

Toplam

N=200 Bildikleri sorumluluklar

% % %

Planlı Alışveriş 12.1 0.8 6.8

Fatura Alma 6.0 9.2 7.5

Sağlıklı Ürün Satın alma 11.4 3.1 7.5

Etiket İnceleme 14.1 10.0 12.2

Örgütlenme 5.4 3.1 4.3

Satıcıyı Uyarmak 2.0 2.3 2.2

Tüketici Olarak Haklarını Aramak 5.4 6.9 6.1

Kaliteli Ürün Satın alma 4.0 2.3 3.2

Garanti Belgesi 2.0 5.4 3.6

Cevap Yok 37.6 56.9 46.6

Öğretmenlerin %46.6’sının tüketici olarak sorumlulukları ile ilgili soruya yanıt vermemişlerdir. Öğretmenlerin tüketicinin sorumlulukları konusundaki yanıtları, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, kadınların en yaygın olarak bildikleri sorumlulukla- rının “Etiket İnceleme” (%14.1) ve “Planlı Alışveriş” (%12.1) olduğu, erkeklerin en yaygın olarak bildikleri sorumluluklarının ise “Etiket İnceleme” (%10.0) ve “Fatura Alma” (%9.2) olduğu görülmektedir. Kadın öğretmenlerin %37.6’sının tüketicinin sorumlulukları ile ilgili soruya yanıt vermedikleri, erkek öğretmenlerde bu oranın

%56.9 olduğu görülmektedir (Çizelge 4.24).

4.3.6 Öğretmenlerin Tüketici Koruma Yasası’nı bilme durumları

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin Tüketici Koruma Yasası’nı bilme durumları cinsiyete göre Çizelge 4.25’de gösterilmiştir.

Çizelge 4.25 Öğretmenlerin Tüketici Koruma Yasası’nı bilme durumu Cinsiyet

Kadın Erkek

Toplam Öğretmenlerin Tüketici Koruma Yasası’nı bilme

durumları Sayı % Sayı % Sayı %

Evet 37 37.0 29 29.0 66 33.0

Hayır 63 63.0 71 71.0 134 67.0

Toplam 100 100.0 100 100.0 200 100.0 χ2=1,447 sd=1 p > 0,05

Öğretmenlerin yarıdan fazlası (%67.0) Tüketici Koruma Yasası’nı bilmediklerini,

%33.0’ü bildiklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin Tüketiciyi Koruma Yasa’sını bilme durumları cinsiyetlerine göre incelendiğinde, bilgisi olan kadınların oranının (%37.0), erkeklerin oranından (%29.0) yüksek olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.25).

Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını bilmeleri ile cinsiyetleri arasındaki ilişkinin is- tatiksel açıdan önemli olmadığı saptanmıştır ( p > 0.05).

Babaoğul vd. (1997) Tüketicilerin, tüketicinin korunmasına ilişkin bilgi ve görüşlerini saptamak üzere yaptıkları araştırmada, tüketicilerin %65.0’i 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Yasasından haberdar olmadıklarını belirtirken, bu yasadan haberdar olduklarını belirten tüketicilerin oranı %35.0 olarak bulunmuştur.

Nazik tarafından 1999 yılında, Türkiye'deki tüketicilerin profilinin çıkarılması amacıyla yapılan araştırmada; tüketicilerin %73.8'inin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'u bildikleri saptanmıştır.

Özsabuncuoğlu’nun (2001) tüketicilerin tüketici haklarının kullanılması ve bu yönde neler yaptıklarını tespit etmek amacıyla yaptığı araştırmada, tüketicilerin %75.0’i Tüketici Hakları Kanunu’nun mevcut olduğunu bildiklerini, %17.0’si böyle bir kanundan haberdar olmadıklarını beyan etmektedirler.

Gürdal’ın (2003) araştırmasında, tüketicilerin %72.0’sinin 4077 sayılı Kanun’u duydukları, kadınların %80.0’inin, erkeklerin ise %64.0’ünün Kanunu duyduğu

saptanmıştır.

4.3.7 Öğretmenlerin Tüketiciyi Koruma Yasası’nın kapsamını bilme durumları

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerden yasanın kapsamı ile ilgili bildiklerini yazmaları istenmiş ve Tüketiciyi Koruma Yasası’nın kapsamını bilme durumları cinsiyete göre Çizelge 2.26’da gösterilmiştir.

Genel örneklemde öğretmenlerin yarıdan fazlası (%58.6) yasanın kapsamını bilmedikleri görülmektedir; kadın öğretmenlerde bu oran %41.4 iken, erkek öğretmenlerde bu oran kadınların yaklaşık iki katıdır (%91.0). Kadınların yasayı inceledikleri, haklarını aramak konusunda daha bilgili ve duyarlı oldukları düşünülebilir. Bireylerin tüketiciyi koruma yasa’sının kapsamı hakkında bilgileri cinsiyetlerine göre incelendiğinde, kadınların en yaygın olarak “Kampanyalı Satış”

(%11.2) ve “Etiket” (%10.1) olduğu, erkeklerin ise “Ayıplı Mal” ve “Tüketici haklarının korunması” (%4.7) konuları olduğu görülmektedir (Çizelge 4.26).

Çizelge 4.26 Öğretmenlerin Tüketiciyi Koruma Yasası’nın kapsamını bilme durumları Cinsiyet

Kadın n=100

Erkek n=100

Toplam

N=200 Tüketiciyi Koruma Yasası’nın kapsamını bilme

durumları

% % %

Etiket 10.1 0.9 6.5

Garanti 9.5 0.9 6.2

Ödeme şekilleri 1.2 - 0.7

Cezalar 4.7 0.9 3.3

Krediler 7.7 - 4.7

Tüketici haklarının korunması 2.4 4.7 3.3

Kampanyalı Satış 11.2 - 6.9

Reklam 8.9 0.9 5.8

Ayıplı Mal 2.4 4.7 3.3

Servis hizmeti 0.6 0.9 0.7

Cevap Yok 41.4 85.9 58.6

Babaoğul vd. (1997), tüketicilerin %16.8’inin ayıplı mal ve hizmetler, % 9.0’unun etiket bilgisi ve garanti belgesi, %8.4’ünün taksitli satışlar ve tüketici mahkemeleri hakkında bilgi sahibi olduklarını saptamışlardır.

Nazik’in (1999) araştırmasında, tüketicilerin %68.7'nin Kanun'un içeriğini bildiği,

%31.9'unun ise bilmediği belirlenmiştir.

Gürdal’ın (2003) araştırmasında, tüketicilerin %51.9’unun Kanun’un maddelerini bilmediği, %48.1’inin kısmen bildiği, konu cinsiyete göre incelendiğinde; kadınların

%60.0’ının, erkeklerin %41.7’sinin Kanun’un maddelerini bilmedikleri bulunmuştur.

4077 sayılı Kanun’un maddelerini kısmen bilen tüketicilerin %80.8’inin ayıplı mal ve

hizmetler ile ilgili maddeyi, %48.1’inin haklarını kullanma ve savunma yollarını bildikleri saptanmıştır.

4.3.8 Öğretmenlerin tüketici haklarını ve sorumluluklarını öğrendikleri yerler

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin tüketici haklarını ve sorumluluklarını öğrendikleri yerler cinsiyet değişenine göre Çizelge 4.27’de gösterilmiştir.

Çizelge 4.27 Öğretmenlerin tüketici haklarını ve sorumluluklarını öğrendikleri yerler Cinsiyet

Kadın n=100

Erkek n=100

Toplam

N=200 Öğretmenlerin Tüketici Haklarını ve

Sorumluluklarını Öğrendikleri Yerler

% % %

Televizyon 33.3 32.9 33.1

Gazete 14.7 21.9 18.7

Radyo 3.1 2.6 2.8

Diğer kitle iletişim araçlarından 5.4 9.0 7.4

Konferans vb eğitim programlarından 5.4 3.9 4.6

Yakın çevremden 33.3 24.5 28.5

Diğer (Hepsi,Broşürden,Dernekten,Ders Kitabı,Eğitim,Internet)

4.7 5.2 4.9

Öğretmenlerin %33.1’inin televizyon programlarından,%28.5’inin yakın çevresinden,

%18.7’sinin ise gazetelerden tüketici olarak haklarını ve sorumluluklarını öğrendikleri görülmektedir (Çizelge 4.27). Öğretmenlerin hak ve sorumluluklarını nerden öğrendikleri, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, televizyondan öğrenen kadınların oranının (%33.3), erkeklerin oranından (%32.9) az bir farkla yüksek olduğu, yakın çevreden öğrenen kadınların oranının da (%33.3), erkeklerin oranından (%24.5) yüksek olduğu görülmektedir. Kadınların yakın çevrelerinden etkilenerek alışveriş yaptıkları, rasyonel ve bilinçli davranmadıkları söylenebilir.

Guevara’nın (1988) araştırmasında, tüketicilerin bilgi kaynakları olarak sırasıyla;

radyoyu, televizyonu, gazeteyi, hükümetin çıkardığı bültenleri takip ettikleri, arkadaşları ve aileleri ile tartıştıkları bulunmuştur.

Babaoğul vd. (1997) yaptıkları araştırmada, tüketicilerin %65.3’ü televizyon ile,

%49.0’u gazete ile 4077 sayılı yasadan haberdar olduklarını belirtmişlerdir.

Yaman (2002), Tüketici Kanunu ile ilgili bilgileri tüketicilerin %50.7’sinin televizyondan, %40.9’unun gazeteden, %28.4’ünün eş-dost sohbetlerinden öğrendikle- rini saptamıştır.

Ersoy ve Arpacı’nın (2003) araştırmasında, kadın tüketicilerin %43.6’sı bilgi kaynağı olarak televizyon ve radyodan yararlanırken, %5.5 satış elemanları, %2.7’si halk eğitim merkezleri ve kurslar, %1.8 reklamlar ve %0.9’u gazete ve dergilerden yararlandıklarını belirtmişlerdir. Tüketicilerin %45.5’inin ise, bu bilgi kaynaklarının tümünden yararlandıkları görülmüştür.

Gürdal’ın (2003) araştırmasında, 4077 sayılı Kanun’u ve haklarını aramak için hakem heyetlerine başvurulacağını bilen tüketicilerin %56.5’inin televizyondan, %38.9’unun yakın çevresinden bu bilgileri öğrendiği bulunmuştur. Ayrıca, tüketicilerin %40.5’inin internet sayfalarında, %38.1’inin broşürlerde tüketici ile ilgili yayınlarla karşılaştıkları bulunmuştur.

4.3.9 Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını aramak için başvurdukları yerler

Araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin tüketici olarak haklarını aramak için başvurdukları yerler cinsiyet değişkenine göre Çizelge 4.28’gösterilmiştir.

Çizelge 4.28 Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını aramak için başvurdukları yerler Cinsiyet

Kadın n=100

Erkek n=100

Toplam

N=200 Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını aramak

için başvurdukları yerler

% % % İl ve ilçe hakem heyetlerine 12.8 11.2 11.9

San. ve Tic. Bknlğı. ve İl Müd. 34.3 29.3 31.7

Belediyelere 4.9 2.6 3.7

Sanayi ve ticaret odası 2.0 3.5 2.8

Tüketici dernekleri 33.3 40.5 37.2

Gazete, radyo, televizyon gibi araçlara 7.9 3.5 5.5 Diğer ( Aldığım yere, Firmaya, Internet) 4.9 9.5 7.3

Genel örneklemde öğretmenlerin %37.2’sinin tüketici olarak haklarını aramak için Tüketici derneklerine, %31.7’sinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İl Müdürlüklerine,

%11.9’unun İl ve İlçe Hakem Heyetlerine başvurdukları görülmektedir. Öğretmenlerin haklarını aramak için nereye başvurdukları, cinsiyetlerine göre incelendiğinde, en çok başvurulan yer olan tüketici derneklerine başvuran kadınların oranının (%33.3), erkeklerin oranından (%40.5) düşük olduğu, tüketici derneklerinden sonra gelen, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İl Müdürlüklerine başvuran kadınların oranının da (%34.3), erkeklerin oranından (%29.3) yüksek olduğu ayrıca, İl ve İlçe Hakem Heyetlerine başvuran kadın erkek oranının (%13.0) eşit olduğu görülmektedir (Çizelge 4.28).

Öğretmenlerin tüketici olarak haklarını aramak için tüketici derneklerini tercih etmeleri, bu örgütlerin önemine inanmalarına ve nereye başvuracaklarını bilmemelerine bağlanabilir.

Etzel ve Silverman (1981) tarafından A.B.D.’de perakendecilere yöneltilen tüketici şikayetlerini inceleyerek yaptıkları çalışmada; kredi ve fatura işlemlerindeki güçlüklerin tüm şikayetlerin 1/3 ‘ini oluşturduğu ve mallar ile ilgili sorunlar kadar önemli olduğu, tatminsizliklerin yaklaşık yarısının şikayet olarak perakendecilere iletildiği saptanmıştır.

Lehçeli (1986) ailelerin malların satın alınmasına ilişkin davranış modelleri ve davranışlarını etkileyen faktörleri saptamak amacıyla yaptığı çalışmada, satın aldıkları maldan şikayetçi olan deneklerin %42.4’ü şikayetlerini satıcı firmaya yaptıklarını, şikayet etmeyen deneklerin %18.2’si bir merci bulamadıklarını, %16.0’sı da sonuç olumsuz olabileceğinden şikayette bulunmadıklarını belirtmişlerdir.

Çelik (1990) tüketicilerin gıda kontrolü konusundaki bilgilerini ve uygulamalarını saptamak amacıyla yaptığı çalışmada; tüketicilerin bozuk gıdalar konusunda nereye başvuracaklarını bilmediklerini belirlemiştir.

Ersoy ve Arpacı’nın (2003) araştırmasında, kadın tüketicilerin %66.4’ünün hatalı mal ve hizmet durumunda satıcıya başvurduğu, %12.8’inin tüketici derneklerine, %10.9’

unun ise işletmenin müşteri bölümüne başvurdukları görülmüştür.

Yaman’ın (2002) araştırmasında, mağaza personelinin olumsuz tepkisine karşı tüketicilerin sadece %2.9’u hakkını yasal yollarla arayacağını ifade etmektedir. Satın alınan ürünün ayıplı olduğu durumlarda tüketicilerin %%59.5’değişmesini istediklerini,

%%5.4’ü mahkemeye başvurduklarını, %1.1’i tüketici derneklerine başvurduklarını belirtmişlerdir. Bu oranların düşük olmasının sebepleri olarak da; yasal sürecin uzun sürmesi, yasal şikayet prosedürlerinin karmaşık olması ve güven telkin etmemesi ve yasal yollara sıcak bakılmaması düşünülmüştür.

Gürdal’ın (2003) araştırmasında, tüketicilerin haklarını aramak için %30.7’sinin tüketici dernek/örgütlerine, %14.7’sinin Tüketici Hakem Heyetlerine, %13.3’ünün ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İl Müdürlükleri’ne başvurdukları saptanmıştır. Tüketicilerin

%4.7’si gazete, televizyon gibi kitle iletişim araçlarını haklarını arama yolu olarak görmektedir.

Benzer Belgeler