• Sonuç bulunamadı

2.2. TÜKENMĠġLĠK

2.2.6. TükenmiĢliğin Sonuçları

Freudenberger (1977; Akt. Babaoğlan, 2006: 26), tükenmiĢliğin kendini adamıĢ, baĢarılı personelin dikkatini dağıtan, onları daha az üretken, daha az enerjik ve mesleklerine daha az ilgili yapan toplu bir fenomen olduğunu belirtmiĢtir.

Cordes ve Dougherty (1993; Akt. Yıldırım, 2010: 69), tükenmiĢliğin yarattığı olumsuz nitelikli bireysel ve örgütsel sonuçların fiziksel ve duygusal olarak kiĢilerarası iliĢkilerde, tutumlarda ve davranıĢsal alanlarda yaĢandığını ifade etmiĢlerdir.

2.2.6.1. TükenmiĢliğin KiĢisel Sonuçları

Freudenberger ve Richelson (1981; Akt. Gezer, 2008: 42), tükenmiĢliğin en önemli sonuçlarından birinin bireyin enerjisindeki azalma olduğunu, bireyin enerjisinin eskiye oranla fark edilebilir Ģekilde azalmasının bir Ģeylerin ters gittiğinin habercisi olduğunu ifade etmiĢlerdir.

Jackson ve Maslach (1986, 1985; Akt. Tümkaya, 1996: 21), bu alanda yapılan çalıĢmaların tükenme yaĢayan kiĢilerin iĢten ayrılmayı arzulayan, hastalıklı, alkol ve ilaç almayı artıran, aile ve evlilik çatıĢmaları yaĢayan kiĢiler olarak kabul edildiklerini gösterdiğini dile getirmiĢtir.

Izgar (2001: 21), tükenmiĢlik sendromunu yaĢayan kiĢilerin sıkıntılarını azaltabilmek umuduyla içki, sigara, uyuĢturucu, sakinleĢtirici kullandığını, zamanla bu maddelere bağımlı hale geldiğini; iĢe devamsızlığın, iĢten ayrılmanın, performans

miktarı ve kalitesindeki düĢüĢün ise tükenmiĢliğin örgüt ortamındaki zararlı sonuçları arasında sayılabileceğini ifade etmiĢtir.

Maslach (2003; Akt. Gezer, 2008: 42), tükenmiĢlik yaĢayanların duygusal yorgunluğun yanında fiziksel yorgunluk da yaĢadıklarını; yaĢanan yoğun gerginliklerin sonucunda uykusuzluk, grip ve soğuk algınlığı, baĢ ağrıları, ülser, mide rahatsızlıkları, boyun ve sırt ağrıları gibi problemlerle karĢı karĢıya kaldıklarını, bunlarla baĢ edebilmek için de ağrı kesici, sakinleĢtirici ve uyku ilaçlarına, uyuĢturucuya ve alkole yönelebileceklerini belirtmiĢtir.

Hock (1988, Akt, Tümkaya, 1996: 21), fiziksel yetersizlik ile umutsuzluk ve yardımsızlık duygularını içeren duygusal tükenmenin iĢ, yaĢam ve diğer kiĢilere yönelik negatif tutumlarla karakterize bir biçimde ortaya çıktığını; fiziksel yetersizliklerin hastalık, baĢağrısı, mide bulantısı, sırt ağrıları, sıklıkla ortaya çıkan grip, yorgunluk ve uyku düzensizlikleri olarak ortaya çıktığını; fiziksel problemlerin depresyonla birleĢerek duygusal ve mental tükenmeye de yol açtığını ifade etmiĢtir.

Cherniss (1980; Akt. Yıldırım, 2010: 69), tükenmiĢliğe maruz kalan bireylerde yorgunluk, uykusuzluk, iĢtahsızlık, baĢ ağrıları, sindirim güçlükleri gibi fiziksel sorunların; depresyon, kaygı, çaresizlik, özsaygının azalması, alınganlık gibi de duygusal sorunların sıklıkla görüldüğünü ifade etmiĢtir. Ayrıca tükenmiĢliğin meslektaĢlarla, hizmet verilen kiĢilerle, arkadaĢlarla ve aile bireyleriyle iliĢkileri de etkilediğini; tükenmiĢlik düzeyinin arttıkça içe kapanma, sabırsızlık, huysuzluk, hoĢgörüsüzlük eğilimlerinin de arttığını, iĢ ortamından uzaklaĢmak için yemek ve dinlenme aralarının uzatıldığını; mesleki rolüyle ailedeki rolü arasında ayrım yapmakta güçlük çeken çalıĢanların aile bireylerine müĢteriler gibi davrandıklarını, bunun sonucunda da hem iĢ hem de aile çevresinde iliĢkilerin bozulduğunu dile getirmiĢtir.

TükenmiĢlik özel hayatı da çöküntüye uğratmakta, iĢten de kaynaklansa duygusal tükenme ve duyarsızlaĢmanın etkileri tükenmiĢlik yaĢayan kiĢinin ailesi ve arkadaĢları tarafından güçlü bir Ģekilde hissedilmekte; duygusal yorgunluk yaĢayan kiĢi evine de gergin, rahatsız ve fiziksel olarak yorgun gelmekte; evde geçirdiği zamanın büyük kısmını iĢi ile ilgili Ģikayetleri anlatmakla geçirmekte, bunun

sonucunda ailesinin bireyden beklediği zaman ve ilgi azalmakta, aile üyeleri kendilerini kırılmıĢ, yalnız ve ihmal edilmiĢ hissetmektedirler (Maslach, Zimbardo, 1982, 81-82; Akt. Sürgevil, 2006: 93).

Konakay (2010: 133), tükenmiĢliğin sebep olduğu bir diğer sorunun da dikkat dağınıklı olduğunu; çalıĢanların iĢlerine odaklanamamalarının iĢin kalitesini düĢürdüğünü, bitiĢ zamanını uzattığını, çalıĢma hayatında istenmeyen kaza ve yaralanmaların oluĢmasına sebep olduğunu ifade etmiĢtir. Ayrıca tükenmiĢliğin tek baĢına onu yaĢayana zarar getiren bir olgu olmadığını aynı zamanda bireyin etrafındaki her Ģeyi ve herkesi yıkıma uğratabilen bir olgu olduğunu dile getirmiĢtir.

Aksu ve Baysal (2005: 9)’a göre tükenmiĢlik, verilen hizmetin hem niteliğinde hem niceliğinde bozulmalara yol açabilmekte hem de hizmet veren kiĢileri fiziksel ve davranıĢsal açıdan oldukça olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

2.2.6.2. TükenmiĢliğin Örgütsel Sonuçları

Maslach (2003; Akt. Gezer, 2008: 43), tükenmiĢliğin en görünür etkilerinden birisinin bireylerin iĢ performanslarındaki değiĢim olduğunu; tükenmiĢ kiĢilerin temel olarak daha kötü iĢ yaptıklarını; motivasyonları azalmıĢ ve kendilerini engellenmiĢ hisseden bu kiĢilerin yaptıkları iĢleri umursamadıklarını; daha yaratıcı ve daha baĢarılı olmak gibi bir kaygılarının olmadığını, sonuçlarla ilgilenmediklerini; tüm benliklerini iĢlerine vermek yerine daha az çaba gösterdiklerini hatta çoğu zaman herhangi bir çaba göstermediklerini ifade etmiĢtir.

Izgar (2001: 23); Maslach (1982) ve Goppelt (1978) gibi araĢtırmacıların tükenmiĢliğin en çok kendini kiĢinin iĢ baĢarısındaki düĢüĢ Ģeklinde gösterdiğini, bu düĢüĢün daha ziyade kiĢinin niteliğinde ve kalitesinde meydana geldiğini, bunun sonucunda da motivasyonun düĢtüğünü, sinirliliğin arttığını, itici davranıĢların ortaya çıktığını, isabetli karar veremediklerini ancak bundan da fazla etkilenmediklerini, kendilerini yenileme ihtiyacı duymadıklarını, tutucu ve statükocu olduklarını söylemiĢtir. Ayrıca hizmet sunan kiĢilerin karĢısındaki kiĢileri bir nesne gibi görmeye baĢladıklarında onlara gösterecekleri ilgide de değiĢiklikler olacağını, sadece sunulan hizmetin kötüleĢmeyeceğini aynı zamanda hizmeti sunan kiĢinin

karĢısındaki kiĢinin ihtiyaçlarını daha az dikkate alacağını, dolayısıyla da düĢüncesiz, saygısız, kaba ve umursamaz bir tavırla hizmeti sürdüreceğini dile getirmiĢtir.

Maslach vd. (2001; Akt. Gezer, 2008: 43), tükenmiĢliğin bireyin mesleki baĢarısının azalması sonucunu ortaya çıkaracağını; bireyin baĢarısındaki düĢüĢün örgütün baĢarısını da önemli ölçüde etkileyeceğini; tükenmiĢ çalıĢanlara sahip bir örgütün çevredeki değiĢimlere uyum sağlamak için kendi yapı ve süreçlerindeki değiĢiklikleri kolaylıkla gerçekleĢtiremeyeceğini; tükenmiĢliğin yaratıcılığı engellediğini ve bireyin müĢterileriyle, meslektaĢlarıyla verimli bir Ģekilde çalıĢma kapasitesini düĢürdüğünü dile getirmiĢtir. Ayrıca tükenmiĢliğin bir diğer olumsuz etkisinin hizmet sunulan insanlara yetersiz ilgi gösterilmesi olduğunu; tükenmiĢ kiĢinin etkileĢim süreci içinde fiziksel olarak orada olduğunu ancak diğer kiĢi orada değilmiĢ gibi davrandığını, daha az göz teması kurduğunu, sorulan sorulara isteksizce cevap verdiğini, el sıkma gibi fiziksel temaslardan uzak durduğunu; psikolojik olarak uzak durmanın zamanla fiziksel olarak da iĢten uzak durmaya dönüĢebileceğini, iĢe gelmeme ve hastalık iznini kullanma davranıĢlarına sıklıkla rastlanılabileceğini belirtmiĢtir.

Pınter vd. (1991; Akt. Izgar, 2001: 28), zihin yorgunluğunun sıkıntıya, sıkıntının da konuya karĢı ilgi eksikliğine neden olduğunu; aĢırı yorgunluğun sinir bitkinliği ya da zihin durması denen duruma yol açtığını, bu durumdaki kiĢinin yoğun bir kaygı yaĢadığını, sağlıklı düĢünemediğini, iĢinden zevk alamaz hale geldiğini ifade etmiĢtir.

Freudenberger (1977) tükenmiĢliğin bulaĢıcı bir hastalık gibi diğerlerini de etkilediğini ifade etmiĢ; Coyne (1976) da herhangi bir kurumda hoĢnut olmayan ve depresif kiĢiler baĢgösterdiği zaman diğer çalıĢanların da hoĢnutsuz ve anksiyeteli olduğunu dile getirmiĢtir (Akt. Tümkaya, 1996: 22).

Izgar (2001: 28), genellikle yüksek düzeyde tükenmenin kiĢinin amacına ulaĢmasını engellediğini; eriĢilmek istenen amaca ulaĢamamanın sonucunda ortaya çıkan ruhsal durumların kiĢilerarası anlaĢmazlıklara yol açtığını; bunun sonucunda iĢ yerinde çalıĢma ahenginin bozulduğunu, çatıĢmaların ortaya çıktığını, psikolojik tatminsizliğin oluĢtuğunu; psikolojik tatminsizliğe uğrayan bir kiĢinin de davranıĢ

bozukluğu içine gireceğini; psikolojik tatminsizlik yaĢayan kiĢinin davranıĢları içinde dedikodu yapmak, arkadan olumsuz sözler sarf etmek, baĢkalarıyla alay etmek, beğenmemek, hep geçmiĢe dönmek, saldırganlık vb. davranıĢların sayılabileceğini ifade etmiĢtir.