• Sonuç bulunamadı

2. SİVAS ŞEHRİNİN COĞRAFİ KONUMU

2.3. Anadolu’ya Yapılan Selçuklu Akınları

2.3.4. Sultan I Kılıç Arslan Dönemi (1086-1107)

1092 yılında Melikşah’ın ölümü ile İznik’te Türkiye Selçuklu tahtına oturan I. Kılıç Arslan (1086-1107), süratle devleti toparlamış, kaybedilen toprakları yeniden ele geçirmeye başlamıştı. Onu 1095’ten itibaren Malatya üzerinde Danişmendlilerle rekabet halinde görüyoruz. Ancak Haçlıların Anadolu’ya girerek İznik’i kuşatmaları her şeyi değiştirdi ve Anadolu’da yeni bir sürecin başlamasına yol açtı133.

I. Haçlı ordusu, Eskişehir’den geçtikten sonra I. Kılıç Arslan, Dânişmend Ahmet Gazi (Sultan Tanisman) ve Kapadokya Emiri Hasan’ın da desteği ile 1097 yılında Ereğli’de Haçlıların karşısına çıktılar. Emir Hasan, kuzeye yönelip Kayseri’ye doğru ilerleyen çok sayıdaki bir Haçlı ordusuna karşı yiğitçe savaştı. Ancak Selçuklu ordusu geri çekilmek zorunda kaldı134.

I. Haçlı seferi sonucunda Urfa Haçlı Kontluğu (1098), Antakya Prinkepsliği (1098) ve Kudüs Krallığı (1099) kurulmuştur135.

Haçlı seferleri nedeniyle Türkiye Selçuklu Devletinin büyük çapta zafiyete uğramasından faydalanan Bizanslılar, bütün Adalar Denizi kıyılarına hâkim

131 Sefer Solmaz, a.g.e., s.431. 132 Osman Turan, Türkiye, s.162.

133 İlhan Erdem, “Türk Devletleri”, Türkler, C.VI, s.393.

134 Osman Turan, Türkiye, s.164; Ali Sevim-Erdoğan Merçil, a.g.e., s.430-431; Abdülkerim Özaydın, a.g.e., s.469-470.

oldukları gibi, Selçuklu yönetimindeki Karadeniz’in bazı kıyı yörelerini de ele geçirmede pek güçlük çekmediler; ayrıca Çukurova yöresinde, Haçlıların eline geçen kent ve kalelere de sahip oldular. Sultan Kılıç Arslan ise Türkiye Selçuklu Devletini ciddi olarak sarsan Haçlı harekatının sona ermesi ve başkent İznik’in de Bizans’ın eline geçmesinden sonra Konya’yı başkent yaparak Türkleri Orta Anadolu’da toplamaya başladı136.

I. Kılıç Arslan, Haçlı seferinden sonra, Bizanslılara karşı müdafaa ve taarruza başlarken, Gümüştekin Ahmed Gazi de Rumlara karşı harekete geçti. Oğlu İsmail komutasında bir orduyu Bayburt’u işgal eden Trabzon Rumları üzerine gönderdi. İsmail, 1098 yılında, Trabzon dükası Th. Gabras yönetimindeki Rum ordusunu yenerek, Bayburt’u tekrar ele geçirdi. Gabras ise bu savaşta öldürüldü137.

Danişmend Gazi, Haçlıların ilerleyerek Malatya hakimi Gabriel ile münasebete geçmeleri üzerine 1098’de Sivas’tan Malatya üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Gümüştekin üç yıl boyunca yazları gelip, şehrin yolları ve civarı ile bağlarını keserek, şehri muhasara edip, kışları Sivas’a dönüyordu. Bunun üzerine Gabriel, Antakya prensi Bohemond’a elçiler göndererek anlaşma teklif etti ve yardım istedi. Bohemond, birçok Haçlı reisleri ve Ermeni prensleri ile beraber Malatya’ya hareket etti. Ancak Danişmend Gazi, ordusunu Malatya yakınlarında pusulara yerleştirdi ve ani bir baskınla Haçlı ordusunu bozguna uğrattı. Frank reislerinden Bohemond ve Richard esir alınarak, önce Sivas’a oradan da 1097’de fethedilen Niksar’a138 sevkedilerek hapse atıldılar. 1100 yılında kazanılan bu zafer üzerine Gümüştekin Danişmend, Sivas’a döndü139.

Frankların Malatya civarında mağlubiyetleri ve meşhur Haçlı reislerinin Niksar’da esir bulunmaları ve buna mukabil Kudüs’ün zaptı Avrupa’da heyecanlara ve yeni seferlerin hazırlanmasına sebep oldu. Haçlılar 1101 yılında harekete

136 Ali Sevim-Erdoğan Merçil, a.g.e., s.431. 137 Osman Turan, Türkiye, s.164.

138 a.g.e., s.163.

139 Osman Turan, Türkiye, s.165-166; Abû’l-Farac, C.II, s.341-342; Işın Demirkent, Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara 1996, s.33-34; Urfalı Mateos, a.g.e., s.204-205.

geçerek önce Selçukluların elindeki Ankara’yı ele geçirip, Niksar’a gitmek üzere Çankırı’ya doğru hareket ettiler. Bunun üzerine I. Kılıç Arslan, Niksar’da bulunan Danişmend’e ve diğer Türk beylerine mektuplar yazarak, onları imdada çağırdı. Danişmend Gazi de aynı şekilde doğudaki Türk hükümdarlarının yardımına başvurdu. Haçlılar, Kastamonu’dan Amasya’ya doğru, birçok kayıp vererek ilerliyorlardı. Amasya, o sıralarda Danişmend Gazi’nin oğlu İsmail idaresinde bulunuyordu. I. Kılıç Arslan, Danişmend Gazi, Artuk oğlu meşhur Belek, Halep Selçuklu Meliki Rıdvan ve Harran Emiri Karaca yönetimindeki ordular, Haçlıları Ağustos 1101’de Merzifon-Amasya arasındaki Kızılırmak yakınında bozguna uğrattı140.

Danişmend Gazi ile I. Kılıç Arslan, Fransızlardan oluşan ikinci Haçlı ordusunun Anadolu’ya geldiğini ve Konya’ya doğru ilerlediğini öğrendikten sonra, kurdukları ittifak ordusuyla bu Haçlı ordusunu da Eylül 1101’de Ereğli ırmağı yakınlarında bozguna uğrattılar. Böylece 1101 yılında ard arda Anadolu’ya gelen Haçlı orduları, Danişmend Gazi, I. Kılıç Arslan ve diğer Türk beylerinin oluşturduğu müttefik Türk kuvvetleri tarafından mağlup edilerek Türk-İslâm dünyası Haçlı tehlikesinden korunmuştur141. Ayrıca bu başarı bundan sonra Anadolu’nun yabancılar tarafından değil işgalini, bu topraklardan geçmek imkanını bile ortadan kaldıran yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bundan böyle İstanbul’dan Suriye’ye, Anadolu’nun kuzeybatısından güneydoğusuna doğru uzanan çapraz yol, hem Bizans hem de Batı dünyasının Haçlı orduları için kesinlikle kapanmıştır142.

Gümüştekin Ahmet Gazi bu zaferlerden sonra hasretini çektiği Malatya’yı almak için Sivas’tan harekete geçti. Malatya civarında Haçlı prenslerini esir aldıktan sonra Malatya hakimi Ermeni Gabriel’e şehri teslim etmesini bildirdi. Gabriel ise Urfa kontu Baudouin’e güveniyordu. Danişmend Gazi şehri muhasara

140 Osman Turan, Türkiye, s.167-168; Abdülkerim Özaydın, a.g.e., s.470.

141 M.Halil Yinanç, “Danişmendliler”, İ.A., C.III, Eskişehir 1997, s.469; Sefer Solmaz, a.g.e., s.432; İbrahim Kafesoğlu, “Selçuklular”, İ.A., s.380; Urfalı Mateos, a.g.e., s.216-219.

altına alınca, şehirde kıtlık başladı. Zaten şehrin Süryani ve Ermeni halkı Türk taraftarı idiler ve Gabriel’in zulümlerinden dolayı ondan hoşnut değillerdi. Şehir bu kuşatmaya daha fazla dayanamadı ve Danişmend Gazi Eylül 1101’de Malatya’yı ele geçirdi. Bununla beraber kimseye dokunmadı. Ermeni Gabriel ve ailesi ise yerli Hıristiyanlar tarafından işkence ile öldürüldü143.

Danişmend Gazi’nin Malatya’yı fethetmesi ve esir aldığı Bohemond’u kılıç Arslan’a danışmadan 1103’te serbest bırakması gibi olaylar, I. Kılıç Arslan ile aralarının açılmasına sebep oldu. Özellikle de Danişmend Gazi’nin Bohemond’u kendisine danışmadan salıvermesi ve alınan fidyeden de pay ayrılmamasına içerleyen I. Kılıç Arslan, Danişmend Gazi üzerine yürüyerek onu Ağustos 1103’te Maraş yakınlarında hezimete uğrattı ve Maraş’ı ele geçirdi144.

Danişmend Gazi, I. Kılıç Arslan karşısında aldığı bu mağlubiyetten sonra nüfûz ve kudreti sarsıldı. Bu durum onun daimi mücadele halinde bulunduğu Trabzon dukalığına ve sahil Rumlarına karşı da zaafını meydana koydu. Haçlılara karşı zaferler kazandığı cihetle esirlerin kurtuluşunda imparator namına müzakerelerde bulunan Gregoire Taronite, bu mağlubiyet üzerine Danişmend Gazi’ye karşı harekete geçmiştir. Danişmend-nâme’ye göre de Danişmend Gazi son mücadelesini Rumlara karşı vermiştir. Bunlardan birini kaybeder ve sonuncusunu kazanır ancak kendisi de aldığı ok yarasından şehit olur. Tarihe göre de Taronite imparator ile savaşa tutuşmuş, mağlup olunca, Danişmend Gazi’nin yardımını almak için Şebin-karahisar (Kolonea)’a hareket etmiş. Ancak 1105 yılında Danişmend Gazi’nin yardımını alamadan imparatorun gönderdiği orduya mağlup olup ölmüştür. Danişmend Gazi de bu yıl içerisinde ölmüştür145.

Danişmend Gazi, Malazgirt zaferi sonrasında başlayan Anadolu’nun fethi ve Türkleşmesi mücadelesine hizmetleri olan şahsiyetlerin en önemlilerindendir146.

143 Osman Turan, Türkiye, s.170; Abû’l-Farac, C.II, s.342-343; Urfalı Mateos, a.g.e., s.204-206; Sefer Solmaz, a.g.e., s.432.

144 Işın Demirkent, a.g.e., s.50-51; Urfalı Mateos, a.g.e., s.221; Abdülkerim Özaydın, a.g.e., s.470. 145 Osman Turan, Türkiye, s.173-174.

Dönemin Hıristiyan kaynakları bile Danişmend Gazi’den övgüyle söz etmektedirler147.

Danişmend Gazi’nin 1105’te ölmesi üzerine Sultan I. Kılıç Arslan Malatya’yı ele geçirme fırsatını yakaladı. Aynı yıl içerisinde Malatya’yı kuşatınca Danişmend Gazi’nin oğlu Yağıbasan, mukavemet edemeyerek şehri teslim etmiştir148.

Danişmend Gazi’nin ölümünden sonra henadan üyeleri arasında taht kavgaları meydana geldi. Danişmend Gazi’nin 12 oğlu vardı ve hanedanın başına da diğer kardeşlerini gizlice öldürten büyük kardeş Emir Gazi geçti149.